mellow - Inglés Turco Frases
Inglés Turco
mellow olgunlaşmak v.
  • Like good wine, women mellow when they age.
  • İyi bir şarap gibi, kadınlar da yıllandıkça olgunlaşır.
  • Most women mellow as they age.
  • Çoğu kadın, yaşlandıkça olgunlaşır.
  • Most women mellow as they age.
  • Çoğu kadın yaşlandıkça olgunlaşır.
Show More (0)
mellow hoş adj.
  • Choir of former prisoners will perform a mellow song Evening Bells.
  • Eski tutuklular korosu "Akşam Çanları" adlı hoş bir şarkıyı icra edecek.
Show More (-2)
mellow huzur veren adj.
  • Choir of former prisoners will perform a mellow song Evening Bells.
  • Eski mahkumlardan oluşan koro, huzur veren veren bir şarkı olan Evening Bells'i seslendirecek.
Show More (-2)
mellow yumuşak adj.
  • We’re in the coffee shop area of the store, with mellow French music playing.
  • Mağazanın kahve dükkanındayız, yumuşak bir Fransız müziği çalıyor.
Show More (-2)
mellow tatlı adj.
  • We’re in the coffee shop area of the store, with mellow French music playing.
  • Mağazanın tatlı bir Fransız müziği çalmakta olan kafe alanındayız.
Show More (-2)