|
- Where do we go from here?
- Buradan nereye gideceğiz?
- I am interested, rather, in understanding how we move on from here.
- Daha ziyade buradan nasıl ilerleyeceğimizi anlamakla ilgileniyorum.
- I have noted many important and insightful observations that I will take with me when I go away from here today.
- Bugün buradan ayrılırken yanımda götüreceğim pek çok önemli ve aydınlatıcı gözlemi not ettim.
- Where will the real hard core of the European Union come from, if not from here?
- Avrupa Birliği'nin gerçek sert çekirdeği buradan gelmeyecekse nereden gelecek?
- There's an uninhabited planet only a few light-years from here.
- Buradan sadece birkaç ışık yılı uzakta ıssız bir gezegen var.
- There's an uninhabited planet only a few light-years from here.
- Buradan sadece birkaç ışık yılı uzakta, üzerinde yerleşim olmayan bir gezegen var.
- There's an uninhabited planet only a few light-years from here.
- Issız bir gezegen var, buradan yalnız birkaç ışık yılı uzaklıkta.
- I'm even building myself a cabin not far from here.
- Hatta buradan çok uzak olmayan bir yerde kendime bir kulübe bile inşa ediyorum.
- I want them kept away from here.
- Onların buradan uzak tutulmasını istiyorum.
- My apartment is not far from here.
- Evim buradan çok uzakta değil.
- I can smell it from here.
- Onun kokusunu buradan alabiliyorum.
- We can hear the ocean from here.
- Buradan okyanusun sesini duyabiliyoruz.
- How long does it take to walk from here to the station?
- Buradan istasyona gitmek ne kadar sürüyor?
- It's not very far from here.
- O buradan çok uzak değil.
- Tom lives a few blocks from here.
- Tom buradan birkaç blok ötede yaşıyor.
- Let's get away from here.
- Buradan kurtulalım.
- It's only four minutes from here by train.
- Trenle buradan sadece dört dakika sürer.
- It's about thirty miles from here on Route 3.
- Buradan yaklaşık 30 mil uzakta, 3. yol üzerindedir.
- The city can be reached in less than 20 minutes by car from here.
- Kente buradan arabayla 20 dakikadan daha kısa bir sürede ulaşılabilir.
- How far is it to the library from here?
- Buradan kütüphaneye ne kadar var?
- You can't see my house from here.
- Buradan evimi göremezsiniz.
- It's two-hour drive from here to my uncle's house.
- Buradan amcamın evine arabayla gitmek iki saat sürer.
- I was able to see the smoke from here.
- Dumanı buradan görebiliyordum.
- The bus goes from here to the garage.
- Otobüs buradan garaja gider.
- Tom bought a camera at a store not too far from here.
- Tom buradan çok uzak olmayan bir mağazadan bir kamera satın aldı.
- How long does it take to get to the beach from here?
- Buradan plaja gitmek ne kadar sürer?
- The school is very far from here.
- Okul buradan çok uzakta.
- The station is three miles away from here.
- İstasyon buradan 3 mil uzakta.
- It's only a fifteen minute bus ride from here to the airport.
- Buradan havaalanına sadece on beş dakikalık bir otobüs yolculuğudur.
- What's the fastest way to get there from here?
- Buradan oraya gitmenin en hızlı yolu nedir?
- It's about thirty miles from here on Route 3.
- Buradan 30 mil uzakta, 3. karayolu üzerinde.
- I know a filling station not very far from here.
- Buradan çok uzak olmayan bir dolum istasyonu biliyorum.
- From here, I can't see it.
- Buradan göremiyorum.
- Please take me away from here!
- Lütfen beni buradan uzaklaştır!
- How do I get to the post office from here?
- Buradan postaneye nasıl gidebilirim?
- We'll continue to see the whole city from here.
- Buradan tüm şehri görmeye devam edeceğiz.
- We can hear the ocean from here.
- Okyanusu buradan duyabiliriz.
- The station isn't far from here.
- İstasyon buradan çok uzakta değil.
- Tom and Mary were married in a small church not too far from here.
- Tom ve Mary buradan çok uzak olmayan küçük bir kilisede evlendiler.
- How long does it take to go from here to the Hilton Hotel?
- Buradan Hilton Oteli'ne gitmek ne kadar sürer?
- There's a large supermarket not far from here.
- Buradan çok uzakta olmayan büyük bir süpermarket var.
- It's less than three hours from here.
- O buradan üç saatten daha az.
- Pardon me, how do I get to Downing Street from here?
- Affedersiniz, Downing sokağına buradan nasıl ulaşırım?
- How long does it take from here to your house by bike?
- Buradan evinize bisikletle gitmek ne kadar sürer?
- You used to be able to see the church from here.
- Buradan kiliseyi görebilirdiniz.
- You need two hours to get to my uncle by car from here.
- Buradan amcama arabayla gitmek için iki saate ihtiyacın var.
- The restaurant where we're going to eat dinner isn't far from here.
- Yemek yiyeceğimiz restoran buradan çok uzakta değil.
- The station is a ten minute drive from here.
- İstasyon buradan arabayla on dakika uzaklıkta.
- Could you tell me how to get to Park Street from here?
- Buradan Park Caddesi'ne nasıl gideceğimi söyleyebilir misiniz?
- As the crow flies, it's about 20 miles from here.
