|
- Perhaps not everyone knows that, especially our guests.
- Belki de bunu herkes bilmiyordur, özellikle de misafirlerimiz.
- Guests came to learn that the truth was far from the promises.
- Misafirler, gerçeğin vaatlerden uzak olduğunu öğrendi.
- How many guests did you invite?
- Kaç tane misafir davet ettin?
- We're having five guests tonight.
- Bu akşam beş misafirimiz var.
- You're our guests.
- Siz bizim misafirimizsiniz.
- Our guests will be leaving shortly.
- Misafirlerimiz birazdan ayrılacak.
- Were there many guests at the dinner?
- Yemekte çok misafir var mıydı?
- We have a houseful of guests.
- Bir ev dolusu misafirimiz var.
- They're guests.
- Misafirdirler.
- How many guests are we going to have tonight?
- Bu gece kaç misafirimiz olacak?
- He is in charge of entertaining the foreign guests.
- O, yabancı misafirleri eğlendirmekten sorumludur.
- You must show respect to your guests.
- Misafirlerinize saygı göstermelisiniz.
- Early rain and early guests seldom stay the night.
- Erken yağan yağmur ve erken gelen misafirler nadiren gece kalır.
- Don't you know that guests will be coming?
- Misafirlerin geleceğini bilmiyor musun?
- Tom and Mary are our guests.
- Tom ve Mary bizim misafirlerimiz.
- She was playing the piano when the guests arrived.
- Misafirler geldiğinde, o piyano çalıyordu.
- Please serve the guests some coffee, dear.
- Lütfen misafirlere kahve ikram et canım.
- Fadil had so many guests.
- Fadıl'ın çok fazla misafiri vardı.
- The guests prepared for their departure and packed their suitcases noisily.
- Misafirler ayrılmak için hazırlandılar ve gürültüyle bavullarını topladılar.
- The guests are in the kitchen.
- Misafirler mutfakta.
- She gave her guests a hearty reception.
- Misafirlerine içten bir karşılama yaptı.
- His wife liked inviting guests.
- Onun karısı misafir davet etmeyi severdi.
- I also use this study for receiving guests.
- Bu çalışma odasını misafirleri kabul etmek için de kullanırım.
- His wife liked inviting guests.
- Karısı misafir çağırmayı seviyordu.
- The guests in the international hotel often nod and smile.
- Uluslararası oteldeki misafirler sık sık kafa sallar ve gülümser.
- Our guests have arrived.
- Misafirlerimiz vardılar.
- You are not going to welcome the guests.
- Misafirleri karşılamayacaksın.
- We have forty-four guests.
- Kırk dört misafirimiz var.
- We had three guests to dinner.
- Akşam yemeğinde üç misafirimiz vardı.
- Our Chinese guests ordered a dog for dinner.
- Çinli misafirlerimiz akşam yemeği için köpek sipariş ettiler.
- We'll have some guests tomorrow.
- Yarın misafirlerimiz olacak.
- The guests are sleeping in this room.
- Misafirler bu odada uyuyor.
- Our Chinese guests ordered a dog for dinner.
- Çinli misafirlerimiz akşam yemeği için bir köpek sipariş etti.
- Go and call the guests!
- Gidip misafirleri çağır!
- She is careful about the way she receives guests.
- Misafirleri kabul etme şekli konusunda dikkatlidir.
- They offered the guests some coffee.
- Onlar misafirlere biraz kahve önerdiler.
- The guests looked uncomfortable.
- Misafirler rahatsız görünüyordu.
- She showed her guests how to eat what she had prepared.
- O misafirlere hazırladığı şeyi nasıl yiyeceklerini gösterdi.
- The guests have arrived early, but luckily I had already finished cooking.
- Misafirler erken gelmişti ama neyse ki yemeği çoktan bitirmiştim.
- At last the guests left, and the flat was quiet.
- Sonunda misafirler gitti ve daire sessizleşti.
- We had six guests to dinner.
- Akşam yemeğinde altı misafirimiz vardı.
