dying - Inglés Turco Frases
Inglés Turco
dying ölme n.
  • So let us moderate our great speeches on dictatorships, and murders, and dying children.
  • O halde, diktatörlükler, cinayetler ve ölen çocuklar hakkındaki muhteşem konuşmalarımızı ölçülü hale getirelim.
  • So let us moderate our great speeches on dictatorships, and murders, and dying children.
  • Diktatörlükler, cinayetler ve ölen çocuklar hakkındaki büyük konuşmalarımızı yumuşatalım.
  • On both sides, innocent people are still dying.
  • Her iki tarafta da masum insanlar ölmeye devam ediyor.
Show More (44)
dying ölmekte olan adj.
  • Abortion is the easy solution, creating a society that is dying because it no longer respects life.
  • Kürtaj kolay bir çözümdür ve artık yaşama saygı duymadığı için ölmekte olan bir toplum yaratır.
  • What about the family of the dying patient?
  • Ölmekte olan hastanın ailesi ne olacak?
  • Basket weaving is a dying art.
  • Sepet örücülüğü ölmekte olan bir sanat.
Show More (0)
dying nesli tükenmekte olan adj.
  • Dying species are the main focus of scientists.
  • Nesli tükenmekte olan türler bilim insanlarının temel odak noktasıdır.
Show More (-2)
dying ölmek üzere olan adj.
  • His dying uncle was taken to hospital.
  • Ölmek üzere olan amcası hastaneye kaldırıldı.
Show More (-2)