| 1 |
loud noise |
gürültü |
n. |
|
- I can't put up with that loud noise.
- O gürültüye tahammül edemiyorum.
- Please don't make such a loud noise.
- Lütfen böyle yüksek bir gürültü yapma.
- It exploded with a loud noise.
- O, bir gürültü ile patladı.
- The time-bomb exploded with a loud noise.
- Bir saatli bomba bir gürültü ile patladı.
- I heard a very loud noise.
- Çok yüksek bir gürültü duydum.
- The loud noise woke up the children.
- Gürültü çocukları uyandırdı.
- She carried on talking in spite of the loud noise.
- Yüksek gürültüye rağmen konuşmaya devam etti.
- The time bomb exploded with a loud noise.
- Saatli bomba büyük bir gürültüyle patladı.
- Please don't make such a loud noise.
- Lütfen bu kadar gürültü yapmayın.
- She carried on talking in spite of the loud noise.
- Gürültüye rağmen konuşmaya devam etti.
- I can't put up with that loud noise.
- O gürültüye dayanamıyorum.
- The time-bomb exploded with a loud noise.
- Saatli bomba büyük bir gürültüyle patladı.
- The loud noise is driving me crazy.
- Yüksek gürültü beni delirtiyor.
- It exploded with a loud noise.
- Büyük bir gürültüyle patladı.
- Suddenly, the door closed with a loud noise.
- Birden kapı büyük bir gürültüyle kapandı.
Show More (12)
|
| 2 |
loud noise |
yüksek ses |
n. |
|
- The loud noise is driving me crazy.
- Yüksek ses beni deli ediyor.
- The chopper made a loud noise.
- Helikopter yüksek ses yaptı.
- The loud noise startled Tom.
- Yüksek ses Tom'u ürküttü.
- The tennis match was interrupted by loud noises.
- Tenis maçı yüksek sesler nedeniyle bölündü.
- She's frightened by loud noises.
- O, yüksek seslerden korkuyor.
- She's frightened by loud noises.
- Yüksek seslerden korkuyor.
- The chopper made a loud noise.
- Helikopter yüksek ses çıkardı.
- The tennis match was interrupted by loud noises.
- Tenis maçı yüksek sesler yüzünden yarıda kesildi.
Show More (5)
|
| 3 |
loud noise |
şiddetli gürültü |
n. |
|
- A loud noise made him jump.
- Şiddetli gürültü onu hoplattı.
Show More (-2)
|
