|
- In those days, we could protect ourselves effectively by becoming ex-directory or changing our telephone numbers.
- O günlerde listelenmeden ya da telefon numaralarımızı değiştirerek kendimizi etkili bir şekilde koruyabiliyorduk.
- In those days, there was a covenant involving industry and the municipality on building in a sustainable manner.
- O günlerde, sürdürülebilir bir şekilde inşa etme konusunda sanayi ve belediyeyi içeren bir anlaşma vardı.
- In those days, there was a covenant involving industry and the municipality on building in a sustainable manner.
- O günlerde sürdürülebilir bir şekilde inşa etme konusunda sanayi ve belediyeyi içeren bir anlaşma vardı.
- In those days proposals did not make such rapid progress as they do now.
- O günlerde teklifler şimdiki kadar hızlı ilerlemiyordu.
- We had high expectations in those days.
- O günlerde beklentilerimiz yüksekti.
- This was very relevant in those days, for we had to start more or less from scratch.
- Bu o günlerde çok önemliydi, çünkü aşağı yukarı sıfırdan başlamamız gerekiyordu.
- In those days, I went to bed earlier.
- O günlerde daha erken yatardım.
- My family was well off in those days.
- O günlerde ailemin durumu iyiydi.
- There was no TV or radio in those days.
- O günlerde televizyon ya da radyo yoktu.
- Travelling was much more difficult in those days.
- Seyahat etmek o günlerde çok daha zordu.
- I usually got up at five in those days.
- O günlerde genellikle beşte kalkardım.
- In those days, Germany had a strong army.
- O günlerde Almanya'nın güçlü bir ordusu vardı.
- In those days, I played tennis with Jeanette every day.
- O günlerde, her gün Jeanette ile tenis oynuyordum.
- In those days, few people went to college.
- O günlerde, çok az kişi üniversiteye gidiyordu.
- Travelling was much more difficult in those days.
- O günlerde seyahat etmek çok daha zordu.
- In those days, a new type of democracy was rising.
- O günlerde yeni bir demokrasi türü yükseliyordu.
- My family was well off in those days.
- O günlerde ailemin hali vakti yerindeydi.
- There were no radios in Japan in those days.
- O günlerde Japonya'da hiç radyo yoktu.
- I used to go home for lunch in those days.
- O günlerde öğle yemeği için eve giderdim.
- In those days, Tom and I used to hang out together.
- O günlerde, Tom ve ben birlikte takılırdık.
- They say that he was in the hospital in those days.
- O günlerde hastanede olduğunu söylüyorlar.
- Tom wasn't too happy in those days.
- Tom o günlerde pek mutlu değildi.
- Things were different in those days.
- O günlerde her şey farklıydı.
- Everything was simpler in those days.
- O günlerde her şey daha basitti.
- There was no TV or radio in those days.
- O günlerde TV ya da radyo yoktu.
- A savage tribe lived there in those days.
- O günlerde orada vahşi bir kabile yaşıyordu.
- There were no radios in those days.
- O günlerde radyo yoktu.
- Everybody called me Tony in those days.
- O günlerde herkes bana Tony derdi.
- As was the custom in those days, he married young.
- O günlerde gelenek olduğu üzere genç yaşında evlendi.
- Long skirts were in fashion in those days.
- O günlerde uzun etekler modaydı.
- People really knew how to have fun in those days.
- O günlerde insanlar nasıl eğleneceklerini gerçekten biliyorlardı.
- In those days, I played tennis with Jeanette every day.
- O günlerde Jeanette ile her gün tenis oynardık.
- In those days, Tom and Mary used to hang out together.
- O günlerde Tom ve Mary beraber takılırdı.
- I used to read novels at random in those days.
- O günlerde ara sıra roman okurdum.
- I went to school on foot in those days.
- O günlerde okula yayan giderdim.
- I usually got up at five in those days.
- O günlerde ben genellikle beşte kalktım.
