|
- We are not very familiar with this concept in the English language.
- İngilizce'de bu kavrama çok aşina değiliz.
- The Commission is familiar with the whole field of expansion, and with the attendant process.
- Komisyon tüm genişleme alanına ve buna eşlik eden sürece aşinadır.
- You are familiar with the issues.
- Sizler sorunlara aşinasınız.
- We are familiar with the policy and our attitude towards Cuba was one of goodwill.
- Bu politikaya aşinayız ve Küba'ya yönelik tutumumuz iyi niyetli bir tutumdur.
- We are all familiar with or have been victims of such practices, which throw travel arrangements into disarray.
- Hepimiz seyahat düzenlemelerini altüst eden bu tür uygulamalara ya aşinayız ya da bunların kurbanı olduk.
- In all honesty how many of us are familiar with conditions in rural and border regions in Northwest Russia or Ukraine?
- Dürüst olmak gerekirse, kaçımız Kuzeybatı Rusya veya Ukrayna'daki kırsal ve sınır bölgelerindeki koşullara aşinayız?
- If you are not familiar with them, do not enter the site.
- Eğer bunlara aşina değilseniz, siteye girmeyin.
- We are familiar with this from European history, when the State and the church were not yet separate.
- Buna, devlet ve kilisenin henüz ayrı olmadığı Avrupa tarihinden aşinayız.
- You are all familiar with the regular technical examination of private cars.
- Hepiniz özel araçların düzenli teknik muayenesine aşinasınız.
- Italians are familiar with the difficulties of dealing with organised crime.
- İtalyanlar organize suçlarla mücadelenin zorluklarına aşinadır.
- We are also familiar with this concept with regard to debt payable to, and debt collectible by, the creditor.
- Bu kavrama alacaklıya ödenecek ve alacaklı tarafından tahsil edilebilecek borçlar bakımından da aşinayız.
- We are all familiar with this subject.
- Hepimiz bu konuya aşinayız.
- We are all familiar with the idea that you can attach a sticker to a mailbox.
- Hepimiz bir posta kutusuna etiket yapıştırılabileceği fikrine aşinayız.
- We are familiar with the various scandals.
- Çeşitli skandallara aşinayız.
- I am familiar with the problems experienced by a small business.
- Küçük bir işletmenin yaşadığı sorunlara aşinayım.
- We are familiar with the debate in Denmark, and we have heard the tenor of the debate in Germany.
- Danimarka'daki tartışmalara aşinayız ve Almanya'daki tartışmaların tınısını da duyduk.
- The Secretary-General, who is present today, is familiar with this document.
- Bugün burada bulunan Genel Sekreter bu belgeye aşinadır.
- You applaud the Mandelkern report, but we are not familiar with it and that concerns us very much.
- Mandelkern raporunu alkışlıyorsunuz ama biz bu rapora aşina değiliz ve bu bizi çok endişelendiriyor.
- Finally, we are all familiar with the Eurostat problems.
- Son olarak, Eurostat'ın sorunlarına hepimiz aşinayız.
- We are all familiar with the obstacles to peace.
- Barışın önündeki engellere hepimiz aşinayız.
- This is also normal, for they are most familiar with their own issues.
- Bu da normaldir, çünkü en çok kendi sorunlarına aşinadırlar.
- The Belgian Prime Minister is familiar with the issue and he has his own views on the matter.
- Belçika Başbakanı konuya aşinadır ve bu konuda kendi görüşleri vardır.
- We are all quite familiar with the history of this framework decision.
- Hepimiz bu çerçeve kararın geçmişine oldukça aşinayız.
- We are all familiar with the enormous problems that we face.
- Karşılaştığımız muazzam sorunlara hepimiz aşinayız.
- We are all familiar with or have been victims of such practices, which throw travel arrangements into disarray.
- Hepimiz seyahat düzenlemelerini altüst eden bu tür uygulamalara aşinayız ya da bu tür uygulamaların kurbanı olduk.
- We are familiar with these issues because we have faced them ourselves in the recent past.
- Bu konulara aşinayız çünkü yakın geçmişte bunlarla biz de karşılaştık.
- We are familiar with the debate in Denmark, and we have heard the tenor of the debate in Germany.
- Danimarka'daki tartışmaya aşinayız ve Almanya'daki tartışmanın tonunu da duyduk.
- We are not very familiar with this concept in the English language.
- İngilizce'de bu kavrama pek aşina değiliz.
- For a long time now we have been familiar with this sort of manoeuvre on the part of the Commission.
- Uzun bir süredir Komisyon'un bu tür manevralarına aşinayız.
- We are all familiar with this, and we know why it exists.
- Hepimiz buna aşinayız ve neden var olduğunu biliyoruz.
- Virtually all Members of the House are familiar with this rule.
- Neredeyse tüm Meclis Üyeleri bu kurala aşinadır.
- We are familiar with all the technical proposals.
- Tüm teknik önerilere aşinayız.
- I am very familiar with the programmes which you refer to.
- Bahsettiğiniz programlara çok aşinayım.
- We are familiar with that author's name.
- Biz o yazarın adına aşinayız.
- I'm afraid I'm not familiar with that expression.
- Korkarım bu ifadeye aşina değilim.
- I'm not familiar with that expression.
- Bu ifadeye aşina değilim.
- Tom is familiar with this area.
- Tom bu bölgeye aşinadır.
- I'm familiar with such things.
- Ben böyle şeylere aşinayım.
- I'm not really familiar with computers.
- Bilgisayarlara gerçekten aşina değilim.
- Are you familiar with that writing style?
- Bu yazı stiline aşina mısın?
