Tureng - director - Inglés Turco Frases

Historia

	Inglés	Turco
1	director	yönetmen	n.
	The director is known for being harsh on the actors. Yönetmen oyunculara karşı sert olmasıyla tanınıyor. You can check out the film, the director, and more information here. Filme, yönetmene ve daha fazla bilgiye ulaşmak için buraya göz atabilirsiniz. The actor had a dispute with his director. Aktör, yönetmeniyle anlaşmazlık yaşadı. We've flattered the director's vanity. Yönetmenin kibrini okşadık. The president will appoint new directors. Başkan yeni yönetmenler atayacak. This director is not insensitive to criticism. Bu yönetmen eleştirilere karşı duyarsız değil. Where's the director? Yönetmen nerede? Martin Scorsese is my favorite film director. Martin Scorsese benim en sevdiğim yönetmendir. Anime director Satoshi Kon died of pancreatic cancer on August 24, 2010, shortly before his 47th birthday. Anime yönetmeni Satoshi Kon, kırk yedinci doğum gününden kısa süre önce 24 Ağustos 2010 tarihinde pankreas kanserinden öldü. The director is sensitive to criticism. Yönetmen, eleştirilere karşı duyarlı. Who is your favourite director? En sevdiğin yönetmen kim? He's a talented young director. Yetenekli genç bir yönetmen. Who became the new director? Yeni yönetmen kim oldu? Anime director Satoshi Kon died of pancreatic cancer on August 24, 2010, shortly before his 47th birthday. Anime yönetmeni Satoshi Kon 24 Ağustos 2010 tarihinde, 47. doğum gününden kısa bir süre önce pankreas kanserinden öldü. This director is not insensitive to criticism. Bu yönetmen eleştiriye duyarsız değil. He made reference to the previous director. O bir önceki yönetmene gönderme yaptı. The director wanted the local Asahi reporter to go to the scene of the crime. Yönetmen yerel Asahi muhabirinin suç mahalline gitmesini istedi. Many directors want to make artistically ambitious and meaningful movies, but the Hollywood system does not allow that. Birçok yönetmen sanatsal açıdan iddialı ve anlamlı filmler yapmak istiyor ama Hollywood sistemi buna izin vermiyor. We will hire a new director. Yeni bir yönetmen işe alacağız. I'm speaking with the director. Ben yönetmenle konuşuyorum. Don't underestimate female directors. Kadın yönetmenleri küçümsemeyin. He's a talented young director. O, yetenekli genç bir yönetmen. Many directors want to make artistically ambitious and meaningful movies, but the Hollywood system does not allow that. Pek çok yönetmen anlam ve sanatsallığı öne çıkarma arzusu taşıyan filmler çekmek istese de Hollywood'a kök salmış statüko buna izin vermez. He is without doubt the most successful movie director in the world. Hiç şüphesiz dünyanın en başarılı film yönetmeni. We will hire a new director. Yeni bir yönetmen kiralayacağız. Who's your favorite movie director? En sevdiğin film yönetmeni kim? He is a director, and should be treated as such. O bir yönetmen ve böyle muamele edilmelidir. What brand and what color is the director's car? Yönetmenin arabası hangi marka ve ne renk? Tom is the worst director ever. Tom gelmiş geçmiş en kötü yönetmendir. Stanley Kubrick was an American film director. Stanley Kubrick Amerikalı bir film yönetmeniydi. Martin Scorsese is my favorite film director. Martin Scorsese en sevdiğim film yönetmeni. He made reference to the previous director. Önceki yönetmene gönderme yaptı. He is without doubt the most successful movie director in the world. O kuşkusuz dünyadaki en başarılı yönetmen. Sami did not look like a film director. Sami bir film yönetmenine benzemiyordu. Tom is the worst director ever. Tom gelmiş geçmiş en kötü yönetmen. That child's mother is a director. O çocuğun annesi bir yönetmen. Show More (33)
2	director	müdür	n.
