|
- Its use in comparison with other countries is still too limited.
- Diğer ülkelerle karşılaştırıldığında kullanımı hala çok sınırlıdır.
- It is generous but, at the same time, well balanced seen in comparison with all the other institutions.
- Cömert ama aynı zamanda diğer tüm kurumlarla karşılaştırıldığında dengeli.
- In comparison with this, that is far better.
- Bununla karşılaştırınca, şu çok daha iyi.
- All my efforts are nothing in comparison with yours.
- Tüm çabalarım seninkilerle karşılaştırıldığında hiçbir şey.
- My car looks shabby in comparison with his new one.
- Yenisiyle karşılaştırıldığında benim arabam külüstür gözüküyor.
- Country life is very peaceful in comparison with city life.
- Kır yaşamı,şehir yaşamıyla karşılaştırıldığında çok huzurludur.
Show More (3)
|