- All of you are familiar with the truth of the story.
- Hepiniz hikayenin aslına aşinasınız.
- Is he familiar with this part of the city?
- Şehrin bu kısmına aşina mı?
- He is familiar with computers.
- Bilgisayarlara aşinadır.
- I'm familiar with such things.
- Böyle şeylere aşinayım.
- Are you familiar with this area?
- Bu bölgeye aşina mısın?
- Every student of biology, anatomy, anthropology, ethnology or psychology is familiar with these facts.
- Her biyoloji, anatomi, antropoloji, etnoloji ya da psikoloji öğrencisi bu gerçeklere aşinadır.
- I am familiar with the author's name.
- Yazarın adına aşinayım.
- I'm familiar with Tom's work.
- Tom'un çalışmalarına aşinayım.
- Regrettably, we aren't familiar with the rest of her works.
- Ne yazık ki, biz onun eserlerinin geri kalanına aşina değiliz.
- I'm not familiar with French poets.
- Fransız şairlerine aşina değilim.
- I happen to be familiar with it.
- Buraya aşinayım.
- The professor is familiar with contemporary literature.
- Profesör, çağdaş edebiyata aşina.
- I'm not familiar with that subject.
- Bu konuya aşina değilim.
- I happen to be familiar with it.
- Ben ona aşinayım.
- Tom is familiar with the situation.
- Tom bu duruma aşinadır.
- Are you familiar with this?
- Buna aşina mısın?
- Tom is familiar with the subject.
- Tom konuya aşina.
- I am familiar with this subject.
- Bu konuya aşinayım.
- You're not familiar with his city.
- Onun şehrine aşina değilsin.
- I'm not familiar with this area.
- Bu bölgeye aşina değilim.
- I assume you're familiar with this concept.
- Bu kavrama aşina olduğunuzu varsayıyorum.
- I'm familiar with your name.
- İsminize aşinayım.
- Jane is familiar with the Japanese language.
- Jane, Japoncaya aşinadır.
- Tom isn't familiar with that subject.
- Tom bu konuya aşina değil.
- He is familiar with the subject.
- Konuya aşinadır.
- Dan wasn't familiar with weapons.
- Dan silahlara aşina değildi.
- The professor is familiar with contemporary literature.
- Profesör, çağdaş edebiyata aşinadır.
- Of course he was familiar with jazz.
- Tabii ki caza aşinaydı.
- I'm familiar with the subject.
- Ben konuya aşinayım.
- John is familiar with the business.
- John bu işe aşina.
- He is familiar with the topic.
- Konuya aşina.
- I am familiar with the author's name.
- Yazarın ismine aşinayım.
- Every student of biology, anatomy, anthropology, ethnology or psychology is familiar with these facts.
- Her biyoloji, anatomi, antropoloji, etnoloji veya psikoloji öğrencisi bu gerçeklere aşinadır.
- I'm not really familiar with computers.
- Bilgisayarlara pek aşina değilim.
- He is familiar with the subject.
- O, konuya aşinadır.
- You're not familiar with his city.
- Sen onun şehrine aşina değilsin.
- John is familiar with the business.
- John, işe aşina.
- Filiberto lives in a very large apartment in a city we're not familiar with.
- Filiberto aşina olmadığımız bir şehirde çok büyük bir dairede yaşıyor.
- Are you familiar with this area?
- Bu bölgeye aşina mısınız?
- I'm not familiar with that expression.
- Bu deyime aşina değilim.
- Jane is familiar with the Japanese language.
- Jane Japon diline aşinadır.
- Are you familiar with the periodic table of chemical elements?
- Kimyasal elementlerin periyodik tablosuna aşina mısınız?
- I'm familiar with Tom's work.
- Ben Tom'un çalışmalarına aşinayım.
- I'm familiar with the subject.
- Konuya aşinayım.
- I'm not familiar with that.
- Ben ona aşina değilim.
- He was familiar with the roads of Tokyo.
- Tokyo'nun yollarına aşinaydı.
- Layla grew up in Arabia and was very familiar with camels.
- Layla Arabistan'da büyüdü ve develere çok aşinaydı.
- He is thoroughly familiar with the business.
- İşe tamamen aşina.
- He is familiar with Japanese culture.
- Japon kültürüne aşinadır.
- He is familiar with four languages.
- Dört dile aşinadır.
- Regrettably, we aren't familiar with the rest of her works.
- Ne yazık ki, diğer çalışmalarına aşina değiliz.
- We are familiar with the name of the place.
- Mekanın ismine aşinayız.
- It's not something I'm familiar with.
- Bu aşina olduğum bir şey değil.
- I am familiar with this neighborhood.
- Bu mahalleye aşinayım.
- She is familiar with the subject.
- Konuya aşinadır.
- Sami is familiar with this story.
- Sami bu hikayeye aşina.
- Dan wasn't familiar with weapons.
- Dan silahlarla aşina değildi.
- He is familiar with the topic.
- O, konuya aşinadır.
- Are you familiar with the rules of soccer?
- Futbol kurallarına aşina mısınız?
- Mrs Ogawa is familiar with this neighbourhood.
- Bayan Ogawa bu mahalleye aşinadır.
- We are familiar with the legend of Robin Hood.
- Robin Hood efsanesine aşinayız.
- She is familiar with the subject.
- Konuya aşina.
- He was familiar with the roads of Tokyo.
- Tokyonun yollarına aşinaydı.
- She is familiar with Japanese history.
- Japon tarihine aşinadır.
- Tom is familiar with the topic.
- Tom konuya aşina.
Show More (102)
|
