|
- In this sense the energy networks differ from the trans-European networks, which receive large amounts of public money.
- Bu anlamda enerji ağları, büyük miktarlarda kamu parası alan trans-Avrupa ağlarından farklıdır.
- A large amount of money and high-quality research is required.
- Büyük miktarda para ve yüksek kalitede araştırma gerekmektedir.
- It does not matter to us, because we can buy other products with our large amounts of money.
- Bu bizim için önemli değil çünkü büyük miktarlardaki paramızla başka ürünler satın alabiliriz.
- I am not in favour of giving large amounts of money to bail out inefficient companies.
- Verimsiz şirketleri kurtarmak için büyük miktarlarda para verilmesinden yana değilim.
- We are throwing away a large amount of jobs by allowing the waste to be burned.
- Atıkların yakılmasına izin vererek büyük miktarda istihdamı çöpe atıyoruz.
- Someone out there is purchasing large amounts of black market artifacts; all we know is he's Japanese.
- Dışarıda birileri büyük miktarlarda karaborsa eser satın alıyor; tek bildiğimiz onun Japon olduğu.
- The ammonium and nitrate molecules break down, and a large amount of oxygen gas is suddenly formed.
- Amonyum ve nitrat molekülleri parçalanır ve aniden büyük miktarda oksijen gazı oluşur.
- Your plan requires a large amount of money.
- Planınız büyük miktarda para gerektiriyor.
- The farmer has a large amount of land.
- Çiftçinin büyük miktarda arazisi var.
- Very small amounts of mass may be converted into a very large amount of energy and vice versa.
- Çok küçük miktarlarda kütle çok büyük miktarlarda enerjiye dönüştürülebilir ya da tam tersi.
- We need a large amount of money for this project.
- Bu proje için büyük miktarda paraya ihtiyacımız var.
- In these two or three years, he acquired a large amount of wealth.
- Bu iki ya da üç yıl içinde büyük miktarda servet edindi.
- In these two or three years, he acquired a large amount of wealth.
- Bu iki ya da üç yıl içinde, büyük miktarda servet sahibi oldu.
- Many of the states owed large amounts of money.
- Birçok eyaletin büyük miktarlarda borcu vardı.
- The machine generated large amounts of electricity.
- Makine büyük miktarda elektrik üretiyordu.
- We need a large amount of coal.
- Büyük miktarda kömüre ihtiyacımız var.
- A large amount of money was spent on the new bridge.
- Yeni köprü için büyük miktarda para harcandı.
- How are you going to spend such a large amount of money?
- Bu kadar büyük miktarda parayı nasıl harcayacaksınız?
- A camel can store a large amount of fat in the hump on its back.
- Bir deve sırtındaki hörgücünde büyük miktarda yağ depolayabilir.
- He owed large amounts of money.
- Büyük miktarda borcu vardı.
- A large amount of money was spent on the new bridge.
- Yeni köprüye büyük miktarda para harcandı.
- Tom borrowed a large amount of money from Mary.
- Tom, Mary'den büyük miktarda borç para aldı.
- He bestowed a large amount of money on the institute.
- Enstitüye büyük miktarda para bağışladı.
Show More (20)
|