|
- The previous day in Madrid, terrorists set off a car bomb, in which a hundred or so people were injured.
- Önceki gün Madrid'de teröristler bomba yüklü bir araç patlatmış ve bu olayda yüz kadar kişi yaralanmıştır.
- The results of the Madrid Summit can be read from various points of view.
- Madrid Zirvesi'nin sonuçları çeşitli açılardan okunabilir.
- The mass rallies in Madrid demonstrated that people are acutely exasperated with and determined to fight Europe Inc.
- Madrid'deki kitlesel mitingler, insanların Europe Inc'e karşı son derece öfkeli ve mücadeleye kararlı olduğunu gösterdi.
- Firstly, what has the Commission done to ensure the success of Madrid?
- İlk olarak, Komisyon Madrid'in başarısını sağlamak için ne yaptı?
- As the Commission has repeatedly emphasised, we are determined that Madrid will not just be a talking shop like that.
- Komisyon'un da defalarca vurguladığı üzere, Madrid'in bu şekilde lafta kalmayacağı konusunda kararlıyız.
- Indeed, what is at stake in Madrid is the fundamental credibility of this whole process.
- Aslında Madrid'de söz konusu olan, tüm bu sürecin temel güvenilirliğidir.
- That is why I would like to thank you all for coming here today and for the meeting being held in Madrid tomorrow.
- Bu nedenle hepinize bugün buraya geldiğiniz ve yarın Madrid'de yapılacak toplantı için teşekkür etmek istiyorum.
- Madrid is a summit of Heads of State and Government.
- Madrid, Devlet ve Hükümet Başkanlarının bir araya geldiği bir zirvedir.
- We had an informal trialogue in Madrid just under a week ago.
- Bir haftadan kısa bir süre önce Madrid'de gayrı resmi bir görüşme gerçekleştirdik.
- I am not going to talk about the good news in relation to the Madrid Summit.
- Madrid Zirvesi ile ilgili iyi haberlerden bahsetmeyeceğim.
- Prime Minister Verhofstadt has toured the capital cities and paid a visit to Madrid yesterday.
- Başkentleri gezen Başbakan Verhofstadt dün Madrid'i ziyaret etti.
- It will take place in Madrid on 23-24 October 2003, and Spain has joined the group as host.
- 23-24 Ekim 2003 tarihlerinde Madrid'de gerçekleştirilecek olan toplantıya İspanya ev sahibi olarak katılmıştır.
- However, US intellectual 'fast food' chains are already buying a university in Madrid.
- Bununla birlikte, ABD'li entelektüel 'fast food' zincirleri Madrid'de bir üniversite satın almaya başladı bile.
- Indeed, what is at stake in Madrid is the fundamental credibility of this whole process.
- Aslında Madrid'de tehlikede olan şey, tüm bu sürecin temel güvenilirliğidir.
- I will be going from this Chamber to Madrid for the Iraq Reconstruction Conference, as will the presidency.
- Başkanlık gibi ben de Irak'ın Yeniden Yapılandırılması Konferansı için bu salondan Madrid'e gideceğim.
- In the social sphere, the Commission also goes to Madrid with a positive balance sheet.
- Sosyal alanda da Komisyon Madrid'e olumlu bir bilanço ile gidiyor.
- It is akin to my asking us to debate the result of the Madrid city council elections now.
- Bu benim Madrid belediye meclisi seçimlerinin sonucunu şimdi tartışmamızı istememe benziyor.
- The outcome of the Madrid Summit shows that the bi-regional strategic partnership is now well under way.
- Madrid Zirvesi'nin sonuçları iki bölgeli stratejik ortaklığın artık iyi bir şekilde ilerlediğini göstermektedir.
- It is akin to my asking us to debate the result of the Madrid city council elections now.
- Bu, benim Madrid belediye meclisi seçimlerinin sonucunu şimdi tartışmamızı istememe benziyor.
- To sum up, the Washington Declaration strengthens and reiterates the Madrid Declaration of 10 April.
- Özetle, Washington Deklarasyonu 10 Nisan tarihli Madrid Deklarasyonunu güçlendirmekte ve yinelemektedir.
- I firmly believe that we have fulfilled our part of the bargain and we can go to Madrid with our heads held high.
- Sözleşmenin bize düşen kısmını yerine getirdiğimize ve Madrid'e başımız dik bir şekilde gidebileceğimize inanıyorum.
