|
- I am sure that we can come back to this issue later.
- Bu konuya daha sonra tekrar dönebileceğimizden eminim.
- I will highlight some of the particular difficulties later.
- Bazı özel zorlukları daha sonra vurgulayacağım.
- We must work to bring the Americans on board at a later date.
- Amerikalıları daha sonraki bir tarihte gemiye getirmek için çalışmalıyız.
- How will that person later be located?
- Bu kişi daha sonra nasıl bulunacak?
- We shall later be receiving a special report on the subject from the Committee on Budgets.
- Daha sonra Bütçe Komisyonu'ndan konuyla ilgili özel bir rapor alacağız.
- We will have to come back to it later.
- Bu konuya daha sonra tekrar dönmemiz gerekecek.
- This sentence was later commuted to life imprisonment.
- Bu ceza daha sonra ömür boyu hapse çevrildi.
- The existing European stem cell lines appeared later in Sweden.
- Avrupa'daki mevcut kök hücre hatları daha sonra İsveç'te ortaya çıktı.
- These clarifications can be made later outside the chamber.
- Bu açıklamalar daha sonra oda dışında da yapılabilir.
- Education obviously serves as a basis for what may come later, namely performance and competition.
- Eğitimin, daha sonra gelecek olan performans ve rekabet için bir temel teşkil ettiği açıktır.
- There was a tough stage, as you will remember, but later there was also a moment of hope.
- Hatırlayacağınız üzere zor bir dönemdi ama daha sonra bir umut anı da yaşandı.
- We do not want a list of measures, that can come later.
- Bir tedbirler listesi istemiyoruz, bu daha sonra gelebilir.
- Does that mean that I will, at a later date, at some point receive a reply?
- Bu, daha sonraki bir tarihte, bir noktada bir yanıt alacağım anlamına mı geliyor?
- The Commission understands that the Spanish authorities intend to define the necessary flow regimes at a later date.
- Komisyon, İspanyol yetkililerin gerekli akış rejimlerini daha sonraki bir tarihte tanımlama niyetinde olduğunu anlıyor.
- I shall come back to that later.
- Bu konuya daha sonra döneceğim.
- We will have to do that at a later date.
- Bunu daha sonraki bir tarihte yapmamız gerekecek.
- I respect that, but in such instances, there should not be any gaps in the programme later.
- Buna saygı duyuyorum, ancak bu tür durumlarda daha sonra programda herhangi bir boşluk olmamalıdır.
- We shall of course deal with the violation of civil rights later.
- Elbette medeni hakların ihlali konusunu daha sonra ele alacağız.
- I hope we will have sufficient opportunities to do that at a later stage.
- Umarım bunu daha sonraki bir aşamada yapmak için yeterli fırsatımız olur.
- Later there was much more thoughtfulness and a more considered response.
- Daha sonra çok daha düşünceli ve daha dikkate alınmış bir yanıt verildi.
- I shall say more about them later.
- Bunlar hakkında daha sonra daha fazla bilgi vereceğim.
- We will deal with the compromise amendment later.
- Uzlaşmaya dayalı değişikliği daha sonra ele alacağız.
- Iraq may perhaps become a federation at a later date.
- Irak belki daha sonraki bir tarihte bir federasyon haline gelebilir.
- President, our spokesman will be speaking for our Group later, but I also have a few comments to make at this stage.
- Başkanım, sözcümüz daha sonra Grubumuz adına konuşacak ancak bu aşamada benim de birkaç yorumum olacak.
- We do hope, however, that this will be possible at a later stage.
- Bununla birlikte, bunun daha sonraki bir aşamada mümkün olacağını umuyoruz.
- Perhaps we can return to that subject at a later stage.
- Belki bu konuya daha sonraki bir aşamada dönebiliriz.
- The situation of these people will therefore be addressed in a specific proposal at a later date.
- Dolayısıyla bu kişilerin durumu daha sonraki bir tarihte özel bir teklifle ele alınacaktır.
- Perhaps the position of the Parliament will emerge later in the resolution itself.
- Belki de Parlamentonun tutumu daha sonra kararın kendisinde ortaya çıkacaktır.
- Commissioner Busquin is expected to confirm this later.
- Komisyon Üyesi Busquin'in bunu daha sonra teyit etmesi bekleniyor.
- I do not want to get involved in the matter of the weather now but we may return to it later.
- Hava durumu konusuna şimdi girmek istemiyorum ama daha sonra bu konuya dönebiliriz.
- It is better to anticipate these problems than to regret them at a later date.
- Bu sorunları önceden tahmin etmek, daha sonra pişman olmaktan daha iyidir.
- You said yourself that there will be an opportunity to make decisions at a later stage.
- Daha sonraki bir aşamada karar vermek için bir fırsat olacağını kendiniz söylediniz.
- That may cause prices to rise again at a later date, due to a lack of competition.
- Bu durum, rekabet eksikliği nedeniyle fiyatların daha sonraki bir tarihte tekrar yükselmesine neden olabilir.
- No doubt we will be able to return to this at a later stage.
- Şüphesiz bu konuya daha sonraki bir aşamada dönebileceğiz.
- The situation of these people will therefore be addressed in a specific proposal at a later date.
- Bu nedenle bu insanların durumu daha sonraki bir tarihte özel bir teklifte ele alınacaktır.
- Perhaps the cowardly vote which has taken place this morning will be referred to again later, within other bodies.
- Belki de bu sabah gerçekleşen korkakça oylama daha sonra başka organlarda tekrar ele alınacaktır.
- Perhaps we can return to that subject at a later stage.
- Belki de bu konuya daha sonraki bir aşamada geri dönebiliriz.
- The two others will be published at a later date.
- Diğer ikisi daha sonraki bir tarihte yayınlanacaktır.
- We shall later be receiving a special report on the subject from the Committee on Budgets.
- Daha sonra Bütçe Komisyonundan konuyla ilgili özel bir rapor alacağız.
- Of course, other reforms could be envisaged at a later stage.
- Elbette daha sonraki bir aşamada başka reformlar da öngörülebilir.
- We postponed it, deciding that we would do it later.
- Daha sonra yapacağımıza karar vererek erteledik.
- We will undoubtedly get bogged down in discussions again later, but we think this is acceptable in principle.
- Şüphesiz daha sonra yine tartışmalara boğulacağız, ancak bunun prensipte kabul edilebilir olduğunu düşünüyoruz.
- Perhaps the cowardly vote which has taken place this morning will be referred to again later, within other bodies.
- Belki de bu sabah yapılan korkakça oylama daha sonra başka organlarda tekrar gündeme gelecektir.
- We should return to that at a later stage.
- Bu konuya daha sonraki bir aşamada dönmeliyiz.
- There is also reference in this report to the Council, which I will touch on later.
- Bu raporda ayrıca Konsey'e de atıfta bulunulmaktadır ki buna daha sonra değineceğim.
- This will be coming back to Parliament at a later date.
- Bu konu daha sonraki bir tarihte Parlamento'ya tekrar gelecektir.
- I will enumerate them later.
- Onları daha sonra sıralayacağım.
- I am sure that we can come back to this issue later.
- Eminim ki bu konuya daha sonra geri dönebiliriz.
- You can present it later, and then the House can decide whether or not it accepts it.
- Bunu daha sonra sunabilirsiniz ve daha sonra Meclis bunu kabul edip etmeyeceğine karar verebilir.
- I respect that, but in such instances, there should not be any gaps in the programme later.
- Buna saygı duyuyorum ancak bu tür durumlarda daha sonra programda herhangi bir boşluk olmamalıdır.
- We should leave the matter of increasing the market share of biofuels for a later appraisal.
- Biyoyakıtların pazar payının arttırılması konusunu daha sonraki bir değerlendirmeye bırakmalıyız.
- This is not the result of liberalisation, which came along much later.
- Bu, çok daha sonra ortaya çıkan liberalleşmenin bir sonucu değildir.
- We will talk about that later.
- Bunu daha sonra konuşacağız.
- He will be here later.
- Daha sonra burada olacak.
- An agency may perhaps have been established that later proves to have completed its role.
- Belki de daha sonra rolünü tamamladığı kanıtlanan bir ajans kurulmuş olabilir.
- I should like to have seen still larger appropriations, but I hope to be able to return to this subject later.
- Daha da büyük ödenekler görmek isterdim, ancak bu konuya daha sonra dönebilmeyi umuyorum.
- We will undoubtedly get bogged down in discussions again later, but we think this is acceptable in principle.
- Kuşkusuz daha sonra yine tartışmalara boğulacağız, ancak bunun ilke olarak kabul edilebilir olduğunu düşünüyoruz.
- We will find out at a later date, after Nice, no doubt.
- Nice'ten sonra, şüphesiz daha sonraki bir tarihte öğreneceğiz.
- I hope we can revisit this issue at a later time.
- Umarım bu konuyu daha sonra tekrar ele alabiliriz.
- Everything we do to start this process now will save money later.
- Bu süreci şimdi başlatmak için yapacağımız her şey daha sonra para tasarrufu sağlayacaktır.
- I am sure we will come back to this issue later.
- Bu konuya daha sonra tekrar döneceğimizden eminim.
- Perhaps the position of the Parliament will emerge later in the resolution itself.
- Belki de Parlamento'nun tutumu daha sonra kararın kendisinde ortaya çıkacaktır.
- This former child actor later became a drug addict.
- Bu eski çocuk oyuncu daha sonra uyuşturucu bağımlısı oldu.
- But it is apparent also that the analysis is indispensable to the later reconstruction of the total structures.
- Ancak analizin, toplam yapıların daha sonra yeniden inşası bakımından vazgeçilmez olduğu da açıktır.
- But it is apparent also that the analysis is indispensable to the later reconstruction of the total structures.
- Ancak şurası da açık ki, bu çözümleme, tüm yapıların daha sonraki yeniden kuruluşları için gereklidir.
- He later joined the freedom struggle.
- Daha sonra da özgürlük mücadelesine katıldı.
- But it is apparent also that the analysis is indispensable to the later reconstruction of the total structures.
- Ancak analizin tüm yapıların daha sonra yeniden inşası için vazgeçilmez olduğu da aşikardır.
- The rest, revealed at different times, were later added to these.
- Farklı zamanlarda ortaya çıkanlar ise daha sonra bunlara eklendi.
- Renault, owned by the French government, later acquired a majority of American Motors stock.
- Fransız hükümetine ait olan Renault, daha sonra American Motors hisselerinin çoğunluğunu satın aldı.
- In later years he became a French citizen.
- Daha sonraki yıllarda Fransa vatandaşı oldu.
- Prioritize your chores so you don't waste time with minuscule tasks that can wait until later.
- İşlerinize öncelik verin, böylece daha sonra bekleyebilecek küçük görevlerle vakit kaybetmezsiniz.
- We'll get in to details later but first comes a left-brain question.
- Detaylara daha sonra gireriz ancak ilkin sol beyin sorusu geliyor.
- He later joined the freedom struggle.
- Daha sonra da kurtuluş mücadelesine katıldı.
- We'll get in to details later but first comes a left-brain question.
- Ayrıntılara daha sonra gireceğiz ama önce sol beyin sorusu geliyor.
- He later joined the freedom struggle.
- Daha sonra kurtuluş mücadelesine katılmış.
- We'll get in to details later but first comes a left-brain question.
- Ayrıntılara daha sonra gireceğiz ama önce bir sol beyin sorusu geliyor.
- Please try again later.
- Lütfen daha sonra tekrar deneyin.
- We'll meet up with them later.
- Onlarla daha sonra buluşacağız.
- Tom may do that later.
- Tom bunu daha sonra yapabilir.
- I'll ask later.
- Daha sonra soracağım.
- Catch you later.
- Daha sonra görüşürüz.
- Later, I found out his real name was Tom.
- Daha sonra, onun gerçek adının Tom olduğunu öğrendim.
- We'll deal with them later.
- Onlarla daha sonra ilgileneceğiz.
- Tom told me he'd do that later.
- Tom bana bunu daha sonra yapacağını söyledi.
- Do you want to go have a meal together later?
- Daha sonra birlikte yemek yemeye gitmek istiyor musun?
- There'll be plenty of time for that later.
- Daha sonra onun için çok zaman olacak.
- Later he wrote to the president.
- Daha sonra başkana mektup yazdı.
- Will I see them later?
- Onları daha sonra görecek miyim?
- Later, we'll visit the aquatic park.
- Daha sonra, su parkını ziyaret edeceğiz.
- We'll talk about the details later.
- Detayları daha sonra konuşuruz.
- We'll pay for this later.
- Bunu daha sonra ödeyeceğiz.
- Do you want to meet somewhere later?
- Daha sonra bir yerde buluşmak ister misin?
- Most serial killers have experienced brutal childhoods, but very few people who experienced brutal childhoods later become serial killers.
- Çoğu seri katil acımasız bir çocukluk geçirmiştir, ancak acımasız bir çocukluk geçiren çok az kişi daha sonra seri katil olmuştur.
- Couldn't you just do that later?
- Bunu daha sonra yapamaz mısın?
- We'll discuss that later.
- Bunu daha sonra tartışacağız.
- I want that later.
- Onu daha sonra istiyorum.
- Could we talk about this later?
- Bu konuyu daha sonra konuşabilir miyiz?
- I'll call back later.
- Daha sonra tekrar arayacağım.
- I'll talk to them later.
- Onlarla daha sonra konuşacağım.
- We'll figure that out later.
- Onu daha sonra halledeceğiz.
- Please tell Tom to do that later.
- Lütfen Tom'a bunu daha sonra yapmasını söyle.
- There'll be plenty of time for questions later.
- Sorular için daha sonra bolca vaktimiz olacak.
- I'll see them later today.
- Bugün daha sonra onları göreceğim.
- We're going for a hike later if you want to join us.
- Bize katılmak istersen daha sonra yürüyüşe çıkacağız.
- Tom asked Mary if she would mind doing that later.
- Tom, Mary'ye bunu daha sonra yapmasının bir sakıncası olup olmadığını sordu.
- We'll see them later.
- Onları daha sonra göreceğiz.
- I could come back later.
- Daha sonra yine gelebilirim.
- Perhaps I could come back later.
- Belki daha sonra gelebilirim.
- You need to act immediately; later will be too late.
- Hemen harekete geçmelisiniz; daha sonra çok geç olacak.
- I'll tell them later.
- Onlara daha sonra söyleyeceğim.
- Will I see him later?
- Onu daha sonra görecek miyim?
- I'm going to call Tom later.
- Tom'u daha sonra arayacağım.
- I can come back later.
- Daha sonra gelebilirim.
- We'll look at it later.
- Buna daha sonra bakacağız.
- I just found out that he's sick, so I'll visit him later.
- Hasta olduğunu yeni öğrendim, o yüzden onu daha sonra ziyaret edeceğim.
- I'll be doing that later.
- Bunu daha sonra yapacağım.
- Will I see her later?
- Onu daha sonra görecek miyim?
- Let's talk about it later.
- Bunu daha sonra konuşalım.
- They caught up with us later.
- Onlar daha sonra bizimle arayı kapattılar.
- We'll see to it later.