- Kuş uçuşu olarak, o buradan yaklaşık 20 mil uzakta.
- How long does it take to go from here to the Hilton Hotel?
- Buradan Hilton Oteline gitmek ne kadar zaman alır?
- It's half an hour by foot from here to the station.
- Buradan istasyona yürüyerek yarım saat var.
- It's only ten minutes' walk from here.
- O, buradan sadece 10 dakikalık yürüyüş mesafesinde.
- How far is Hakata from here?
- Hakata buradan ne kadar uzakta?
- Is it very far from here?
- O buradan çok uzak mı?
- The zoo isn't far from here.
- Hayvanat bahçesi buradan çok uzakta değil.
- How far is it to the library from here?
- Kütüphane buradan ne kadar uzakta?
- This afternoon there was a double homicide committed less than two miles away from here.
- Bu öğleden sonra buradan iki milden daha az bir mesafede çifte cinayet işlendi.
- From here to there there are only a few kilometers.
- Buradan oraya yalnızca birkaç kilometre var.
- We hear the church bell from here.
- Kilise çanını buradan duyabiliyoruz.
- What's the best way to get downtown from here?
- Buradan şehir merkezine gitmek için en iyi yol nedir?
- It is no more than ten minutes' walk from here.
- Buradan en fazla on dakikalık yürüme mesafesindedir.
- I can't see anything from here.
- Buradan hiçbir şey göremiyorum.
- How long does it take to walk from here to the city hall?
- Buradan belediye binasına yürümek ne kadar sürer?
- Tom lives less than thirty minutes from here.
- Tom buradan otuz dakikadan daha az mesafede yaşıyor.
- Tom currently manages a hotel not too far from here.
- Tom şu anda buradan çok uzakta olmayan bir oteli yönetiyor.
- Don't move from here.
- Buradan ayrılmayın.
- Sydney is far from here.
- Sydney buradan çok uzak.
- I want a boat that will take me far away from here.
- Beni buradan uzaklara götürecek bir tekne istiyorum.
- It's only four minutes from here by train.
- Buradan trenle sadece dört dakika uzaklıkta.
- How do I get to the station from here?
- Buradan istasyona nasıl giderim?
- Let's get away from here.
- Buradan tüyelim.
- I think it's about three miles from here.
- Bence o buradan yaklaşık 3 mil uzakta.
- Tom works at a restaurant not far from here.
- Tom buradan çok uzak olmayan bir restoranda çalışıyor.
- My home is about three miles from here.
- Evim buradan yaklaşık üç mildir.
- My house isn't so far from here.
- Evim buradan çok uzak değil.
- The tower can be seen from here.
- Kule buradan görülebiliyor.
- How do we get back home from here?
- Buradan eve nasıl döneceğiz?
- I can feel the heat from here.
- Sıcağı buradan hissedebiliyorum.
- Tom's house is only three blocks away from here.
- Tom'un evi buradan sadece üç blok ötedeydi.
- Sami lives about a block away from here.
- Sami buradan yaklaşık bir blok ötede yaşıyor.
- How much time, more or less, does it take to walk from here to the town hall?
- Buradan Belediye binasına yürümek aşağı yukarı ne kadar zaman alır?
- You can see the Golden Gate Bridge from here.
- Buradan Golden Gate Köprüsünü görebilirsiniz.
- It's not far from here to there.
- Buradan oraya uzak değil.
- It took me five hours to drive from here to Tokyo.
- Buradan Tokyo'ya gitmek beş saatimi aldı.
- There are no direct flights to Boston from here.
- Buradan Boston'a direkt uçuş yok.
- It's a long way from here to school.
- Buradan okula kadar çok uzun bir yol var.
- Boston is almost three hours from here.
- Boston buradan neredeyse üç saat uzaklıkta.
- It's a long way from here.
- Buradan çok uzakta.
- Sydney is miles away from here.
- Sidney buradan millerce uzakta.
- We can see the whole city from here.
- Buradan tüm şehri görebiliriz.
- It's about three miles from here to the station.
- Buradan istasyona kadar yaklaşık üç mil var.
- The people look like trash from here.
- İnsanlar buradan çöp gibi görünüyor.
- It's not easy to get there from here.
- Buradan oraya gitmek kolay değil.
- How long does it take to get from here to the station?
- Buradan istasyona gitmek ne kadar sürer?
- It's at least three hundred miles from here.
- O buradan en az üç yüz mil.
- How do we get back home from here?
- Buradan eve nasıl geri döneriz?
- How do I get to the train station from here?
- Buradan tren istasyonuna nasıl giderim?
- I can do that from here.
- Onu buradan yapabilirim.
- What's the best way to get to Boston from here?
- Buradan Boston'a gitmenin en iyi yolu nedir?
- Please move this stone from here to there.
- Lütfen bu taşı buradan oraya taşıyın.
- Tom works at a museum not too far from here.
- Tom buradan çok uzak olmayan bir müzede çalışıyor.
- It only takes about fifteen minutes to walk to the station from here.
- Buradan istasyona yürümek sadece on beş dakika sürer.
- You can't see my house from here.
- Benim evimi buradan göremezsin.
- How long does it take from here to your house?
- Buradan evinize gitmek ne kadar sürer?
- I think I can see our house from here.
- Sanırım evimizi buradan görebiliyorum.
- It's hard to see the stage from here.
- Sahneyi buradan görmek zor.