- I would like to say one other thing about the Madrid conference.
- Madrid konferansı hakkında bir şey daha söylemek istiyorum.
- It goes without saying that the Commission is strongly committed to ensuring the success of the meeting in Madrid.
- Komisyonun Madrid'deki toplantının başarılı olması konusunda kararlı olduğunu söylemeye gerek yoktur.
- At this very moment, the second United Nations World Assembly on Ageing is taking place in Madrid.
- Şu anda Madrid'de Birleşmiş Milletler Dünya Yaşlanma Asamblesi'nin ikincisi düzenleniyor.
- Therefore, the summit in Madrid on Wednesday is of particular importance.
- Bu nedenle Çarşamba günü Madrid'de yapılacak zirve özel bir önem taşımaktadır.
- The association agreement with Chile will, we hope, be signed in Madrid in May.
- Şili ile ortaklık anlaşmasının Mayıs ayında Madrid'de imzalanacağını umuyoruz.
- We proposed voting tomorrow so that we could react to the Madrid Summit.
- Madrid Zirvesine tepki verebilmek için yarın oylama yapılmasını önerdik.
- The outcome of the Madrid Summit shows that the bi-regional strategic partnership is now well under way.
- Madrid Zirvesi'nin sonuçları, iki bölgeli stratejik ortaklığın artık iyi bir şekilde ilerlediğini göstermektedir.
- Real Madrid is one of the most famous soccer teams in Spain and in the world.
- Real Madrid, İspanya'nın ve dünyanın en ünlü futbol takımlarından biridir.
- If I'm living in Madrid now, there's surely a reason!
- Eğer şimdi Madrid'de yaşıyorsam, mutlaka bir nedeni vardır!
- At the end of the first half Real Madrid were in the lead, but Chelsea won in the end.
- İlk yarının sonunda Real Madrid öndeydi ama Chelsea sonunda kazandı.
- I think the final score between Barcelona and Real Madrid will be 2-0.
- Barcelona ve Real Madrid arasındaki maçın skorunun 2-0 olacağını düşünüyorum.
- Most of my cousins live in Madrid.
- Çoğu kuzenim Madrid'de yaşıyor.
- If I'm living in Madrid now, there's surely a reason!
- Eğer şu anda Madrid'te yaşıyorsam kesinlikle bir nedeni var!
- Do you want to live in Madrid?
- Madrid'de mi yaşamak istiyorsun?
- Thiago lives in Madrid with his wife.
- Thiago, karısıyla beraber Madrid'de yaşıyor.
- Thiago lives in Madrid with his wife.
- Thiago karısıyla Madrid'de yaşıyor.
- The people from Madrid are crazy.
- Madrid'deki insanlar deli.
- Real Madrid is one of the most famous soccer teams in Spain and in the world.
- Real Madrid, İspanya ve dünyadaki en ünlü futbol takımlarından biridir.
- Madrid is one of the most beautiful capitals in Europe.
- Madrid, Avrupa'nın en güzel başkentlerinden biridir.
- Thiago lives in Madrid with his wife.
- Thiago eşiyle birlikte Madrid'de yaşıyor.
- The people from Madrid are lunatics.
- Madrid'deki insanlar deli.
- Do you want to live in Madrid?
- Madrid'de yaşamak istiyor musun?
- One day, Elisa left for Madrid.
- Bir gün, Elisa Madrid'e gitti.
- I live at 517, das Torres Street, Madrid, Spain.
- 517, das Torres Sokağı, Madrid, İspanya'da yaşıyorum.
- I think the final score between Barcelona and Real Madrid will be 2-0.
- Bence Barcelona ve Real Madrid arasındaki final skoru 2-0 olacak.
- Going to Madrid on Thursday.
- Perşembe günü Madrid'e gidiyorum.
- At the end of the first half Real Madrid were in the lead, but Chelsea won in the end.
- İlk yarının sonunda Real Madrid öndeydi ama sonunda Chelsea kazandı.
- Madrid's air is bad for me.
- Madrid'in havası benim için kötüdür.
- Thiago lives in Madrid with his wife.
- Thiago, karısıyla birlikte Madrid'de yaşıyor.
- Most of my cousins live in Madrid.
- Kuzenlerimin çoğu Madrid'de yaşıyor.
- Madrid's air is bad for me.
- Madrid'in havası benim için kötü.
Show More (49)
|
