|
- Nobody in Europe can or should hope to profit from this.
- Avrupa'da hiç kimse bundan kazanç elde edemez ve etmemelidir.
- It is evident, though, that we have not learned much from this.
- Yine de bundan pek bir şey öğrenemediğimiz açıktır.
- What we now have before us is therefore very much a radical departure from this.
- Dolayısıyla şu anda önümüzde duran şey bundan radikal bir sapmadır.
- What lessons can we draw from this, ladies and gentlemen?
- Bundan ne gibi dersler çıkarabiliriz, bayanlar ve baylar?
- This proposal is also suffering from this.
- Bu teklif de bundan muzdarip.
- Ultimately, nobody is safe from injustice and from the terrorism which draws strength from this.
- Nihayetinde hiç kimse adaletsizlikten ve bundan güç alan terörizmden güvende değildir.
- What lessons has the Commission learned from this?
- Komisyon bundan ne gibi dersler çıkardı?
- However, the report does not draw any worthwhile conclusions from this.
- Ancak rapor bundan kayda değer bir sonuç çıkarmıyor.
- What conclusions can we draw from this?
- Bundan ne gibi sonuçlar çıkarabiliriz?
- Incidentally, Hans, Dutch citizens benefit a lot from this.
- Bu arada Hans, Hollanda vatandaşları bundan çok faydalanıyor.
- That is unfortunate, but I believe we should learn from this.
- Bu talihsiz bir durum ancak bundan ders çıkarmamız gerektiğine inanıyorum.
- There is one basic lesson I would like us to learn from this.
- Bundan çıkarmamızı istediğim temel bir ders var.
- I think that a certain lesson can be drawn from this.
- Bundan belli bir ders çıkarılabileceğini düşünüyorum.
- Data collected on complicated issues such as agricultural waste and waste recycling will benefit particularly from this.
- Tarımsal atıklar ve atıkların geri dönüşümü gibi karmaşık konularda toplanan veriler bundan özellikle faydalanacaktır.
- The future European Safety Agency could also stand to benefit from this.
- Gelecekteki Avrupa Güvenlik Ajansı da bundan faydalanabilir.
- It is evident, though, that we have not learned much from this.
- Yine de bundan pek ders almadığımız açıktır.
- The rapporteur tries to make some distinction, but only partially and without drawing all the conclusions from this.
- Raportör bazı ayrımlar yapmaya çalışmaktadır, ancak sadece kısmen ve bundan tüm sonuçları çıkarmadan.
- What conclusions would you draw from this?
- Bundan ne gibi sonuçlar çıkarırsınız?
- On that point I also hope that the Commission will draw strength from this.
- Bu noktada Komisyon'un da bundan güç alacağını umuyorum.
- People still fail to draw the right conclusions from this.
- İnsanlar hala bundan doğru sonuçlar çıkarmayı başaramıyor.
- The positive effects flowing from this are self-evident.
- Bundan kaynaklanan olumlu etkiler apaçık ortadadır.
- What lessons can we learn from this?
- Bundan ne gibi dersler çıkarabiliriz?
- Should it deviate from this in any way, we will then revert to our rights under the Treaty.
- Bundan herhangi bir şekilde sapma olması halinde, Antlaşma kapsamındaki haklarımıza geri döneceğiz.
- But what consequences did he draw from this?
- Peki bundan ne gibi sonuçlar çıkardı?
- My own sense is to say to them they should take reassurance from this.
- Benim kendi hissiyatım, onlara bundan güven duymaları gerektiğini söylemektir.
- However, the report does not draw any worthwhile conclusions from this.
- Ancak rapor bundan kayda değer bir sonuç çıkarmamaktadır.
- We still need to draw operational consequences from this.
- Bundan hala operasyonel sonuçlar çıkarmamız gerekiyor.
- We must learn from this for the future.
- Gelecek için bundan ders çıkarmalıyız.
- I believe there is a lot to be learned from this.
- Bundan öğrenilecek çok şey olduğuna inanıyorum.
- Who benefits from this?
- Bundan kim faydalanıyor?
- Let's learn from this.
- Bundan ders çıkaralım.
- His bicycle is different from this one.
- Onun bisikleti bundan farklıdır.
- What conclusions can be drawn from this?
- Bundan ne sonuç çıkarılabilir?
- His bicycle is different from this one.
- Onun bisikleti bundan farklı.
- You can't run away from this.
- Bundan kaçamazsın.
- What does one profit from this?
- Birisi bundan ne kazanır?
- You can't walk away from this.
- Bundan kaçamazsın.
- Maybe you'll learn a lesson from this.
- Belki bundan bir ders çıkarırsın.
- What conclusions can be drawn from this?
- Bundan ne gibi sonuçlar çıkarılabilir?
- We're going to learn from this.
- Bundan ders çıkaracağız.
- What does one profit from this?
- Bundan ne çıkar elde edebiliriz ki?
- We're going to learn from this.
- Bundan ders alacağız.
Show More (39)
|
