|
- Let me take each of these three points in turn.
- Bu üç noktanın her birini sırayla ele alayım.
- In turn - and this is my third point - we insist absolutely on the conditionality of our assistance.
- Sırayla - bu da belirteceğim üçüncü husus - yardımımızın koşullu olmasında ısrar ediyoruz.
- I should now like to take a few minutes to deal with each in turn.
- Şimdi birkaç dakikamı ayırarak her bir konuya sırayla değinmek istiyorum.
- However, if many objects are on a flash drive, changing all files in turn will be inconvenient and time-consuming.
- Ancak, bir flash sürücüde çok sayıda nesne varsa, tüm dosyaları sırayla değiştirmek zahmetli ve zaman alıcı olacaktır.
- They sang on the stage in turn.
- Onlar sahnede sırayla şarkı söylediler.
- The family members nursed the patient in turns.
- Aile üyeleri sırayla hastaya baktı.
- Get on the bus in turn.
- Sırayla otobüse binin.
- They sang on the stage in turn.
- Sırayla sahnede şarkı söylediler.
- Each student received his diploma in turn.
- Her öğrenci sırayla diplomasını aldı.
- The members told us about the strange experience in turns.
- Üyeler bize sırayla garip deneyimlerini anlattılar.
- I'll hear all of you in turn.
- Hepinizi sırayla dinleyeceğim.
Show More (8)
|