- There are fifteen people here, counting the guests.
- Misafirleri de sayarsak burada on beş kişi var.
- The hotel has a lot of foreign guests.
- Otelin bir sürü yabancı misafiri var.
- The guests should be arriving soon.
- Misafirler birazdan gelirler.
- All guests have gone.
- Bütün misafirler gitti.
- We have a houseful of guests.
- Bizim bir ev dolusu misafirimiz var.
- The room was kept warm for the guests.
- Oda misafirler için sıcak tutuldu.
- Do you have guests?
- Misafirleriniz var mı?
- I also use this study for receiving guests.
- Bu çalışma odasını misafir kabul etmek için de kullanıyorum.
- The guests ate all the nuts.
- Misafirler bütün fındıkları yedi.
- Since I live on a farm, I don't have a lot of guests.
- Bir çiftlikte yaşadığımdan beri çok misafirim yok.
- Our guests will be leaving shortly.
- Misafirlerimiz kısa süre içinde ayrılıyor olacaklar.
- How many guests did you invite?
- Kaç misafir davet ettin?
- I have no one with me at table, and my own thoughts must be my Christmas guests.
- Masada benimle birlikte olan hiç kimsem yok ve kendi düşüncelerim noel misafirlerim olmalı.
- We have guests.
- Misafirlerimiz var.
- Guests had strawberry cheesecake for dessert.
- Misafirler tatlı olarak çilekli cheesecake yedi.
- Are we expecting any other guests?
- Başka misafirler bekliyor muyuz?
- Our guests are in a hurry.
- Misafirlerimizin acelesi var.
- The number of guests is 20.
- Misafir sayısı 20'dir.
- We're having guests tomorrow night.
- Yarın akşam misafirlerimiz var.
- Have the guests eaten?
- Misafirler yedi mi?
- They are our guests.
- Onlar bizim misafirimiz.
- Tom led the guests into the living room.
- Tom misafirleri oturma odasına götürdü.
- Our guests should be here within an hour.
- Misafirlerimiz bir saat içinde burada olurlar.
- I suggest you get ready for your guests.
- Misafirleriniz için hazırlanmanızı öneririm.
- In short, there is a difference between guests and travellers.
- Kısacası, misafirler ve gezginler arasında bir fark vardır.
- She was playing the piano when the guests arrived.
- Misafirler geldiğinde piyano çalıyordu.
- They're guests.
- Onlar misafirler.
- Do you have guests?
- Misafiriniz var mı?
- Up to now, only five guests have arrived.
- Şimdiye kadar sadece beş misafir geldi.
- I saw some of the guests leave the banquet room.
- Misafirlerden bazılarının ziyafet salonundan ayrıldığını gördüm.
- How many guests should we expect tonight?
- Bu gece kaç misafir bekliyoruz?
- We're about to have guests.
- Misafirlerimiz gelmek üzere.
- Tom greeted his guests.
- Tom misafirlerini karşıladı.
- Do you have a hairdryer for guests to use?
- Misafirlerin kullanması için saç kurutma makineniz var mı?
- As a rule of thumb, you should plan on one pound of beef for every two guests.
- Genel bir kural olarak, her iki misafire bir kilo sığır eti düşecek şekilde planlamalısınız.
- The guests left early.
- Misafirler erken ayrıldı.
- How many guests are you expecting?
- Kaç misafir bekliyorsunuz?
- She was very busy preparing dinner for her guests.
- O misafirleri için akşam yemeği hazırlamakla çok meşguldü.
- It's about time for the guests to arrive.
- Yaklaşık olarak misafirlerin gelme zamanı.
- I have guests waiting.
- Bekleyen misafirlerim var.
- I'd like to talk to one of your guests.
- Misafirlerinizden biri ile konuşmak istiyorum.
- The guests should be arriving soon.
- Misafirler yakında geliyor olmalı.
- We had guests for dinner yesterday.
- Dün akşam yemeğinde misafirlerimiz vardı.
- There were 30 guests.
