|
- Just look at how the dissident Ha Is Phu was treated.
- Sadece muhalif Ha Is Phu'ya nasıl davranıldığına bakın.
- There are also accusations of widespread abuses by the government against other dissident groups.
- Hükümetin diğer muhalif gruplara karşı yaygın suistimallerde bulunduğuna dair suçlamalar da mevcuttur.
- I met a group of the most well-known Cuban dissidents during my visit to Havana in March 2003.
- Mart 2003'te Havana'ya yaptığım ziyaret sırasında Kübalı muhaliflerin en tanınmışlarından bir grupla tanıştım.
- Dissidents often disappear behind bars for a ridiculously long period of time.
- Muhalifler genellikle çok uzun süreler boyunca parmaklıklar ardında kaybolurlar.
- Certain States that persecute dissidents are considered to be great democracies.
- Muhaliflere zulmeden bazı Devletler büyük demokrasiler olarak kabul edilmektedir.
- This has not stopped him putting the media out of action, meaning that any dissident is at his mercy.
- Bu durum medyayı devre dışı bırakmasını engellemedi, yani herhangi bir muhalif onun insafına kalmış durumda.
- Dissidents often disappear behind bars for a ridiculously long period of time.
- Muhalifler genellikle gülünç derecede uzun bir süre boyunca parmaklıklar ardında kaybolurlar.
- And Walesa, who was a dissident, also visited Parliament a year later as President of Poland.
- Muhalif Walesa da bir yıl sonra Polonya Cumhurbaşkanı olarak Parlamento'yu ziyaret etti.
Show More (5)
|