|
- Problems are moved to new areas or are not addressed at all.
- Sorunlar yeni alanlara taşınıyor ya da hiç ele alınmıyor.
- If you believe these fish have all moved to Iceland, you are deluding yourself.
- Bu balıkların hepsinin İzlanda'ya taşındığını düşünüyorsanız, kendinizi kandırıyorsunuz demektir.
- In my own country, projections are that more and more elderly people are moving to rural areas to retire.
- Kendi ülkemde giderek daha fazla sayıda yaşlı insanın emekli olmak için kırsal bölgelere taşınacağı tahmin ediliyor.
- That is not the way, and it explains why sometimes people move to another country.
- Bu böyle değildir ve insanların neden bazen başka bir ülkeye taşındığını açıklar.
- Daewoo, which received bonuses and subsidies in Lorraine, is now moving to China.
- Lorraine'de ikramiye ve sübvansiyon alan Daewoo şimdi Çin'e taşınıyor.
- My husband had changed jobs, and we moved to a new town.
- Kocam iş değiştirdi ve başka bir şehre taşındık.
- Moving to another city for college can be a lot of work.
- Üniversite için farklı bir şehre taşınmak çok iş gerektirebilir.
- Moving to another city for college can be a lot of work.
- Üniversite için başka bir şehre taşınmak çok fazla uğraş gerektirebilir.
- Others started their first businesses or moved to new countries.
- Diğerleri ilk işlerini kurdu ya da başka ülkelere taşındı.
- Moving to another city for college can be a lot of work.
- Üniversite için başka bir şehre taşınmak çok fazla iş gerektirebilir.
- Tom moved to Australia a year ago Monday.
- Tom bir yıl önce Pazartesi günü Avustralya'ya taşındı.
- We moved to Boston three years ago.
- Biz üç yıl önce Boston'a taşındık.
- Three years ago, we moved to Boston.
- Üç yıl önce Boston'a taşındık.
- He moved to Tokyo last month.
- Geçen ay Tokyo'ya taşındı.
- How old were you when your family moved to Boston?
- Aileniz Boston'a taşındığında kaç yaşındaydınız?
- Tom moved to Boston.
- Tom Boston'a taşındı.
- I've already told everyone that I'm moving to Boston.
- Boston'a taşındığımı zaten herkese söyledim.
- Sami and Layla moved to Egypt.
- Sami ve Layla Mısır'a taşındı.
- Tom moved to a new city.
- Tom yeni bir şehre taşındı.
- Tom thought Mary was moving to Boston, but he was mistaken.
- Tom Mary'nin Boston'a taşınacığını düşündü ama yanılmıştı.
- Tom didn't want to move to Boston.
- Tom Boston'a taşınmak istemiyordu.
- They moved to New York, but adapted easily to their new surroundings.
- New York'a taşındılar ama yeni çevrelerine kolayca uyum sağladılar.
- Tom said that he would be moving to Boston next October.
- Tom önümüzdeki Ekim ayında Boston'a taşınıyor olacağını söyledi.
- We should consider moving to a safer location.
- Daha güvenli bir yere taşınmayı düşünmeliyiz.
- If you want to really improve your French, you should move to a country where it's spoken.
- Fransızcanızı gerçekten geliştirmek istiyorsanız, Fransızcanın konuşulduğu bir ülkeye taşınmalısınız.
- I didn't want to live in Boston anymore, so I moved to Chicago.
- Artık Boston'da yaşamak istemediğim için Chicago'ya taşındım.
- Tom wasn't aware that Mary had moved to Boston.
- Tom Mary'nin Boston'a taşındığının farkında değildi.
- She moved to America.
- O Amerika'ya taşındı.
- The Smiths moved to Ohio.
- Smith ailesi Ohio'ya taşındı.
- Have you ever thought about moving to Boston?
- Hiç Boston'a taşınmayı düşündün mü?
- Where did you move to?
- Sen nereye taşındın?
- I heard that Tom moved to Boston.
- Tom'un Boston'a taşındığını duydum.
- Fadil convinced Dania to move to Cairo with him.
- Fadıl, Dania'yı kendisiyle birlikte Kahire'ye taşınmaya ikna etti.
- Preparations had to be made for the move to Washington.
- Washington'a taşınmak için hazırlıklar yapılması gerekiyordu.
- Tom and Mary are planning to move to Boston.
- Tom ve Mary, Boston'a taşınmayı planlıyor.
- I've heard that Tom is planning to move to Boston.
- Tom'un Boston'a taşınmayı planladığını duydum.
- Why are you moving to Boston?
- Boston'a neden taşınıyorsun?
- I should move to Boston.
- Ben Boston'a taşınmalıyım.
- Tom moved to Australia after his divorce.
- Tom boşandıktan sonra Avustralya'ya taşındı.
- Fadil moved to Cairo with his first real girlfriend, Dania.
- Fadıl ilk gerçek kız arkadaşı Dania ile Kahire'ye taşındı.
- It seemed that her family had moved to Hokkaido.
