|
- What is needed, and in short order, is money, not sleight of hand or political evasive action.
- İhtiyaç duyulan şey, kısa sürede, el çabukluğu ya da siyasi kaçamaklar değil, paradır.
- He was given an evasive answer.
- Ona kaçamak bir cevap verildi.
- I tried to be evasive.
- Kaçamak davranmaya çalıştım.
- Tom's reply was evasive.
- Tom'un cevabı kaçamaktı.
- Why were you being so evasive?
- Neden bu kadar kaçamak davranıyordun?
- Tom gave an evasive answer.
- Tom kaçamak bir cevap verdi.
- She spoke in evasive bromides.
- Kaçamak cevaplarla konuştu.
- Her reply was evasive.
- Onun cevabı da kaçamaktı.
- Tom's answer was very evasive.
- Tom'un cevabı çok kaçamaktı.
Show More (6)
|