|
- Monetary stability in the euro area and the external exchange rate stability of the euro are inextricably linked.
- Avro bölgesindeki parasal istikrar ve avronun dış döviz kuru istikrarı ayrılmaz bir şekilde birbirine bağlıdır.
- Relations between the European Union and the United States are inextricably linked.
- Avrupa Birliği ve Amerika Birleşik Devletleri arasındaki ilişkiler ayrılmaz bir şekilde birbirine bağlıdır.
- Health and wealth, ill-health and poverty are inextricably entwined.
- Sağlık ve zenginlik, sağlıksızlık ve yoksulluk ayrılmaz bir şekilde iç içe geçmiştir.
- In the European Union's view, modernity in Europe is inextricably linked to the democratic constitutional state.
- Avrupa Birliği'nin görüşüne göre, Avrupa'da modernite demokratik anayasal devletle ayrılmaz bir şekilde bağlantılıdır.
- From now on, the future of Europe and enlargement of the Union are inextricably linked.
- Şu andan itibaren Avrupa'nın geleceği ve Birliğin genişlemesi ayrılmaz bir şekilde birbirine bağlıdır.
- It is clear that appraisal and career structure are inextricably linked together.
- Değerlendirme ve kariyer yapısının ayrılmaz bir şekilde birbirine bağlı olduğu açıktır.
- I believe the three aspects are inextricably linked as parts of a whole.
- Bu üç hususun bir bütünün parçaları olarak ayrılmaz bir şekilde birbirine bağlı olduğuna inanıyorum.
- In the European Union's view, modernity in Europe is inextricably linked to the democratic constitutional state.
- Avrupa Birliği'nin görüşüne göre Avrupa'da modernite, demokratik anayasal devletle ayrılmaz bir şekilde bağlantılıdır.
- If history could teach us anything, it would be that private property is inextricably linked with civilization.
- Tarih bize bir şey öğretecekse, o da özel mülkiyetin uygarlıkla ayrılmaz bir şekilde bağlantılı olduğudur.
Show More (6)
|