|
- I sometimes say that, in the Committee on Petitions, 'all human life is there'.
- Bazen Dilekçe Komitesinde 'tüm insan yaşamının orada olduğunu' söylerim.
- Let us put into context the sanctity and the blessedness of each single, individual human life.
- Her bir münferit insan yaşamının kutsallığını ve kutsanmışlığını bir bağlama oturtalım.
- This is a principle, not a prejudice – the principle that an embryo has human life.
- Bu bir ilkedir, bir önyargı değil; yani embriyonun insan yaşamına sahip olduğu ilkesi.
- This is a principle, not a prejudice – the principle that an embryo has human life.
- Bu bir ilkedir, önyargı değil; yani embriyonun insan yaşamına sahip olduğu ilkesi.
- In reality, the objectives concern the dignity of both women and men and, in actual fact, the very value of human life.
- Gerçekte, hedefler hem kadınların hem de erkeklerin onuruyla ve aslında insan yaşamının değeriyle ilgilidir.
- Every form of human life must be treated with due respect.
- İnsan yaşamının her türüne gereken saygı gösterilmelidir.
- That also applies to the valuing and modification of human life at the request of the insurers.
- Bu, sigortacıların talebi üzerine insan yaşamının değerlendirilmesi ve değiştirilmesi için de geçerlidir.
- That is why I am against any kind of manipulation of the origins of human life.
- İşte bu nedenle insan yaşamının kökenine yönelik her türlü manipülasyona karşıyım.
- I truly hope that the Council does not get blackmailed, but shows respect for human life in its earliest form.
- Konsey'in şantaja maruz kalmamasını ve insan yaşamına en erken haliyle saygı göstermesini gerçekten umuyorum.
- Yoga stresses the importance of the practice of truth in human life.
- Yoga insan yaşamında hakikat pratiğinin önemi üzerinde durur.
- Washing and cleaning have been an important part of human life since the earliest times.
- Yıkama ve temizlik, ezelden beri insan yaşamının önemli bir parçası olmuştur.
- In two decades, the earth will be unable to support human life.
- Yirmi yıl içinde dünya insan yaşamını destekleyemez duruma gelecek.
- Yoga stresses the importance of the practice of truth in human life.
- Yoga, insan yaşamında hakikat pratiğinin önemini vurgular.
- In two decades, the earth will be unable to support human life.
- Yirmi yıl içinde dünya insan yaşamını destekleyemeyecek hale gelecek.
- In two decades, the earth will be unable to support human life.
- Yirmi yıl içinde Dünya, insan yaşamını destekleyemez hale gelecek.
- Yoga stresses the importance of the practice of truth in human life.
- Yoga, insan yaşamında hakikatin uygulanmasının önemine vurgu yapar.
- If human life is convex, we can optimize it.
- İnsan yaşamı dışbükeyse, onu optimize edebiliriz.
- If it were not for water, human life would be impossible.
- Eğer su olmasaydı, insan yaşamı imkansız olurdu.
Show More (15)
|
|
- Human life cannot be subject to voting.
- İnsan hayatı oylamaya tabi tutulamaz.
- When there is such indifference combined with good faith on the part of the consumer, human lives are in danger.
- Tüketicinin iyi niyetiyle birlikte böyle bir kayıtsızlık söz konusu olduğunda, insan hayatı tehlikeye girer.
- Every human life is unique and valuable because it is a gift from God.
- Her insan hayatı eşsiz ve değerlidir çünkü Tanrı'nın bir armağanıdır.
- Human life, at whatever stage of development, should never be used in a merely instrumental manner.
- İnsan hayatı, gelişimin hangi aşamasında olursa olsun, asla sadece araçsal bir şekilde kullanılmamalıdır.
- Human life is precious and the death of innocent civilians, wherever it occurs, is simply not acceptable.
- İnsan hayatı değerlidir ve nerede olursa olsun masum sivillerin ölümü kabul edilemez.
- Still secret project first, human life second, I see.
- Görüyorum ki hâlâ önce gizli proje, sonra insan hayatı geliyor.
- Human life is sacred.
- İnsan hayatı kutsaldır.
- The human life is a journey.
- İnsan hayatı bir yolculuktur.
- Products with GMO are dangerous to human life.
- GDO'lu ürünler insan hayatı için tehlikelidir.
- If human life is convex, we can optimize it.
- Eğer insan hayatı dışbükey ise, onu optimize edebiliriz.
- How much is a human life worth?
- Bir insan hayatı ne kadar eder?
Show More (8)
|