|
- In an age of enlightenment, such treatment is unforgivable.
- Aydınlanma çağında böyle bir muamele affedilemez.
- What this country needs now is enlightenment.
- Bu ülkenin şu anda ihtiyacı olan şey aydınlanmadır.
- Enlightenment is man's emergence from his self-incurred immaturity.
- Aydınlanma, insanın kendi yarattığı olgunlaşmamışlıktan çıkmasıdır.
- The Buddha attained enlightenment under a Bodhi tree.
- Buda, Bodhi ağacının altında aydınlanmaya erişti.
- The most significant achievement of the Hungarian Enlightenment was the language reform.
- Macar Aydınlanması'nın en önemli başarısı dil reformuydu.
- The Buddha attained enlightenment under a Bodhi tree.
- Buda, Bodhi ağacının altında aydınlanmaya erişmiştir.
- The most significant achievement of the Hungarian Enlightenment was the language reform.
- Macar Aydınlanmasının en önemli başarısı dil reformu oldu.
- Enlightenment is man's emergence from his self-incurred immaturity.
- Aydınlanma, insanın kendi kendine maruz kaldığı olgunlaşmamışlıktan ortaya çıkmasıdır.
Show More (5)
|