- 30 misafir vardı.
- Tonight I have guests.
- Bu gece misafirlerim var.
- They are our guests.
- Onlar bizim misafirlerimiz.
- Tomorrow we're having guests overnight.
- Yarın gece misafirlerimiz var.
- We are having ten guests at the dinner party.
- Akşam yemeğinde on misafirimiz olacak.
- In short, there is a difference between guests and travellers.
- Kısacası, misafirler ve gezginler arasında fark vardır.
- The guests arrived in dribs and drabs.
- Misafirler azar azar geldiler.
- I don't have time for guests today.
- Bugün misafirler için vaktim yok.
- We're having some guests over this evening.
- Bu akşam misafirlerimiz var.
- I'd like to talk to one of your guests.
- Misafirlerinizden biriyle konuşmak istiyorum.
- What can we offer to the guests?
- Misafirlere ne ikram edebiliriz?
- How many guests are you expecting?
- Kaç tane misafir bekliyorsun?
- The spare room is ready for guests.
- Boş oda, misafirler için hazırdır.
- Visitors and guests are welcome.
- Ziyaretçiler ve misafirlerimiz hoş karşılanıyor.
- You must show respect to your guests.
- Misafirlerine saygı göstermelisin.
- We are waiting impatiently to spend an evening at home with no guests.
- Evde misafirsiz bir akşam geçirmek için sabırsızlıkla bekliyoruz.
- Among the guests were the mayor and his wife.
- Belediye başkanı ve eşi misafirler arasındaydı.
- I suggest you get ready for your guests.
- Misafirlerin için hazırlanmanı öneriyorum.
- I plan to invite a lot of guests to the opening ceremony.
- Açılış törenine çok misafir davet etmeyi planlıyorum.
- We were the only guests.
- Tek misafir bizdik.
- Our guests have arrived.
- Misafirlerimiz geldi.
- She was very busy preparing dinner for her guests.
- Misafirlerine akşam yemeği hazırlamakla epey meşguldü.
- Our guests are arriving.
- Misafirlerimiz geliyor.
- We stood at the door to welcome our guests.
- Misafirlerimizi karşılamak için kapıda durduk.
- There are five other guests at the hotel.
- Otelde beş misafir daha var.
- His wife liked inviting guests.
- Karısı misafir davet etmeyi severdi.
- Let's greet our guests.
- Misafirlerimizi karşılayalım.
- The guests have arrived early, but luckily I had already finished cooking.
- Misafirler erken geldi, ama bereket versin ki ben zaten yemek yapmayı bitirmiştim.
- They offered the guests some coffee.
- Misafirlere biraz kahve ikram ettiler.
- By the time the guests arrive, you will be totally drunk.
- Misafirler geldiğinde, sen tamamen sarhoş olacaksın.
- The guests are in the living room.
- Misafirler oturma odasında.
- Since I live on a farm, I don't have a lot of guests.
- Bir çiftlikte yaşadığım için çok fazla misafirim olmuyor.
- All the guests have gone home.
- Tüm misafirler eve gitti.
- She showed her guests how to eat what she had prepared.
- Misafirlerine hazırladıklarını nasıl yiyeceklerini gösterdi.
- Are we expecting any other guests?
- Başka misafir bekliyor muyuz?
- How many guests are you expecting?
- Kaç misafir bekliyorsun?
- You're frightening the guests.
- Misafirleri korkutuyorsun.
- We will have some guests tomorrow.
- Yarın misafirlerimiz olacak.
- The guests are all gone.
- Misafirlerin hepsi gittiler.
- I'll look after our guests.
- Misafirlerimizle ilgileneceğim.
- At the end of the party, only two guests remained.
- Partinin sonunda, sadece iki misafir kaldı.
- How formally should your guests dress?
- Misafirleriniz ne kadar resmi giyinmeli?
- What do our guests want?
- Misafirlerimiz ne istiyor?
- The spare room is ready for guests.
- Boş oda misafirler için hazır.
