|
- Tom bought some groceries.
- Tom biraz yiyecek aldı.
- I bought some groceries.
- Yiyecek bir şeyler aldım.
- Tom went out to get groceries.
- Tom yiyecek almak için dışarı çıktı.
- Tom helped an old lady load her groceries in her car.
- Tom, yaşlı bir kadının yiyeceklerini arabasına yüklemesine yardım etti.
- Tom had enough money to buy a few groceries.
- Tom'un birkaç yiyecek alacak kadar parası vardı.
- Tom helped an old lady load her groceries in her car.
- Tom yaşlı bir kadının yiyeceklerini arabasına yüklemesine yardımcı oldu.
- Tom decided that he would have to help Mary buy some groceries.
- Tom, Mary'nin yiyecek bir şeyler almasına yardım etmeye karar verdi.
- I need to get groceries.
- Yiyecek bir şeyler almam lazım.
- You can buy all kinds of groceries at the supermarket.
- Sen süpermarkette her türlü yiyeceği satın alabilirsin.
- Sami bought some groceries.
- Sami biraz yiyecek aldı.
- I must buy groceries.
- Yiyecek almalıyım.
- Tom unloaded groceries from the car.
- Tom arabadan yiyecekleri indirdi.
- You can buy all kinds of groceries at the supermarket.
- Süpermarketten her türlü yiyeceği alabilirsiniz.
- Tom is getting the groceries.
- Tom yiyecekleri alıyor.
- The young man helped the old lady load the groceries into her car.
- Genç adam, yaşlı kadının yiyecekleri arabasına yüklemesine yardım etti.
- Tom doesn't know where Mary buys her groceries.
- Tom, Mary'nin yiyeceklerini nereden aldığını bilmiyor.
- Tom saw a bag of groceries in Mary's car.
- Tom, Mary'nin arabasında bir torba yiyecek görmüş.
- The young man helped the old lady load the groceries into her car.
- Genç adam yaşlı kadının yiyeceklerini arabasına yüklemesine yardımcı oldu.
- Tom came in carrying groceries.
- Tom elinde yiyeceklerle geldi.
- Tom didn't know where Mary bought her groceries.
- Tom, Mary'nin yiyeceklerini nereden aldığını bilmiyordu.
- Tom left the groceries in the back seat of the car.
- Tom yiyecekleri arabanın arka koltuğunda bıraktı.
- Tom walked into the kitchen, carrying a bag of groceries.
- Tom elinde bir torba yiyecekle mutfağa girdi.
- Tom bought some groceries on his way home.
- Tom eve gelirken biraz yiyecek aldı.
- I need to buy some groceries.
- Biraz yiyecek almam lazım.
- Sami didn't have time to take the groceries out of the trunk.
- Sami'nin yiyecekleri bagajdan çıkaracak vakti yoktu.
- Sami bought some groceries.
- Sami biraz yiyecek satın aldı.
- I bought some groceries.
- Ben bazı yiyecekler satın aldım.
- Sami took the groceries out of the trunk.
- Sami yiyecekleri bagajdan çıkardı.
- I don't know where Tom buys his groceries.
- Tom'un yiyeceklerini nereden aldığını bilmiyorum.
- I barely have enough money for groceries.
- Yiyecek alacak param bile yok.
- Tom bought some groceries on his way home.
- Tom eve dönerken biraz yiyecek aldı.
- The cashier bagged the customer's groceries.
- Kasiyer müşterinin yiyeceklerini poşetledi.
- Tom left the groceries in the back seat of the car.
- Tom yiyecekleri arabanın arka koltuğuna bıraktı.
- Tom knew where Mary bought her groceries.
- Tom, Mary'nin yiyeceklerini nereden aldığını biliyordu.
Show More (31)
|