- Ona daha sonra bakacağız.
- Let's meet somewhere later.
- Daha sonra bir yerde bir araya gelelim.
- Tom said that he'll do that later.
- Tom bunu daha sonra yapacağını söyledi.
- He will join us later.
- Daha sonra bize katılacak.
- We'll explain later.
- Daha sonra açıklayacağız.
- I'll talk to Tom later.
- Tom'la daha sonra konuşacağım.
- I want to pay later.
- Daha sonra ödemek istiyorum.
- Tom told Mary to come back later.
- Tom, Mary'nin daha sonra geri gelmesini söyledi.
- Tom said he'd come back later.
- Tom daha sonra geleceğini söyledi.
- I think that I'll do that later with Tom.
- Sanırım bunu daha sonra Tom'la yapacağım.
- Tom is going to call later.
- Tom daha sonra arayacak.
- I think that Tom will be here later.
- Bence Tom daha sonra burada olacak.
- I'll explain it in more detail later.
- Daha sonra daha detaylı anlatırım.
- Let's talk about it later.
- Daha sonra konuşalım.
- We'll be back later.
- Biz daha sonra döneceğiz.
- We'll be back for them later.
- Onlar için daha sonra geri geleceğiz.
- Perhaps we can discuss this later.
- Belki bunu daha sonra tartışabiliriz.
- Tom was later reinstated.
- Tom daha sonra görevine geri döndü.
- Tom said Mary would do that later.
- Tom, Mary'nin bunu daha sonra yapacağını söyledi.
- We'll catch up with her later.
- Daha sonra ona yetişeceğiz.
- I'll phone again later.
- Daha sonra tekrar ararım.
- Tom said Mary would be here later.
- Tom Mary'nin daha sonra burada olacağını söyledi.
- I expect Tom to do that later today.
- Tom'un bunu bugün daha sonra yapmasını bekliyorum.
- One more person will be joining us later.
- Daha sonra bir kişi daha bize katılacak.
- I'll tell Tom later.
- Tom'a daha sonra söyleyeceğim.
- We need to talk to Tom later.
- Tom'la daha sonra konuşmamız gerek.
- Tom later died from his injury.
- Tom daha sonra yaralanması yüzünden öldü.
- We'll deal with it later.
- Daha sonra hallederiz.
- We'll speak to him later.
- Onunla daha sonra konuşacağız.
- He didn't calm down until much later.
- Çok daha sonrasına kadar sakinleşmedi.
- Sami later confronted Layla.
- Sami daha sonra Layla ile yüzleşti.
- Then I'll come again later.
- O zaman daha sonra tekrar gelirim.
- Tom might be here later.
- Tom daha sonra burada olabilir.
- Tom later apologized for his remarks.
- Tom daha sonra yaptığı açıklamalar için özür diledi.
- Let me know the results later.
- Daha sonra sonuçları bana bildirin.
- Can you call me later?
- Beni daha sonra arayabilir misin?
- I suggest that you do that later.
- Bunu daha sonra yapmanı öneririm.
- Tom says he'll answer that question later.
- Tom daha sonra bu soruyu cevaplayacağını söylüyor.
- We'll meet you later.
- Seninle daha sonra tanışacağız.
- Could we do this later?
- Bunu daha sonra yapabilir miyiz?
- Maybe we can talk about that later.
- Belki bunu daha sonra konuşabiliriz.
- Tom is going to join us later.
- Tom daha sonra bize katılacak.
- Tom later apologized.
- Tom daha sonra özür diledi.
- Why don't you give me a call later?
- Beni daha sonra arasan olmaz mı?
- We should discuss this later.
- Bunu daha sonra tartışmalıyız.
- There may be more questions later.
- Daha sonra daha fazla soru olabilir.
- We will decide later.
- Daha sonra karar vereceğiz.
- At first the job looked good to him, but later it became tiresome.
- İlk başta iş ona iyi göründü ama daha sonra yorucu olmaya başladı.
- I'll deal with it later.
- Onunla daha sonra ilgilenirim.
- Maybe we can do that later when we're not so busy.
- Belki bunu daha sonra, meşgul olmadığımız bir zamanda yapabiliriz.
- I'll change your tires later.
- Daha sonra senin lastiklerini değiştireceğim.
- I'm likely going to do that later today.
- Onu muhtemelen bugün daha sonra yapacağım.
- We'll decide later.
- Daha sonra karar vereceğiz.
- I can tell you later.
- Sana daha sonra söyleyebilirim.
- There may be more questions later.
- Daha sonra başka sorular da olabilir.
- Do you want to go have a meal together later?
- Daha sonra birlikte yemek yemek ister misin?
- Tom can do that later.
- Tom bunu daha sonra yapabilir.
- Wouldn't you rather do that later?
- Bunu daha sonra yapmayı yeğlemez misin?
- Squalls are expected later tonight.
- Bu gece daha sonra şiddetli fırtına bekleniyor.
- Tom said Mary would be here later.
- Tom, Mary'nin daha sonra geleceğini söyledi.
- I'll pick him up later.
- Onu daha sonra alacağım.
- Maybe we could get together later.
- Belki daha sonra buluşabiliriz.
- Tom told me he'll join us later.
- Tom daha sonra bize katılacağını söyledi.
- I'll come to pick it up later.
- Onu almak için daha sonra geleceğim.
- Tom is likely going to do that later today.
- Tom muhtemelen bugün bunu daha sonra yapacak.
- We'll try again later.
- Daha sonra tekrar deneyeceğiz.
- Would you like to join us for a drink later?
- Daha sonra bir şeyler içmek için bize katılmak ister misin?
- Please call me up later.
- Daha sonra beni arayın.
- Please come back later.
- Lütfen daha sonra tekrar gel.
- I'll let you know later.
- Ben daha sonra sana bildireceğim.
- Don't you want to do this later?
- Bunu daha sonra yapmak istemiyor musun?
- I'd rather discuss this later.
- Bunu daha sonra tartışmayı tercih ederim.
- Can I try it later?
- Onu daha sonra deneyebilir miyim?
- I'll be back for her later.
- Daha sonra onun için geri geleceğim.
- We should discuss this later.
- Bunu daha sonra konuşmalıyız.
- I must speak to you later about Turkey.
- Seninle daha sonra Türkiye hakkında konuşmalıyım.
- We'll return to this later.
- Daha sonra buna geri döneriz.
- Can we have a drink later?
- Daha sonra bir içki alabilir miyiz?
- I might tell you the answers later, but try to figure them out on your own first.
- Daha sonra sana cevapları söyleyebilirim fakat onları önce kendin bulmaya çalış.
- I'll pick you up later.
- Seni daha sonra alacağız.
- Tom says he wants to talk about it later.
- Tom bunun hakkında daha sonra konuşmak istediğini söylüyor.
- I think Tom will eat later.
- Sanırım Tom daha sonra yiyecek.
- Can I join you guys later?
- Daha sonra size katılabilir miyim çocuklar?
- I can always come back later if you're busy now.
- Şu an meşgulsen daha sonra da gelebilirim.
- He asked her to call him later.
- Onu daha sonra aramasını istedi.
- Tom will talk to us about it later.
- Tom bizimle daha sonra konuşacak.
- Tom will give Mary the details later.
- Tom detayları daha sonra Mary'ye verecektir.
- We will talk over the matter later.
- Konu üzerinde daha sonra konuşacağız.
- Tom will do that later.
- Tom onu daha sonra yapacak.
- He later married her.
- Daha sonra onunla evlendi.
- Later, more people were killed.
- Daha sonra, daha fazla insan öldürüldü.
- I think that Tom will be here later.
- Sanırım Tom daha sonra burada olacak.
- We'll do this later.
- Bunu daha sonra yapacağız.
- I suggest that you do that later.
- Onu daha sonra yapmanızı öneririm.
- Tom can tell me about it later.
- Tom bunu bana daha sonra anlatabilir.
- I'll see him later today.
- Bugün daha sonra onu göreceğim.
- I'll decide that later.
- Ona daha sonra karar vereceğim.
- Tom will join us later.
- Tom daha sonra bize katılacak.
- I think that I'll do that later with Tom.
- Sanırım onu daha sonra Tom'la yapacağım.
- Tom is going to be here later today.
- Tom bugün daha sonra burada olacak.
- Tom later died at the hospital.
- Tom daha sonra hastanede öldü.
- Can we have a drink later?
- Daha sonra bir şeyler içebilir miyiz?
- Tom was later convicted.
- Tom daha sonra mahkum oldu.
- There'll be plenty of time for questions later.
- Daha sonra sorular için çok zaman olacak.
- Tom says he wants to talk about it later.
- Tom bu konuyu daha sonra konuşmak istediğini söylüyor.
- Tom can tell me about it later.
- Tom bana bundan daha sonra bahsedebilir.
- Why don't you give me a call later?
- Neden beni daha sonra aramıyorsun?
- Tom is going to discuss that with Mary later.
- Tom bunu daha sonra Mary ile tartışacak.
- I think we should deal with this later.
- Sanırım bununla daha sonra ilgilenmemiz gerekir.
- Couldn't you just do that later?
- Bunu daha sonra yapamaz mıydın?
- Tom said that he'd call you later.
- Tom seni daha sonra arayacağını söyledi.
- Can you tell Tom that I'll call him later?
- Tom'a onu daha sonra arayacağımı söyleyebilir misin?
- I might change my mind later.
- Belki fikrimi daha sonra değiştirebilirim.
- We'll talk business later.
- İşi daha sonra konuşacağız.
- We'll have plenty of time for that later.
- Daha sonra onun için bol vaktimiz olacak.
- Do you want to pay now or later?
- Şimdi mi yoksa daha sonra mı ödemek istiyorsun?
- What will Tom do later?
- Tom daha sonra ne yapacak?
- I have tennis practice later.
- Daha sonra tenis antrenmanım var.
- Tom said that Mary would be here later.
- Tom, Mary'nin daha sonra burada olacağını söyledi.
- Will I see you later?
- Daha sonra sizi görecek miyim?
- Please call me up later.
- Lütfen beni daha sonra arayın.
- I'll go to Boston later this year.
- Bu yıl daha sonra Boston'a gideceğim.
- Tom learned later that Mary wasn't planning to live in Boston.
- Tom Mary'nin Boston'da yaşamayı planlamadığını daha sonra öğrendi.
- Tom came back later.
- Tom daha sonra geri geldi.
- Tom can tell me all the details later.
- Tom daha sonra bana bütün ayrıntıları söyleyebilir.
- That'll come later.
- Bu daha sonra gelecek.
- I'll see her later today.
- Bugün daha sonra onu göreceğim.
- We'll join you later.
- Daha sonra size katılacağız.
- I'll let you know the results later.
- Sonuçları daha sonra size bildireceğim.
- We'll meet him later.
- Onunla daha sonra tanışacağız.
- Maybe we can talk later.
- Belki daha sonra konuşabiliriz.
- Would you please come again later?
- Lütfen daha sonra tekrar gelir misin?
- I'll tell her later.
- Ona daha sonra söyleyeceğim.
- I'll try to fix it later.
- Onu daha sonra tamir etmeye çalışacağım.
- Tom will be back later.
- Tom daha sonra dönecek.
- Tom was later pronounced dead.
- Tom'un daha sonra öldüğü açıklandı.
- Why don't you give me a call later?
- Beni daha sonra arasana.
- Couldn't you just do it later?
- Bunu daha sonra yapamaz mısın?
- Perhaps we could talk later.
- Belki daha sonra konuşabiliriz.
- I'm going to discuss that with Tom later.
- Onu Tom'la daha sonra görüşeceğim.
- Tom said that he'd do it later.
- Tom bunu daha sonra yapacağını söyledi.
- I think we can finish this later.
- Sanırım bunu daha sonra bitirebiliriz.
- I think I'll eat later.
- Sanırım daha sonra yiyeceğim.
- Tom said that he'd do it later.
- Tom onu daha sonra yapacağını söyledi.
- I realized later that the person I was talking to wasn't Tom.
- Konuştuğum kişinin Tom olmadığını daha sonra farkettim.
- I'll do that later.
- Onu daha sonra yapacağım.
- I'll come later.
- Daha sonra geleceğim.
- She silently filed away that piece of information, thinking it might be useful later.
- Daha sonra işe yarayabileceğini düşünerek bu bilgiyi sessizce dosyaladı.
- Later I'll go to the movies with my friend.
- Daha sonra arkadaşımla sinemaya gideceğim.
- I later found out that he was gay.
- Daha sonra onun eşcinsel olduğunu öğrendim.
- We'll have plenty of time to talk later.
- Daha sonra konuşmak için bol zamanımız olacak.
- You'll thank me later.
- Daha sonra bana teşekkür edeceksin.
- Can't we talk about this later?
- Bunu daha sonra konuşamaz mıyız?
- Don't say anything that you might regret later.
- Daha sonra pişman olabileceğin hiçbir şey söyleme.
- A new rota will be posted later.
- Yeni çizelge daha sonra yayınlanacak.
- Later Chris felt ashamed and apologized, and Beth forgave him.
- Daha sonra Chris utandı ve özür diledi, Beth de onu affetti.
- Would you mind if we discussed this later?
- Bunu daha sonra konuşsak sorun olur mu?
- Do you want to meet somewhere later?
- Daha sonra bir yerde görüşmek ister misin?
- Save it till later.
- Bunu daha sonraya sakla.
- Can we talk about it later?
- Biz o konuda daha sonra konuşabilir miyiz?
- I'll call again later.
- Daha sonra tekrar arayacağım.
- I'm going to call him later.
- Onu daha sonra arayacağım.
- I may try again later.
- Daha sonra tekrar deneyebilirim.
- Layla laughed about it later.
- Leyla daha sonra o konuda güldü.
- What are you doing later?
- Daha sonra ne yapıyorsun?
- We'll see to it later.
- Daha sonra bakarız.
- Tom will be back later today.
- Tom bugün daha sonra geri dönecek.
- We'll take care of that later.
- Bunu daha sonra halledeceğiz.
- I might change my mind later.
- Daha sonra fikrimi değiştirebilirim.
- Let's leave that matter for later.
- Meseleyi daha sonraya bırakalım.
- We'll continue this discussion later.
- Bu tartışmaya daha sonra devam ederiz.
- I'll deal with her later.
- Onunla daha sonra ilgileneceğim.
- Tom will be here later.
- Tom daha sonra gelecek.
- I'll do it later.
- Bunu daha sonra yapacağım.
- Tom later went to the train station to meet Mary.
- Tom daha sonra Mary ile buluşmak üzere tren istasyonuna gitti.
- I'm likely going to do that later today.
- Muhtemelen bugün daha sonra yapacağım.
- Can't you vacuum later?
- Daha sonra temizleyemez misin?
- Can I pay later?
- Daha sonra ödeme yapabilir miyim?
- Tom is going to talk to us about it later.
- Tom bu konuda bizimle daha sonra konuşacak.
- I'll come back for you later.
- Daha sonra senin için geri geleceğim.
- I'll talk to Tom later about this.
- Bu konuda Tom'la daha sonra konuşacağım.
- You can catch me later.
- Bana daha sonra yetişebilirsin.