- Görünüşe göre ailesi Hokkaido'ya taşınmış.
- What made you want to move to Boston?
- Boston'a taşınmak istemene ne sebep oldu?
- Tom can't remember when he moved to Boston.
- Tom Boston'a ne zaman taşındığını hatırlayamıyor.
- We're going to move to Boston.
- Biz Boston'a taşınacağız.
- Preparations had to be made for the move to Washington.
- Washington'a taşınmak için hazırlıkların yapılması gerekiyordu.
- I'm seriously considering moving to Australia.
- Avustralya'ya taşınmayı ciddi ciddi düşünüyorum.
- I think Tom moved to Boston.
- Sanırım Tom Boston'a taşındı.
- Recently, I moved to a new apartment.
- Geçenlerde yeni bir daireye taşındım.
- I'm planning to move to Boston.
- Boston'a taşınmayı planlıyorum.
- Tom was the reason Mary moved to Boston.
- Mary'nin Boston'a taşınmasının nedeni Tom'du.
- Johnny moved to Spain just a few months ago, so he isn't used to speaking Spanish as yet.
- Johnny sadece birkaç ay önce İspanya'ya taşındı, o yüzden henüz İspanyolca konuşmaya alışkın değil.
- Layla has recently moved to Cairo.
- Layla kısa süre önce Kahire'ye taşındı.
- How long ago did Tom move to Boston?
- Tom ne kadar zaman önce Boston'a taşındı?
- I'm not moving to Boston.
- Boston'a taşınmayacağım.
- Sami moved to a peaceful suburb.
- Sami huzurlu bir banliyöye taşındı.
- I moved to England from Germany when I was nine.
- Dokuz yaşındayken Almanya'dan İngiltere'ye taşındım.
- We moved to Boston last fall.
- Geçen sonbaharda Boston'a taşındık.
- Tom had never seen a moose until he moved to Alaska.
- Tom Alaska'ya taşınana kadar hiç bir geyik görmemişti.
- I just came by to tell you I'm moving to Boston.
- Sana Boston'a taşınacağımı söylemek için uğradım sadece.
- Tom couldn't find a job he liked in Boston, so he moved to Chicago.
- Tom Boston'da sevdiği bir iş bulamadı, bu yüzden Chicago'ya taşındı.
- I wish we didn't have to move to Australia.
- Keşke Avustralya'ya taşınmamız gerekmeseydi.
- I can't recall when he moved to Boston.
- Boston'a ne zaman taşındığını hatırlamıyorum.
- I don't want to move to Boston.
- Boston'a taşınmak istemiyorum.
- When did Tom move to Boston?
- Tom Boston'a ne zaman taşındı?
- Did Tom really move to Boston?
- Tom gerçekten Boston'a taşındı mı?
- Tom will be moving to Boston next week.
- Tom önümüzdeki hafta Boston'a taşınacak.
- He moved to Canada.
- Tom Kanada'ya taşındı.
- I moved to Boston three years ago.
- Üç yıl önce Boston'a taşındım.
- She moved to Germany.
- O, Almanya'ya taşındı.
- We should move to a safer location.
- Daha güvenli bir yere taşınmalıyız.
- I'm happy to be moving to Boston.
- Boston'a taşınıyor olmaktan mutluyum.
- When will you move to Australia?
- Avustralya'ya ne zaman taşınacaksın?
- We moved to New York last fall.
- Biz geçen sonbaharda New York'a taşındık.
- Tom wanted to move to Boston.
- Tom Boston'a taşınmak istedi.
- How old were your kids when you moved to Boston?
- Boston'a taşındığınızda, çocuklarınız kaç yaşındaydı?
- Sami asked Layla to move to Cairo.
- Sami, Layla'dan Kahire'ye taşınmasını istedi.
- Tom and Mary moved to Boston.
- Tom ve Mary Boston'a taşındılar.
- Fadil and Layla moved to Cairo.
- Fadıl ve Leyla, Kahire'ye taşındılar.
- Tom didn't want to work in the coal mines, so he moved to the city.
- Tom kömür madenlerinde çalışmak istemedi, bu yüzden şehre taşındı.
- Boston is the city I will be moving to.
- Taşınacağım şehir Boston.
- Tom said that he wanted to move to Boston.
- Tom Boston'a taşınmak istediğini söyledi.
- Tom wanted to move to Boston.
- Tom Boston'a taşınmak istiyordu.
- Tom wants Mary to move to Boston with him.
- Tom, Mary'nin onunla Boston'a taşınmasını istiyor.
- When Sarah decided to move to India and start a new life, she gave away all of her belongings.
- Sarah Hindistan'a taşınmaya ve yeni bir hayata başlamaya karar verdiğinde, tüm eşyalarını verdi.
- Tom knew Mary wanted to move to Boston.
- Tom, Mary'nin Boston'a taşınmak istediğini biliyordu.
- If you want to really improve your French, you should move to a country where it's spoken.
