|
- Electric hospital beds are advantageous in all cases as they offer the much needed comfort sought by patients.
- Elektrikli hastane yatakları, hastaların ihtiyaç duyduğu konforu sağladıkları için her durumda avantajlıdır.
- Electric hospital beds are advantageous in all cases as they offer the much needed comfort sought by patients.
- Elektrikli hasta yatakları her durumda avantajlıdır çünkü hastalar tarafından ihtiyaç duyulan konforu onlara sunarlar.
- Electric hospital beds are advantageous in all cases as they offer the much needed comfort sought by patients.
- Elektrikli hastane yatakları, hastaların aradığı konforu sunduğu için her durumda avantajlıdır.
- Electric torture is extraordinarily painful.
- Elektrik işkencesi olağanüstü acı vericidir.
- I purchased an electric bicycle.
- Elektrikli bir bisiklet aldım.
- Tom bought an electric car.
- Tom elektrikli bir araba aldı.
- Don't pee on an electric fence.
- Elektrikli çit üzerine işeme.
- Tom has an electric pencil sharpener.
- Tom'un elektrikli kalemtıraşı var.
- Thomas Edison invented the electric lightbulb.
- Thomas Edison elektrik ampulünü icat etti.
- Tom purchased an electric car.
- Tom elektrikli bir araba satın aldı.
- The electric light went out.
- Elektrik ışığı gitti.
- Electric computers provide managers with detailed, up-to-date information.
- Elektrikli bilgisayarlar yöneticilere detaylı ve güncel bilgiler sağlar.
- I've bought an electric bicycle.
- Elektrikli bir bisiklet aldım.
- Tom wasn't able to get the electric can opener to work.
- Tom elektrikli konserve açacağını çalıştıramadı.
- Tom drives an electric car.
- Tom elektrikli bir araba kullanıyor.
- Edison invented the electric lamp.
- Edison elektrik lambasını icat etmiştir.
- This magnificent electric kettle is on sale at only €29.96.
- Bu muhteşem elektrikli su ısıtıcısı sadece 29,96 €'ya satıştadır.
- I've bought an electric bike.
- Elektrikli bir bisiklet aldım.
- This magnificent electric kettle is on sale at only €29.96.
- Bu muhteşem elektrikli su ısıtıcısı sadece 29.96 Euro'ya satılıyor.
- He was electrocuted while playing the electric harp.
- Elektrikli arp çalarken elektrik çarptı.
- I bought an electric car.
- Elektrikli bir araba aldım.
- This clock is electric.
- Bu saat elektrikli.
- Have you paid the electric bill?
- Elektrik faturasını ödedin mi?
- I bought an electric bicycle.
- Elektrikli bir bisiklet aldım.
- If I could afford it, I would buy an electric car.
- Eğer param yetse elektrikli bir araba satın alırım.
- Edison invented the electric lamp.
- Edison elektrik ampulünü icat etti.
- This car is an electric car.
- Bu araba elektrikli bir araba.
- I want an electric fan.
- Bir elektrikli fan istiyorum.
- I don't think Tom would like it very much if I used his electric beard trimmer without his permission.
- İzni olmadan onun elektrikli sakal düzenleyicisini kullanırsam Tom'un bundan çok hoşlanacağını sanmıyorum.
- He likes to take electric devices apart.
- Elektrikli cihazları parçalara ayırmayı seviyor.
- Our electric bill last month was very high.
- Geçen ay elektrik faturamız çok yüksekti.
- Tom has an electric pencil sharpener.
- Tom'un bir elektrikli kalemtıraşı var.
- Tom cut the turkey with an electric knife.
- Tom elektrikli bıçakla hindiyi kesti.
- In the future, everyone will drive an electric car.
- Gelecekte herkes elektrikli bir araba kullanacak.
- Don't pee on an electric fence.
- Elektrikli tellere işemeyin.
- Don't use the iron, electric kettle, and electric stove at the same time.
- Ütüyü, elektrikli su ısıtıcısını ve elektrikli ocağı aynı anda kullanmayın.
- Mine is electric.
- Benimki elektrikli.
- Tom's car has electric windows.
- Tom'un arabasının elektrikli pencereleri vardır.
- Tom cut the turkey with an electric knife.
- Tom hindiyi elektrikli bıçakla kesti.
- I bought an electric bicycle.
- Elektrikli bir bisiklet satın aldım.
- He likes to take electric devices apart.
- Elektrikli cihazları parçalarına ayırmayı seviyor.
- The manager of the electric company will be fired.
- Elektrik şirketinin müdürü kovulacak.
- Electric computers provide managers with detailed, up-to-date information.
- Elektrikli bilgisayarlar, yöneticilere ayrıntılı ve güncel bilgileri sağlar.
- I bought an electric bike.
- Elektrikli bir bisiklet aldım.
- I use an electric toothbrush.
- Elektrikli bir diş fırçası kullanıyorum.
- Our electric bill last month was very high.
- Geçen ayki elektrik faturamız çok yüksekti.
- I received this electric knife as a gift.
- Bu elektrikli bıçağı hediye olarak aldım.
- I forgot to pay the electric bill.
- Elektrik faturasını ödemeyi unuttum.
- I don't think Tom would like it very much if I used his electric beard trimmer without his permission.
- Elektrikli sakal düzelticisini izinsiz kullanmam Tom'un pek hoşuna gitmez sanırım.
- Electric power companies are seeking to reduce their use of coal.
- Elektrik şirketleri kömür kullanımını azaltmaya çalışıyor.
- Mine is electric.
- Benimki elektriklidir.
- If I could afford it, I would buy an electric car.
- Eğer param yetseydi, elektrikli bir araba alırdım.
- Tom's car has electric windows.
- Tom'un arabasının elektrikli camları var.
- Tom forgot to pay the electric bill.
- Tom elektrik faturasını ödemeyi unuttu.
- I received this electric knife as a gift.
- Ben bir hediye olarak bu elektrikli bıçağı aldım.
Show More (52)
|