- Our school is a ten-minute walk from here.
- Okulumuz buradan on dakikalık yürüme mesafesinde.
- How long does it take to get from here to your house on foot?
- Buradan evinize yürüyerek gitmek ne kadar sürer?
- Please take me away from here!
- Lütfen beni buradan götür!
- Get her away from here.
- Onu buradan uzaklaştır.
- In clear weather one can see Mount Fuji from here.
- Açık bir havada birisi buradan Fuji Dağını görebilir.
- How long does it take to get to the Hilton hotel from here?
- Buradan Hilton Oteli'ne gitmek ne kadar sürer?
- Where do I go from here?
- Buradan nereye gideceğim?
- How long does it take to get to the airport from here?
- Buradan havalimanına gitmek ne kadar sürer?
- What's the fastest way to get to the post office from here?
- Buradan postaneye gitmenin en hızlı yolu nedir?
- The zoo is only a short walk from here.
- Hayvanat bahçesi buradan sadece kısa bir yürüyüş mesafesindedir.
- The beach isn't far from here.
- Plaj buradan çok uzakta değil.
- Get away from here.
- Git buradan.
- The post office is a good five kilometers away from here.
- Postane buradan en az beş kilometre uzakta.
- The bus stop is five minutes' walk from here.
- Otobüs durağı, buradan beş dakikalık yürüyüş mesafesinde.
- How far is it from here?
- Buradan ne kadar uzakta?
- Where do you go from here?
- Buradan nereye gideceksin?
- It's another five kilometers from here.
- Orası buradan beş kilometre daha uzakta.
- Start from here.
- Buradan başla.
- How far is it from here?
- O, buradan ne kadar uzaklıktadır?
- It's hard to see the stage from here.
- Buradan sahneyi görmek zor.
- Don't you move from here.
- Buradan taşınma.
- Start from here.
- Buradan başlayın.
- It is no more than ten minutes' walk from here.
- Buradan yürüyerek on dakikadan fazla değil.
- There's a good restaurant not too far from here.
- Buradan çok uzakta olmayan iyi bir restoran var.
- That's not too far away from here, is it?
- Buradan çok uzakta değil, değil mi?
- How far is Boston from here?
- Boston buradan ne kadar uzaklıkta?
- There are no direct flights to Bologna from here.
- Buradan Bologna'ya doğrudan uçuş yok.
- The view's good from here.
- Manzara buradan güzel.
- I understand I can get a bus to Disneyland from here.
- Anladığım kadarıyla buradan Disneyland'a giden bir otobüse binebilirim.
- My home is about three miles from here.
- Evim buradan yaklaşık üç mil uzakta.
- I had to park two blocks from here.
- Buradan iki blok öteye park etmek zorundaydım.
- How long does it take from here to your house by bike?
- Bisikletle buradan evine gitmek ne kadar sürer?
- I want to move away from here.
- Buradan taşınmak istiyorum.
- I don't live very far from here.
- Buradan çok uzakta yaşamıyorum.
- Tom owns a farm not too far from here.
- Tom, buradan çok uzakta olmayan bir çiftliğe sahip.
- A bank not too far from here got robbed yesterday.
- Dün buradan çok uzak olmayan bir banka soyuldu.
- I grew up in a small village not too far from here.
- Buradan çok uzak olmayan küçük bir köyde büyüdüm.
- Tom's house is just about three kilometers from here.
- Tom'un evi buradan hemen hemen üç kilometre uzakta.
- Tom lives about threes blocks from here.
- Tom buradan üç blok ötede oturuyor.
- From here we see the city.
- Buradan şehri görebiliyoruz.
- How far is it from here to the hotel?
- Buradan otele ne kadar var?
- You need two hours to get to my uncle by car from here.
- Arabayla buradan amcama gitmek için iki saate ihtiyacın var.
- It's not far from here.
- Buradan çok uzakta değil.
- How long do you think it takes to go from here to Tokyo?
- Sence buradan Tokyo'ya gitmek ne kadar sürer?
- Tom's house is only three blocks from here.
- Tom'un evi buradan sadece üç blok uzaklıktadır.
- It takes us thirty minutes to walk from here to the station.
- Buradan istasyona yürümek otuz dakikamızı alıyor.
- How do you know I'm not from here?
- Buradan olmadığımı nasıl biliyorsun?
- It is 5 miles from here to Tokyo.
- Buradan Tokyo'ya 5 mil var.
- I can do that from here.
- Bunu buradan yapabilirim.
- Tom has a house not too far from here.
- Tom'un buradan çok uzakta olmayan bir evi var.
- The post office is not too far from here.
- Postane buradan çok uzak değil.
- It is two miles from here to the park.
- Buradan parka kadar iki mil var.
- Please take me away from here.
- Beni buradan götür lütfen.
- Our school is a ten-minute walk from here.
- Okulumuz buradan on dakika yürüyüş mesafesinde.
- How far is the airport from here?
- Havaalanı buradan ne kadar uzakta?
- How long does it take to walk to your house from here?
- Buradan evine yürümek ne kadar sürer?
- Our camp is about 5 miles downstream from here.
- Kampımız buradan yaklaşık 5 mil aşağıda.
- Tom lives a few blocks from here.
- Tom buradan birkaç blok ötede oturuyor.
- There is a hardware store not far from here.
- Buradan çok uzakta olmayan bir hırdavatçı var.
