|
- Negotiations opened on agreements for extradition and legal aid in criminal cases.
- Ceza davalarında suçluların iadesi ve adli yardım anlaşmaları için müzakereler başladı.
- Mr Santini's proposal on legal aid is also a significant step towards the creation of this legal area.
- Sayın Santini'nin adli yardıma ilişkin önerisi de bu yasal alanın oluşturulması yönünde atılmış önemli bir adımdır.
- We agree that legal aid should cover both pre-litigation advice and representation in court.
- Adli yardımın hem dava öncesi danışmanlığı hem de mahkemede temsili kapsaması gerektiği konusunda hemfikiriz.
- This whole directive was really about cross-border legal aid.
- Bu direktifin tamamı aslında sınır ötesi adli yardımla ilgiliydi.
- I welcome that the victims of crime will be guaranteed legal aid in order to get compensation.
- Suç mağdurlarına tazminat alabilmeleri için adli yardım sağlanacak olmasını memnuniyetle karşılıyorum.
- There is still no clarity as regards legal aid or the use of data for other purposes.
- Adli yardım ya da verilerin başka amaçlarla kullanımı konusunda hala bir netlik yok.
- Mr Santini's proposal on legal aid is also a significant step towards the creation of this legal area.
- Sayın Santini'nin adli yardıma ilişkin önerisi de bu hukuki alanın oluşturulması yönünde atılmış önemli bir adımdır.
- He does not have access to legal aid in the Netherlands.
- Hollanda'da adli yardıma erişimi bulunmamaktadır.
Show More (5)
|