|
- Indeed, we have little time left in this legislative period.
- Gerçekten de bu yasama döneminde çok az zamanımız kaldı.
- We have very little time left before Johannesburg.
- Johannesburg'dan önce çok az zamanımız kaldı.
- We have very little time left before Johannesburg.
- Johannesburg'a kadar çok az zamanımız kaldı.
- I have little time left to live.
- Yaşamak için çok az zamanım kaldı.
- There's very little time left.
- Çok az zaman kaldı.
- I have little time left to live.
- Yaşamak için az zamanım kaldı.
- But there's very little time left.
- Ama çok az zaman kaldı.
- There is little time left.
- Az zaman kaldı.
- There is little time left.
- Çok az zaman kaldı.
- We have very little time left.
- Çok az zamanımız kaldı.
- You have very little time left.
- Çok az zamanın kaldı.
Show More (8)
|