|
- We recognise that most of the officials within the Commission are extremely hard-working.
- Komisyon bünyesindeki görevlilerin çoğunun son derece çalışkan olduğunun farkındayız.
- He is one of the more diligent and hard-working commissioners.
- Kendisi en gayretli ve çalışkan komisyon üyelerinden biridir.
- Tom's wife is hard-working.
- Tom'un karısı çalışkandır.
- Tom's very hard-working.
- Tom çok çalışkan.
- Tom is a hard-working person.
- Tom çok çalışkan bir insan.
- The Chinese are a hard-working people.
- Çinliler çok çalışkan bir halktır.
- Sami was a very hard-working guy.
- Sami çok çalışkan bir adamdı.
- Tom is a hard-working family man.
- Tom çalışkan bir aile adamı.
- Are you hard-working?
- Çalışkan mısın?
- Tom is very hard-working.
- Tom çok çalışkan.
- The Chinese are a hard-working people.
- Çinliler çalışkan insanlardır.
- We were a hard-working family.
- Biz çalışkan bir aileydik.
- Beavers are hard-working animals.
- Kunduzlar çok çalışkan hayvanlardır.
- Sami was a very hard-working guy.
- Sami çok çalışkan biri adamdı.
- Tom is a hard-working family man.
- Tom çalışkan bir aile babasıdır.
- Mary is a very hard-working woman.
- Mary çok çalışkan bir kadındır.
- Tom is very hard-working.
- Tom çok çalışkandır.
- Mary is a very hard-working woman.
- Mary çok çalışkan bir kadın.
- Tom is hard-working.
- Tom çalışkandır.
- Sami was a hard-working banker.
- Sami çok çalışkan bir bankacıydı.
- Sami was a hard-working banker.
- Sami çalışkan bir bankacıydı.
- I'm hard-working.
- Ben çalışkanım.
- Bush put together a hard-working team.
- Bush çalışkan bir ekip kurdu.
- I think Tom is hard-working.
- Sanırım Tom çalışkan.
- Tom is determined and hard-working.
- Tom kararlı ve çalışkan biri.
- Tom is hard-working.
- Tom çok çalışkan.
- Tom's wife is hard-working.
- Tom'un karısı çok çalışkan.
- I think Tom is hard-working.
- Bence Tom çok çalışkan.
- Beavers are hard-working animals.
- Kunduzlar çalışkan hayvanlardır.
Show More (26)
|