- Come back later, Sir.
- Daha sonra tekrar gelin, efendim.
- Layla laughed about it later.
- Layla daha sonra buna güldü.
- Tom wants to talk to me later at the bar.
- Tom benimle daha sonra barda konuşmak istiyor.
- We'll talk about this some more later.
- Bunu daha sonra bir ara konuşuruz.
- Can we come back to this later?
- Buna daha sonra dönebilir miyiz?
- There'll be plenty of time for that later.
- Bunun için daha sonra bolca zamanımız olacak.
- I'm going to call them later.
- Onları daha sonra arayacağım.
- Tom wants to pay later.
- Tom daha sonra ödeme yapmak istedi.
- Tom told me that he'll join us later.
- Tom daha sonra bize katılacağını söyledi.
- Can I try it later?
- Daha sonra deneyebilir miyim?
- We will talk over the matter later.
- Konuyla ilgili daha sonra konuşacağız.
- We'll see him later.
- Onu daha sonra göreceğiz.
- Would you like to meet somewhere later?
- Daha sonra bir yerde buluşmak ister misin?
- Please try again later.
- Lütfen daha sonra tekrar dene.
- I'm expected to do that later today.
- Bunu bugün daha sonra yapmam bekleniyor.
- Tom was later reinstated.
- Tom daha sonra eski görevine getirildi.
- I'll come back for you later.
- Senin için daha sonra geri geleceğim.
- Tom plans to come back later.
- Tom daha sonra gelmeyi planlıyor.
- Do you want to do this later?
- Bunu daha sonra yapmak ister misin?
- Sami later confronted Layla.
- Sami daha sonra Leyla ile karşılaştı.
- Tom can help you later, perhaps.
- Tom belki daha sonra sana yardım edebilir.
- We'll meet up with Tom later.
- Tom'la daha sonra buluşacağız.
- I thought it might be better to tell you now instead of later.
- Sana daha sonra söylemek yerine şimdi söylemenin daha iyi olacağını düşündüm.
- Tom is going to come later.
- Tom daha sonra gelecek.
- Please come back later.
- Lütfen daha sonra tekrar gelin.
- Tom will be coming later.
- Tom daha sonra gelecek.
- You can tell me all about it later.
- Bana her şeyi daha sonra anlatabilirsin.
- I'll email you in Chinese later.
- Sana daha sonra Çince e-posta göndereceğim.
- I'll deal with these later.
- Bunlarla daha sonra ilgileneceğim.
- Let's check it later.
- Onu daha sonra kontrol edelim.
- Tom was later arrested.
- Tom daha sonra tutuklandı.
- We'll catch up with you later.
- Sana daha sonra yetişeceğiz.
- We'll deal with her later.
- Onunla daha sonra ilgileneceğiz.
- I'll see Tom later today.
- Tom'u bugün daha sonra göreceğim.
- Would you please come again later?
- Lütfen daha sonra tekrar gelir misiniz?
- Tom promised to call Mary back later.
- Tom Mary'yi daha sonra geri arayacağına söz verdi.
- We will talk about this later.
- Bunu daha sonra konuşacağız.
- I thought I'd do that later.
- Onu daha sonra yapacağımı düşündüm.
- Couldn't you do that later?
- Bunu daha sonra yapamaz mıydın?
- I guess I'll catch Tom later then.
- Sanırım ben Tom'u daha sonra yakalayacağım.
- Could we talk about this later?
- Bunu daha sonra konuşabilir miyiz?
- Tom later died of his wounds.
- Tom daha sonra yaralarından öldü.
- No doubt he will come later.
- Şüphesiz o, daha sonra gelecek.
- If he calls, tell him I will get in touch with him later.
- Eğer o ararsa, daha sonra onunla irtibat kuracağımı söyle.
- Can we talk about it later?
- Bunu daha sonra konuşabilir miyiz?
- We'll meet up with you later.
- Seninle daha sonra buluşacağız.
- Tom later confirmed this.
- Tom daha sonra bunu doğruladı.
- Do that later.
- Bunu daha sonra yap.
- I'd rather talk about this later.
- Bunun hakkında daha sonra konuşmayı tercih ederim.
- We can tell them later.
- Onlara daha sonra söyleyebiliriz.
- Tom later died of his wounds.
- Tom daha sonra yaraları nedeniyle öldü.
- Tom is going to give Mary the details later.
- Tom detayları Mary'ye daha sonra anlatacak.
- Ask again later.
- Daha sonra tekrar sor.
- Tom said Mary would be coming later.
- Tom, Mary'nin daha sonra geleceğini söyledi.
- Would you please call him back later?
- Lütfen onu daha sonra geri arar mısınız?
- I could come back later.
- Daha sonra gelebilirim.
- We're going for a hike later if you want to join us.
- Bize katılmak istiyorsan daha sonra yürüyüşe gidiyoruz.
- We'll be back for them later.
- Onlar için daha sonra döneriz.
- Tom is going to call you later.
- Tom daha sonra sizi arayacak.
- That'll come later.
- O daha sonra gelecek.
- I'll be back later today.
- Bugün daha sonra geleceğim.
- I'll take care of it later.
- Onunla daha sonra ilgileneceğim.
- I might be doing that later.
- Bunu daha sonra yapabilirim.
- We can do that later.
- Onu daha sonra yapabiliriz.
- Tom said Mary would eat later.
- Tom, Mary'nin daha sonra yiyeceğini söyledi.
- I'm going to call her later.
- Onu daha sonra arayacağım.
- We'll have plenty of time to do that later.
- Bunu daha sonra yapmak için bolca vaktimiz olacak.
- I might be doing that later.
- Onu daha sonra yapıyor olabilirim.
- I'll see her later.
- Onu daha sonra göreceğim.
- I'll finish answering your questions later today.
- Sorularınızı cevaplamayı bugün daha sonra bitireceğim.
- We're going to talk about this later.
- Bu konuda daha sonra konuşacağız.
- We'll deal with it later.
- Onunla daha sonra ilgileneceğiz.
- Could we discuss this later?
- Bunu daha sonra tartışabilir miyiz?
- We can haggle over price later.
- Daha sonra fiyat üzerine pazarlık yapabiliriz.
- We'll meet them later.
- Onlarla daha sonra tanışacağız.
- José cannot speak at the moment; please call later.
- José şu anda konuşamaz; lütfen daha sonra arayın.
- Let's meet up for a drink later.
- Daha sonra bir şeyler içmek için buluşalım.
- Tom told me later that he wasn't really married.
- Tom bana daha sonra aslında evli olmadığını söyledi.
- Maybe you could come back later.
- Belki daha sonra tekrar gelebilirsin.
- Tom was later deported.
- Tom daha sonra sınır dışı edildi.
- Tom wants to pay later.
- Tom daha sonra ödemek istiyor.
- I may have to call you later.
- Daha sonra seni aramam gerekebilir.
- We'll talk about the details later.
- Detaylar hakkında daha sonra konuşacağız.
- Fadil came back later.
- Fadıl daha sonra geri geldi.
- Let me know the results later.
- Sonuçları bana daha sonra bildirin.
- I'll come to pick it up later.
- Daha sonra almaya gelirim.
- That will be discussed later.
- O daha sonra tartışılacak.
- Tell Tom to do that later.
- Tom'a bunu daha sonra yapmasını söyle.
- He explained later how he made this decision.
- Bu kararı nasıl verdiğini daha sonra açıkladı.
- I'll give you a call later.
- Ben seni daha sonra arayacağım.
- Call me later.
- Beni daha sonra ara.
- Let's make a snowman later.
- Daha sonra bir kardan adam yapalım.
- Could you call again later, please?
- Daha sonra tekrar arar mısınız, lütfen?
- We might have a chance to talk to Tom later.
- Tom'la daha sonra konuşma şansımız olabilir.
- Will it start snowing at noon or later?
- Kar öğlen mi yağmaya başlayacak yoksa daha sonra mı?
- We'll take care of that later.
- Onunla daha sonra ilgileneceğiz.
- Tom is going to give Mary the details later.
- Tom ayrıntıları daha sonra Mary'ye verecek.
- We'll find out later.
- Daha sonra öğreneceğiz.
- We'll see her later.
- Onu daha sonra göreceğiz.
- I'll call you back later.
- Ben sizi daha sonra tekrar arayacağım.
- Can I join you guys later?
- Daha sonra size katılabilir miyim?
- Can you come back later?
- Daha sonra gelebilir misin?
- Tom later returned to Boston.
- Tom daha sonra Boston'a geri döndü.
- I may do that later.
- Daha sonra yapabilirim.
- You can thank me later.
- Bana daha sonra teşekkür edebilirsin.
- I'll explain it in more detail later.
- Onu daha sonra ayrıntılı olarak açıklayacağım.
- I'll let you know later.
- Sana daha sonra haber veririm.
- Tom won't be here until later.
- Tom daha sonra burada olacak.
- We'll catch up with Tom later.
- Tom'a daha sonra yetişeceğiz.
- I found it later.
- Bunu daha sonra buldum.
- Would it be OK if I did this later?
- Bunu daha sonra yapsam sorun olur mu?
- I'll see Tom later today.
- Bugün daha sonra Tom'la görüşeceğim.
- Can I see you later?
- Seni daha sonra görebilir miyim?
- Perhaps you should do that later.
- Belki de bunu daha sonra yapmalısın.
- We'll see Tom later.
- Tom'u daha sonra göreceğiz.
- Tom died later in a hospital.
- Tom daha sonra hastanede öldü.
- Tom said Mary would be coming later.
- Tom Mary'nin daha sonra geleceğini söyledi.
- Charges were later dropped.
- Suçlamalar daha sonra düştü.
- We'll just come back later.
- Daha sonra geri geliriz.
- Tom might call later.
- Tom daha sonra arayabilir.
- You can talk later.
- Daha sonra konuşabilirsin.
- I'll try to pop in later.
- Daha sonra uğramaya çalışacağım.
- I'll be back later.
- Daha sonra geleceğim.
- Tom will probably be here later.
- Tom muhtemelen daha sonra burada olacak.
- The number is not available now, try to call back later.
- Numaraya şu anda ulaşılamıyor, daha sonra tekrar aramayı deneyin.
- Tom said that he'd do that later.
- Tom bunu daha sonra yapacağını söyledi.
- Can you meet me later?
- Daha sonra benimle buluşabilir misin?
- Let's get together later this evening.
- Bu akşam daha sonra bir araya gelelim.
- I think we should deal with this later.
- Bence bunu daha sonra halletmeliyiz.
- Can we talk later?
- Daha sonra konuşabilir miyiz?
- Tom later changed his mind.
- Tom daha sonra fikrini değiştirdi.
- Tom will be back later today.
- Tom bugün daha sonra dönecek.
- We'll talk about this with you later.
- Bunu seninle daha sonra konuşacağız.
- Why don't we do this later?
- Neden bunu daha sonra yapmıyoruz?
- Can I come over later?
- Daha sonra gelebilir miyim?
- Tom will be here later today.
- Tom bugün daha sonra burada olacak.
- I'll call you later today.
- Seni bugün daha sonra ararım.
- We'll speak to her later.
- Onunla daha sonra konuşacağız.
- We'll deal with the problem later.
- Sorunla daha sonra ilgileneceğiz.
- I'll show you later.
- Sana daha sonra göstereceğim.
- Tom will talk to us about it later.
- Tom bu konuda daha sonra bizimle konuşacak.
- Later he wrote to the president.
- Daha sonra devlet başkanına yazdı.
- There will be other chances to do this later.
- Bunu daha sonra yapmak için başka fırsatlar olacak.
- Call me later in the week.
- Daha sonra hafta içinde beni ara.
- Would you mind if we talked about this later?
- Bunu daha sonra konuşsak sorun olur mu?
- We can talk about this later.
- Bunun hakkında daha sonra konuşabiliriz.
- Fadil died later that day.
- Fadıl o gün daha sonra öldü.
- Please do that later.
- Lütfen bunu daha sonra yap.
- She asked him to call her later, but he forgot to.
- Ondan kendisini daha sonra aramasını istedi ama o aramayı unuttu.
- We can talk about that later.
- Bunu daha sonra konuşabiliriz.
- Tom told me later that he wasn't really married.
- Tom bana daha sonra gerçekten evli olmadığını söyledi.
- No doubt he will come later.
- Daha sonra geleceğine şüphe yok.
- We're going to talk about this later.
- Bunu daha sonra konuşacağız.
- I'll update you later.
- Seni daha sonra güncelleyeceğim.
- This former child actor later became a drug addict.
- Bu eski çocuk oyuncu daha sonra bir uyuşturucu bağımlısı oldu.
- I'll tell him later.
- Ona daha sonra söyleyeceğim.
- Tell him I'll call back later.
- Ona daha sonra tekrar arayacağımı söyle.
- Now I'm going to cook, I'll be back later.
- Şimdi yemek yapacağım, daha sonra dönerim.
- Come by later, I have something for you.
- Daha sonra uğra, senin için bir şeyim var.
- I can do that later.
- Bunu daha sonra yapabilirim.
- I'll meet Tom later.
- Ben Tom'la daha sonra buluşacağım.
- Do you want to get together later?
- Daha sonra buluşmak ister misin?
- Tom told Mary to come back later.
- Tom, Mary'ye daha sonra gelmesini söyledi.
- Do you want to go for a walk later?
- Daha sonra bir yürüyüşe çıkmak ister misin?
- I'm meeting someone later.
- Daha sonra biriyle buluşacağım.
- Tom might be coming later.
- Tom daha sonra geliyor olabilir.
- Tom can do that later.
- Tom onu daha sonra yapabilir.
- We'll talk more later.
- Daha sonra konuşacağız.
- I'd rather discuss this at a later time.
- Bunu daha sonra tartışmayı tercih ederim.
- Let's arrange the details later.
- Detayları daha sonra ayarlayalım.
- Tom asked Mary if she would mind doing that later.
- Tom Mary'ye bunu daha sonra yapmasını isteyip istemediğini sordu.
- Perhaps I could come back later.
- Belki daha sonra geri gelebilirim.
- I'll see you at the hotel later.
- Daha sonra otelde görüşürüz.
- I'll be back for them later.
- Onlar için daha sonra geri geleceğim.
- I'll call him later.
- Daha sonra onu arayacağım.
- Perhaps we can get a cup of coffee later.
- Belki daha sonra bir fincan kahve alabiliriz.
- I'll be back later.
- Daha sonra döneceğim.
- I'll give Tom the details later.
- Tom'a detayları daha sonra vereceğim.
- I'll explain later.
- Daha sonra açıklayacağım.
- Would you like us to come back later?
- Daha sonra geri gelmemizi ister misiniz?
- Tom found out later that the woman he met in the park was Mary.
- Tom daha sonra parkta tanıştığı kadının Mary olduğunu öğrendi.
- I'll be back for Tom later.
- Daha sonra Tom için geri döneceğim.
- I'm going to come later.
- Ben daha sonra geleceğim.
- Tom will finish this up later.
- Tom bunu daha sonra bitirecek.
- We'll catch up with them later.
- Onlara daha sonra yetişeceğiz.
