|
- Balance sheets are being falsified, funds embezzled, and false information deftly fed to the public.
- Bilançolar tahrif ediliyor, fonlar zimmete geçiriliyor ve kamuoyuna ustalıkla yanlış bilgiler veriliyor.
- You handled that deftly.
- Bunu ustalıkla hallettin.
- Keiko deftly piles up the dishes and takes them to the sink.
- Keiko bulaşıkları ustalıkla yığıyor ve lavaboya götürüyor.
- Keiko deftly piles up the dishes and takes them to the sink.
- Keiko ustalıkla bulaşıkları toplar ve onları lavaboya götürür.
Show More (1)
|
