| 1 |
in use |
kullanılıyor |
expr. |
|
- The tunnel is still in use today.
- Tünel bugün hala kullanılıyor.
- This word is still in use.
- Bu kelime hâlâ kullanılıyor.
- Driverless cars are now widely in use.
- Sürücüsüz arabalar artık yaygın olarak kullanılıyor.
- The old clock is still in use.
- Eski saat hala kullanılıyor.
- The email address you entered is already in use.
- Girdiğiniz e-posta adresi zaten kullanılıyor.
- This old table is still in use.
- Bu eski masa hala kullanılıyor.
- This ancient table is still in use.
- Bu eski masa hâlâ kullanılıyor.
Show More (4)
|
| 2 |
in use |
kullanımda |
expr. |
|
- That pronunciation hasn't been in use for a long time.
- Bu telaffuz uzun zamandır kullanımda değil.
- Driverless cars are now widely in use.
- Sürücüsüz arabalar artık yaygın olarak kullanımda.
- The tunnel is still in use today.
- Tünel bugün hala kullanımda.
- The email address you entered is already in use.
- Girmiş olduğunuz e-posta adresi zaten kullanımda.
- I think this word is no longer in use.
- Bence bu sözcük artık kullanımda değil.
- This old table is still in use.
- Bu eski masa hâlâ kullanımda.
Show More (3)
|
| 3 |
in use |
kullanılmakta |
adj., expr. |
|
- Religion played a very important role in creating the various calendars still in use.
- Din, halen kullanılmakta olan çeşitli takvimlerin oluşturulmasında çok önemli bir rol oynamıştır.
Show More (-2)
|