- Tom later denied the allegation.
- Tom daha sonra iddiayı reddetti.
- I may do that later.
- Onu daha sonra yapabilirim.
- I'll deal with him later.
- Onunla daha sonra ilgileneceğim.
- Maybe I'll tell you more later.
- Belki sana daha sonra anlatırım.
- José cannot speak at the moment; please call later.
- Jose şu anda konuşamaz; daha sonra arayın.
- I think Tom will eat later.
- Bence Tom daha sonra yemek yiyecek.
- I'll come by later.
- Daha sonra geleceğim.
- Can I drive you home later?
- Seni daha sonra eve bırakabilir miyim?
- One more person will be joining us later.
- Daha sonra bir kişi daha bize katılıyor olacak.
- I wasn't very hungry, so I decided to eat later.
- Çok aç değildim, bu yüzden daha sonra yemeye karar verdim.
- Let's meet up for a drink later.
- Daha sonra bir içki için buluşalım.
- Tom plans to come back later.
- Tom daha sonra dönmeyi planlıyor.
- Tom later moved back to Boston.
- Tom daha sonra Boston'a geri taşındı.
- Let's discuss that problem later.
- O problemi daha sonra tartışalım.
- I'll apologize later.
- Daha sonra özür dileyeceğim.
- I'll deal with that later.
- Onunla daha sonra ilgileneceğim.
- Tom said he was going to talk to me later.
- Tom daha sonra benimle konuşacağını söyledi.
- I'll come see you later.
- Daha sonra seni görmeye geleceğim.
- Can I come over later?
- Daha sonra uğrayabilir miyim?
- We can talk later.
- Daha sonra konuşabiliriz.
- Tom will call you later.
- Tom seni daha sonra arayacak.
- I can always come back later if you're busy now.
- Eğer şimdi meşgulsen her zaman daha sonra gelebilirim.
- Actually, it would be much more sensible to do it later.
- Aslında bunu daha sonra yapmak çok daha mantıklıydı.
- Please do that later.
- Lütfen onu daha sonra yapın.
- We can talk about it later.
- Daha sonra konuşabiliriz.
- Tom later went to the train station to meet Mary.
- Tom daha sonra Mary'yi karşılamak için tren istasyonuna gitti.
- I'll find one later.
- Daha sonra bir tane bulacağım.
- Tom was buried later that day.
- Tom o gün daha sonra gömüldü.
- Tom may change his mind later.
- Tom daha sonra fikrini değiştirebilir.
- I'd prefer to talk later.
- Daha sonra konuşmayı tercih ederim.
- Tom was later pronounced dead.
- Tom daha sonra ölü ilan edildi.
- Shall I call you up later?
- Seni daha sonra arayayım mı?
- Tom later died from his injury.
- Tom daha sonra yarası nedeniyle öldü.
- We'll have to finish this later.
- Bunu daha sonra bitirmek zorunda olacağız.
- We'll meet later.
- Daha sonra buluşacağız.
- Fadil promised to talk about that at a later date.
- Fadıl bu konu hakkında daha sonra konuşacağına söz verdi.
- Can you call me back later?
- Daha sonra beni tekrar arayabilir misin?
- Let's discuss the matter later.
- Konuyu daha sonra tartışalım.
- Tom says he'll call you later.
- Tom seni daha sonra arayacağını söylüyor.
- We'll finish this later.
- Biz bunu daha sonra bitiririz.
- I'll deal with Tom later.
- Tom'la daha sonra ilgileneceğim.
- We can tell you later.
- Sana daha sonra söyleyebiliriz.
- Let me call you back later, OK?
- Seni daha sonra tekrar arayayım,tamam mı?
- I'm going to do that later.
- Ben onu daha sonra yapacağım.
- There'll be plenty of time to talk later.
- Konuşmak için daha sonra bol vakit olacak.
- I'll talk with you later.
- Seninle daha sonra konuşacağım.
- I think we should talk about this later.
- Sanırım bunun hakkında daha sonra konuşmalıyız.
- Can we talk about this later?
- Bunun hakkında daha sonra konuşabilir miyiz?
- We can haggle over price later.
- Fiyat konusunda daha sonra pazarlık yapabiliriz.
- I'll see you later today.
- Bugün daha sonra seni göreceğim.
- Can I call later today?
- Bugün daha sonra arayabilir miyim?
- Tom died later that year.
- Tom o yıl daha sonra öldü.
- We'll talk about this later, OK?
- Bu konuda daha sonra konuşacağız, tamam mı?
- Let's discuss the matter later.
- Meseleyi daha sonra tartışalım.
- We'll deal with that later.
- Onunla daha sonra ilgileneceğiz.
- I might do that later.
- Onu daha sonra yapabilirim.
- We'll look at it later.
- Daha sonra bakarız.
- That will happen later.
- Bu daha sonra olacak.
- I'll talk to her later.
- Onunla daha sonra konuşacağım.
- Tom asked Mary where she was going to be later in the evening.
- Tom Mary'ye akşam daha sonra nerede olacağını sordu.
- Tell her I'll call back later.
- Ona daha sonra tekrar arayacağımı söyle.
- May I call later?
- Daha sonra arayabilir miyim?
- Tom is going to be here later.
- Tom daha sonra burada olacak.
- Will you phone me later, please?
- Lütfen daha sonra beni arar mısın?
- We'll have plenty of time later.
- Daha sonra bolca zamanımız olacak.
- You need to act immediately; later will be too late.
- Hemen harekete geçmeniz gerekiyor; daha sonra çok geç olacak.
- We'll deal with him later.
- Onunla daha sonra ilgileneceğiz.
- Tom will be in later.
- Tom daha sonra içeride olacak.
- I'll do that later today.
- Onu bugün daha sonra yaparım.
- If you want to talk about this later, just give me a call.
- Daha sonra bunun hakkında konuşmak istersen sadece beni ara.
- Let's come back to it later.
- Buna daha sonra dönelim.
- I'll tell Tom to call you later.
- Tom'a seni daha sonra aramasını söyleyeceğim.
- Would you like to join us for a drink later?
- Daha sonra içki içmek için bize katılmak ister misin?
- Would you like us to come back later?
- Daha sonra gelmemizi ister misin?
- Can we come back to this later?
- Buna daha sonra geri gelebilir miyiz?
- I'll return to this later.
- Buna daha sonra döneceğim.
- How about doing that later?
- Bunu daha sonra yapmaya ne dersin?
- Can we do that later?
- Bunu daha sonra yapabilir miyiz?
- Tom later returned to Boston.
- Tom daha sonra Boston'a döndü.
- I realized later that I shouldn't have done that.
- Onu yapmamam gerektiğini daha sonra fark ettim.
- We'll catch up later.
- Daha sonra yakalayacağız.
- Perhaps we can get a cup of coffee later.
- Belki daha sonra bir fincan kahve içebiliriz.
- Tom was later released unharmed.
- Tom daha sonra zarar görmeden serbest bırakıldı.
- I'll talk to you later.
- Seninle daha sonra konuşacağım.
- Will I see Tom later?
- Tom'u daha sonra görecek miyim?
- I'll be back for my suitcases later.
- Bavullarım için daha sonra döneceğim.
- Tom can swim later.
- Tom daha sonra yüzebilir.
- We'll discuss it later.
- Onu daha sonra tartışacağız.
- Tom will be here later.
- Tom daha sonra burada olacak.
- Let's arrange the details later.
- Detayları daha sonra organize edelim.
- Tom came back later.
- Tom daha sonra döndü.
- I'll explain this later.
- Bunu daha sonra açıklayacağım.
- I'll call later.
- Ben daha sonra ararım.
- Tom will do that later.
- Tom bunu daha sonra yapacak.
- We'll figure out how to solve the problem later.
- Problemi nasıl çözeceğimi daha sonra düşünerek bulacağım.
- Can I call you later?
- Seni daha sonra arayabilir miyim?
- I'll catch up with you later.
- Daha sonra size yetişirim.
- Tom will explain everything to you later.
- Tom sana daha sonra her şeyi açıklayacak.
- Come over later.
- Daha sonra gel.
- Perhaps we should discuss this later.
- Belki de bunu daha sonra tartışmalıyız.
- We'll try to answer all those questions later.
- Biz bütün bu sorulara daha sonra cevap vermeye çalışacağız.
- You might be able to talk to Tom later today.
- Tom'la bugün daha sonra konuşabilirsin.
- Could we discuss this later?
- Bunu daha sonra konuşabilir miyiz?
- Tom was later freed.
- Tom daha sonra serbest bırakıldı.
- I'm having lunch with Tom later.
- Daha sonra Tom'la öğle yemeği yiyeceğim.
- We'll figure that out later.
- Bunu daha sonra çözeceğiz.
- I might do that later.
- Bunu daha sonra yapabilirim.
- We'll have to finish this later.
- Bunu daha sonra bitirmemiz gerekecek.
- Tom will explain later.
- Tom daha sonra açıklayacak.
- What's Tom doing later?
- Tom daha sonra ne yapıyor?
- Tom said he'll do that later.
- Tom bunu daha sonra yapacağını söyledi.
- We can talk about this later.
- Bunu daha sonra konuşabiliriz.
- We'll stop by later.
- Daha sonra uğrayacağız.
- Can I do this later?
- Bunu daha sonra yapabilir miyim?
- Give me a call later.
- Daha sonra beni ara.
- You'll tell me later, right?
- Bana daha sonra söyleyeceksin, değil mi?
- He will join us later.
- O, daha sonra bize katılacak.
- We'll deal with Tom later.
- Daha sonra Tom'la ilgileneceğiz.
- Tom is going to do that later.
- Tom bunu daha sonra yapacak.
- I'll want to ask you some questions later.
- Daha sonra sana bazı sorular sormak isteyeceğim.
- Don't do anything you'll regret later.
- Daha sonra pişman olacağın bir şey yapma.
- If he calls, tell him I will get in touch with him later.
- Eğer ararsa, ona daha sonra ulaşacağımı söyle.
- We'll talk to Tom later.
- Tom'la daha sonra konuşuruz.
- We'll meet her later.
- Onunla daha sonra tanışacağız.
- I'll come back later.
- Daha sonra geleceğim.
- Please contact me later.
- Lütfen daha sonra benimle irtibata geçiniz.
- We'll pay for this later.
- Bunun için daha sonra ödeyeceğim.
- Tom will explain this to you later.
- Tom daha sonra bunu size açıklayacak.
- You can give me the details later.
- Detayları bana daha sonra verebilirsin.
- Tom told me that he thought Mary would be here later.
- Tom bana Mary'nin daha sonra burada olacağını düşündüğünü söyledi.
- Sami was later sentenced to death.
- Sami daha sonra ölüme mahkum edildi.
- We'll call you later.
- Seni daha sonra arayacağız.
- He said that he would call you later.
- O daha sonra seni arayacağını söyledi.
- We'll talk about this later.
- Bunu daha sonra konuşacağız.
- May I ask you to call me back later?
- Beni daha sonra aramanı isteyebilir miyim?
- Tom promised to call Mary back later.
- Tom, Mary'yi daha sonra tekrar arayacağına söz verdi.
- I'll call you up later.
- Seni daha sonra arayacağım.
- Tom said he'd give me the details later.
- Tom bana ayrıntıları daha sonra vereceğini söyledi.
- What isn't yet may later be.
- Henüz olmayan şey daha sonra olabilir.
- We can finish later.
- Daha sonra bitirebiliriz.
- Tom said he'd give me the details later.
- Tom detayları daha sonra vereceğini söyledi.
- We can discuss this later.
- Bunu daha sonra tartışabiliriz.
- Don't you want to do this later?
- Bunu daha sonra yapmak istemez misin?
- I'll buy you another one later.
- Daha sonra sana bir tane daha satın alacağım.
- If you guys aren't doing anything later, why don't you come over for a cup of coffee?
- Eğer daha sonra bir şey yapmayacaksanız, neden bir fincan kahve içmeye gelmiyorsunuz?
- Can we talk more about this later?
- Bu konuyu daha sonra da konuşabilir miyiz?
- A new rota will be posted later.
- Belki de görev listesi daha sonra bitmiş olacak?
- Could you call me later?
- Beni daha sonra arar mısınız?
- I'll be back for him later.
- Daha sonra onun için geri geleceğim.
- Tom will eat later.
- Tom daha sonra yemek yiyecek.
- Why don't we discuss this problem later?
- Bu meseleyi daha sonra konuşsak olmaz mı?
- I'll find you later.
- Seni daha sonra bulacağım.
- I'll decide later.
- Daha sonra karar veririm.
- We'll finish later.
- Daha sonra bitireceğiz.
- Tom was later penalized.
- Tom daha sonra cezalandırıldı.
- Can I pay later?
- Daha sonra ödeyebilir miyim?
- I think I'll do that later.
- Sanırım onu daha sonra yapacağım.
- Tom will give Mary the details later.
- Tom ayrıntıları Mary'ye daha sonra anlatacak.
- Will you drop by later?
- Daha sonra uğrayacak mısın?
- A few people mentioned they would like to attend some sessions later in the day on the Technical Session Agenda.
- Teknik Oturum Gündeminde birkaç kişi daha sonra gün içindeki bazı oturumlara katılmak istediklerinden söz ettiler.
- We'll catch up with him later.
- Daha sonra ona yetişeceğiz.
- The mobile phone you have dialed is either switched off or outside the coverage area, please try again later.
- Aradığınız telefon ya kapalı ya da kapsama alanı dışında, lütfen daha sonra tekrar deneyiniz.
- Do you want to get together later?
- Daha sonra buluşmak istiyor musunuz?
- I might tell you the answers later, but try to figure them out on your own first.
- Sana cevapları daha sonra söyleyebilirim, ama önce kendin bulmaya çalış.
- We can try again later.
- Daha sonra tekrar deneyebiliriz.
- Later, they were murdered stealthily.
- Daha sonra, gizlice öldürüldüler.
- We'll speak to Tom later.
- Tom'la daha sonra konuşacağız.
- Tom will explain this to you later.
- Tom bunu sana daha sonra açıklayacak.
- Actually, it would be much more sensible to do it later.
- Aslında bunu daha sonra yapmak çok daha mantıklı olur.
- I could always come back later.
- Daha sonra da tekrar gelebilirim.
- We'll talk later.
- Daha sonra konuşacağız.
- I'll tell you the details later.
- Detayları daha sonra sana anlatırım.
- Can you call back later?
- Daha sonra tekrar arayabilir misin?
- Tom is going to be doing that later.
- Tom bunu daha sonra yapacak.
- Mary later changed her mind.
- Mary daha sonra fikrini değiştirdi.
- Let's talk about it later.
- Bu konuda daha sonra konuşalım.
- Later, in high school, I would take chemistry the way I took vitamin pills.
- Daha sonra, liseye geldiğimde, vitamin hapı alır gibi kimya alacaktım.
- Would you mind if we discussed this later?
- Bunu daha sonra konuşmamızın bir sakıncası var mı?
- Please contact me later.
- Lütfen benimle daha sonra iletişime geçin.
- Tom later apologized for his remarks.
- Tom daha sonra sözleri için özür diledi.
