| 1 |
exterior |
dış |
adj. |
|
- They will have the exterior walls painted.
- Dış duvarları boyayacaklar.
- The exterior shots were taken in New Zealand.
- Dış çekimler Yeni Zelanda'da çekildi.
- However, exterior space is variable in scale and function.
- Ancak dış mekanın ölçeği ve işlevi değişkendir.
- However, exterior space is variable in scale and function.
- Ancak dış mekân ölçek ve işlev olarak değişkendir.
Show More (1)
|
| 2 |
exterior |
harici |
adj. |
|
- The newsagent got external evidence from an unknown source.
- Gazete bayisi bilinmeyen bir kaynaktan harici kanıtlar elde etti.
Show More (-2)
|
| 3 |
exterior |
dış |
n. |
|
- The exterior design of the car is eye-opening.
- Otomobilin dış tasarımı göz kamaştırıyor.
Show More (-2)
|
| 4 |
exterior |
dış görünüş |
n. |
|
- When it is a matter of a departure from good administrative practice the friendly exterior should deceive nobody.
- İyi idari uygulamalardan bir sapma söz konusu olduğunda, dostane dış görünüş kimseyi aldatmamalıdır.
Show More (-2)
|
