| 1 |
greeting |
selam |
n. |
|
- I would like to start my additional question with the Tibetan greeting, which betokens peace and happiness.
- Ek soruma barış ve mutluluğu ifade eden Tibet selamıyla başlamak istiyorum.
- Tom always greets his neighbors.
- Tom her zaman komşularını selamlar.
- He greets everyone loudly.
- O herkesi yüksek sesle selamlar.
Show More (0)
|
| 2 |
greeting |
selamlama |
n. |
|
- He walked past without greeting me.
- Beni selamlamadan geçip gitti.
- Gentlemen, allow me to say a few words in greeting.
- Beyler, sizi selamlamak için birkaç kelime söylememe izin verin.
- This is the Muslim greeting.
- Bu Müslüman selamlaması.
Show More (0)
|
| 3 |
greeting |
tebrik |
n. |
|
- Mary spent all her free time last week answering birthday greetings.
- Mary geçen hafta bütün boş zamanını doğum günü tebriklerine cevap vererek geçirdi.
- Mary spent all her free time last week answering birthday greetings.
- Mary geçen hafta tüm boş zamanını doğum günü tebriklerine cevap vererek geçirdi.
Show More (-1)
|
| 4 |
greeting |
karşılama |
n. |
|
- Gentlemen, allow me to say a few words in greeting.
- Baylar, karşılamada birkaç söz söylemem için bana izin verin.
- Thank you for greeting me.
- Beni karşıladığın için teşekkür ederim.
Show More (-1)
|