- I promise I'll explain everything later.
- Daha sonra her şeyi açıklayacağıma söz veriyorum.
- We should meet up later, so that I can deliver this to you.
- Bunu sana verebilmem için daha sonra buluşmalıyız.
- The mobile phone you have dialed is either switched off or outside the coverage area, please try again later.
- Aradığınız cep telefonu kapalı ya da kapsama alanı dışında, lütfen daha sonra tekrar deneyin.
- Tom might be here later.
- Tom daha sonra gelebilir.
- Charges were later dropped.
- Suçlamalar daha sonra düşürüldü.
- Tom wanted to pay later.
- Tom daha sonra ödemek istedi.
- I'm at work now, so I'll call you later.
- Şimdi çalışıyorum, bu yüzden seni daha sonra arayacağım.
- Tom died later in a hospital.
- Tom daha sonra bir hastanede öldü.
- I'll see her later today.
- Onu daha sonra göreceğim.
- That can wait until later.
- Bu daha sonraya kalabilir.
- I'll see him later.
- Onu daha sonra göreceğim.
- Can we do this later?
- Bunu daha sonra yapabilir miyiz?
- I'm going to explain all this in more detail later.
- Tüm bunları daha sonra daha detaylı açıklayacağım.
- Let's check it later.
- Daha sonra kontrol edelim.
- I'll talk to him later.
- Onunla daha sonra konuşacağım.
- I need to talk to you later.
- Daha sonra seninle konuşmam gerekiyor.
- Would you please call him back later?
- Lütfen onu daha sonra tekrar arar mısınız?
- Please call me at my hotel later.
- Lütfen beni daha sonra otelimden arayın.
- We all laughed about it later.
- Daha sonra hepimiz buna güldük.
- I promise you I'll explain everything later.
- Daha sonra her şeyi açıklayacağıma sana söz veriyorum.
- I'm supposed to meet someone later for a drink.
- Daha sonra bir içki için biriyle buluşmam gerekiyor.
- I'll pay for this later.
- Bunun için daha sonra ödeyeceğim.
- We'll deal with the problem later.
- Sorunu daha sonra halledeceğiz.
- I'm going to do that later.
- Bunu daha sonra yapacağım.
- We might have a chance to talk to Tom later.
- Daha sonra Tom'la konuşmak için bir şansımız olabilir.
- I'll pick Tom up later.
- Tom'u daha sonra alacağım.
- Tom is going to discuss that with Mary later.
- Tom bunu daha sonra Mary ile görüşecek.
- I'll finish it later.
- Onu daha sonra bitireceğim.
- Remind me later.
- Daha sonra bana hatırlat.
- We'll deal with this later.
- Bununla daha sonra ilgileneceğiz.
- Tom said he'd do it later.
- Tom onu daha sonra yapacağını söyledi.
- She may realize later what I meant.
- Ne demek istediğimi daha sonra anlayabilir.
- Tom learned later that Mary wasn't planning to live in Boston.
- Tom daha sonra Mary'nin Boston'da yaşamayı planlamadığını öğrendi.
- I'll call you later today.
- Ben bugün daha sonra seni arayacağım.
- Tom was later convicted.
- Tom daha sonra mahkum edildi.
- Do you still want to see a movie later?
- Hâlâ daha sonra bir film izlemek istiyor musun?
- We should meet up later, so that I can deliver this to you.
- Bunu sana teslim edebilmem için daha sonra buluşmalıyız.
- Tom wants to talk to me later at the bar.
- Tom daha sonra benimle barda konuşmak istiyor.
- Let's come back to it later.
- O konuya daha sonra gelelim.
- Maybe we could get together later.
- Belki daha sonra bir araya gelebiliriz.
- I'll tell you all the details later.
- Daha sonra sana tüm detayları anlatacağım.
- Tell Tom I'll talk to him later.
- Tom'a onunla daha sonra konuşacağımı söyle.
- Tom said that Mary would be coming later.
- Tom, Mary'nin daha sonra geleceğini söyledi.
- Fadil came back later.
- Fadil daha sonra geri döndü.
- Sami was later sentenced to death.
- Sami daha sonra idama mahkum edildi.
- Would you mind if we talked about this later?
- Bunu daha sonra konuşmamızın bir sakıncası var mı?
- I might do that later today.
- Bunu bugün daha sonra yapabilirim.
- If you're interested in it, I'll tell you about it later.
- Eğer ilgilenirsen, sana daha sonra anlatırım.
- I'll pay for this later.
- Bunu daha sonra ödeyeceğim.
- She lost her tuque but later found it.
- O beresini kaybetti ama onu daha sonra buldu.
- We'll try this later.
- Bunu daha sonra deneyeceğiz.
- Can I return this shirt later?
- Bu gömleği daha sonra iade edebilir miyim?
- She asked him to call her later.
- Daha sonra aramasını istemiş.
- Maybe we should come back later.
- Belki daha sonra gelmeliyiz.
- I'll want to ask you some questions later.
- Sana daha sonra bazı sorular sormak istiyorum.
- Would it be OK if I did this later?
- Bunu daha sonra yapsam bir sakıncası olur mu?
- Tom can tell me all the details later.
- Tom bana tüm detayları daha sonra anlatabilir.
- I'll see them later.
- Onları daha sonra göreceğim.
- Let's do that later.
- Bunu daha sonra yapalım.
- Go to my place later.
- Daha sonra benim yerime gidin.
- We'll do that later when we're not so busy.
- Bunu daha sonra meşgul olmadığımız bir zamanda yaparız.
- José is not in a position to speak right now; please call later.
- Jose şu anda konuşacak bir durumda değil; daha sonra arayın.
- We can tell her later.
- Ona daha sonra söyleyebiliriz.
- I thought we could get together later.
- Daha sonra bir araya gelebileceğimizi düşünmüştüm.
- Tom is going to be back later.
- Tom daha sonra dönecek.
- We'll continue this later.
- Buna daha sonra devam edeceğiz.
- Could we talk about this later?
- Bunun hakkında daha sonra konuşsak olur mu?
- We'll discuss this problem later.
- Bu sorunu daha sonra görüşeceğiz.
- You might be able to talk to Tom later today.
- Bugün Tom'la daha sonra konuşabilirsin.
- We'll have to do this later.
- Bunu daha sonra yapmamız gerekecek.
- I'm going to come later.
- Daha sonra geleceğim.
- Tom said that he will call you later.
- Tom seni daha sonra arayacağını söyledi.
- I wasn't very hungry, so I decided to eat later.
- Çok aç değildim, o yüzden daha sonra yemeye karar verdim.
- I'll change your tires later.
- Lastiklerini daha sonra değiştireceğim.
- I thought we could get together later.
- Daha sonra buluşabileceğimizi düşündüm.
- Tom later apologized for his comments.
- Tom daha sonra yorumları için özür diledi.
- We'll have plenty of time for that later.
- Bunun için daha sonra bolca vaktimiz olacak.
- We can go shopping later.
- Daha sonra alışverişe gidebiliriz.
- We can tell him later.
- Ona daha sonra söyleyebiliriz.
- We'll talk about it later.
- Bunun hakkında daha sonra konuşacağız.
- I'd like to pay later.
- Daha sonra ödemek istiyorum.
- Let's get together later this evening.
- Bu akşam daha sonra buluşalım.
- We'll discuss this later.
- Bunu daha sonra tartışacağız.
- Can we talk more about this later?
- Bu konuda daha sonra daha fazla konuşabilir miyiz?
- May I ask you to call me back later?
- Beni daha sonra tekrar aramanı rica edebilir miyim?
- I'm going to discuss that with Tom later.
- Bunu Tom'la daha sonra konuşacağım.
- I'll call you later.
- Seni daha sonra arayacağım.
- Let's make a snowman later.
- Daha sonra kardan adam yapalım.
- Do it later.
- Onu daha sonra yap.
- We may need it later.
- Daha sonra ihtiyacımız olabilir.
- I'll come back later.
- Daha sonra geri geleceğim.
- How about doing that later?
- Bunu daha sonra yapalım mı?
- Tom later died from his wounds.
- Tom daha sonra yaraları yüzünden öldü.
- I'll be back later today.
- Bugün daha sonra döneceğim.
- Tom said Mary would do that later.
- Tom Mary'nin onu daha sonra yapacağını söyledi.
- Tom will likely do that later today.
- Tom muhtemelen onu daha sonra yapacak.
- Fadil promised to talk about that at a later date.
- Fadıl daha sonraki bir tarihte o konuda konuşmaya söz verdi.
- Wouldn't you rather do that later?
- Onu daha sonra yapmayı tercih etmez misin?
- Later the personal guards of kings were called satellites.
- Daha sonra kralların kişisel muhafızlarına uydular denildi.
- I'll pay later.
- Daha sonra ödeyeceğim.
- Tom said Mary would eat later.
- Tom Mary'nin daha sonra yiyeceğini söyledi.
- Tom said he'd do that later.
- Tom bunu daha sonra yapacağını söyledi.
- We'll try to answer all those questions later.
- Tüm bu soruları daha sonra cevaplamaya çalışacağız.
- You'll understand later.
- Daha sonra anlayacaksınız.
- I think Tom will be here later.
- Bence Tom daha sonra burada olacak.
- Tom can help you later, perhaps.
- Tom belki daha sonra size yardımcı olabilir.
- José is not in a position to speak right now; please call later.
- José şu anda konuşabilecek durumda değil; lütfen daha sonra arayın.
- Maybe we should come back later.
- Belki daha sonra geri gelmeliyiz.
- We'll return to this later.
- Buna daha sonra döneceğiz.
- Can't we talk about this later?
- Bunu daha sonra konuşamaz mıyız ?
- We'll discuss this problem later.
- Bu sorunu daha sonra tartışacağız.
- That will happen later.
- O, daha sonra olacak.
- We'll just come back later.
- Daha sonra döneceğiz.
- I'll pick them up later.
- Onları daha sonra alacağız.
- Tom will come later.
- Tom daha sonra gelecek.
- I'll tell you later.
- Sana daha sonra söyleyeceğim.
- I'll deal with them later.
- Onlarla daha sonra ilgileneceğim.
- I'll call him back later.
- Onu daha sonra tekrar arayacağım.
- We'll see you later.
- Seni daha sonra göreceğiz.
- I'm going to do that later when I'm not so busy.
- Bunu daha sonra meşgul olmadığım bir zamanda yapacağım.
- I think we should do this later.
- Bence bunu daha sonra yapmalıyız.
- Maybe you could come back later.
- Belki daha sonra gelebilirsin.
- She says she will call you later.
- Seni daha sonra arayacağını söyledi.
- You can do that later.
- Bunu daha sonra yapabilirsin.
- He may change his mind later.
- O, daha sonra fikrini değiştirebilir.
- Perhaps we can talk later.
- Belki daha sonra konuşabiliriz.
- We can do that later.
- Bunu daha sonra yapabiliriz.
- Why don't we discuss this problem later?
- Neden bu sorunu daha sonra tartışmıyoruz?
- Couldn't you just do that later?
- Bunu daha sonra yapsan olmaz mı?
- Tom will explain everything to you later.
- Tom daha sonra sana her şeyi açıklayacak.
- Please explain it to me later.
- Lütfen daha sonra bunu bana açıklayın.
- I'll finish answering your questions later today.
- Sorularınızı bugün daha sonra cevaplayacağım.
- What are you going to do later?
- Daha sonra ne yapacaksın?
- At first the job looked good to Tom, but later it became tiresome.
- İlk başta iş Tom'a iyi göründü ama daha sonra yorucu olmaya başladı.
- Come back later.
- Daha sonra gel.
- I'll try to fix it later.
- Daha sonra onarmaya çalışacağım.
- I'll order that later.
- Onu daha sonra ısmarlayacağım.
- Talk to me later.
- Benimle daha sonra konuş.
- We'll see you later tonight.
- Bu gece daha sonra seni göreceğiz.
- Let's talk about that later.
- Bunu daha sonra konuşalım.
- That will be discussed later.
- Bu daha sonra konuşulur.
- I don't think I should decide until later.
- Bence daha sonraya kadar karar vermemeliyim.
- I'll fill you in later.
- Sana daha sonra anlatırım.
- I think I'll do that later.
- Sanırım bunu daha sonra yaparım.
- We may need it later.
- Ona daha sonra ihtiyacımız olabilir.
- Tom is going to meet me later.
- Tom daha sonra benimle buluşacak.
- Tom plans to be here later.
- Tom daha sonra burada olmayı planlıyor.
- Tom says he'll do that later.
- Tom bunu daha sonra yapacağını söylüyor.
- If you want to talk about this later, just give me a call.
- Bu konuyu daha sonra konuşmak istersen, beni ara.
- We can finish it later.
- Onu daha sonra bitirebiliriz.
- I'll answer my email later.
- E-postama daha sonra cevap vereceğim.
- We can tell Tom later.
- Tom'a daha sonra söyleyebiliriz.
- We'll have plenty of time to do that later.
- Onu yapmak için daha sonra bol zamanımız olacak.
- We will discuss this problem later.
- Bu sorunu daha sonra tartışacağız.
- Couldn't you just do it later?
- Daha sonra yapamaz mıydın ki?
- Can't you vacuum later?
- Daha sonra süpürsen olmaz mı?
- We'll talk more later.
- Daha sonra konuşuruz.
- I might do that later today.
- Onu bugün daha sonra yapabilirim.
- He may change his mind later.
- Daha sonra fikrini değiştirebilir.
- If you're interested in it, I'll tell you about it later.
- Eğer ilgileniyorsanız, size daha sonra bunu anlatacağım.
- We'll continue the discussion later.
- Tartışmaya daha sonra devam ederiz.
- I'll explain it later.
- Onu daha sonra açıklayacağım.
- There will be other chances to do this later.
- Bunu daha sonra yapmak için başka şanslar da olacak.
- We'll have to do this later.
- Bunu daha sonra yapmak zorunda olacağız.
- Let's meet somewhere later.
- Daha sonra bir yerde buluşalım.
- You can tell me the details later.
- Ayrıntıları bana daha sonra söyleyebilirsin.
- Tom said he'll call you later.
- Tom seni daha sonra arayacağını söyledi.
- I'll clean up the kitchen later.
- Mutfağı daha sonra temizleyeceğim.
- I thought I'd do that later.
- Bunu daha sonra yaparım diye düşünmüştüm.
- Let's discuss this later.
- Bunu daha sonra görüşelim.
- Later, they were murdered stealthily.
- Daha sonra, onlar gizlice öldürüldüler.
- May I do that later?
- Bunu daha sonra yapabilir miyim?
- I will explain the problem to you later.
- Sana sorunu daha sonra açıklayacağım.
- I'll stop by later.
- Daha sonra uğrarım.
- I'll do that later today.
- Bunu bugün daha sonra yapacağım.
- Couldn't you do that later?
- Bunu daha sonra yapamaz mısın?
- We'll speak to them later.
- Onlarla daha sonra konuşacağız.
- I'll come to your house later.
- Daha sonra evinize geleceğim.
- Perhaps we'll see you both later.
- Belki her ikinizi de daha sonra göreceğiz.
