|
- Her coat is fur on the inside.
- Onun ceketinin içi kürktür.
- Don't sell the bear's fur before hunting it.
- Ayıyı avlamadan kürkünü satmayın.
- That cat has beautiful fur.
- O kedinin güzel bir kürkü var.
- If I don't take care of my fur, it gets real messy.
- Kürküme bakmazsam, çok dağınık hale gelir.
- Tom is a fur trader.
- Tom bir kürk tüccarı.
- If I don't take care of my fur, it gets real messy.
- Eğer kürküme bakmazsam, çok pis olur.
- There were hundreds of ticks in its fur.
- Onların kürkleri üzerinde yüzlerce kene vardı.
- Our cat's fur has lost its luster.
- Kedimizin kürkü parlaklığını kaybetti.
- Siberian Huskies have a thick fur coat.
- Sibirya Husky'lerinin kalın bir kürkü vardır.
- The coat is lined with fur.
- Palto kürkle astarlanmış.
- There were hundreds of ticks in its fur.
- Kürkünde yüzlerce kene vardı.
- He removed his fur jacket downstairs, went up, and knocked lightly on the door.
- O, aşağıda kürk ceketini çıkardı, yukarı gitti ve kapıyı hafifçe çaldı.
- Tom is a fur trader.
- Tom bir kürk tüccarıdır.
- Tom decided to buy Mary a fur coat.
- Tom, Mary'ye bir kürk almaya karar verdi.
- He removed his fur jacket downstairs, went up, and knocked lightly on the door.
- Alt katta kürk ceketini çıkardı, yukarı çıktı ve kapıyı hafifçe çaldı.
- You should not wear a fur coat.
- Kürk giymemelisin.
- The coat is lined with fur.
- Bu ceket kürkle astarlanmıştır.
- Sheep fur is fluffy.
- Koyun kürkü kabarıktır.
- Tom decided to buy Mary a fur coat.
- Tom, Mary'ye bir kürk satın almaya karar verdi.
Show More (16)
|