|
- The new album of the band was heavily criticized.
- Grubun yeni albümü ağır eleştiriler aldı.
- How dare you criticize my way of life!
- Benim yaşam tarzımı eleştirmeye nasıl cüret edersin!
- Don't criticize what you can't understand.
- Anlayamadığınız şeyleri eleştirmeyin.
- Do not criticize anybody!
- Kimseyi eleştirmeyin!
- We criticized her for her behavior.
- Davranışı için onu eleştirdik.
- Tom criticized the photo.
- Tom fotoğrafı eleştirdi.
- On one hand he praised my report, but on the other hand he criticized it.
- Bir yandan, raporumu övdü, diğer yandan, eleştirdi.
- People severely criticized the Eiffel Tower during its construction.
- İnsanlar, inşaatı sırasında Eyfel Kulesi'ni şiddetle eleştirdiler.
- Girls criticize each other.
- Kızlar birbirini eleştirir.
- Tom's boss criticized him for not having any initiative.
- Tom'un patronu herhangi bir girişimi olmadığı için onu eleştirdi.
- Tom criticized Mary for not doing the job correctly.
- Tom, Mary'yi işi doğru yapmadığı için eleştirdi.
- As a general rule, it's simple to criticize, but difficult to produce alternative suggestions.
- Genel bir kural olarak, eleştirmek kolaydır, ancak alternatif öneriler üretmek zordur.
- Tom criticized Mary for the way she did that.
- Tom, Mary'yi bu şekilde yaptığı için eleştirdi.
- He can only criticize people behind their backs.
- İnsanları sadece arkalarından eleştirebiliyor.
- In Japan we may criticize the government freely.
- Japonya'da hükümeti özgürce eleştirebiliriz.
- We criticized Tom for his behavior.
- Tom'u davranışlarından dolayı eleştirdik.
- We criticized Tom for his behavior.
- Davranışından dolayı Tom'u eleştirdik.
- He severely criticized the mayor.
- Belediye başkanını sert bir biçimde eleştirdi.
- Don't criticize what you can't understand.
- Anlayamadığın şeyi eleştirme.
- Tom and Mary never criticized each other.
- Tom ve Mary birbirlerini hiç eleştirmediler.
- When you criticize his work, you should take into account his lack of experience.
- Çalışmalarını eleştirirken deneyimsizliğini de göz önünde bulundurmalısınız.
- Tom criticized Mary's approach.
- Tom Mary'nin yaklaşımını eleştirdi.
- Republican Party leaders criticized President Hayes.
- Cumhuriyetçi Parti liderleri Devlet Başkanı Hayes'i eleştirdiler.
- They criticized each other.
- Birbirlerini eleştirdiler.
- A women who doesn't criticize you anymore is a women who doesn't love you anymore.
- Artık sizi eleştirmeyen bir kadın, artık sizi sevmeyen bir kadındır.
- Republican Party leaders criticized President Hayes.
- Cumhuriyetçi Parti liderleri Başkan Hayes'i eleştirdi.
- She was heard to criticize the manager.
- Müdürü eleştirdiği duyuldu.
- How can anyone criticize this?
- Bunu kim nasıl eleştirebilir?
- Don't criticize him in public.
- Onu herkesin içinde eleştirme.
- Nobody criticizes my country.
- Kimse ülkemi eleştirmiyor.
- He criticized me for neglecting my duty.
- Görevimi ihmal ettiğim için beni eleştirdi.
- When you criticize his work, you should take into account his lack of experience.
- Onun çalışmalarını eleştirirken henüz tecrübesiz olduğunu hesaba katmalısın.
- Tom criticized everything Mary did.
- Tom, Mary'nin yaptığı her şeyi eleştirirdi.
- They criticized me for coming late.
- Geç geldiğim için beni eleştirdiler.
- Girls criticize each other.
- Kızlar birbirlerini eleştirir.
- People severely criticized the Eiffel Tower during its construction.
- İnsanlar yapımı sırasında Eyfel Kulesi'ni ciddi şekilde eleştirdi.
- He even criticized George Washington.
- George Washington'ı bile eleştirdi.
- His satirical novel criticized the foibles of human nature.
- Onun hiciv romanı, insan doğasının zaaflarını eleştirdi.
- His satirical novel criticized the foibles of human nature.
- Hiciv romanı insan doğasının zaaflarını eleştiriyordu.
- Tom criticized everything Mary did.
- Tom Mary'nin yaptığı her şeyi eleştirdi.
- Tom criticized Mary in front of everyone.
- Tom herkesin önünde Mary'yi eleştirdi.
- I've never criticized Tom.
- Tom'u hiç eleştirmedim.
- Tom criticized Mary.
- Tom Mary'yi eleştirdi.
- Tom criticized Mary for not doing the job correctly.
- Tom, işi doğru yapmadığı için Mary'yi eleştirdi.
- You can't criticize her every action based on one single mistake.
- Tek bir hata yüzünden onun her hareketini eleştiremezsin.
- She criticized him for being late.
- Geç kaldığı için onu eleştirdi.
- I didn't criticize him.