- I'll answer my email later.
- E-postamı daha sonra cevaplayacağım.
- You'll find out later.
- Daha sonra öğreneceksin.
- Don't rush into something you might regret later.
- Daha sonra pişman olabileceğin bir şey için acele etme.
- I think I'll come back later.
- Sanırım daha sonra tekrar geleceğim.
- We'll meet up with him later.
- Onunla daha sonra buluşacağız.
- I want to do this later.
- Bunu daha sonra yapmak istiyorum.
- We'll meet up with her later.
- Onunla daha sonra buluşacağız.
- Tom later died from his wounds.
- Tom daha sonra yaralarından dolayı öldü.
- I'll pick her up later.
- Onu daha sonra alacağım.
- We'll continue later.
- Daha sonra devam edeceğiz.
- Do you want to eat now or later?
- Şimdi mi yoksa daha sonra mı yemek istersin?
- Will you see them later?
- Onları daha sonra görecek misin?
- Let's discuss that problem later.
- Bu sorunu daha sonra tartışalım.
- We'll have plenty of time later.
- Daha sonra bol zamanımız olacak.
- Can you come back later?
- Daha sonra geri gelebilir misin?
- I'll see him later today.
- Onu daha sonra göreceğim.
- I'll explain everything later.
- Her şeyi daha sonra açıklayacağım.
- We'll speak to you later.
- Seninle daha sonra konuşacağız.
- You'll understand later.
- Daha sonra anlayacaksın.
Show More (861)
|
|
- A few days later, I proposed the rules and arrangements for this fund to the Commission.
- Birkaç gün sonra, bu fona ilişkin kuralları ve düzenlemeleri Komisyon'a teklif ettim.
- Twenty-four hours later, people realised they were missing and they sent out a search party.
- Yirmi dört saat sonra insanlar kayıp olduklarını fark ettiler ve bir arama ekibi gönderdiler.
- A few days later, on 11 September, the entire world was in shock.
- Birkaç gün sonra, 11 Eylül'de tüm dünya şoktaydı.
- The second year's report was made only 11 months later, and this year the report is actually in October.
- İkinci yılın raporu sadece 11 ay sonra hazırlandı ve bu yıl rapor aslında Ekim ayında hazırlandı.
- Days later the Italian Government is busy enacting these very measures.
- Günler sonra İtalyan Hükümeti tam da bu tedbirleri yürürlüğe koymakla meşgul.
- This communication is dated 25 November, but only today, nearly four weeks later, is there an early alert.
- Bu iletişim 25 Kasım tarihlidir, ancak ancak bugün, yaklaşık dört hafta sonra erken bir uyarı yapılmıştır.
- A few weeks later, we did the best that we could.
- Birkaç hafta sonra elimizden gelenin en iyisini yaptık.
- Three years later, the European Parliament cannot now, as some amendments demand, try to change this.
- Üç yıl sonra, Avrupa Parlamentosu bazı değişiklik önergelerinin talep ettiği gibi bunu değiştirmeye çalışamaz.
- Six months later, with the Gothenburg Council, we have to acknowledge failure.
- Altı ay sonra Göteborg Konseyi ile birlikte başarısızlığı kabul etmek zorundayız.
- Eighteen months later, however, do the European Union and the Member States still deserve this trust?
- Ancak on sekiz ay sonra, Avrupa Birliği ve Üye Devletler bu güveni hala hak ediyor mu?
- Three hours later, the shop no longer existed.
- Üç saat sonra dükkan artık mevcut değildi.
- Accession negotiations for were opened four years later, in March 1998.
- Katılım müzakereleri dört yıl sonra, Mart 1998'de başlatıldı.
- What did Parliament receive more than a year later?
- Parlamento bir yıldan uzun bir süre sonra ne aldı?
- Two days later, I asked the European Commission for maximum openness and the application of the Seveso II Directive.
- İki gün sonra Avrupa Komisyonu'ndan azami açıklık ve Seveso II Direktifinin uygulanmasını istedim.
- Thirty years later, some might say that it is still struggling.
- Otuz yıl sonra, bazıları hala mücadele ettiğini söyleyebilir.
- Three years later, I am standing here before you once again to tell you that this commitment has been honoured.
- Üç yıl sonra, bu taahhüdün yerine getirildiğini söylemek üzere bir kez daha karşınızdayım.
- Twelve years later, ladies and gentlemen, we have still not put that recommendation into practice.
- On iki yıl sonra, bayanlar ve baylar, bu tavsiyeyi hala uygulamaya koyamadık.
- Fifty years later, here we are again.
- Elli yıl sonra, işte yine buradayız.
- A hundred years later, a thousandth of the population is Christian.
- Yüz yıl sonra, nüfusun binde biri Hıristiyan oldu.
- Six months later, with the Gothenburg Council, we have to acknowledge failure.
- Altı ay sonra Göteborg Konseyi ile başarısızlığı kabul etmek zorundayız.
- You achieve a signature now and ill feeling later.
- Şimdi bir imza elde edersiniz ve sonra kendinizi kötü hissedersiniz.
- You woke up to this five months later.
- Buna beş ay sonra uyandınız.
- One month later, the Intifada was resumed.
- Bir ay sonra İntifada yeniden başladı.
- The same issues were also raised at the meeting of the industry ministers which I attended a week later.
- Aynı konular bir hafta sonra katıldığım sanayi bakanları toplantısında da gündeme geldi.
- Today, several months later, much of that hope seems to be gone.
- Bugün, birkaç ay sonra, bu umudun büyük bir kısmı yok olmuş gibi görünüyor.
- Now, five years later, we are debating the situation as it stands, not expressing ideological points of view.
- Şimdi, beş yıl sonra, durumu olduğu gibi tartışıyoruz, ideolojik bakış açılarını ifade etmiyoruz.
- One and a half years' later, in July, the common position was finally adopted, and now it is our turn.
- Bir buçuk yıl sonra, Temmuz ayında, ortak tutum nihayet kabul edildi ve şimdi sıra bizde.
- Six days later, it published the communication we are debating.
- Altı gün sonra tartışmakta olduğumuz bildiriyi yayınladı.
- Six months later those sheep return and some of them have lost their tags.
- Altı ay sonra bu koyunlar geri döndü ve bazılarının künyeleri kayboldu.
- The car that was supposed to collect me came half an hour later than arranged.
- Beni alması gereken araç ayarlanandan yarım saat sonra geldi.
- Now, nine months later, we are about to witness a first reading agreement on ENISA.
- Şimdi, dokuz ay sonra, Avrupa Ağ ve Bilgi Güvenliği Ajansı ile ilgili ilk okuma anlaşmasına tanık olmak üzereyiz.
- One month later, consumption has fallen by 27%, and exports have halved.
- Bir ay sonra tüketim %27 oranında düşmüş ve ihracat yarı yarıya azalmıştır.
- Eighteen months later, what has become of the measures we called for?
- On sekiz ay sonra, talep ettiğimiz önlemlere ne oldu?
- A hundred years later, a thousandth of the population is Christian.
- Yüz yıl sonra nüfusun binde biri Hıristiyan.
- Days later, the Italian Government is busy enacting these very measures.
- Günler sonra, İtalyan Hükümeti tam da bu önlemleri yürürlüğe koymakla meşgul.
- Each birth is followed by another birth just seconds later.
- Her doğumu birkaç saniye sonra bir diğeri takip ediyor.
- Mom got out of the hospital a few days later.
- Annem birkaç gün sonra hastaneden çıkarıldı.
- Later that day, a snippet of the song was released via the Dubsmash application.
- Bir gün sonra Dubsmash adlı uygulamadan şarkının bir kısmı yayımlandı.
- All these years later we have lots of peace and quiet.
- Bunca yıldan sonra çok huzurlu ve sakiniz.
- Twelve months later, the truth slapped me in the face.
- On iki ay sonra gerçek, yüzüme tokat gibi çarptı.
- A few weeks later Darlan will be assassinated by a French resistance fighter.
- Birkaç hafta sonra Darlan bir Fransız direniş savaşçısı tarafından öldürülecek.
- Mom got out of the hospital a few days later.
- Annem birkaç gün sonra hastaneden taburcu oldu.
- Each birth is followed by another birth just seconds later.
- Her doğumu saniyeler sonra başka bir doğum takip eder.
- Twelve months later, the truth slapped me in the face.
- On iki ay sonra gerçek, yüzüme bir tokat gibi çarptı.
- Each birth is followed by another birth just seconds later.
- Her doğumu birkaç saniye sonra başka bir doğum takip ediyor.
- As a result of the intense cold he died in hospital days later.
- Ağır bir soğuk algınlığı sonucunda günler sonra hastanede öldü.
- A few weeks later Darlan will be assassinated by a French resistance fighter.
- Birkaç hafta sonra Darlan bir Fransız direnişçi tarafından suikaste uğrayacak.
- Three hours later, a snack like fruit or a few cookies.
- Üç saat sonra, meyve gibi bir atıştırmalık veya birkaç kurabiye.
- As a result of the intense cold he died in hospital days later.
- Ağır bir soğuk algınlığı sonucu günler sonra hastanede hayatını kaybetti.
- In search for synergies, the company merged with another firm a few years later.
- Sinerji arayışında olan şirket birkaç yıl sonra öteki şirket ile birleşmiştir.
- In search for synergies, the company merged with another firm a few years later.
- Sinerji arayışı içinde olan şirket, birkaç yıl sonra başka bir firmayla birleşti.
- All these years later we have lots of peace and quiet.
- Aradan geçen bunca yıldan sonra huzur ve sükûnet içindeyiz.
- Mom got out of the hospital a few days later.
- Annemiz birkaç gün sonra hastaneden çıktı.
- Hours later, the disturbing story was heard across the world.
- Saatler sonra, rahatsız edici hikaye tüm dünyada duyuldu.
- As a result of the intense cold he died in hospital days later.
- Üşütüp ağır hastalanması nedeniyle günler sonra hastanede hayatını kaybetti.
- What are you doing later?
- Sonra ne yapacaksın?
- We'll speak to him later.
- Onunla sonra konuşacağız.
- Ten minutes later, our car ran out of gas.
- On dakika sonra arabamızın benzini bitti.
- I'll be back to check on you later.
- Sonra seni kontrol etmek için geri geleceğim.
- Several weeks later, Tom resigned.
- Birkaç hafta sonra, Tom istifa etti.
- About ten minutes later, the bell rang for tea.
- Yaklaşık on dakika sonra çay için zil çaldı.
- I found it later.
- Sonra buldum.
- I'll be back for him later.
- Onun için sonra geri dönerim.
- We'll call you later.
- Seni sonra ararız.
- A few months later he left the rock band.
- Birkaç ay sonra rock grubundan ayrıldı.
- Tom died three hours later.
- Tom üç saat sonra öldü.
- We'll catch up with Tom later.
- Tom'a sonra yetişiriz.
- We'll meet Tom later.
- Biz Tom'la sonra buluşacağız.
- I'll talk to him later.
- Onunla sonra konuşurum.
- A week later, Germany attacked Poland.
- Bir hafta sonra, Almanya Polanya'ya saldırdı.
- Come back later, Sir.
- Sonra gelin, efendim.
- I'll call you later.
- Seni sonra ararım.
- I'll be back for them later.
- Onlar için sonra geri dönerim.
- We'll catch up with them later.
- Onlara sonra yetişiriz.
- I'll tell Tom later.
- Tom'a sonra anlatırım.
- Tom died a week later.
- Tom bir hafta sonra öldü.
- We can finish it later.
- Sonra bitiririz.
- We'll meet him later.
- Onunla sonra buluşacağız.
- I'll meet Tom later.
- Tom'la sonra buluşacağım.
- Can you meet me later?
- Benimle sonra buluşabilir misin?
- Layla came home some ten to fifteen minutes later.
- Layla on-on beş dakika kadar sonra eve geldi.
- I'll come to your house later.
- Evine saha sonra geleceğim.
- Tom said that he'd call you later.
- Tom seni sonra arayacağını söyledi.
- We'll discuss it later.
- Bunu sonra konuşuruz.
- I'll call back later.
- Sonra tekrar arayacağım.
- We'll meet you later.
- Seninle sonra buluşacağız.
- Layla received Sami's message hours later.
- Layla, Sami'nin mesajını saatler sonra aldı.
- The exact same thing happened to my friend a week later!
- Bir hafta sonra aynı şey arkadaşıma oldu.
- Sherman met with Johnston a few days later.
- Sherman birkaç gün sonra Johnston ile buluştu.
- Can I call you back later?
- Seni sonra geri arasam olur mu?
- I'll explain the problem to you later.
- Sorunu sana sonra açıklarım.
- Perhaps we'll see you both later.
- Belki ikinizle de sonra görüşürüz.
- A few days later, he was dead.
- Birkaç gün sonra öldü.
- We'll speak to them later.
- Onlarla sonra konuşuruz.
- We can tell you later.
- Sana sonra söyleyebiliriz.
- The House voted three weeks later.
- Meclis üç hafta sonra oy kullandı.
- I'll be ready eight months later.
- Sekiz ay sonra hazır olacağım.
- A ceasefire began a few hours later.
- Birkaç saat sonra ateşkes başladı.
- We'll stop by later.
- Sonra uğrarız.
- I'll explain everything to you later.
- Sana her şeyi sonra açıklayacağım.
- We'll see Tom later.
- Tom'u sonra görürüz.
- Sami started texting Layla a few days later.
- Sami birkaç gün sonra Leyla'ya mesaj atmaya başladı.
- Tom broke up with her two days later.
- Tom iki gün sonra ondan ayrıldı.
- We'll worry about the details later.
- Detayları sonra düşünürüz.
- I'll call him back later.
- Onu sonra arayacağım.
- Let's talk about it later, okay?
- Sonra konuşalım, tamam mı?
- I'll talk to Tom about that later.
- Tom'la bu konuyu sonra konuşacağım.
- She came home three hours later.
- Eve üç saat sonra geldi.
- I may have to call you later.
- Seni sonra aramak zorunda kalabilirim.
- Ask again later.
- Sonra tekrar sor.
- I'll order that later.
- Onu sonra sipariş edeceğim.
- I'll join you all later.
- Size sonra katılırım.
- Tom came a few days later.
- Tom birkaç gün sonra geldi.
- I'll catch up with you guys later.
- Size sonra yetişirim.
- Could you call me back a bit later?
- Beni biraz sonra arayabilir misin?
- I'll decide that later.
- Buna sonra karar veririm.
- Give me a call later, OK?
- Beni sonra ara, tamam mı?
- A week later, she died.
- Bir hafta sonra öldü.
- You'll understand it later on.
- Sonra anlayacaksın.
- I'll explain everything later.
- Her şeyi sonra açıklarım.
- We'll talk about this some more later.
- Biz bunu biraz daha sonra konuşacağız.
- She says she will call you later.
- Seni sonra arayacağını söyledi.
- We will decide later.
- Sonra karar vereceğiz.
- A few days later, Tom found another job.
- Birkaç gün sonra, Tom başka bir iş buldu.
- Tell Tom to do that later.
- Söyle Tom'a, sonra yapsın bunu.
