Tureng - momentous - Inglés Turco Frases

Historia

	Inglés	Turco
1	momentous	önemli	adj.
	You are performing your work for Europe in a truly momentous period. Avrupa için gerçekten önemli bir dönemde görevinizi yerine getiriyorsunuz. As a result of these momentous decisions, our new neighbours will be Ukraine, Belarus and Moldova. Bu önemli kararlar neticesinde yeni komşularımız Ukrayna, Belarus ve Moldova olacaktır. Today this objective of our entire continent has been achieved, which makes this a momentous day. Bugün tüm kıtamızın bu hedefine ulaşmış olması, bugünü önemli bir gün haline getirmektedir. This was a momentous occasion in European history, finally bringing to an end the divisions created by the Cold War. Bu, Avrupa tarihinde Soğuk Savaş'ın yarattığı bölünmeleri nihayet sona erdiren önemli bir olaydı. In his time that was still a momentous decision. Onun zamanında bu hala önemli bir karardı. Show More (2)
2	momentous	çok önemli	adj.
	This is a momentous issue for Europe. Bu Avrupa için çok önemli bir konudur. In his time that was still a momentous decision. Onun döneminde bu hâlâ çok önemli bir karardı. Evidently something very momentous had occurred that afternoon. Belli ki o öğleden sonra çok önemli bir şey olmuştu. The falling of the Berlin Wall was truly a momentous occasion. Berlin Duvarı'nın yıkılışı gerçekten çok önemli bir olaydı. Evidently something very momentous had occurred that afternoon. Belli ki o öğleden sonra çok önemli bir şey olmuş. Show More (2)
3	momentous	ciddi	adj.
	In his time that was still a momentous decision. Onun zamanında bu karar halen ciddi bir karardı. Show More (-2)