| 1 |
give out |
vermek |
v. |
|
- I am unable to give out his response to this, as I awoke with something of a shock.
- Bir tür şokla uyandığım için buna verdiği yanıtı aktaramıyorum.
- This is the message some people in this chamber are giving out and we must kill that off.
- Bu meclisteki bazı kişilerin verdiği mesaj budur ve bunu ortadan kaldırmalıyız.
- I may have missed it in the list she gave out.
- Verdiği listede gözden kaçırmış olabilirim.
- You know I can't give out that kind of information.
- Bu tür bilgileri veremeyeceğimi biliyorsun.
- It is our policy not to give out personal information.
- Kişisel bilgileri vermemek bizim politikamızdır.
- Our teacher gives out a lot of homework.
- Öğretmenimiz çok fazla ev ödevi veriyor.
- Will you help me give out the programs to those people?
- Programları şu insanlara vermeme yardım eder misin?
- Never give out your password to anyone.
- Şifrenizi kimseye vermeyin.
- Never give out your password to anyone.
- Şifreni asla kimseye verme.
- It is our policy not to give out personal information.
- Kişisel bilgiyi vermemek bizim prensibimizdir.
- She gave out a sigh of relief.
- O, rahat bir nefes verdi.
- Who gave out the tickets?
- Biletleri kim verdi?
Show More (9)
|
| 2 |
give out |
tükenmek |
v. |
|
- The supplies will give out soon.
- Malzemeler yakında tükenecek.
- Their patience was about to give out.
- Sabırları tükenmek üzereydi.
- Their patience was about to give out.
- Onların sabrı tükenmek üzereydi.
- After two days our food gave out.
- İki gün sonra yemeğimiz tükendi.
- My patience gave out.
- Sabrım tükendi.
- The supplies are beginning to give out.
- Malzemeler tükenmeye başladı.
- The supplies are beginning to give out.
- Kaynaklar tükenmeye başlıyor.
Show More (4)
|
| 3 |
give out |
bitmek |
v. |
|
- Unfortunately, the food supplies gave out before the end of winter.
- Ne yazık ki yiyecek stokları kış bitmeden tükendi.
- I plan to stay here until my money gives out.
- Param bitinceye kadar burada kalmayı planlıyorum.
- The supplies will give out soon.
- Kaynaklar yakında bitecek.
- Unfortunately, the food supplies gave out before the end of winter.
- Ne yazık ki, gıda malzemeleri, kış sonundan önce bitti.
- I plan to stay here until my money gives out.
- Param bitene kadar burada kalmayı planlıyorum.
- The engine gave out.
- Motor bitti.
- After two days our food gave out.
- İki gün sonra yemeğimiz bitti.
Show More (4)
|
| 4 |
give out |
dağıtmak |
v. |
|
- Will you help me give out the programs to those people?
- Programları o insanlara dağıtmama yardım eder misin?
- A boy was giving out newspapers in the rain.
- Bir çocuk, yağmur altında gazeteleri dağıtıyordu.
- Mary is giving out flowers.
- Mary çiçekleri dağıtıyor.
- A boy was giving out newspapers in the rain.
- Bir çocuk yağmurda gazete dağıtıyordu.
- Mary is giving out flowers.
- Mary çiçek dağıtıyor.
- The teacher gave out the test papers after the bell rang.
- Öğretmen zil çaldıktan sonra sınav kağıtlarını dağıttı.
Show More (3)
|
| 5 |
give out |
bozulmak |
v. |
|
- The engine gave out.
- Motor bozuldu.
Show More (-2)
|