- The station is three kilometers from here.
- İstasyon buradan üç kilometre uzakta.
- How far is it from here to Hakata?
- Hakata buradan ne kadar uzaklıktadır?
- Tom promised to take me away from here.
- Tom beni buradan götürmeye söz verdi.
- From here, it's about three kilometers to the coast.
- Buradan sahile yaklaşık üç kilometre var.
- Tom lives really far from here.
- Tom buradan çok uzakta yaşıyor.
- Sami lives about a block away from here.
- Sami buradan bir blok ötede yaşıyor.
- The post office is not too far from here.
- Postane buradan çok uzakta değil.
- I used to live not far from here.
- Eskiden buradan çok uzakta değildim.
- The city can be reached in less than 20 minutes by car from here.
- Şehre buradan arabayla 20 dakikadan daha kısa bir sürede ulaşılabilir.
- It's not too far from here.
- Buradan çok uzak değil.
- How long would it take to get to Boston from here?
- Buradan Boston'a gitmek ne kadar sürerdi?
- What is the distance from here to the station?
- Buradan istasyona mesafe nedir?
- Tom's grandparents are buried in a cemetery not too far from here.
- Tom'un büyükanne ve büyükbabası buradan çok uzak olmayan bir mezarlıkta gömülü.
- What's the fastest way to get the airport from here?
- Buradan havaalanına gitmek için en hızlı yol nedir?
- I think I can see everyone from here.
- Sanırım buradan herkesi görebiliyorum.
- The lake is a long way from here.
- Göl buradan çok uzakta.
- There is a hospital not far from here.
- Buradan çok uzakta olmayan bir hastane var.
- There is a place not far off from here where we can use the phone.
- Buradan çok uzak olmayan bir yerde telefonu kullanabileceğimiz bir yer var.
- It's far from here.
- Buradan çok uzakta.
- Take me away from here.
- Beni buradan götür.
- How long does it take to get to Boston from here?
- Buradan Boston'a gitmek ne kadar sürer?
- Please, move this rock from here to there.
- Lütfen, bu taşı buradan oraya taşıyın.
- You can see the whole city from here.
- Buradan tüm şehri görebilirsiniz.
- I think I can see everyone from here.
- Sanırım buradan herkesi görebilirim.
- It's not very far from here.
- Buradan çok uzakta değil.
- Don't you move from here.
- Sakın buradan kıpırdama.
- Tom lives a few blocks away from here.
- Tom buradan birkaç blok ötede yaşıyor.
- It is no more than ten minutes' walk from here.
- Buradan yürüyerek on dakikadan fazla tutmaz.
- How far is it from here to the park?
- Buradan parka ne kadar var?
- How long does it take from here to Boston?
- Buradan Boston'a ne kadar sürer?
- How long does it take to walk from here to the station?
- Buradan istasyona yürümek ne kadar sürer?
- We need to get away from here.
- Buradan kaçmamız gerekiyor.
- You can smell the ocean from here.
- Buradan okyanusun kokusunu alabilirsin.
- Tom lives in a small town about three hundred kilometers from here.
- Tom buradan yaklaşık üç yüz kilometre uzakta küçük bir kasabada yaşıyor.
- I think I can see our house from here.
- Sanırım buradan evimizi görebiliyorum.
- You'll have a very beautiful view of Boston from here.
- Buradan Boston'un çok güzel bir manzarasını göreceksiniz.
- I can't see what it is from here.
- Buradan ne olduğunu göremiyorum.
- The bus goes from here to the garage.
- Otobüs buradan garaja gidiyor.
- It's about three kilometers from here to the coast.
- Buradan kıyıya yaklaşık üç kilometre var.
- There's a good view from here.
- Buradan güzel bir manzara var.
- Let's get away from here.
- Buradan kaçalım.
- Tom owns a farm not too far from here.
- Tom'un buradan çok uzakta olmayan bir çiftliği var.
- How far is Boston from here?
- Boston buradan ne kadar uzakta?
- The tower can be seen from here.
- Kule buradan görülebilir.
- Tom lives three blocks from here.
- Tom buradan üç blok ötede oturuyor.
- My car is parked not far from here.
- Arabam buradan çok uzakta değil.
- Tom lives three blocks from here.
- Tom buradan üç blok ötede yaşıyor.
- Where do I go from here?
- Buradan nereye giderim?
- How far is it from here to Hakata?
- Buradan Hakata'ya ne kadar var?
- Please tell me how to get to the post office from here.
- Lütfen bana buradan postaneye nasıl gideceğimi söyle.
- What happens from here?
- Buradan ne olur?
- It is a nice view from here.
- Buradan güzel bir manzara var.
- I know a good restaurant not far from here.
- Buradan çok uzakta olmayan iyi bir restoran biliyorum.
- Throw out from here this disgusting dog!
- Atın şu iğrenç köpeği buradan!
- I live just two steps away from here.
- Buradan sadece iki adım ötede yaşıyorum.
- How far is it from here to your home?
- Buradan evinize ne kadar uzak?
- How far is it from here to the city?
- Buradan şehir ne kadar uzakta?
- What's the best way to get downtown from here?
- Buradan şehir merkezine gitmenin en iyi yolu nedir?
- How long does it take to get there from here?
- Buradan oraya varmak ne kadar sürer?
- How long does it take from here to Tokyo Station by car?