- I'll clean up this mess later.
- Bu pisliği sonra temizlerim.
- A few days later, he came.
- Birkaç gün sonra geldi.
- Eighteen minutes later, the battle was over.
- On sekiz dakika sonra, savaş sona erdi.
- About ten minutes later, the bell rang for tea.
- On dakika kadar sonra çay zili çaldı.
- We'll worry about profit later.
- Kâr konusunu sonra düşünürüz.
- I'll take another crack at it later.
- Sonra bir daha şansımı denerim.
- Can I call you back later?
- Seni sonra tekrar arayabilir miyim?
- I'll tell you all about it later.
- Her şeyi sonra anlatırım.
- He died a few days later.
- Birkaç gün sonra öldü.
- Dan and Linda got married eight days later.
- Dan ve Linda sekiz gün sonra evlendiler.
- Tom died a few years later.
- Tom birkaç yıl sonra öldü.
- Tom said that he will call you later.
- Tom seni sonra arayacağını söyledi.
- Maybe we can talk later.
- Belki sonra konuşabiliriz.
- Two years later we were married.
- İki yıl sonra evlendik.
- I'll deal with Tom later.
- Tom'la sonra ilgilenirim.
- Come back later.
- Sonra geri gel.
- We'll talk about that later.
- Bunu sonra konuşuruz.
- I'll be by later.
- Sonra geleceğim.
- The war began three years later.
- Savaş üç yıl sonra başladı.
- Let's talk about this later.
- Bunu sonra konuşalım.
- What're you guys doing later?
- Sonra ne yapacaksınız çocuklar?
- You can ask questions later.
- Soruları sonra sorabilirsin.
- He came home three hours later.
- Üç saat sonra eve geldi.
- Six months later, they were married.
- Altı ay sonra evlendiler.
- We'll continue this later.
- Buna sonra devam ederiz.
- I'll ask later.
- Sonra sorarım.
- You can do that later.
- Bunu sonra da yapabilirsin.
- She died two hours later.
- İki saat sonra öldü.
- Do you want to pay now or later?
- Şimdi mi ödemek istersiniz, sonra mı?
- Minutes later, police arrived at my door.
- Dakikalar sonra polis kapıma geldi.
- I'm going to call Tom later.
- Tom'u sonra arayacağım.
- Tom came home a few hours later.
- Tom birkaç saat sonra eve geldi.
- Perhaps we can talk later.
- Belki sonra konuşabiliriz.
- Can we talk later?
- Sonra konuşabilir miyiz?
- I'll deal with it later.
- Sonra hallederim.
- Shall I call you up later?
- Seni sonra arayayım mı?
- We'll try again later.
- Sonra tekrar deneriz.
- We'll continue this discussion later.
- Bu tartışmaya sonra devam edeceğiz.
- I'll do it later.
- Sonra yaparım.
- I'll see you two later.
- İkinizle sonra görüşürüz.
- I'll apologize later.
- Sonra özür dilerim.
- I'll talk to you later.
- Sonra konuşuruz.
- I will explain the problem to you later.
- Sorunu sana sonra açıklayacağım.
- The walkers set out from Boston and reached San Francisco six months later.
- Yürüyüşçüler Boston'dan yola çıktı ve altı ay sonra San Fransisko'ya vardı.
- I'll be back for her later.
- Onun için sonra geri dönerim.
- Let's talk later.
- Sonra konuşalım.
- A few days later, he was dead.
- Birkaç gün sonra ölmüştü.
- Layla received Sami's message hours later.
- Leyla saatler sonra Sami'nin mesajını aldı.
- Tom said he'd do that later.
- Tom bunu sonra yapacağını söyledi.
- He came home three hours later.
- O, eve üç saat sonra geldi.
- Tom says he'll call you later.
- Tom seni sonra arayacağını söyledi.
- Six months later, Dan was back in jail.
- Altı ay sonra Dan hapse geri döndü.
- I'll deal with that later.
- Bununla sonra ilgileneceğim.
- Tom arrived minutes later.
- Tom dakikalar sonra geldi.
- Tom died a few hours later.
- Tom birkaç saat sonra öldü.
- I'll talk to Tom later.
- Tom'la sonra konuşacağım.
- We'll discuss this later.
- Bunu sonra tartışırız.
- Sami converted to Islam a few weeks later.
- Sami birkaç hafta sonra Müslüman oldu.
- A few weeks later, Tom was dead.
- Birkaç hafta sonra Tom öldü.
- Come first, talk later.
- Önce gel, sonra konuş.
- Five days later, President Taylor died.
- Beş gün sonra Başkan Taylor öldü.
- Two days later, Tom was dead.
- İki gün sonra Tom öldü.
- The exact same thing happened to my friend a week later!
- Aynı şey bir hafta sonra arkadaşımın başına geldi!
- Tom will eat later.
- Tom sonra yer.
- Several minutes later, the telephone rang.
- Birkaç dakika sonra telefon çaldı.
- Tom died a short time later.
- Tom kısa bir süre sonra öldü.
- We'll meet up with Tom later.
- Tom'la sonra buluşuruz.
- They caught up with us half an hour later.
- Onlar otuz dakika sonra bize yetiştiler.
- Go to my place later.
- Sonra benim evime git.
- We'll talk business later.
- İşi sonra konuşuruz.
- Five years later, their paths crossed again.
- Beş yıl sonra yolları yine kesişti.
- Tom said he was going to talk to me later.
- Tom benimle sonra konuşacağını söyledi.
- Years later, Europeans established colonies in the coastal areas.
- Yıllar sonra Avrupalılar kıyı bölgelerinde koloniler kurdular.
- I'll explain the problem to you later.
- Problemi sana sonra açıklayacağım.
- I'll stop by later.
- Sonra uğrarım.
- I'll explain it to you later.
- Sana sonra açıklarım.
- Maybe we'll try again later.
- Belki sonra tekrar deneriz.
- Tell her I'll call back later.
- Ona sonra geri arayacağımı söyle.
- His mother died four years later.
- Annesi dört yıl sonra öldü.
- Sleep came many hours later.
- Uyku birkaç saat sonra geldi.
- You can talk later.
- Sonra konuşabiliriz.
- I'll pay later.
- Sonra öderim.
- They arrested the culprit around six months later.
- Suçlu yaklaşık altı ay sonra tutuklandı.
- Tom called Mary a couple of days later.
- Tom birkaç gün sonra Mary'yi aradı.
- I'll join you there later.
- Sana sonra katılırım.
- Let's discuss this later.
- Bunu sonra tartışalım.
- A week later, she died.
- O bir hafta sonra öldü.
- I met Tom before I graduated from high school, but didn't meet Mary until many years later.
- Tom ile liseden mezun olmadan önce tanıştım ama Mary ile yıllar sonra tanıştım.
- I'll change your tires later.
- Lastiklerini sonra değiştiririm.
- I'll see him later.
- Onu sonra göreceğim.
- The House voted three weeks later.
- Meclis üç hafta sonra oylama yaptı.
- We left four days later.
- Dört gün sonra ayrıldık.
- Remind me later.
- Sonra hatırlatırsın.
- He returned home three hours later.
- Eve üç saat sonra döndü.
- Can you tell Tom that I'll call him later?
- Tom'a onu sonra arayacağımı söyler misin?
- Tom left a short time later.
- Tom kısa bir süre sonra ayrıldı.
- I'll call back a bit later.
- Biraz sonra tekrar ararım.
- We'll talk about this later, OK?
- Bunu sonra konuşuruz, tamam mı?
- A week later, Germany attacked Poland.
- Bir hafta sonra Almanya Polonya'ya saldırdı.
- Let's do this later.
- Hadi bunu sonra yapalım.
- A few months later he left the rock band.
- Birkaç ay sonra o rock müzik grubunu terk etti.
- War began five years later.
- Savaş beş yıl sonra başladı.
- We'll meet them later.
- Onlarla sonra buluşacağız.
- We'll have to talk later.
- Sonra konuşmamız gerekecek.
- There'll be plenty of time to talk later.
- Sonra konuşmak için bolca vaktimiz olacak.
- She died a week later.
- Bir hafta sonra öldü.
- Will I see him later?
- Onu sonra görecek miyim?
- I'd rather talk about this later.
- Bunu sonra konuşmayı tercih ederim.
- We'll deal with this later.
- Bununla sonra ilgileniriz.
- They caught up with us half an hour later.
- Bize yarım saat sonra yetiştiler.
- These identical twins were separated at birth and reunited 35 years later.
- Bu tek yumurta ikizleri doğumda ayrılmış ve 35 yıl sonra yeniden bir araya gelmişlerdir.
- Tell him I'll call back later.
- Ona sonra geri arayacağımı söyle.
- What are you going to do later?
- Sonra ne yapacaksın?
- Call me later.
- Beni sonra ara.
- I'll tell Tom to call you later.
- Tom'a seni sonra aramasını söylerim.
- I'll meet you later.
- Ben seninle sonra buluşacağım.
- Talk to you later.
- Sonra konuşuruz.
- Can you call me back later?
- Beni sonra arayabilir misin?
- Years later, Europeans established colonies in the coastal areas.
- Yıllar sonra Avrupalılar kıyı bölgelerinde sömürgeler kurdu.
- I saved up my food for later.
- Yemeğimi sonraya sakladım.
- Tom is going to call you later.
- Tom seni sonra arayacak.
- I'll decide later.
- Sonra karar veririm.
- I'll tell you everything later.
- Sana her şeyi sonra anlatacağım.
- Come by later, I have something for you.
- Sonra uğra, senin için bir şeyim var.
- Rachel was buried two days later.
- Rachel iki gün sonra gömüldü.
- What are you doing later?
- Sonra ne yapıyorsun?
- Tom died half a year later.
- Tom yarım yıl sonra öldü.
- I'll catch up with you guys later.
- Ben size sonra yetişirim.
- My life would probably have been quite different if I had been born a month later.
- Ben bir ay sonra doğmuş olsaydım hayatım muhtemelen oldukça farklı olurdu.
- I'll deal with you both later.
- İkinizle de sonra ilgileneceğim.
- Sami died a few years later.
- Sami birkaç yıl sonra öldü.
- Let's leave that matter for later.
- Bu konuyu sonraya bırakalım.
- You'll thank me later.
- Sonra bana teşekkür edersin.
- We'll come back later.
- Sonra tekrar geliriz.
- I'll pick them up later.
- Onları sonra alırım.
- Maybe I'll come back later.
- Belki sonra gelirim.
- I'll tell you the details later.
- Detayları sonra anlatırım.
- I'll come see you later.
- Seni sonra görmeye gelirim.
- Tell Tom I'll talk to him later.
- Tom'a söyle, onunla sonra konuşacağım.
- Will you do that now or later?
- Bunu şimdi mi yapacaksın, sonra mı?
- Tom died a few days later.
- Tom birkaç gün sonra öldü.
- Save it for later.
- Sonraya sakla.
- We'll talk about it later.
- Bunu sonra konuşuruz.
- I'll call you later from the office.
- Seni sonra ofisten ararım.
- We'll have plenty of time to talk later.
- Sonra konuşmak için bolca vaktimiz olacak.
- I'll pick you up later.
- Seni sonra alırım.
- Rachel was buried two days later.
- Rachel iki gün sonra toprağa verildi.
- He came back two days later.
- O, iki gün sonra geri geldi.
- I want that later.
- Bunu sonra istiyorum.
- We fell in love with each other, and we got married a few weeks later.
- Birbirimize aşık olduk ve birkaç hafta sonra evlendik.
- We'll deal with her later.
- Onunla sonra ilgileneceğiz.
- We'll deal with Tom later.
- Tom'la sonra ilgileniriz.
- We will discuss this problem later.
- Bu sorunu sonra konuşacağız.
- We'll sort it out later.
- Sonra hallederiz.
- Ten days later, Fadil's body was found by a concerned neighbor.
- On gün sonra, Fadıl'ın cesedi endişeli bir komşu tarafından bulundu.
- We will talk about this later.
- Bunu sonra konuşuruz.
- See you guys later.
- Sonra görüşürüz çocuklar.
- I'll explain it to you later on.
- Sonra anlatırım sana.
- Tom died three years later.
- Tom üç yıl sonra öldü.
- Now I'm going to cook, I'll be back later.
- Şimdi yemek yapacağım, sonra gelirim.
- Will I see Tom later?
- Tom'u sonra görecek miyim?
- Eighteen minutes later, the battle was over.
- On sekiz dakika sonra savaş bitmişti.
- We'll find out later.
- Sonra öğreniriz.
- I'll catch you later.
- Seni sonra yakalarım.
- We'll deal with them later.
- Onlarla sonra ilgileneceğiz.
- We'll see them later.
- Onları sonra göreceğiz.
- It happened three years later, that is in 1965.
- Üç yıl sonra, yani 1965'te oldu.
- A few days later, Tom found a new job.
- Birkaç gün sonra Tom yeni bir iş buldu.
- A few days later, he came.
- Birkaç gün sonra, o geldi.
- He died about eight hours later.
- Yaklaşık sekiz saat sonra öldü.
- May I call later?
- Sonra arayabilir miyim?
- I'll take care of it later.
- Onu sonra halledeceğim.
- I need to talk to you later.
- Seninle sonra konuşmalıyım.
- I'll talk to her later.
- Onunla sonra konuşurum.
- Will I see you later?
- Sonra görüşür müyüz?
- We'll speak to Tom later.
- Tom'la sonra konuşuruz.
- The walkers set out from Boston and reached San Francisco six months later.
- Yürüyüşçüler Boston'dan yola çıktılar ve altı ay sonra San Francisco'ya ulaştılar.
- I'm going to call her later.
- Onu sonra arayacağım.
- Tom came home a few hours later.
- Tom eve birkaç saat sonra geldi.
- I'll look it over later.
- Sonra bakarım.
- I'll talk to Tom later about this.
- Tom'la bu konuyu sonra konuşacağım.
- I'll be back for you later.
- Ben senin için sonra geri döneceğim.
- We'll see each other later!
- Sonra görüşürüz!
- Will you phone me later, please?
- Beni sonra arar mısın, lütfen?
- I'll deal with him later.
- Onunla sonra ilgileneceğim.
- See you all later.
- Sonra görüşürüz.
- We'll speak to her later.
- Onunla sonra konuşuruz.
- I'll call back a bit later.
- Biraz sonra tekrar arayacağım.
- Layla died a month later.
- Leyla bir ay sonra öldü.
- War began five years later.
- Savaş, beş yıl sonra başladı.
- I'll give Tom the details later.
- Ayrıntıları Tom'a sonra veririm.
- I'll do my homework later.
- Ödevimi sonra yapacağım.
- You can thank me later.
- Bana sonra teşekkür edebilirsin.
- Could you call me later?
- Beni sonra arayabilir misin?
- We'll be back later.
- Sonra tekrar geleceğiz.
- Give me a call later.
- Beni sonra ara.
- I'll buy you another one later.
- Sonra sana bir tane daha alırım.
- I'll give you a call later.
- Seni sonra ararım.
- Let me call you back later, OK?
- Seni sonra geri arayayım, tamam mı?
