|
- A budget is always more than a mere juggling with figures.
- Bütçe her zaman rakamlarla yapılan bir hokkabazlıktan daha fazlasıdır.
- It has been a real juggling act for both rapporteurs, especially on our main budget.
- Özellikle ana bütçemiz konusunda her iki raportör için de gerçek bir hokkabazlık oldu.
- It has been a real juggling act for both rapporteurs, especially on our main budget.
- Her iki raportör için de özellikle ana bütçemiz konusunda gerçek bir hokkabazlık oldu.
- The other basic rule of juggling is that what goes up must come down.
- Hokkabazlığın bir diğer temel kuralı da yukarı çıkanın aşağı inmesi gerektiğidir.
- Tom is pretty good at juggling, but Mary doesn't seem to be impressed.
- Tom hokkabazlıkta oldukça iyi, ama Mary etkilenmiş gibi görünmüyor.
- Juggling is another thing I'm not very good at.
- İyi olmadığım bir başka şey hokkabazlıktır.
- Tom is good at juggling.
- Tom hokkabazlıkta iyidir.
- Juggling is another thing I'm not very good at.
- Hokkabazlık da pek iyi olmadığım bir başka şey.
- Juggling is actually a lot easier than it looks.
- Hokkabazlık aslında göründüğünden çok daha kolay.
- Juggling is actually a lot easier than it looks.
- Hokkabazlık aslında göründüğünden çok daha kolaydır.
- Tom certainly makes juggling look easy.
- Tom'un hokkabazlığı kolay gösterdiği kesin.
- Tom is pretty good at juggling, but Mary doesn't seem to be impressed.
- Tom hokkabazlıkta oldukça iyi fakat Mary etkilenmiş gibi görünmüyor.
- Tom says he's good at juggling.
- Tom hokkabazlıkta iyi olduğunu söylüyor.
- I'm better at juggling than Tom.
- Hokkabazlıkta Tom'dan daha iyiyim.
Show More (11)
|