- Buradan Tokyo İstasyonuna gitmek araba ile ne kadar sürer?
- What's the fastest way to get the airport from here?
- Buradan havaalanına gitmenin en hızlı yolu nedir?
- The bus stop is five minutes' walk from here.
- Otobüs durağı, buradan beş dakika yürüme mesafesinde.
- Tom lives less than thirty minutes from here.
- Tom buradan otuz dakikadan daha az bir mesafede yaşıyor.
- The station is three miles from here.
- İstasyon buradan üç mil uzakta.
- Boston is almost three hours from here.
- Boston buradan neredeyse üç saat.
- Please take me away from here.
- Lütfen beni buradan götür.
- I have to get away from here.
- Buradan gitmeliyim.
- Get Tom away from here.
- Tom'u buradan uzaklaştır.
- How long does it take from here to your house on foot?
- Buradan evinize yürüyerek ne kadar sürer?
- We can see the whole city from here.
- Buradan bütün şehri görebiliyoruz.
- I want Tom kept away from here.
- Tom'un buradan uzak tutulmasını istiyorum.
- He admitted that he wanted to escape from here.
- Buradan kaçmak istediğini itiraf etti.
- My house isn't so far from here.
- Evim buradan çok uzakta değil.
- How long does it take to get to Chicago from here?
- Buradan Chicago'ya gitmek ne kadar sürer?
- Could you tell me how to get to Park Street from here?
- Buradan Park Street'e nasıl gideceğimi bana söyler misiniz?
- We need to get away from here.
- Buradan gitmeliyiz.
- How long would it take to get to Boston from here?
- Buradan Boston'a gitmek ne kadar sürer?
- Where does Tom go from here?
- Tom buradan nereye gidiyor?
- How long does it take to get there from here?
- Buradan oraya gitmek ne kadar sürer?
- How far is it from here to the sea?
- Buradan deniz ne kadar uzaklıkta?
- I have a farm not far from here.
- Buradan çok uzakta olmayan bir çiftliğim var.
- It's two miles from here to the station.
- Buradan istasyona iki mil var.
- It's not far from here to there.
- Buradan oraya çok uzak değil.
- Do you know how much it costs to get to Boston from here?
- Buradan Boston'a gitmenin ne kadar tuttuğunu biliyor musun?
- I want her kept away from here.
- Onun buradan uzak tutulmasını istiyorum.
- The sea can be heard from here.
- Denizin sesi buradan duyuluyor.
- Do you happen to know how to get downtown from here?
- Buradan şehir merkezine nasıl gideceğini biliyor musun?
- You can see the Golden Gate Bridge from here.
- Buradan Golden Gate Köprüsü'nü görebilirsiniz.
- How long does it take to get to the Hilton hotel from here?
- Buradan Hilton oteline gitmek ne kadar sürer?
- The station is about three miles from here.
- İstasyon buradan yaklaşık üç mil.
- Tom lives just a few blocks away from here.
- Tom buradan sadece birkaç blok ötede yaşıyor.
- It is far away from here.
- O buradan uzak.
- I could walk from here.
- Buradan yürüyebilirim.
- The hill looks low from here.
- Tepe buradan alçak görünüyor.
- What's the fastest way to get to the airport from here?
- Buradan havaalanına gitmenin en hızlı yolu nedir?
- There's a jewelry store not far from here.
- Buradan çok uzakta olmayan bir mücevher dükkanı var.
- Can I email from here?
- Buradan e-posta gönderebilir miyim?
- Is it far from here to the station?
- İstasyon buradan çok uzakta mı?
- Let's get away from here.
- Buradan sıvışalım.
- My apartment isn't far from here.
- Evim buradan çok uzakta değil.
- It's another five kilometers from here.
- Buradan beş kilometre daha uzakta.
- You used to be able to see the church from here.
- Kiliseyi buradan görebilirdiniz.
- What do you think is the best way to get to Tom's house from here?
- Sizce buradan Tom'un evine gitmenin en iyi yolu nedir?
- We hear the church bell from here.
- Biz buradan kilise çanını duyuyoruz.
- Tom and Mary were married in a small church not too far from here.
- Tom ve Mary buradan çok uzakta olmayan küçük bir kilisede evlendiler.
- How far is it from here to your house?
- Buradan evinize ne kadar var?
- How far is it into town from here?
- Kasaba buradan ne kadar uzakta?
- Can I telephone London from here?
- Buradan Londra'ya telefon edebilir miyim?
- The swans migrate from here to Florida.
- Kuğular buradan Florida'ya göç eder.
- How far is it from here to the hotel?
- Otel buradan ne kadar uzaklıkta?
- I know a filling station not very far from here.
- Buradan çok uzakta olmayan bir benzin istasyonu biliyorum.
- Get Tom away from here.
- Tom'u buradan götür.
- It is far away from here.
- Buradan çok uzakta.
- Please, move this rock from here to there.
- Bu kayayı buradan şuraya taşı lütfen.
- Tom lives a long way from here.
- Tom buradan uzakta yaşamaktadır.
- Tom grew up in a small town not far from here.
- Tom buradan çok uzak olmayan küçük bir kasabada büyüdü.
- It only takes about fifteen minutes to walk to the station from here.
- Buradan istasyona yürümek yaklaşık 15 dakika sürüyor.
- She lives a few blocks away from here.
