1 |
go to work (on someone or something) |
(biri/bir şey üzerinde) çalışmaya başlamak |
v. |
|
- With that in mind, let us go to work together!
- Bunu aklımızda tutarak, birlikte çalışmaya başlayalım!
- Tom went to work at fifteen.
- Tom 15 yaşında çalışmaya başladı.
- As soon as he graduated, he went to work in his father's general store.
- Mezun olur olmaz babasının dükkânında çalışmaya başladı.
Show More (0)
|
2 |
go to work (on someone or something) |
(biri/bir şey üzerinde) işe koyulmak |
v. |
|
- When food stores close, they go to work, stealing food for resale on the black market.
- Yiyecek dükkanları kapandığında, karaborsada yeniden satmak için yiyecek çalarak işe koyuldular.
Show More (-2)
|