- What shall I cook for the guests tomorrow?
- Yarın misafirler için ne pişireceğim?
- I could hear the voices of several other guests who had arrived and were already eating together in the main dinning room.
- Daha önce gelen ve birlikte ana yemek salonunda önceden yemek yiyen birkaç diğer misafirin seslerini duyabiliyordum.
- We're guests here.
- Burada misafiriz.
- Let's welcome our guests.
- Misafirlerimizi karşılayalım.
- We had three guests to dinner.
- Akşam yemeğine üç misafirimiz vardı.
- We are having ten guests at the dinner party.
- Yemekli davete on misafir alıyoruz.
- She is careful about the way she receives guests.
- O, misafirleri kabul şekli hakkında dikkatlidir.
- Your guests are waiting.
- Misafirlerin bekliyor.
- Welcome, dear guests!
- Hoş geldiniz, sevgili misafirler!
- There are plenty of guests in the room.
- Odada bir sürü misafir var.
- You are all our guests tonight.
- Bu gece hepiniz misafirlerimizsiniz.
- The child was told to apologize for being rude to the guests.
- Çocuğa misafirlere kaba davrandığı için özür dilemesi söylendi.
- How many guests are you planning on?
- Kaç misafir planlıyorsun?
- You are all our guests tonight.
- Bu gece hepiniz misafirimizsiniz.
- Don't you know that guests are coming?
- Misafirlerin geleceğini bilmiyor musun?
- We will have guests tomorrow.
- Yarın misafirlerimiz olacak.
- All the guests have gone home.
- Tüm misafirler evlerine gitti.
- What can we offer to the guests?
- Misafirlere ne sunabiliriz?
- The guests caught him in his pajamas.
- Misafirler onu pijamalarıyla yakaladı.
- Our guests will arrive in a few minutes.
- Misafirlerimiz birkaç dakika içinde gelecek.
- Susan greeted her guests at the door.
- Susan misafirlerini kapıda karşıladı.
- The room was kept warm for the guests.
- Oda misafirler için sıcak tutuluyordu.
- Your guests are waiting.
- Misafirleriniz bekliyor.
- The guests arrived in dribs and drabs.
- Misafirler peyderpey geldiler.
- These people are our guests.
- Bunlar bizim misafirlerimiz.
- What shall I cook for the guests tomorrow?
- Yarın misafirler için ne pişireyim?
- How many guests are there?
- Kaç tane misafir var?
- There were plenty of guests in the hall.
- Salonda çok fazla misafir vardı.
- I don't have time for guests today.
- Bugün misafirler için zamanım yok.
- We didn't expect guests.
- Misafir beklemiyorduk.
- The young couple included their parents among their Thanksgiving guests.
- Genç çift, Şükran Günü misafirleri arasına ailelerini de dahil etti.
- Go and call the guests!
- Git ve misafirleri çağır!
- How many guests are there?
- Kaç misafir var?
- Our guests are arriving.
- Misafirlerimiz geliyorlar.
- There were some guests waiting in the drawing room.
- Çizim odasında bekleyen bazı misafirler vardı.
- He takes very good care of his guests.
- Misafirlerine çok iyi bakıyor.
- Tom will accept the guests.
- Tom misafirleri kabul edecek.
- She cleaned her room before her guests arrived.
- Misafirleri gelmeden önce odasını temizledi.
- These people are our guests.
- Bu insanlar bizim misafirimiz.
- This hotel can accommodate over 1,000 guests.
- Bu otel 1,000 misafirden daha fazlasını barındırabilir.
- Tom brought his guests some drinks.
- Tom misafirlerine içecek bir şeyler getirdi.
- How many guests are you planning on?
- Kaç tane misafir planlıyorsun?
- This restaurant is so large that they are always busy waiting on guests.
- Bu restoran o kadar büyük ki her zaman misafirlere hizmet etmekle meşguller.
- We were accepting guests.
- Misafir kabul ediyorduk.
- We had guests for dinner yesterday.
