fake - Inglés Turco Frases
Inglés Turco
fake sahte n., adj.
  • Wait, there's a fake black market?
  • Bekle, sahte bir karaborsa mı var?
  • I'm just saying the black market is rife with fake fossils like this.
  • Karaborsanın bunun gibi sahte fosillerle dolu olduğunu söylüyorum.
  • I can see why, because it's a fake product.
  • Nedenini anlayabiliyorum, çünkü bu sahte bir ürün.
Show More (149)
fake numara yapmak v.
  • Little Jon was faking ill; in fact, he was as fit as a fiddle.
  • Küçük Jon hasta numarası yapıyordu; aslında turp gibiydi.
  • She's faking.
  • Numara yapıyor.
  • I don't think she's faking.
  • Numara yaptığını sanmıyorum.
Show More (11)
fake taklit adj.
  • Mary bought a fake Gucci handbag.
  • Mary taklit bir Gucci çanta satın aldı.
  • Perhaps it's a fake.
  • Belki de taklittir.
  • How can you be sure your girlfriend isn't faking her orgasms?
  • Kız arkadaşının orgazm taklidi yapmadığından nasıl emin olabilirsin?
Show More (8)
fake taklit etmek v.
  • He faked his father’s signature on the deed.
  • Tapuda babasının imzasını taklit etti.
  • Tom faked his own death.
  • Tom kendi ölümünü taklit etti.
Show More (-1)
fake uydurmak v.
  • He faked his own death.
  • Kendi ölümünü uydurdu.
  • I gave him a fake address.
  • Ona uydurma bir adres verdim.
Show More (-1)
fake gibi yapmak v.
  • Terry faked a shoot and passed the ball to his teammate.
  • Terry, şut çeker gibi yapıp takım arkadaşına pas verdi.
Show More (-2)
fake uydurma adj.
  • The e-mail was written under a fake name.
  • E-mail, uydurma bir isim kullanılarak yazılmıştır.
Show More (-2)
fake taklit n.
  • Fake designer bags are also sold on that site.
  • Taklit marka çantalar da bu sitede satılıyor.
Show More (-2)
fake çakma n.
  • Fake designer bags are also sold on that site.
  • Marka çantaların çakmaları da bu sitede satılıyor.
Show More (-2)
fake sahte n.
  • How do you know a fake from the original?
  • Sahtesini aslından nasıl ayırt edersin?
Show More (-2)
fake şarlatan n.
  • It was shocking to hear that the trainer was just a fake.
  • Antrenörün şarlatan olduğunu öğrenmek şok ediciydi.
Show More (-2)
fake sahte adj.
  • The fake leather was looking too cheap.
  • Sahte deri aşırı kalitesiz duruyordu.
Show More (-2)
fake çakma adj.
  • It's a fake one, right?
  • Bu çakma, değil mi?
Show More (-2)
fake düzmece adj.
  • I think that this is a fake.
  • Bunun düzmece olduğunu düşünüyorum.
Show More (-2)