- Buradan birkaç blok ötede yaşıyor.
- I can walk to work from here.
- Buradan işe yürüyebilirim.
- How long does it take from here to Boston?
- Buradan Boston'a gitmek ne kadar sürüyor?
- How long do you think it takes to go from here to Tokyo?
- Buradan Tokyo'ya gitmek sizce ne kadar sürer?
- The zoo is only a short walk from here.
- Hayvanat bahçesi buradan sadece kısa bir yürüyüş mesafesinde.
- I'm not letting you escape from here.
- Buradan kaçmana izin vermeyeceğim.
- I live just two steps from here.
- Buradan sadece iki adım ötede yaşıyorum.
- In clear weather one can see Mount Fuji from here.
- Açık havalarda Fuji Dağı buradan görülebilir.
- It seems a long way from here to the town.
- Buradan şehre kadar uzun bir yol var gibi görünüyor.
- Get her away from here.
- Onu buradan uzaklaştırın.
- I think I can handle it from here.
- Sanırım onunla buradan başa çıkabilirim.
- How do I get to the train station from here?
- Buradan tren istasyonuna nasıl gidebilirim?
- There are no direct flights to Bologna from here.
- Buradan Bologna'ya direkt uçuş yok.
- I know a great Chinese restaurant not far from here.
- Buradan çok uzakta olmayan harika bir Çin restoranı biliyorum.
- She lives a few blocks away from here.
- Buradan birkaç sokak ileride oturuyor.
- The station is three miles from here.
- İstasyon, buradan 3 mil uzakta.
- Tom lives a long way from here.
- Tom buradan çok uzakta yaşıyor.
- You can see the whole city from here.
- Buradan bütün şehri görebilirsin.
- It is an hour's drive from here to there.
- Buradan oraya bir saatlik yol var.
- From here to there there are only a few kilometers.
- Buradan oraya sadece birkaç kilometre var.
- The post office isn't very far from here.
- Postane buradan çok uzakta değil.
- It is about 1 mile from here to the station.
- Buradan istasyona yaklaşık bir mildir.
- It's eight miles from here to London.
- Buradan Londra'ya sekiz mil var.
- You can make yourself heard even from here.
- Kendini buradan bile duyurabilirsin.
- You won't believe the view from here.
- Buradan görünen manzaraya inanamayacaksınız.
- It's very far from here.
- O buradan çok uzakta.
- It's two-hour drive from here to my uncle's house.
- Buradan amcamın evine iki saatlik yol var.
- I want her kept away from here.
- Buradan uzak tutulmasını istiyorum.
- How long does it take from here to the station?
- Buradan istasyona ne kadar sürer?
- You can get a nice view from here when the weather is good.
- Hava güzel olduğunda buradan güzel bir manzara görebilirsiniz.
- Tom's house isn't far from here.
- Tom'un evi buradan çok uzakta değil.
- I want them kept away from here.
- Buradan uzak tutulmalarını istiyorum.
- I had to park two blocks from here.
- Buradan iki blok öteye park etmek zorunda kaldım.
- It's eight miles from here to London.
- Buradan Londra'ya sekiz mil.
- The school is very far from here.
- Okul buradan çok uzak.
- Get them away from here.
- Onları buradan uzaklaştır.
- I want him kept away from here.
- Onun buradan uzak tutulmasını istiyorum.
- It's less than three hours from here.
- Buradan üç saatten az.
- It's only a fifteen minute bus ride from here to the airport.
- Buradan havaalanına otobüsle gitmek sadece on beş dakika sürüyor.
- What's the best way to get to the airport from here?
- Buradan havaalanına gitmenin en iyi yolu nedir?
- The road goes north from here.
- Yol buradan kuzeye gidiyor.
- How do I get to the station from here?
- Buradan istasyona nasıl gidebilirim?
- I can see the ocean from here.
- Buradan okyanusu görebiliyorum.
- I can see the ocean from here.
- Okyanusu buradan görebiliyorum.
- Tom lives about three miles from here.
- Tom buradan üç mil uzakta yaşıyor.
- What is the distance from here to the station?
- Buradan istasyona ne kadar var?
- That's not too far away from here, is it?
- O buradan çok uzak değil, değil mi?
- How long did it take you to drive from here to Tokyo?
- Buradan Tokyo'ya arabayla ne kadar sürdü?
- You can see the Empire State Building from here.
- Empire State Binası'nı buradan görebilirsiniz.
- Everyone says the view from here is beautiful.
- Herkes buradan manzaranın güzel olduğunu söylüyor.
- The fugitive surfaced in a small town fifty miles from here but then disappeared again.
- Kaçak buradan 50 mil ötedeki küçük bir kasabada ortaya çıktı ama sonra tekrar kayboldu.
- I don't know how to get home from here.
- Buradan eve nasıl gideceğimi bilmiyorum.
- It's very far from here.
- Orası buradan çok uzaktır.
- Can I send a fax from here?
- Buradan faks gönderebilir miyim?
- Tom's house is just about three kilometers from here.
- Tom'un evi buradan yaklaşık üç kilometre uzakta.
- How far is it from here to the sea?
- Buradan denize ne kadar var?
- Tom is fishing for trout about a hundred meters downstream from here.
- Tom buradan yaklaşık yüz metre aşağıda alabalık avlıyor.
- It's at least three hundred miles from here.
- Buradan en az 300 mil uzakta.
