|
- The country doesn't accept immigrants.
- Ülke göçmenleri kabul etmiyor.
- A member of Al Qaeda is not an illegal immigrant who indulges in terrorism, but an international criminal.
- El Kaide üyesi bir kişi terörizme bulaşmış yasadışı bir göçmen değil, uluslararası bir suçludur.
- Tom is an immigrant from Australia.
- Tom Avustralya'dan gelen bir göçmen.
- Tom is an illegal immigrant.
- Tom yasadışı bir göçmendir.
- Tom married a fellow immigrant.
- Tom bir göçmenle evlendi.
- Tom is a Mexican immigrant.
- Tom Meksika göçmeni.
- Layla was a beautiful Egyptian immigrant.
- Layla güzel bir Mısırlı göçmen idi.
- She fell in love with a Russian immigrant.
- O bir Rus göçmene aşık oldu.
- I'm only an immigrant trying to protect the English language from its native speakers.
- Ben sadece İngilizceyi anadilinden korumaya çalışan bir göçmenim.
- This association was founded by an Algerian immigrant to Canada.
- Bu dernek Kanada'daki bir Cezayirli göçmen tarafından kuruldu.
- Layla started dating a fellow Egyptian immigrant called Sami.
- Leyla, Sami adında Mısırlı bir göçmen arkadaşla çıkmaya başladı.
- Oliver found out that his new girlfriend is an illegal immigrant.
- Oliver yeni kız arkadaşının yasadışı bir göçmen olduğunu öğrendi.
- Layla was a beautiful Egyptian immigrant.
- Leyla güzel bir Mısırlı göçmendi.
- Tom is an immigrant from Australia.
- Tom, Avustralyalı bir göçmen.
- Tom is an illegal immigrant.
- Tom yasadışı bir göçmen.
- She fell in love with a Russian immigrant.
- Bir Rus göçmene aşık oldu.
- Tom is a digital immigrant.
- Tom dijital bir göçmen.
- On his way home, he met a man who he thought was an immigrant.
- Eve dönerken, göçmen olduğunu düşündüğü bir adamla karşılaştı.
- Layla started dating a fellow Egyptian immigrant called Sami.
- Layla, Sami adında Mısırlı bir göçmenle çıkmaya başladı.
- Sami pretended to be a Mexican immigrant.
- Sami Meksikalı bir göçmen gibi davrandı.
- Oliver found out that his new girlfriend is an illegal immigrant.
- Oliver, yeni kız arkadaşının yasadışı bir göçmen olduğunu öğrendi.
- On his way home, he met a man who he thought was an immigrant.
- Eve dönerken yolda göçmen olduğunu düşündüğü bir adamla karşılaştı.
- Tom is a Mexican immigrant.
- Tom Meksikalı bir göçmen.
Show More (20)
|