extremist - Inglés Turco Frases
Inglés Turco
extremist aşırılıkçı n.
  • Extremist militia of Muslim activists who demand union with Pakistan are very active here.
  • Pakistan ile birleşmeyi talep eden Müslüman aktivistlerden oluşan aşırılıkçı milisler burada çok aktiftir.
  • He is an extremist.
  • O bir aşırılıkçı.
  • They're extremists.
  • Onlar aşırılıkçılar.
Show More (3)
extremist radikal n.
  • Muslims are portrayed like extremists that want to kill all non-Muslims.
  • Müslümanlar, Müslüman olmayan herkesi öldürmek isteyen radikal kimseler gibi gösterilmektedir.
  • He's an extremist.
  • O bir radikal.
Show More (-1)
extremist aşırı uç n.
  • Extremists will not bring Macedonia closer to Europe - just the opposite.
  • Aşırı uçlar Makedonya'yı Avrupa'ya yaklaştırmayacaktır - tam tersi.
Show More (-2)
extremist aşırı adj.
  • Therefore, and despite our extremist tendencies, the Socialist Group will vote in favour of the Pirker report.
  • Bu nedenle, aşırı eğilimlerimize rağmen, Sosyalist Grup Pirker raporu lehinde oy kullanacaktır.
Show More (-2)
extremist ekstremist n.
  • He's an extremist.
  • O bir ekstremist.
Show More (-2)