- A few years later, the treaty was put to a test.
- Birkaç yıl sonra, antlaşma bir teste tabi tutuldu.
- I'll let you know the results later.
- Sonuçları sana sonra bildiririm.
- A few hours later, Tom was dead.
- Birkaç saat sonra Tom öldü.
- The Russians copy the French ways, but always fifty years later.
- Ruslar Fransız yöntemlerini taklit ediyor, ama hep elli yıl sonra.
- We'll do this later.
- Bunu sonra yapacağız.
- We'll catch up with you later.
- Sana sonra yetişiriz.
- We'll catch up with him later.
- Onu sonra yakalarız.
- Layla had another cancer check-up a few weeks later.
- Leyla birkaç hafta sonra başka bir kanser kontrolünden geçti.
- Come back and pick us up later.
- Sonra gel ve bizi al.
- He said that he would call you later.
- Seni sonra arayacağını söyledi.
- I'll come by later.
- Sonra uğrarım.
- I'll pick Tom up later.
- Tom'u sonra alırım.
- It happened three years later, that is in 1965.
- Bu, üç yıl sonra oldu, yani 1965'te.
- They caught up with us later.
- Bize sonra yetiştiler.
- Tom will come later.
- Tom sonra gelecek.
- I'll find one later.
- Sonra bir tane bulurum.
- She came home three hours later.
- O, eve üç saat sonra geldi.
- We'll talk later.
- Sonra konuşuruz.
- We'll talk to Tom later.
- Tom'la sonra konuşacağız.
- I'll talk to them later.
- Onlarla sonra konuşurum.
- What will Tom do later?
- Tom sonra ne yapacak?
- We'll meet up with them later.
- Onlarla sonra görüşeceğiz.
- I'll meet you later.
- Seninle sonra buluşuruz.
- I'll be back for my suitcases later.
- Ben valizlerim için sonra geri geleceğim.
- A few moments later, all slept soundly.
- Birkaç dakika sonra, herkes mışıl mışıl uyumuştu.
- We can tell her later.
- Ona sonra söyleyebiliriz.
- Listen to the album again and tell me later if you like it.
- Albümü tekrar dinle ve beğenip beğenmediğini sonra söyle.
- I'll handle that later.
- Bunu sonra hallederim.
- We'll figure out how to solve the problem later.
- Sorunu nasıl çözeceğimizi sonra düşünürüz.
- He came back a few years later.
- Birkaç yıl sonra geri geldi.
- What's Tom doing later?
- Tom sonra ne yapıyor?
- Please call me later.
- Lütfen beni sonra arayın.
- A few months later, Israel invaded Egypt.
- Birkaç ay sonra İsrail Mısır'ı işgal etti.
- See you all later.
- Hepinizle sonra görüşürüz.
- We'll talk about this later.
- Bunu sonra konuşuruz.
- Please explain it to me later.
- Lütfen bana sonra açıkla.
- I'll tell you all the details later.
- Sana tüm detayları sonra anlatacağım.
- I thought we'd worry about that later.
- Bunu sonra düşünürüz sanmıştım.
- We'll meet up with you later.
- Seninle sonra görüşürüz.
- Mary might be able to make it if we go half an hour later.
- Yarım saat sonra gidersek Mary yetişebilir.
- I'll take another crack at it later.
- Sonra bir kez daha denerim.
- We'll decide later.
- Sonra karar vereceğiz.
- Tell Tom I'll call later this afternoon.
- Tom'a onu sonra bu akşamüstü arayacağımı söyle.
- Do you want to eat now or later?
- Şimdi mi yemek istersin, sonra mı?
- Smile now, cry later!
- Şimdi gülümse, sonra ağlarsın!
- Tom said he'll call you later.
- Tom seni sonra arayacağını söyledi.
- He went home three hours later.
- Üç saat sonra eve gitti.
- Sherman met with Johnston a few days later.
- Sherman birkaç gün sonra Johnston ile görüştü.
- They stopped three minutes later.
- Üç dakika sonra durdular.
- I'll explain it to you later.
- Onu sana sonra açıklayacağım.
- We'll join you later.
- Size sonra katılırız.
- A few moments later, all slept soundly.
- Bir an sonra, herkes mışıl mışıl uyudu.
- Talk to me later.
- Benimle sonra konuş.
- Can we talk about this later?
- Bunu sonra konuşabilir miyiz?
- He came back many years later.
- O yıllar sonra geri geldi.
- Sami was executed nearly six years later.
- Sami yaklaşık altı yıl sonra idam edildi.
- I'll deal with this problem later.
- Bu sorunla sonra ilgileneceğim.
- Shoot first, ask questions later.
- Önce ateş et, soruları sonra sor.
- Tom came back three hours later.
- Tom üç saat sonra geri döndü.
- We'll continue the discussion later.
- Tartışmaya sonra devam ederiz.
- I'll phone again later.
- Sonra tekrar ararım.
- We'll see him later.
- Onu sonra göreceğiz.
- I'll tell her later.
- Ona sonra söylerim.
- Layla came home some ten to fifteen minutes later.
- Leyla yaklaşık on ila on beş dakika sonra eve geldi.
- I'll tell them later.
- Onlara sonra söylerim.
- We arrived on the island two days later.
- Adaya iki gün sonra vardık.
- Will I see her later?
- Onu sonra görecek miyim?
- I didn't realize it until much later.
- Çok sonraya kadar fark etmedim.
- Come first, talk later.
- Önce gel, sonra konuşuruz.
- I'll try to pop in later.
- Sonra uğramaya çalışırım.
- He returned home three hours later.
- Üç saat sonra eve geri döndü.
- We can talk later.
- Sonra da konuşabiliriz.
- He came back two days later.
- İki gün sonra geri geldi.
- Tom died a half year later.
- Tom yarım yıl sonra öldü.
- Sami passed away just six days later.
- Sami sadece altı gün sonra vefat etti.
- We'll meet up with her later.
- Onunla sonra buluşuruz.
- Deal with it later.
- Bununla sonra ilgilenirsin.
- You can give me the details later.
- Detayları sonra verebilirsin.
- Tom will call you later.
- Tom seni sonra arayacak.
- The next bus came thirty minutes later.
- Bir sonraki otobüs otuz dakika sonra geldi.
- I'll update you later.
- Seni sonra bilgilendiririm.
- Six months later, Dan was back in jail.
- Altı ay sonra Dan tekrar hapse girdi.
- We'll explain later.
- Sonra açıklarız.
- I'll talk with you later.
- Seninle sonra konuşurum.
- Perhaps we'll have more time to talk later.
- Belki sonra konuşmak için daha fazla zamanımız olur.
- I will decide that later.
- Ona sonra karar vereceğim.
- Perhaps we could talk later.
- Belki sonra konuşabiliriz.
- He became so ill that he died two hours later.
- O kadar hastalandı ki iki saat sonra öldü.
- I'll see her later.
- Onu sonra göreceğim.
- I'll call later.
- Sonra ararım.
- We'll meet her later.
- Onunla sonra buluşacağız.
- Tom died three weeks later.
- Tom üç hafta sonra öldü.
- They stopped three minutes later.
- Onlar üç dakika sonra durdular.
- You can tell me the details later.
- Detayları sonra anlatırsın.
- Could you call me back a bit later?
- Beni biraz sonra tekrar arayabilir misin?
- He was re-elected six years later.
- Altı yıl sonra yeniden seçildi.
- Tom returned home three hours later.
- Tom üç saat sonra eve döndü.
- I'm going to need you later.
- Sana sonra ihtiyacım olacak.
- A few days later, Tom found a new job.
- Birkaç gün sonra, Tom yeni bir iş buldu.
- Can I call you later?
- Seni sonra arayabilir miyim?
- We'll meet up with him later.
- Onunla sonra görüşeceğiz.
- Tell me later.
- Sonra anlatırsın.
- Tom returned home three hours later.
- Tom üç saat sonra eve geri döndü.
- I'll tell you later.
- Sana sonra söylerim.
- I'll explain it later.
- Sonra açıklarım.
- Tom left a short time later.
- Tom kısa bir süre sonra gitti.
- You can buy now and pay later with credit.
- Kredi ile şimdi alıp sonra ödeyebilirsiniz.
- I'll explain it all later.
- Her şeyi sonra açıklarım.
- I'll handle that later.
- Sonra hallederim.
- I'll find you later.
- Seni sonra bulurum.
- I'll come later.
- Sonra geleceğim.
- My life would probably have been quite different if I had been born a month later.
- Bir ay sonra doğmuş olsaydım hayatım muhtemelen çok farklı olurdu.
- Tom died a few weeks later.
- Tom birkaç hafta sonra öldü.
- Come back and pick us up later.
- Geri gel ve sonra bizi al.
- Tom died a few months later.
- Tom birkaç ay sonra öldü.
- I'll call again later.
- Sonra tekrar arayacağım.
- I'll see you guys later.
- Sonra görüşürüz çocuklar.
- Tom said he'll do that later.
- Tom bunu sonra yapacağını söyledi.
- Several weeks later, Tom resigned.
- Birkaç hafta sonra Tom istifa etti.
- We can tell Tom later.
- Tom'a sonra da söyleyebiliriz.
- You'll tell me later, right?
- Bana sonra anlatacaksın, değil mi?
- Shall I wait here or come back later?
- Burada bekleyeyim mi yoksa sonra mı geleyim?
- There was another clash a few months later.
- Birkaç ay sonra bir çatışma daha oldu.
- I promise you I'll explain everything later.
- Sana söz veriyorum, her şeyi sonra açıklayacağım.
- I'll explain everything to you later.
- Ben sana her şeyi sonra açıklayacağım.
- I'll finish it later.
- Sonra bitiririm.
- We arrived on the island two days later.
- İki gün sonra adaya vardık.
- I'll explain later.
- Sonra açıklarım.
- We'll meet Tom later.
- Tom'la sonra buluşuruz.
- Tom finally told me the truth three years later.
- Tom nihayet üç yıl sonra bana gerçeği söyledi.
- Sleep came many hours later.
- Uyku saatler sonra geldi.
- Can you call me later?
- Beni sonra arayabilir misin?
- Ten days later, Sami's body was found by a concerned neighbor.
- On gün sonra Sami'nin cesedi ilgili bir komşu tarafından bulundu.
- We'll continue later.
- Sonra devam ederiz.
- Please call me later.
- Lütfen beni sonra ara.
- Layla had another cancer check-up a few weeks later.
- Layla birkaç hafta sonra bir kanser kontrolünden daha geçti.
- Tom finally told me the truth three years later.
- Tom nihayet üç yıl sonra bana gerçeği anlattı.
- God created the earth and took a rest one day later; though ever since he created women, he has had no peace and quiet.
- Tanrı dünyayı yarattı ve bir gün sonra dinlendi; ancak kadınları yarattığından beri hiç huzur ve sessizlik olmadı.
- She lost her tuque but later found it.
- Beresini kaybetti ama sonra buldu.
- I'll call you up later.
- Seni sonra ararım.
- I guess I'll catch Tom later then.
- Sanırım Tom'u sonra yakalarım.
- Come back and pick me up later.
- Sonra gel ve beni al.
- Let's do this later.
- Bunu sonra yapalım.
- Tom came back three hours later.
- Tom üç saat sonra geri geldi.
- Five days later, President Taylor died.
- Beş gün sonra, Başkan Taylor öldü.
- I promise I'll explain everything later.
- Söz veriyorum, her şeyi sonra açıklayacağım.
- Five years later, their paths crossed again.
- Beş yıl sonra yolları tekrar kesişti.
- I'll phone you later.
- Seni sonra ararım.
- We'll deal with that later.
- Bunu sonra hallederiz.
- I want to pay later.
- Sonra ödemek istiyorum.
- We'll talk about this with you later.
- Bunu seninle sonra konuşuruz.
- They arrested the culprit around six months later.
- Suçluyu yaklaşık altı ay sonra tutukladılar.
- Do that later.
- Bunu sonra yap.
- I'll catch up with you later.
- Sana sonra yetişirim.
- We'll speak to you later.
- Seninle sonra konuşuruz.
- Do you want to go for a walk later?
- Sonra yürüyüşe çıkmak ister misin?
- Tom said he'd do it later.
- Tom sonra yapacağını söyledi.
- He died two hours later.
- İki saat sonra öldü.
- We'll discuss that later.
- Bunu sonra konuşuruz.
- Let's talk about this later.
- Bunun hakkında sonra konuşalım.
- I'll pick her up later.
- Onu sonra alırım.
- These identical twins were separated at birth and reunited 35 years later.
- Bu tek yumurta ikizleri, doğumda ayrıldılar ve 35 yıl sonra bir araya geldiler.
- I think we should do this later.
- Bence bunu sonra yapmalıyız.
- Tom says he'll answer that question later.
- Tom bu soruya sonra cevap vereceğini söylüyor.
- At first the job looked good to him, but later it became tiresome.
- İş ona baştan güzel göründü ama sonra yorucu geldi.
- Layla died a month later.
- Layla bir ay sonra öldü.
- You'll find out later.
- Sonra öğrenirsin.
- We'll finish later.
- Sonra bitiririz.
- We'll finish this later.
- Bunu sonra bitiririz.
- Let's do that later.
- Bunu sonra yapalım.
- He came back many years later.
- Yıllar sonra geri gelmiş.
- I'll see you at the hotel later.
- Sonra otelde görüşürüz.
- Ten days later, Sami's body was found by a concerned neighbor.
- On gün sonra, Sami'nin cesedi endişeli bir komşu tarafından bulundu.
- Tell me later.
- Bana sonra söyle.
- The house fell down a week later.
- Ev bir hafta sonra yıkıldı.
- I'll do that later.
- Bunu sonra yaparım.
- He died a few hours later.
- Birkaç saat sonra öldü.
- We'll see her later.
- Onu sonra göreceğiz.
- Six months later we were married.
- Altı ay sonra evlendik.
- I will call back a bit later.
- Biraz sonra tekrar arayacağım.
- You can catch me later.
- Beni sonra yakalarsın.
- I'll tell him later.
- Ona sonra söylerim.
- Tom will meet me later.
- Tom benimle sonra buluşacak.
- Sami started texting Layla a few days later.
- Sami birkaç gün sonra Layla'ya mesaj atmaya başladı.
- I'll pick him up later.
- Onu sonra alırım.
- I'll get it later.
- Sonra bakarım.
- We'll catch up with her later.
- Onu sonra yakalarız.
- I'll be back for you later.
- Senin için sonra döneceğim.
- I'll show you later.
- Sana sonra gösteririm.
- I will decide that later.
- Buna sonra karar vereceğim.
- Come over later.
- Sonra gel.
- Do you want coffee now or later?
- Kahveyi şimdi mi istersin sonra mı?
- Sami passed away just six days later.
- Sami yalnızca altı gün sonra vefat etti.
- Will you do that now or later?
- Bunu şimdi mi, sonra mı yapacaksın?
- I'll call him later.
- Onu sonra ararım.
- A few days later the wedding took place.
- Birkaç gün sonra düğün gerçekleşti.
- I can tell you later.
- Sana sonra anlatırım.
Show More (519)
|