Tureng - dough - Inglés Turco Frases

Historia

	Inglés	Turco
1	dough	hamur	n.
	Add a sprinkle of salt to the dough. Hamurun üzerine bir tutam tuz ekleyin. The dough broke up when Tom tried to stretch it. Tom onu germeye çalıştığında hamur parçalandı. Tom divided the dough into two portions. Tom hamuru iki porsiyona böldü. The dough is stuck to the counter. Hamur tezgaha yapışmış. The dough is stuck to the counter. Hamur tezgaha sıkışmış. Put the dough in the refrigerator overnight. Hamuru bir gece buzdolabında bekletin. The baker forgot to put salt in the dough. Fırıncı hamura tuz koymayı unutmuş. Grandma sprinkled flour on the rolling pin so the dough wouldn't stick to it. Büyükannem hamur yapışmasın diye oklavanın üzerine un serperdi. The dough is made from water, flour, salt and instant yeast. Hamur, su, un, tuz ve anlık mayadan yapılır. Put the dough in the refrigerator overnight. Hamuru geceleyin buzdolabına koy. Form the dough into a ball. Hamuru top haline getirin. Tom rolled the dough. Tom hamuru açtı. Tom rolled the dough. Tom hamuru yuvarladı. Stretch the dough with your hands. Hamuru ellerinizle uzatın. The dough used for pancakes is thin. Krep için kullanılan hamur incedir. Baklava are sweet pastries made from layers of filo dough filled with chopped nuts. Baklava kıyılmış fındık ile dolu filo hamur katmanları yapılan tatlı hamurdur. Form the dough into a ball. Hamuru top şeklinde biçimlendir. The baker forgot to put salt in the dough. Fırıncı hamura tuz atmayı unuttu. Tom cut the dough. Tom hamuru kesti. The dough is still a little thick. Hamur hâlâ biraz kalın. Knead the dough gently. Hamuru usulca yoğur. Knead the dough gently. Hamuru yavaşça yoğur. The dough is made from water, flour, salt and instant yeast. Hamur su, un, tuz ve instant mayadan yapılır. I rolled the dough to make some cookies. Kurabiye yapmak için hamuru yuvarladım. He flattened the dough. Hamuru düzleştirdi. Stretch the dough with your hands. Hamuru ellerinizle gerin. Tom divided the dough into two portions. Tom hamuru iki parçaya ayırdı. The dough broke up when Tom tried to stretch it. Tom hamuru uzatmaya çalıştığında hamur dağıldı. He flattened the dough. O, hamuru açtı. I rolled out the dough. Hamuru açtım. Show More (27)
2	dough	para	n.
	Buying such an expensive car requires too much dough. Bu kadar pahalı bir araba almak için çok fazla para lazım. She's rolling in dough. Para içinde yüzüyor. He's rolling in dough. O, çok para kazanıyor. That dude is rolling in dough. Şu arkadaş para içinde yüzüyor. She's rolling in dough. O çok para kazanıyor. I'm rolling in dough. Para içinde yüzüyorum. We're rolling in dough. Para içinde yüzüyoruz. That guy's rolling in dough. Şu adam para içinde yüzüyor. He's rolling in dough. Para içinde yüzüyor. They're rolling in dough. Onlar çok para kazanıyor. I'm rolling in dough. Ben çok para kazanıyorum. We're rolling in dough. Biz çok para kazanıyoruz. They're rolling in dough. Para içinde yüzüyorlar. That dude is rolling in dough. Bu adam para içinde yüzüyor. That guy's rolling in dough. Şu adam çok para kazanıyor. That dude is rolling in dough. Adam paraya para demiyor. Show More (13)