exercising - Inglés Turco Frases
Inglés Turco
exercising uygulama n.
  • The exercising of legitimate pressure versus the upholding of the citizen's essential fundamental rights.
  • Meşru baskının uygulanmasına karşı vatandaşın temel haklarının korunması.
  • I am in favour of exercising pressure, I am in favour of the involvement of the EU, but I am against vague threats.
  • Baskı uygulanmasından yanayım, AB'nin müdahil olmasından yanayım, ancak belirsiz tehditlere karşıyım.
  • We have no jurisdiction to exercise policy but, for the first time, the Member States have decided to work together.
  • Politika uygulama yetkimiz yok ancak Üye Devletler ilk kez birlikte çalışmaya karar verdiler.
Show More (0)
exercising kullanma n.
  • It is a technically complex directive; Parliament cannot be called irresponsible for exercising its rights.
  • Teknik açıdan karmaşık bir direktiftir; Parlamento, haklarını kullandığı için sorumsuz olarak adlandırılamaz.
  • The President stopped me exercising my right of free speech.
  • Başkan özgür konuşma hakkımı kullanmamı engelledi.
Show More (-1)