deli - Inglés Turco Frases
Inglés Turco
deli şarküteri n.
  • There are a myriad of meats at the deli on the corner of Fifth and Harvey Street.
  • Beşinci Cadde ile Harvey Caddesi'nin köşesindeki şarküteride sayısız et çeşidi bulunmaktadır.
  • I don't like the food at that deli.
  • O şarküterideki yemekleri sevmiyorum.
  • I'll grab something to eat at the Deli.
  • Şarküteriden yiyecek bir şeyler alacağım.
Show More (0)
Inglés Turco
crazy deli adj.
  • Similarly, if a crazy person starts yelling and screaming at us, we do not actually lose face from that.
  • Aynı şekilde, delinin biri bize bağırıp çağırmaya başlarsa, bu yüzden rezil olmayız.
  • Driving crazy fast on an open road.
  • Açık bir yolda deli gibi hızlı sürmek.
  • Driving crazy fast on an open road.
  • Açık bir yolda deli gibi hız yapmak.
Show More (366)
insane deli adj.
  • The suspect has been proved to be insane.
  • Şüphelinin deli olduğu kanıtlandı.
  • Quite rightly many people declared authorities that compel such behaviour insane and withdrew their confidence.
  • Haklı olarak pek çok kişi bu tür davranışlara zorlayan yetkilileri deli ilan etmiş ve güvenlerini geri çekmiştir.
  • Quite rightly many people declared authorities that compel such behaviour insane and withdrew their confidence.
  • Haklı olarak pek çok kişi bu tür davranışlara zorlayan makamları deli ilan etti ve güvenlerini geri çekti.
Show More (69)
mad deli adj.
  • When he heard Timothy was promoted, he was mad with jealousy.
  • Timothy'nin terfi ettiğini duyunca kıskançlıktan deliye dönmüştü.
  • Europe has been producing mad cows, dioxin chickens and other such delights.
  • Avrupa deli inekler, dioksinli tavuklar ve benzeri lezzetler üretmektedir.
  • Europe has been producing mad cows, dioxin chickens and other such delights.
  • Avrupa deli inekler, dioksinli tavuklar ve benzeri lezzetler üretiyor.
Show More (64)
nuts deli n.
  • That was nuts.
  • O deliydi.
  • Is Tom nuts?
  • Tom deli mi?
  • The last person I told my idea to thought I was nuts.
  • Fikrimi söylediğim son kişi deli olduğumu düşündü.
Show More (48)
madman deli n.
  • The village feared the madman who roamed the streets.
  • Köy halkı, sokaklarda dolaşan bu deliden korkuyordu.
  • We were literally taken for madmen, for people who were inventing things.
  • Biz kelimenin tam anlamıyla deliler, bir şeyler icat eden insanlar olarak görülüyorduk.
  • We were literally taken for madmen, for people who were inventing things.
  • Kelimenin tam anlamıyla deli olarak, bir şeyler icat eden insanlar olarak görülüyorduk.
Show More (21)
lunatic deli adj.
  • David, the lunatic, the drug addict, who stole and cheated and ruined everything.
  • David, deli, uyuşturucu bağımlısı, hırsız, aldatan ve her şeyi mahveden bir adam.
  • Tom is a lunatic.
  • Tom bir deli.
  • Tom acted like a lunatic.
  • Tom bir deli gibi davrandı.
Show More (18)
nut deli n.
  • Tom is a nut.
  • Tom bir deli.
  • Tom is a health nut.
  • Tom bir sağlık delisi.
  • Tom has always been a health nut.
  • Tom her zaman bir sağlık delisi olmuştur.
Show More (0)
delirious deli adj.
  • You're delirious.
  • Sen delisin.
  • Tom is delirious!
  • Tom deli!
Show More (-1)
mental deli adj.
  • Why are you walking in the middle of the road? Are you mental?
  • Neden yolun ortasında yürüyorsun? Deli misin sen?
Show More (-2)
lunatic deli n.
  • The YouTube channel seemed to belong to a bunch of lunatics.
  • Youtube kanalı bir grup deliye aitmiş gibi görünüyor.
Show More (-2)
demented deli adj.
  • I'm not demented.
  • Ben deli değilim.
Show More (-2)
nutty deli adj.
  • Tom is as nutty as a fruitcake.
  • Tom zır deli.
Show More (-2)
nutter deli n.
  • Warning, the guy in front of you is a certified nutter!
  • Uyarı, önünüzdeki adam raporlu bir deli!
Show More (-2)
nutbar deli n.
  • Tom is a nutbar.
  • Tom bir deli.
Show More (-2)
a basket case deli n.
  • She's a basket case.
  • O delidir.
Show More (-2)