entail - Inglés Turco Frases
Inglés Turco
entail gerektirmek v.
  • Being a police officer entails being on call 24/7.
  • Polis memuru olmak 7 gün 24 saat nöbette olmayı gerektirir.
  • Contracts will be terminated wherever this does not entail additional costs.
  • Sözleşmeler, ek maliyet gerektirmeyen durumlarda feshedilecektir.
  • Rail is a more sustainable means of transport, entailing fewer external costs than road transport.
  • Demiryolu, karayolu taşımacılığına göre daha az dış maliyet gerektiren daha sürdürülebilir bir ulaşım aracıdır.
Show More (21)
entail en büyük oğula miras kalması n.
  • In our village, land descends by entail from generation to generation.
  • Bizim köyde topraklar en büyük oğula miras kalma yoluyla nesilden nesle geçer.
Show More (-2)