- It's only ten minutes' walk from here.
- Buradan sadece on dakikalık yürüme mesafesinde.
- Do you happen to know how to get downtown from here?
- Buradan şehir merkezine nasıl gidileceğini biliyor musun acaba?
- It takes fifteen minutes to walk from here to the campus.
- Buradan kampüse yürümek on beş dakika sürer.
- Tom lives about three miles from here.
- Tom buradan yaklaşık üç mil uzakta yaşıyor.
- My house is a long way from here.
- Evim buradan çok uzakta.
- The station is three kilometers away from here.
- İstasyon, buradan üç kilometre uzakta.
- Sami lives about a block away from here.
- Sami buradan yaklaşık bir blok uzakta yaşıyor.
- Our school is ten minutes' walk from here.
- Okulumuz buradan yürüyerek on dakika uzaklıkta.
- The lake is far from here.
- Göl buradan çok uzakta.
- I want a boat that'll take me far away from here.
- Beni buradan uzaklaştıracak bir tekne istiyorum.
- You won't believe the view from here.
- Buradan, manzaraya inanmayacaksın.
- How long does it take to get to the beach from here?
- Buradan sahile gitmek ne kadar sürer?
- Let's get away from here.
- Buradan kirişi kıralım.
- How far is the airport from here?
- Buradan havaalanı ne kadar uzaklıkta?
- Can I telephone London from here?
- Buradan Londra'yı arayabilir miyim?
- We'll continue to see the whole city from here.
- Bütün şehri buradan görmeye devam edeceğiz.
- How far is it from here to the museum?
- Buradan müzeye ne kadar var?
- The restaurant we're going to isn't far from here.
- Gittiğimiz restoran buradan çok uzak değil.
- Stay away from here.
- Buradan uzak kal.
- It's a long way from here.
- Buradan uzun bir yol.
- Please tell me how to get to the post office from here.
- Lütfen bana buradan postanenin yolunu tarif edin.
- Where do you go from here?
- Buradan nereye gidiyorsun?
- How far is it from here to Hakata?
- Buradan Hakata ne kadar uzaklıkta?
- Tom's house is just down the street from here.
- Tom'un evi buradan bir sokak ötede.
- As the crow flies, it's about 20 miles from here.
- Kuş uçuşu, buradan yaklaşık 20 mil uzakta.
- You'll have a very beautiful view of Boston from here.
- Buradan Boston'un çok güzel bir görünüme sahip olacaksın.
- I can't see anything from here.
- Buradan bir şey göremiyorum.
- Sydney is far from here.
- Sydney buradan çok uzakta.
- It's about a quarter mile from here.
- Buradan yaklaşık çeyrek mil uzakta.
- I can't see what it is from here.
- Onun ne olduğunu buradan göremiyorum.
- It's about three kilometers from here to the coast.
- Buradan sahile kadar yaklaşık üç kilometre var.
- Tom lives not far from here.
- Tom buradan çok uzakta yaşamıyor.
- The sea can be heard from here.
- Deniz buradan duyulabilir.
- It's two blocks from here.
- Buradan iki blok ötede.
- The restaurant is not far from here.
- Restoran buradan çok uzakta değil.
- How long does it take to get to the airport from here?
- Buradan havaalanına gitmek ne kadar sürer?
- In clear weather, we can see the island from here.
- Açık havalarda adayı buradan görebiliriz.
- I live just two steps from here.
- Buradan sadece iki adım uzakta yaşıyorum.
- It's two miles from here to the station.
- Buradan istasyona iki mildir.
- I don't know how long it takes to get to Boston from here.
- Buradan Boston'a gitmenin ne kadar zaman alacağını bilmiyorum.
- Let me take it from here.
- Onu buradan almama izin verin.
- The swans migrate from here to Florida.
- Kuğular buradan Florida'ya göç ederler.
- I want a boat that'll take me far away from here.
- Beni buradan uzaklara götürecek bir tekne istiyorum.
- Pardon me, how do I get to Downing Street from here?
- Affedersiniz, buradan Downing Caddesi'ne nasıl gidebilirim?
- Don't move from here.
- Buradan ayrılma.
- Our school is ten minutes' walk from here.
- Okulumuz buradan on dakikalık yürüyüş mesafesinde.
- We'll have to do a bit of walking to get from here to the bank.
- Buradan bankaya gitmek için biraz yürümemiz gerekecek.
- How far is it to the zoo from here?
- Buradan hayvanat bahçesi ne kadar uzaklıkta?
- It is about 1 mile from here to the station.
- Buradan istasyona kadar yaklaşık 1 mil var.
- Tom doesn't live too far from here.
- Tom buradan çok uzakta yaşamıyor.
- How long does it take from here to your house on foot?
- Buradan senin evine yürüyerek gitmek ne kadar sürer?
- It takes us thirty minutes to walk from here to the station.
- Buradan istasyona yürümemiz otuz dakikamızı alır.
- The station is 100 meters from here.
- İstasyon buradan 100 metre uzaklıktadır.
- The people look like trash from here.
- İnsanlar buradan beş para etmez görünüyor.
- I could walk from here.
- Ben buradan yürüyebilirim.
- My house is only a mile from here.
- Evim buradan sadece bir mil uzakta.
- Do you know how much it costs to get to Boston from here?
- Buradan Boston'a gitmenin kaça mal olduğunu biliyor musun?
