|
- Mr Solbes is our governor and monitors us closely with the required level of firmness.
- Sayın Solbes valimizdir ve bizi gereken sertlikle yakından izlemektedir.
- The Governor of Lapland remarked how easy it was to get from Lapland to Strasbourg.
- Laponya Valisi, Laponya'dan Strazburg'a gitmenin ne kadar kolay olduğunu belirtti.
- In January, Governor Ryan of Illinois decided to commute the death sentences of 156 prisoners on death row.
- Ocak ayında Illinois Valisi Ryan, idam sırasındaki 156 mahkumun ölüm cezalarını hafifletme kararı aldı.
- The governor is standing, he speaks French and insults everyone.
- Vali ayakta duruyor, Fransızca konuşuyor ve herkese hakaret ediyor.
- The governor is standing, he speaks French and insults everyone.
- Vali ayakta dikiliyor; Fransızca konuşuyor ve herkesi aşağılıyor.
- The governor came out in favor of tax breaks.
- Vali vergi indiriminden yana olduğunu açıkladı.
- In fact, I don't know if the governor would want me to help him.
- Aslında, valinin ona yardım etmemi isteyip istemeyeceğini bilmiyorum.
- In fact, I don't know if the governor would want me to help him.
- Aslında valinin ona yardım etmemi isteyip istemediğini bilmiyorum.
- In fact, I don't know if the governor would want me to help him.
- Açıkçası, vali ona yardım etmemi ister mi bilmiyorum.
- The governor is standing, he speaks French and insults everyone.
- Vali ayakta, Fransızca konuşuyor ve herkese hakaret ediyor.
- The governor took the money out of a slush fund.
- Vali, örtülü ödenekteki parayı aldı.
- Tom was pardoned by the governor.
- Tom vali tarafından bağışlandı.
- The governor was furious.
- Vali çok öfkeliydi.
- Rockefeller was governor of New York.
- Rockefeller New York valisiydi.
- Because of the high fire risk, the governor of California issued a statewide campfire ban.
- Yüksek yangın riski nedeniyle Kaliforniya valisi eyalet çapında kamp ateşi yakma yasağı getirdi.
- The governor of Texas was furious.
- Teksas valisi kızgındı.
- He served as governor of Ohio.
- Ohio valisi olarak görev yaptı.
- Uncut footage of the governor's affair has surfaced on the Internet.
- Valinin ilişkisinin kesilmemiş görüntüleri internette ortaya çıktı.
- The governor took the money out of a slush fund.
- Vali parayı örtülü ödenekten aldı.
- The governor cut the tape and opened the new bridge.
- Vali bandı kesti ve yeni köprü açıldı.
- The governor was surprised by the commission's response.
- Vali, komisyonun tepkisi karşısında şaşırdı.
- Tom was pardoned by the governor.
- Tom vali tarafından affedildi.
- The governor visited the city.
- Vali, kenti ziyaret etti.
- The governor was surprised by the commission's response.
- Vali komisyonun cevabıyla şaşırmıştı.
- Because of the high fire risk, the governor of California issued a statewide campfire ban.
- Yüksek yangın riski nedeniyle Kaliforniya valisi eyalet çapında kamp ateşi yasağı yayınladı.
- The governor was furious.
- Vali öfkeliydi.
- Tom was appointed by the governor.
- Tom vali tarafından atandı.
- Mitt Romney is the former governor of Massachusetts.
- Mitt Romney Massachusetts'in eski valisi.
- The new governor has never held office before.
- Yeni vali daha önce hiç görev yapmamış.
- The governor's speech was published in the magazine.
- Valinin konuşması dergide yayımlandı.
- He said that he would be elected and that he would become governor.
- O seçileceğini ve vali olacağını söyledi.
- Tom's pardon was granted by the governor.
- Tom'un affı vali tarafından onaylandı.
- The prisoner was pardoned by the governor.
- Mahkum vali tarafından affedildi.
- The governor of Texas was furious.
- Teksas valisi çok öfkeliydi.
- He promised himself he would again be governor.
- Kendisine tekrar vali olacağına dair söz verdi.
- The governor supports the bill.
- Vali tasarıyı destekliyor.
- He said that he would be elected and that he would become governor.
- Seçileceğini ve vali olacağını söyledi.
- We hope the governor signs it.
- Umarız vali bunu imzalar.
- Mitt Romney is the former governor of Massachusetts.
- Mitt Romney Massachusetts'in eski valisiydi.
- The governor pardoned the criminal.
- Vali suçluyu affetti.
- I want to take advantage of the opportunity to speak to the governor.
- Vali ile konuşma fırsatından yararlanmak istiyorum.
- Tom Jackson wasn't reelected governor.
- Tom Jackson yeniden vali seçilemedi.
- The governor abused his authority.
- Vali yetkisini kötüye kullandı.
- He served as governor of Ohio.
- O, Ohio valisi olarak görev yaptı.
- I want to take advantage of the opportunity to speak to the governor.
- Ben vali ile konuşma fırsatından yararlanmak istiyorum.
- Everybody wished he had been elected governor.
- Herkes onun vali seçilmesini diliyordu.
- The governor ordered an investigation.
- Vali bir soruşturma emri verdi.
- The prisoner was pardoned by the governor.
- Mahkûm vali tarafından affedildi.
- He was elected governor of Texas in 1994.
- 1944 yılında Teksas valisi seçildi.
- Rockefeller was governor of New York.
- Rockefeller New York'un valisiydi.
- The governor's speech was published in the magazine.
- Valinin konuşması dergide yayınlandı.
- Governor Gavin Newsom ordered the closure of all bars and wineries in California.
- Vali Gavin Newsom, Kaliforniya'daki tüm bar ve şarap imalathanelerinin kapatılmasını emretti.
- We hope the governor signs it.
- Umarız vali onu imzalar.
- Tom Jackson wasn't reelected governor.
- Tom Jackson tekrar vali seçilmedi.
- He was elected governor of Texas in 1994.
- 1994'te Teksas valisi seçildi.
- The governor cut the tape and opened the new bridge.
- Vali bandı kesti ve yeni köprüyü açtı.
- The governor decided to provide assistance for the victims.
- Vali mağdurlara yardım sağlamaya karar verdi.
- The governor visited the city.
- Vali şehri ziyaret etti.
Show More (55)
|
