|
- He hung up on me.
- Yüzüme kapattı.
- I can't believe Tom hung up on me.
- Tom'un telefonu yüzüme kapattığına inanamıyorum.
- I wanted to talk some more, but she hung up.
- Biraz daha konuşmak istedim ama o kapattı.
- I hung up on Tom.
- Tom'un yüzüne kapattım.
- I called Susan to apologize to her, but she hung up on me.
- Susan'dan özür dilemek için aradım ama telefonu yüzüme kapattı.
- Tom called Mary to apologize to her, but she hung up on him.
- Tom Mary'den özür dilemek için onu aradı ama Mary telefonu yüzüne kapattı.
- Hang up the phone now!
- Telefonu hemen kapat!
- I called Tom to apologize to him, but he hung up on me.
- Özür dilemek için Tom'u aradım ama telefonu yüzüme kapattı.
- Tom hung up on Mary.
- Tom telefonu Mary'nin yüzüne kapattı.
- She hung up angrily.
- Öfkeyle kapattı.
- No sooner had I hung up than the phone started ringing again.
- Ben kapatır kapatmaz telefon yine çalmaya başladı.
- Tom hung up on me.
- Tom telefonu yüzüme kapattı.
- She made me so angry on the telephone that I hung up on her.
- O, telefonda beni o kadar kızdırdı ki telefonu yüzüne kapattım.
Show More (10)
|