- The station is about three miles from here.
- İstasyon buradan yaklaşık üç mil uzakta.
- The railroad station is far from here.
- Tren istasyonu buradan çok uzakta.
- How long does it take from here to Tokyo Station by car?
- Buradan Tokyo İstasyonu'na arabayla gitmek ne kadar sürer?
- Tom lives in a small town about three hundred kilometers from here.
- Tom buradan yaklaşık 300 kilometre uzakta küçük bir kasabada yaşıyor.
- His house is not far from here.
- Evi buradan çok uzakta değil.
- The road goes north from here.
- Yol buradan kuzeye gider.
- How far is it from here to the museum?
- Müze buradan ne kadar uzaklıkta?
- Is it very far from here?
- Buradan çok uzakta mı?
- How far do you live from here?
- Buradan ne kadar uzakta yaşıyorsun?
- It's about a ten-minute drive from here.
- Buradan arabayla yaklaşık on dakika.
- The restaurant we're going to isn't far from here.
- Gideceğimiz restoran buradan çok uzakta değil.
- The post office isn't far from here.
- Postane buradan çok uzakta değil.
- How far is it from here to that station?
- Buradan o istasyona ne kadar var?
- You should escape from here if you can.
- Yapabiliyorsan buradan kaçmalısın.
- How far is Hakata from here?
- Hakata buradan ne kadar uzaklıkta?
- In clear weather, we can see the island from here.
- Açık havada adayı buradan görebiliriz.
- Get him away from here.
- Onu buradan götürün.
- It's a fifteen minute walk from here to the campus.
- Buradan kampüse yürümek on beş dakika sürer.
- Tom bought a camera at a store not too far from here.
- Tom buradan çok uzak olmayan bir mağazadan bir fotoğraf makinesi aldı.
- I can see my house from here.
- Buradan evimi görebiliyorum.
- Let me take it from here.
- Bunu buradan alayım.
- I think it's about three miles from here.
- Sanırım buradan yaklaşık 3 mil uzakta.
- How can I get to the zoo from here?
- Buradan hayvanat bahçesine nasıl gidebilirim?
- Tom was born on a farm not too far from here.
- Tom buradan çok uzak olmayan bir çiftlikte doğdu.
- I want him kept away from here.
- Buradan uzak tutulmasını istiyorum.
- Everyone says the view from here is beautiful.
- Herkes buradan manzaranın çok güzel olduğunu söylüyor.
- There is a village about three kilometers up the river from here.
- Buradan yaklaşık nehrin üç kilometre yukarısında bir köy var.
- How many kilometers is it from here to the railroad station?
- Buradan tren istasyonuna kaç kilometre var?
- I can smell it from here.
- Kokusunu buradan alabiliyorum.
- How far is it from here to your home?
- Buradan eviniz ne kadar uzakta?
- You can make yourself heard even from here.
- Buradan bile sesinizi duyurabilirsiniz.
- I don't know how long it takes to get to Boston from here.
- Buradan Boston'a gitmek ne kadar sürer bilmiyorum.
- I want to know how far it is from here to where you live.
- Yaşadığın yerin buradan ne kadar uzakta olduğunu bilmek istiyorum.
- It is an hour's drive from here to there.
- Buradan oraya araba ile bir saat sürer.
- I can see my house from here.
- Evimi buradan görebiliyorum.
- The station is three miles away from here.
- İstasyon buradan üç mil uzaktadır.
- Get him away from here.
- Onu buradan uzaklaştır.
- The station is 100 meters from here.
- İstasyon buradan 100 metre uzakta.
- We should get away from here as quickly as we can.
- Buradan elimizden geldiği kadar çabuk kaçmalıyız.
- I've rented a room not far from here.
- Buradan çok uzak olmayan bir oda kiraladım.
- There is a village about three kilometers up the river from here.
- Buradan nehrin yaklaşık üç kilometre yukarısında bir köy var.
- How far do you live from here?
- Buradan ne kadar uzakta oturuyorsun?
- Can I email from here?
- Buradan bir e-posta gönderebilir miyim?
- I live about a mile from here.
- Buradan yaklaşık bir mil uzakta yaşıyorum.
- My house is only a mile from here.
- Evim buradan sadece bir mildir.
- It is 5 miles from here to Tokyo.
- Buradan Tokyo'ya beş mildir.
- How far is it to the zoo from here?
- Hayvanat bahçesi buradan ne kadar uzakta?
- Throw out from here this disgusting dog!
- Bu iğrenç köpeği buradan at!
- Indeed, that place does appear to be far from here.
- Gerçekten de, o yer buradan çok uzakta gibi görünüyor.
- How far is it from here to Tokyo?
- Buradan Tokyo'ya ne kadar var?
- The post office is a good five kilometers away from here.
- Postane buradan beş kilometre uzakta.
- Her house is a few kilometers away from here.
- Evi buradan birkaç kilometre uzakta.
- Please move this stone from here to there.
- Lütfen bu taşı buradan şuraya taşıyın.
- The station is three kilometers away from here.
- İstasyon buradan üç kilometre uzakta.
- Tom promised to take me away from here.
- Tom beni buradan götüreceğine söz verdi.
- You can't get there from here.
- Buradan oraya gidemezsin.
- The station is a ten minute drive from here.
- İstasyon buradan arabayla on dakika.
Show More (452)
|