- Back in those days, I loved to play checkers.
- O günlerde dama oynamayı çok severdim.
- In those days, a new type of democracy was rising.
- O günlerde yeni bir demokrasi türü gelişiyordu.
- As was the custom in those days, he married young.
- O günlerde âdet olduğu üzere, genç yaşta evlendi.
- In those days, I was still a student.
- O günlerde hala öğrenciydim.
- I went to school on foot in those days.
- O günlerde okula yürüyerek giderdim.
- In those days, sugar was less valuable than salt.
- O günlerde şeker tuzdan daha az değerliydi.
- In those days, he lived in the house alone.
- O günlerde evde tek başına yaşıyordu.
- Things were different in those days.
- İşler o günlerde farklıydı.
- He devoted himself to music in those days.
- O günlerde kendini müziğe adadı.
- A cup of coffee cost 200 yen in those days.
- O günlerde bir fincan kahve 200 yendi.
- In those days, I used to go to bed earlier.
- O günlerde daha erken yatardım.
- He was always drinking in those days.
- O günlerde sürekli içki içerdi.
- I was a baby in those days.
- O günlerde bir bebektim.
- Yuri often went to London in those days.
- Yuri genelde o günlerde Londra'ya gitti.
- In those days, there were no radios.
- O günlerde radyo yoktu.
- Tom was living in Boston in those days.
- O günlerde Tom Boston'da yaşıyordu.
- There were no radios in Japan in those days.
- O günlerde Japonya'da radyo yoktu.
- In those days, I was still a student.
- O günlerde ben hâlâ bir öğrenciydim.
- In those days, I used to go to bed earlier.
- O günlerde yatmaya daha erken giderdim.
- I was a baby in those days.
- O günlerde daha bebektim.
- People in those days already knew that the earth is round.
- O günlerde insanlar dünyanın yuvarlak olduğunu zaten biliyorlardı.
- Tom wasn't too happy in those days.
- Tom o günlerde çok mutlu değildi.
- In those days, America was not independent of the United Kingdom.
- O günlerde Amerika, Birleşik Krallık'tan bağımsız değildi.
- We would play baseball after school in those days.
- O günlerde okuldan sonra beyzbol oynardık.
- Yuri often went to London in those days.
- Yuri o günlerde sık sık Londra'ya giderdi.
- Anything seemed possible back in those days.
- O günlerde her şey mümkün görünüyordu.
- Traveling was much more difficult in those days.
- O günlerde seyahat etmek çok daha zordu.
- I was drinking heavily in those days.
- O günlerde çok içiyordum.
- In those days, few people could travel abroad.
- O günlerde çok az sayıda kişi yurtdışına seyahat edebiliyordu.
- I was a student back in those days.
- O günlerde öğrenciydim.
- In those days, Tom and Mary used to hang out together.
- O günlerde Tom ve Mary birlikte takılırlardı.
- The ships were made of wood in those days.
- O günlerde gemiler ahşaptan yapılırdı.
- I used to read novels at random in those days.
- O günlerde rastgele romanlar okurdum.
- There were no radios in those days.
- O günlerde telsiz yoktu.
- In those days, few people could travel abroad.
- O günlerde çok az insan yurt dışına seyahat edebiliyordu.
- People in those days already knew that the earth is round.
- O günlerde insanlar zaten dünyanın yuvarlak olduğunu biliyorlardı.
- This dress was in fashion in those days.
- Bu elbise o günlerde modaydı.
- Her feet were bare, as was the custom in those days.
- O günlerde adet olduğu üzere ayakları çıplaktı.
- Tom was living in Boston in those days.
- Tom o günlerde Boston'da yaşıyordu.
- There were not many women doctors in those days.
- O günlerde çok fazla kadın doktor yoktu.
- I was very poor in those days.
- Ben o günlerde çok fakirdim.
- In those days, I used to get up at six every morning.
- O günlerde her sabah altıda kalkardım.
Show More (75)
|