- Onu eleştirmedim.
- They often criticize us.
- Bizi sık sık eleştirirler.
- How can you criticize that?
- Bunu nasıl eleştirirsin?
- We criticized the photographer for not rescuing the child first.
- Fotoğrafçıyı ilk önce çocuğu kurtarmadığı için eleştirdik.
- His satirical novel criticized the foibles of human nature.
- Onun hiciv romanı insan doğasının zaaflarını eleştiriyordu.
- Has Tom ever criticized you for doing that?
- Tom, bunu yaptığınız için sizi hiç eleştirdi mi?
- The reporter criticized the politician.
- Muhabir politikacıyı eleştirdi.
- He can only criticize people behind their backs.
- O, kişileri sadece arkalarından eleştirebilir.
- Some people criticized our decision.
- Bazı insanlar kararımızı eleştirdi.
- Tom's boss criticized him for not having any initiative.
- Tom'un patronu onu inisiyatif kullanmadığı için eleştirdi.
- No one found any reason to criticize his actions.
- Kimse onun eylemlerini eleştirmek için bir neden bulamadı.
- A women who doesn't criticize you anymore is a women who doesn't love you anymore.
- Seni artık eleştirmeyen bir kadın, seni artık sevmeyen bir kadındır.
- He even criticized George Washington.
- O, George Washington'u bile eleştirdi.
- Tom criticized Mary's approach.
- Tom, Mary'nin yaklaşımını eleştirdi.
- He criticized his rival severely.
- Rakibini sert bir şekilde eleştirdi.
- Tom doesn't like it when Mary criticizes him in public.
- Mary onu herkesin önünde eleştirdiğinde Tom bundan hoşlanmıyor.
- Nobody wants to criticize my country.
- Kimse ülkemi eleştirmek istemiyor.
- We criticized her for her behavior.
- Davranışlarından dolayı onu eleştirdik.
- A lot of people criticized me for doing that.
- Birçok insan bunu yaptığım için beni eleştirdi.
- He became bad-tempered, continually criticized his wife's cooking and complained of a pain in his stomach.
- Huysuzlaştı, karısının yemeklerini sürekli eleştirdi ve midesindeki ağrıdan şikayet etti.
- I didn't criticize him.
- Ben onu eleştirmedim.
- Nobody wanted to criticize my country.
- Hiç kimse ülkemi eleştirmek istemedi.
- How can you criticize that?
- Onu nasıl eleştirebilirsin?
- His satirical novel criticized the foibles of human nature.
- Onun hiciv romanı, insan doğasının zayıf yönlerini eleştirdi.
- Tom criticized Mary for the way she was doing that.
- Tom, Mary'yi bu şekilde yaptığı için eleştirdi.
- He was quick to criticize others.
- Başkalarını eleştirmekte çok hızlıydı.
- He constantly criticizes other people.
- O sürekli diğer insanları eleştirir.
- He was quick to criticize others.
- Diğerlerini eleştirmek için hızlıydı.
- Anyone who criticizes him is asking for trouble.
- Onu eleştiren herkes belasını arıyor demektir.
- Tom doesn't like it when Mary criticizes him in public.
- Tom, Mary'nin onu herkesin içinde eleştirmesinden hoşlanmıyor.
- He severely criticized the mayor.
- Belediye başkanını sert bir şekilde eleştirdi.
- The reporter criticized the politician.
- Gazeteci politikacıyı eleştirdi.
- Nobody criticized my country.
- Ülkemi kimse eleştirmedi.
- He criticizes everything.
- O her şeyi eleştirir.
- I don't want to criticize Tom.
- Tom'u eleştirmek istemiyorum.
- He criticizes everything.
- Her şeyi eleştiriyor.
- Nobody criticized my country.
- Kimse ülkemi eleştirmedi.
- Tom and Mary never criticized each other.
- Tom ve Mary asla birbirlerini eleştirmedi.
- He criticized his rival severely.
- Rakibini sert bir biçimde eleştirdi.
- He constantly criticizes other people.
- Sürekli diğer insanları eleştiriyor.
- Parents and religious leaders criticized him.
- Ebeveynler ve dini liderler onu eleştirdi.
- Before you criticize a man, you should always walk a mile in his shoes.
- Bir adamı eleştirmeden önce, her zaman onun ayakkabılarıyla bir mil yürümelisin.
- Where did you criticize them?
- Onları nerede eleştirdin?
- Nobody wanted to criticize my country.
- Kimse ülkemi eleştirmek istemedi.
- Has Tom ever criticized you for doing that?
- Tom bunu yaptığın için seni hiç eleştirdi mi?
- Where did you criticize them?
- Onları nerede eleştirdiniz?
- He's not the kind of person who always criticizes others.
- Her zaman başkalarını eleştiren biri değil.
- Tom criticized Mary for not doing the job correctly.
- Tom Mary'yi işi doğru yapmadığı için eleştirdi.
- How can anyone criticize this?
- Biri bunu nasıl eleştirebilir?
- Tom criticizes everything.
- Tom her şeyi eleştirir.
Show More (93)
|