|
- The financial resources should undoubtedly be boosted here so that even better recommendations can be made.
- Daha da iyi tavsiyelerde bulunulabilmesi için şüphesiz mali kaynaklar artırılmalıdır.
- Things could get even better.
- Her şey daha da iyi olabilir.
- In my opinion, however, the result could have been even better.
- Ancak bana göre sonuç daha da iyi olabilirdi.
- In this case the effect will be even better.
- Bu durumda etki daha da iyi olacaktır.
- Of course, you can combine the two for even better results.
- Hatta bu ikisini birleştirerek daha da iyi sonuçlar alabilirsiniz.
- To live is good, but it's good to live even better!
- Yaşamak iyidir, ama daha iyi yaşamak daha da iyidir!
- She's rich, and even better, she's gorgeous.
- O zengin ve daha da iyisi o çok güzel.
- That's an even better idea.
- O daha da iyi bir fikir.
- Hey, I have an even better idea.
- Hey, benim daha da iyi bir fikrim var.
- She can speak French, and is even better at English.
- Fransızca konuşabiliyor ve İngilizcesi daha da iyi.
- It would be even better if you were here with us.
- Burada bizimle olsaydın daha da iyi olurdu.
- You will be even better.
- Daha da iyi olacaksın.
- I have an even better idea.
- Benim daha da iyi bir fikrim var.
- This book is good but that one is even better.
- Bu kitap iyi ama şu daha da iyi.
- She's rich, and even better, she's gorgeous.
- O zengin ve daha da iyisi, muhteşem.
- This one is even better.
- Bu daha da iyi.
- You all were very good before, and now you're even better.
- Önceden hepiniz çok iyiydiniz, şimdi daha da iyisiniz.
- I've got an even better idea.
- Benim daha da iyi bir fikrim var.
- That's an even better idea.
- Bu daha da iyi bir fikir.
- That's even better.
- Bu daha da iyi.
- While it goes without saying, it would go even better if it was said.
- Söylemeye gerek yok ama söylenirse daha da iyi olur.
- I have an even better idea.
- Benim daha da iyi bir düşüncem var.
- This book is good but that one is even better.
- Bu kitap iyi ama bu daha da iyi.
Show More (20)
|
