enlarge - Inglés Turco Frases
Inglés Turco
enlarge genişlemek v.
  • The enlarged Europe will consist of 500 million citizens and, in economic terms, these are 500 million consumers.
  • Genişleyen Avrupa 500 milyon vatandaştan oluşacaktır ve ekonomik anlamda bunlar 500 milyon tüketicidir.
  • The enlarged European Union will be obliged to operate under the provisions of the Treaty of Nice.
  • Genişleyen Avrupa Birliği, Nice Antlaşması hükümleri çerçevesinde faaliyet göstermekle yükümlü olacaktır.
  • The EBRD is also making a critical contribution to the countries which will border the enlarged European Union.
  • AİKB aynı zamanda genişleyen Avrupa Birliği'ne sınır teşkil edecek ülkelere de hayati bir katkı sağlamaktadır.
Show More (23)
enlarge genişletmek v.
  • We have a window of opportunity to enlarge.
  • Elimizde genişletilecek bir fırsat penceresi var.
  • Should we enlarge it to include Turkey, on the borders of Kirkuk which is currently being bombed?
  • Bunu şu anda bombalanan Kerkük sınırındaki Türkiye'yi de kapsayacak şekilde genişletmeli miyiz?
  • We have a window of opportunity to enlarge.
  • Önümüzde genişletmek için bir fırsat penceresi var.
Show More (13)
enlarge büyütmek v.
  • There is no point in enlarging something that is wrong.
  • Yanlış olan bir şeyi büyütmenin hiçbir anlamı yoktur.
  • There is no point in enlarging something that is wrong.
  • Yanlış olan bir şeyi büyütmenin bir anlamı yok.
  • Is it really possible to enlarge Europe without Poland?
  • Polonya olmadan Avrupa'yı büyütmek gerçekten mümkün mü?
Show More (12)
enlarge büyümek v.
  • We must remember that we have never enlarged by more than three countries at once.
  • Hiçbir zaman aynı anda üç ülkeden fazla büyümediğimizi unutmamalıyız.
Show More (-2)
enlarge genişletilmiş adj.
  • What is known as the enlarged internal market for services must also be well prepared.
  • Hizmetler için genişletilmiş iç pazar olarak bilinen şey de iyi hazırlanmalıdır.
Show More (-2)