	The director resigned because of the failure of the new product. Müdür yeni ürünün başarısızlığı nedeniyle istifa etti. Furthermore, the director of the newspaper was imprisoned and later freed. Ayrıca, gazetenin müdürü hapse atılmış ve daha sonra serbest bırakılmıştır. The existing monitoring committee can only monitor the independence of the Director of the agency. Mevcut izleme komitesi sadece ajans müdürünün bağımsızlığını denetleyebilmektedir. But the director of the hospital did not authorise the admission. Ancak hastane müdürü kabul için izin vermemiştir. They appointed Tom administrative director. Onlar Tom'u idari müdür olarak atadı. They appointed him as a director. Onu müdür olarak atadılar. Sami is the director of the clinic. Sami kliniğin müdürü. Tom has been appointed administrative director. Tom idari müdür olarak atandı. I'm speaking with the director. Müdürle konuşuyorum. Where's the director? Müdür nerede? They appointed Tom administrative director. Tom'u idari müdür olarak atadılar. Before she retired, she worked as a secretary to a director of a research school at a university. Emekli olmadan önce, bir üniversitede araştırma okulu müdürünün sekreteri olarak çalışıyordu. What brand and what color is the director's car? Müdürün arabası ne marka ve ne renk? The director wants to see you in his office. Müdür seni ofisinde görmek istiyor. Tom Jackson is the deputy director. Tom Jackson müdür yardımcısıdır. The director wants to see you in his office. Müdür seni odasına çağırıyor. Before she retired, she worked as a secretary to a director of a research school at a university. O, emekli olmadan önce, bir üniversitede bir araştırma okulu müdürünün sekreteri olarak çalıştı. The director reprimanded you. Müdür seni azarladı. He joined his colleagues in the director's office. Müdürün ofisinde meslektaşlarına katıldı. He joined his colleagues in the director's office. O, müdürün odasındaki meslektaşlarına katıldı. The director wants to see you in his office. Müdür seni odasında görmek istiyor. Tom is serving as interim director. Tom geçici müdür olarak görev yapıyor. Tom has been appointed administrative director. Tom bir idari müdür olarak atandı. Can I speak with the director? Müdürle konuşabilir miyim? The director thought about his answer and spoke again. Müdür cevabını düşündü ve tekrar konuştu. Tom Jackson is the deputy director. Tom Jackson müdür yardımcısı. Show More (23)
3	director	direktör	n.
	The finance director advised on the authority's overall budget planning for the next year. Finans direktörü, kurumun gelecek yıl için genel bütçe planlaması konusunda tavsiyelerde bulundu. Further steps have been taken on the appointment of the executive director. İcra direktörünün atanması konusunda ilave adımlar atılmıştır. Its external directors and members are appointed on a geographically balanced basis. Dış direktörleri ve üyeleri coğrafi olarak dengeli bir şekilde atanmaktadır. This is where the business angel, the friendly adviser, the non-executive director become essential. İşte bu noktada iş meleği, dost danışman ve icracı olmayan direktör çok önemli hale gelmektedir. A Political Directors Troika visit followed in September. Bunu Eylül ayında bir Siyasi Direktörler Üçlüsü ziyareti izlemiştir. I am therefore in favour of Parliament’s being consulted on the appointment of the directors. Bu nedenle direktörlerin atanması konusunda Parlamento'ya danışılmasından yanayım. The importance of these studies wanes, however, when one considers the background of this unit's former director. Ancak bu birimin eski direktörünün geçmişi düşünüldüğünde bu çalışmaların önemi azalmaktadır. A meeting of Political Directors from the EU and Turkey took place in March 2000. Mart 2000'de, AB ve Türkiye'den Siyasi Direktörler toplantısı yapılmıştır. That is why the board of management and the director must have relevant experience. Bu nedenle yönetim kurulu ve direktör ilgili deneyime sahip olmalıdır. The research director had the department do a thorough job in testing the new product. Araştırma direktörü yeni ürünü test etmek için departmana kapsamlı bir iş yaptırdı. Tom is serving as interim director. Tom geçici direktör olarak görev yapıyor. Sami is the event director. Sami; etkinlik direktörü. Sami is the event director. Sami etkinlik direktörü. Show More (10)
4	director	yönetici	n.
	This journalist is also, I regret to say, the director of a major Italian television company. Bu gazeteci aynı zamanda, üzülerek söylüyorum, büyük bir İtalyan televizyon şirketinin yöneticisidir. This has certainly not done anything for the popularity ratings of the recognised ballot director Lukashenko. Bu durum, tanınmış seçim yöneticisi Lukaşenko'nun popülaritesine kesinlikle bir şey katmamıştır. This is Professor Oak, the director of this experiment. Bu Profesör Oak, bu deneyin yöneticisi. Where's the director? Yönetici nerede? Who became the new director? Kim yeni yönetici oldu? He is a director, and should be treated as such. O bir yönetici ve öyle muamele görmeli. Sami is the director of the clinic. Sami, kliniğin yöneticisidir. Show More (4)