|
- I am counting massively on the Belgian Presidency to move this idea forward with the full support of all of us here.
- Belçika Dönem Başkanlığının bu fikri hepimizin tam desteğiyle ileriye taşıyacağına yürekten inanıyorum.
- I am glad that you give our proposal your full support.
- Teklifimize tam destek vermenizden memnuniyet duyuyorum.
- Many of her proposals are extremely commendable and deserve our full support.
- Önerilerinin birçoğu son derece övgüye değerdir ve tam desteğimizi hak etmektedir.
- It is no easy task you have embarked upon, and it is therefore important for Parliament to offer its full support.
- Başladığınız görev hiç de kolay değil ve bu nedenle Parlamento'nun tam desteğini sunması çok önemli.
- I was delighted to hear this evening that she had confirmed her full support.
- Bu akşam tam desteğini teyit ettiğini duyduğuma çok sevindim.
- As Parliament is aware of this, we will offer our full support.
- Parlamento bunun farkında olduğu için tam desteğimizi sunacağız.
- The overall thrust of this report is very commendable and I encourage the House to give it its full support.
- Bu raporun genel çerçevesi takdire şayandır ve Meclis'i rapora tam destek vermeye davet ediyorum.
- That initiative remains valid and enjoys the full support of the Quartet.
- Bu girişim geçerliliğini korumaktadır ve Dörtlü'nün tam desteğine sahiptir.
- As such, I would ask you to give OLAF's work your full support, also in its present form.
- Bu itibarla sizden OLAF'ın çalışmalarına mevcut haliyle de tam destek vermenizi rica ediyorum.
- At this point we can guarantee full support.
- Bu noktada tam desteği garanti edebiliriz.
- The President-in-Office has our full support where the defence of democracy and the rule of law in Europe are concerned.
- Dönem Başkanı, Avrupa'da demokrasi ve hukukun üstünlüğünün savunulması konusunda tam desteğimize sahiptir.
- With the full support of the Commission, Parliament and the Council are currently endeavouring to fill this gap.
- Komisyon'un tam desteği ile Parlamento ve Konsey şu anda bu boşluğu doldurmaya çalışmaktadır.
- We give you our full support and have every confidence in you.
- Size tam destek veriyoruz ve size güveniyoruz.
- This proposal has our full support.
- Bu öneriye tam destek veriyoruz.
- Those changes have the full support of my group and the British Conservative delegation within it.
- Bu değişiklikler grubumun ve grubum içerisindeki İngiliz Muhafazakâr delegasyonunun tam desteğine sahiptir.
- Having given our full support, we now, though, expect the Council to make its move.
- Tam desteğimizi verdikten sonra, şimdi Konsey'in harekete geçmesini bekliyoruz.
- It is an important step forward in the whole GM debate and the report has my full support.
- Bu, tüm GDO tartışmalarında ileriye doğru atılmış önemli bir adımdır ve rapor benim tam desteğimi almıştır.
- He has my full support.
- Kendisine tam desteğim var.
- I congratulate the rapporteur on her excellent report, to which I give my full support.
- Raportörü, tam destek verdiğim mükemmel raporu için kutluyorum.
- Parliament will give its full support to the endeavours of the Commission and the Council if they go down this road.
- Parlamento, bu yolda ilerlemeleri halinde Komisyon ve Konsey'in çabalarına tam destek verecektir.
- With this practical caveat, I give my full support to the proposal.
- Bu pratik uyarı ile birlikte teklife tam destek veriyorum.
- Parliament will give its full support to the endeavours of the Commission and the Council if they go down this road.
- Parlamento, bu yola girmeleri halinde Komisyon ve Konsey'in çabalarına tam destek verecektir.
- I seek full support for their inclusion tomorrow.
- Yarın bunların dahil edilmesi için tam destek istiyorum.
- The European Parliament can, therefore, give its full support to this process.
- Dolayısıyla Avrupa Parlamentosu bu sürece tam destek verebilir.
- The United Kingdom, Germany and France have lent their full support to the United States.
- Birleşik Krallık, Almanya ve Fransa ABD'ye tam destek vermiştir.
- With the full support of the Commission, Parliament and the Council are currently endeavouring to fill this gap.
- Komisyon, Parlamento ve Konsey'in tam desteğiyle şu anda bu boşluğu doldurmaya çalışıyorlar.
- So this is a fresh start which has our full support.
- Yani bu bizim tam desteğimizi alan yeni bir başlangıç.
- You have already demonstrated political commitment to a dialogue on human rights, and on that you have our full support.
- İnsan hakları konusunda diyaloga yönelik siyasi kararlılığınızı zaten gösterdiniz ve bu konuda size tam desteğimiz var.
- This proposal has our full support.
- Bu teklif bizim tam desteğimizi almıştır.
- I encourage the House to give it its full support when we vote on it tomorrow.
- Yarın yapılacak oylamada Meclisi bu tasarıya tam destek vermeye davet ediyorum.
- This warrants my full support.
- Bu benim tam desteğimi gerektiriyor.
- You have my full support.
- Size tam destek veriyorum.
- Any initiative by you in this area would meet with our full support.
- Bu alanda yapacağınız her türlü girişim bizim tam desteğimizi alacaktır.
- With this practical caveat, I give my full support to the proposal.
- Uygulamaya yönelik bu uyarı ile birlikte, teklife tam destek veriyorum.
- Moreover, the occupying power had the full support of the United States.
- Dahası, işgalci güç, Amerika Birleşik Devletleri'nin tam desteğine sahipti.
- The Council's post-11 September measures have our full support.
- Konsey'in 11 Eylül sonrası aldığı tedbirlere tam destek veriyoruz.
- This is why I give this report my full support.
- Bu nedenle bu rapora tam destek veriyorum.
- I therefore strongly urge the members of my group to give their full support to the compromise that we have reached.
- Bu nedenle grubumun üyelerini, vardığımız uzlaşmaya tam destek vermeye çağırıyorum.
- I would just like to finish by saying that the report itself is excellent and I hope that it gets full support.
- Raporun mükemmel olduğunu ve tam destek almasını umduğumu söyleyerek sözlerimi bitirmek istiyorum.
- Mr Bolkestein, you have the full support of my group, but I know that this will be insufficient.
- Sayın Bolkestein, grubumun tam desteğine sahipsiniz, ancak bunun yeterli olmayacağını biliyorum.
- In this you will have our full support.
- Bu konuda bizim tam desteğimizi alacaksınız.
- I hope that this House will give me full support for this report, which I did not try to make political.
- Bu Meclisin, siyasi hale getirmeye çalışmadığım bu rapor için bana tam destek vereceğini umuyorum.
- Parliament's full support for both your positions is apparent from the resolution that we have adopted.
- Parlamentonun her iki tutumunuza da tam destek verdiği kabul ettiğimiz kararda açıkça görülmektedir.
- This has had the full support of the Committee on Foreign Affairs, Human Rights, Common Security and Defence Policy.
- Dış İlişkiler, İnsan Hakları, Ortak Güvenlik ve Savunma Politikası Komitesi'nin tam desteğini almıştır.
- You have our full support.
- Bizim tam desteğimize sahipsin.
- You have my full support.
- Tam desteğimi aldınız.
Show More (43)
|
