|
- Rather than just tabling proposals, it needs to make a studied demand for something in return.
- Sadece öneriler sunmak yerine, karşılığında bir şeyler talep etmek için çalışılmalıdır.
- We made concessions and ended up receiving nothing in return.
- Tavizler verdik ve karşılığında hiçbir şey alamadık.
- Rather than just tabling proposals, it needs to make a studied demand for something in return.
- Sadece öneriler sunmak yerine karşılığında bir şeyler talep etmek için çalışılmalıdır.
- It is a gift to third-country starch producers, with the European Union receiving nothing in return.
- Üçüncü ülke nişasta üreticilerine bir hediyedir ve Avrupa Birliği karşılığında hiçbir şey almamaktadır.
- Parliament gives something and receives something in return.
- Parlamento bir şey veriyor ve karşılığında bir şey alıyor.
- It is a gift to third-country starch producers, with the European Union receiving nothing in return.
- Bu, Avrupa Birliği'nin karşılığında hiçbir şey almadığı üçüncü ülke nişasta üreticilerine bir hediyedir.
- Then you leave me free to like you in return.
- O zaman karşılığında senden hoşlanmam için beni özgür bırakıyorsun.
- What do I get in return?
- Karşılığında ne alacağım?
- I can't offer you anything in return.
- Karşılığında hiçbir şey teklif edemem.
- What do you want in return?
- Karşılığında ne istiyorsun?
- What are you giving Tom in return?
- Karşılığında Tom'a ne vereceksin?
- What can I give you in return?
- Karşılığında sana ne verebilirim?
- What does he expect in return?
- Karşılığında ne bekliyor?
- Did Tom ask for anything in return?
- Tom karşılığında bir şey istedi mi?
- What does she expect in return?
- O, karşılığında ne bekliyor.
- I will show you around in return.
- Karşılığında sana etrafı gezdireceğim.
- What does Tom expect in return?
- Tom karşılığında ne bekliyor?
- What did Tom give you in return?
- Tom karşılığında sana ne verdi?
- What did you get in return?
- Karşılığında ne aldın?
- This machine takes your money and gives you nothing in return.
- Bu makine paranı alır ve karşılığında sana bir şey vermez.
- What does she want in return?
- O, karşılığında ne istiyor?
- What did you get in return?
- Karşılığında ne aldınız?
- What will you give me in return?
- Karşılığında bana ne vereceksin?
- What does he want in return?
- Karşılığında ne istiyor?
- What does he expect in return?
- O, karşılığında ne bekliyor?
- Tom wanted something in return.
- Tom karşılığında bir şey istedi.
- What does Tom want in return?
- Tom karşılığında ne istiyor?
- He gave me this in return.
- Karşılığında bana bunu verdi.
- This machine takes your money and gives you nothing in return.
- Bu makine paranı alıyor ve karşılığında hiçbir şey vermiyor.
- I want something in return.
- Karşılığında bir şey istiyorum.
- He gave me this in return.
- Bana karşılığında bunu verdi.
- What does she want in return?
- Kadın karşılığında ne istiyor?
- What do you expect in return?
- Karşılığında ne bekliyorsun?
- What do I have to do in return?
- Karşılığında ne yapmam gerekiyor?
- I will show you around in return.
- Karşılığında size etrafı gezdireceğim.
Show More (32)
|