- Dün akşam yemeği için misafirlerimiz vardı.
- The child was told to apologize for being rude to the guests.
- Misafirlere kaba davrandığı için çocuğa özür dilemesi söylendi.
- It's about time for the guests to arrive.
- Misafirlerin gelme vakti geldi.
- Do you have a hairdryer for guests to use?
- Misafirlerin kullanması için bir saç kurutma makinen var mı?
- You're frightening the guests.
- Sen misafirleri korkutuyorsun.
- Visitors and guests are welcome.
- Ziyaretçilere ve misafirlere kapımız açık.
- One of the guests told me that they saw you kissing Tom.
- Misafirlerden biri bana onların senin Tom'u öptüğünü gördüklerini söyledi.
- We're having some guests over this evening.
- Bu akşam bazı misafirlerimiz olacak.
- You're our guests.
- Sizler bizim misafirlerimizsiniz.
- They are fulfilling the commandment to take in guests.
- Misafir kabul etme emrini yerine getiriyorlar.
- All the guests have gone.
- Bütün misafirler gitti.
- All guests have gone.
- Tüm misafirler gitti.
Show More (181)
|
|
- There were very few guests, but the debate was extremely high quality, I am told.
- Çok az konuk vardı, ancak bana söylenene göre tartışma son derece kaliteliydi.
- This afternoon, Parliament welcomed as its guests two initiators, and the interest was overwhelming.
- Bu öğleden sonra Parlamento iki girişimciyi konuk olarak ağırladı ve ilgi çok büyüktü.
- I know that a number of distinguished guests, including ambassadors, have joined us for that today.
- Aralarında büyükelçilerin de bulunduğu bir dizi seçkin konuğun bugün bu amaçla bize katıldığını biliyorum.
- We welcome you as guests for our debates on the Middle East and EU security strategy.
- Orta Doğu ve AB güvenlik stratejisi konulu tartışmalarımıza konuk olmanızı memnuniyetle karşılıyoruz.
- As I remarked earlier, there are many distinguished guests in the gallery today to follow this item.
- Daha önce de belirttiğim üzere, bugün bu konuyu takip etmek üzere salonda çok sayıda seçkin konuk bulunmaktadır.
- Guests came to learn that the truth was far from the promises.
- Konuklar gerçekliğin vaat edilenden çok uzak olduğunu gördüler.
- Guests came to learn that the truth was far from the promises.
- Konuklar gerçeğin vaat edilenden çok uzak olduğunu öğrenmeye geldiler.
- Among the guests invited to the party were two foreign ladies.
- Partiye davet edilen konuklar arasında iki yabancı kadın vardı.
- I plan to invite a lot of guests to the opening ceremony.
- Açılış törenine çok sayıda konuk davet etmeyi planlıyorum.
- I have no one with me at table, and my own thoughts must be my Christmas guests.
- Masada yanımda kimse yok ve Noel konuklarım kendi düşüncelerim olmalı.
- We'll have some guests tomorrow.
- Yarın bazı konuklarımız olacak.
- He will figure on inviting a lot of guests to the opening ceremony.
- Açılış törenine çok sayıda konuk davet etmeyi düşünüyor.
- Go and call the guests!
- Git ve konukları çağır!
- This hotel can accommodate 100 guests.
- Bu otel 100 konuğu ağırlayabilir.
- Go and call the guests!
- Gidip konukları çağır!
- The hotel can accommodate 400 guests.
- Otel 400 konuk ağırlayabilir.
- The hotel can accommodate 500 guests.
- Otel 500 konuk ağırlayabilir.
- Susan greeted her guests at the door.
- Susan, konuklarını kapıda karşıladı.
- The number of guests is 20.
- Konuk sayısı 20'dir.
- Many of the guests overstayed their welcome.
- Konukların çoğu misafirlik süresini aştı.
- I'd like to thank all our guests for coming.
- Tüm konuklarımıza geldikleri için teşekkür ederim.
- He is planning on inviting a lot of guests to the closing ceremony.
