|
- Do you want to leave a message?
- Bir mesaj bırakmak ister misin?
- Leave a message, please.
- Lütfen bir mesaj bırak.
- Can I leave a message, please?
- Mesaj bırakabilir miyim, lütfen?
- I left a message for her.
- Ona bir mesaj bıraktım.
- Tom left a message, but Mary didn't call back.
- Tom mesaj bıraktı ama Mary geri aramadı.
- Tom left a message.
- Tom bir mesaj bıraktı.
- May I leave a message?
- Mesaj bırakabilir miyim?
- Should I leave a message?
- Mesaj bırakmalı mıyım?
- Please leave a message.
- Lütfen bir mesaj bırakın.
- Please leave a message after the beep.
- Lütfen bip sesinden sonra bir mesaj bırakın.
- I'd leave a message.
- Bir mesaj bırakırdım.
- I left a message for them.
- Onlar için bir mesaj bıraktım.
- Tom left a message, but Mary didn't call back.
- Tom bir mesaj bıraktı ama Mary geri aramadı.
- Will you leave a message?
- Mesaj bırakacak mısınız?
- Did Tom leave a message?
- Tom mesaj bıraktı mı?
- I left a message for them.
- Onlara bir mesaj bıraktım.
- I left a message with your secretary.
- Sekreterinize bir mesaj bıraktım.
- Please leave a message on my answering machine.
- Lütfen telesekreterime bir mesaj bırakın.
- I'm going to leave a message.
- Mesaj bırakacağım.
- Tom left a message for you.
- Tom sizin için bir mesaj bıraktı.
- Tom left a message saying he'd be late.
- Tom geç kalacağını söyleyen bir mesaj bıraktı.
- Would you like to leave a message?
- Bir mesaj bırakmak ister misiniz?
- She left a message.
- Mesaj bıraktı.
- I don't want to leave a message.
- Bir mesaj bırakmak istemiyorum.
- Leave a message and I'll call you.
- Bir mesaj bırak, seni ararım.
- I've already left a message.
- Çoktan bir mesaj bıraktım.
- I left a message for Tom.
- Tom için bir mesaj bıraktım.
- Would you care to leave a message?
- Bir mesaj bırakmak ister misin?
- The manager was out, so I left a message with his secretary.
- Yönetici dışarıdaydı, bu yüzden onun sekreterine bir mesaj bıraktım.
- Would you like to leave a message?
- Mesaj bırakmak ister misiniz?
- Will you leave a message?
- Mesaj bırakacak mısın?
- Tom left a message on Mary's phone.
- Tom, Mary'nin telefonuna bir mesaj bıraktı.
- Can I leave a message?
- Mesaj bırakabilir miyim?
- Leave a message after the beep.
- Bip sesinden sonra mesaj bırakın.
- She left a message.
- Bir mesaj bıraktı.
- Leave a message after the beep.
- Bip sesinden sonra bir mesaj bırakın.
- Tom left a message on Mary's answering machine.
- Tom, Mary'nin telesekreterine bir mesaj bıraktı.
- Tom left a message for Mary.
- Tom Mary için bir mesaj bıraktı.
- I left a message for him.
- Onun için bir mesaj bıraktım.
- This is an answering machine, after the beep leave a message or send a fax, thank you.
- Bu bir telesekreter, bip sesinden sonra mesaj bırakın ya da faks gönderin, teşekkürler.
- I don't want to leave a message.
- Mesaj bırakmak istemiyorum.
- The visitor left a message with his sister.
- Ziyaretçi, kız kardeşi ile bir mesaj bıraktı.
- Would you care to leave a message?
- Mesaj bırakmak ister misin?
- I left a message for him.
- Ona bir mesaj bıraktım.
- Please leave a message.
- Lütfen mesaj bırakın.
- I'd like to leave a message for Tom.
- Tom'a bir mesaj bırakmak isterim.
- Can I leave a message, please?
- Bir mesaj bırakabilir miyim, lütfen?
- Frank left a message by means of a secret code.
- Frank, gizli bir şifre vasıtasıyla bir mesaj bıraktı.
- Please leave a message after the beep.
- Lütfen bip sesinden sonra mesaj bırakın.
- The manager was out, so I left a message with his secretary.
- Müdür dışarıdaydı, ben de sekreterine mesaj bıraktım.
- Leave a message and I'll get back to you.
- Bir mesaj bırak ve ben sana geri döneceğim.
- Should I leave a message?
- Mesaj bırakmam gerekiyor mu?
- I left a message for her.
- Onun için bir mesaj bıraktım.
- Tom didn't leave a message.
- Tom bir mesaj bırakmadı.
- I need to leave a message.
- Mesaj bırakmalıyım.
- Did Tom leave a message?
- Tom bir mesaj bıraktı mı?
- Would you like to leave a message for him?
- Ona bir mesaj bırakmak ister misiniz?
- I've already left a message.
- Ben zaten bir mesaj bıraktım.
- Leave a message and I'll get back to you.
- Mesaj bırakın, size geri döneyim.
- Leave a message and I'll call you.
- Mesaj bırakın, ben sizi ararım.
- Do you want to leave a message?
- Mesaj bırakmak ister misin?
- Leave a message, please.
- Lütfen mesaj bırakın.
- Tom left a message for you.
- Tom sana bir mesaj bıraktı.
- Tom left a message on Mary's answering machine.
- Tom Mary'nin telesekreterine bir mesaj bıraktı.
- Did you leave a message?
- Mesaj bıraktın mı?
- I need to leave a message.
- Bir mesaj bırakmalıyım.
- Please leave a message on my answering machine.
- Lütfen telesekreterime mesaj bırakın.
- I left a message.
- Bir mesaj bıraktım.
- I'm going to leave a message.
- Bir mesaj bırakacağım.
- May I leave a message?
- Ben bir mesaj bırakabilir miyim?
- I left a message for Tom.
- Tom'a bir mesaj bıraktım.
- Frank left a message by means of a secret code.
- Frank, gizli bir kod aracılığıyla bir mesaj bıraktı.
- I'd leave a message.
- Ben bir mesaj bırakırdım.
- Leave a message.
- Mesaj bırak.
- Leave a message.
- Mesaj bırakın.
- Tom left a message for Mary.
- Tom, Mary için bir mesaj bıraktı.
- Can I leave a message?
- Ben bir mesaj bırakabilir miyim?
- Tom didn't leave a message.
- Tom mesaj bırakmadı.
- I'd like to leave a message for Tom.
- Tom'a bir mesaj bırakmak istiyorum.
Show More (76)
|