- Kapanış törenine çok sayıda konuk davet etmeyi planlıyor.
- This hotel can accommodate 500 guests.
- Bu otel 500 konuk ağırlayabilir.
- Who are the other guests?
- Diğer konuklar kim?
- I could hear the voices of several other guests who had arrived and were already eating together in the main dinning room.
- Gelen ve ana yemek salonunda birlikte yemek yiyen diğer konukların seslerini duyabiliyordum.
- The guests wished the happy couple a long and prosperous life.
- Konuklar mutlu çifte uzun ve müreffeh bir hayat diledi.
- One of the guests told me that they saw you kissing Tom.
- Konuklardan biri seni Tom'u öperken gördüğünü söyledi.
- The guests are sleeping in this room.
- Konuklar bu odada uyuyor.
- Our guests will arrive in a few minutes.
- Konuklarımız birkaç dakika içinde gelecekler.
- Have the guests eaten?
- Konuklar yemek yediler mi?
- The hotel can accommodate fifty guests.
- Otel elli konuk ağırlayabilir.
- All the guests have gone.
- Bütün konuklar gitti.
- Many of the guests overstayed their welcome.
- Konukların çoğu misafirlik sürelerini aştı.
- There were 30 guests.
- 30 konuk vardı.
- She gave her guests a hearty reception.
- O konuklarını yürekten ağırladı.
- At the end of the party, only two guests remained.
- Partinin sonunda sadece iki konuk kaldı.
- How many guests are you expecting?
- Kaç tane konuk bekliyorsun?
- He is planning on inviting a lot of guests to the closing ceremony.
- Kapanış törenine birçok konuk davet etmeyi planlıyor.
- The guests in the international hotel often nod and smile.
- Uluslararası oteldeki konuklar genellikle başlarını sallayıp gülümserler.
- There were some guests waiting in the drawing room.
- Misafir odasında bekleyen bazı konuklar vardı.
- Don't you know that guests will be coming?
- Konukların geleceğini bilmiyor musun?
- We will have some guests tomorrow.
- Yarın bazı konuklarımız olacak.
- Don't you know that guests are coming?
- Konukların geldiğini bilmiyor musun?
- Who are the other guests?
- Diğer konuklar kimler?
- Among the guests invited to the party were two foreign ladies.
- Partiye davet edilmiş konuklar arasında iki yabancı kadın vardı.
- There were plenty of guests in the hall.
- Salonda çok sayıda konuk vardı.
- This hotel can accommodate 700 guests.
- Bu otel 700 konuk ağırlayabilir.
- Tom served the guests finger food.
- Tom konuklara atıştırmalıklar servis etti.
- After 11 o'clock the guests began to leave by twos and threes.
- Saat 11'den sonra konuklar ikişer üçer ayrılmaya başladı.
- The guests caught him in his pajamas.
- Konuklar onu pijamalarıyla yakaladı.
- Tom served the guests finger food.
- Tom konuklara yiyecek ikramında bulundu.
- Fadil had so many guests.
- Fadıl'ın pek çok konuğu vardı.
- The guests looked uncomfortable.
- Konuklar rahatsız görünüyordu.
- He is in charge of entertaining the foreign guests.
- Yabancı konukları ağırlamaktan sorumlu.
- How many guests are we going to have tonight?
- Bu gece kaç tane konuğumuz olacak?
Show More (52)
|
|
- Get ready soon and come down; guests have started arriving.
- Hemen hazırlan ve aşağıya gel, davetliler gelmeye başladı.
- At the party, one of his political opponents humiliated him in the presence of many guests.
- Partide, siyasi rakiplerinden biri, birçok davetlinin huzurunda onu küçük düşürdü.
- Among the guests were the mayor and his wife.
- Davetliler arasında belediye başkanı ve eşi de vardı.
- There were many guests - most of them were our teacher's classmates and friends.
- Çok sayıda davetli vardı, çoğu öğretmenimizin sınıf arkadaşları ve dostlarıydı.
Show More (1)
|