- Fransızcanı gerçekten geliştirmek istiyorsan, onun konuşulduğu bir ülkeye taşınmalısın.
- I thought you moved to Boston.
- Boston'a taşındığını sanıyordum.
- Tom moved to a smaller house.
- Tom daha küçük bir eve taşındı.
- I'm happy to be moving to Boston.
- Boston'a taşınacağım için mutluyum.
- She moved to a warmer place for the sake of her health.
- Sağlığı için daha sıcak bir yere taşındı.
- I'll help you move to your new house.
- Yeni evine taşınmana yardım edeceğim.
- When are you moving to your new house?
- Yeni evinize ne zaman taşınıyorsunuz?
- Tom has moved to Boston.
- Tom Boston'a taşındı.
- I haven't heard from Tom since he moved to Boston.
- Boston'a taşındığından beri Tom'dan haber almadım.
- The Jacksons moved to Boston.
- Jackson'lar Boston'a taşındı.
- I think Tom moved to Boston.
- Bence Tom Boston'a taşındı.
- Tom has already moved to Boston.
- Tom zaten Boston'a taşındı.
- It's been three months since I moved to Boston.
- Boston'a taşındığımdan bu yana üç ay geçti.
- Tom will be moving to Boston next week.
- Tom gelecek hafta Boston'a taşınacak.
- He moved to Bejaia, Algeria.
- Cezayir'in Bejaia şehrine taşındı.
- I need to move to a different country.
- Farklı bir ülkeye taşınmam gerekiyor.
- Tom moved to Boston three years ago.
- Tom üç yıl önce Boston'a taşındı.
- Layla moved to Egypt, leaving Sami heartbroken.
- Layla, Sami'nin kalbini kırarak Mısır'a taşındı.
- Tom knew Mary wanted to move to Boston.
- Tom Mary'nin Boston'a taşınmak istediğini biliyordu.
- Recently I moved to another apartment.
- Geçenlerde başka bir daireye taşındım.
- Tom grew up in a one-horse town and was overwhelmed when he moved to the big smoke.
- Tom tek atlı bir kasabada büyümüş ve büyük şehre taşındığında bunalmıştır.
- Tom and Mary are planning to move to Boston.
- Tom ve Mary Boston'a taşınmayı planlıyorlar.
- I plan to move to Boston.
- Boston'a taşınmayı planlıyorum.
- A year ago Monday, Tom moved to Boston.
- Bir yıl önce Pazartesi, Tom Boston'a taşındı.
- Recently I moved to another apartment.
- Geçenlerde yeni bir daireye taşındım.
- We dated on a semi regular basis until she moved to Australia.
- Avustralya'ya taşınana kadar yarı düzenli olarak çıktık.
- I would like to move to Australia.
- Avustralya'ya taşınmak istiyorum.
- Has Tom really moved to Boston?
- Tom gerçekten Boston'a taşındı mı?
- Tom's family moved to Boston.
- Tom'un ailesi Boston'a taşındı.
- Sami moved to that unit in June, 2006.
- Sami o eve Haziran 2006'da taşındı.
- I heard you were planning to move to Boston.
- Boston'a taşınmayı planladığını duydum.
- They sold their farm and moved to the city.
- Çiftliklerini sattılar ve şehre taşındılar.
- Dan planned to drop out of college and move to Canada.
- Dan üniversiteyi bırakıp Kanada'ya taşınmayı planladı.
- I know for sure that Tom moved to Boston a year ago.
- Tom'un bir yıl önce Boston'a taşındığından eminim.
- Tom is moving to Boston at the end of this month.
- Tom bu ayın sonunda Boston'a taşınıyor.
- If you want to really improve your French, you should move to a country where it's spoken.
- Fransızcanı gerçekten geliştirmek istiyorsan, konuşulduğu bir ülkeye taşınmalısın.
- Tom moved to Boston a long time ago.
- Tom uzun zaman önce Boston'a taşındı.
- I can't remember when he moved to Boston.
- Onun Boston'a ne zaman taşındığını hatırlayamıyorum.
- Tom told me he was planning to move to Boston.
- Tom bana Boston'a taşınmayı planladığını söyledi.
- Tom moved to Australia in his late teens.
- Tom geç gençliğinde Avustralya'ya taşındı.
- I'd heard you'd moved to Boston.
- Boston'a taşındığını duymuştum.
- I moved to Kabylie.
- Kabylie'ye taşındım.
- I've just moved to Boston.
- Boston'a yeni taşındım.
- Tom was convinced that he'd be happier if he moved to Boston.
- Tom, Boston'a taşınırsa daha mutlu olacağına inanıyordu.
- I hear you're moving to Boston.
- Boston'a taşınacağınızı duydum.
- Sami moved to Cairo.
- Sami, Kahire'ye taşındı.
- I've decided to move to Boston.
- Boston'a taşınmaya karar verdim.
- Someone told me Tom has moved to Boston.
- Biri bana Tom'un Boston'a taşındığını söyledi.
- I moved to a new office this week.
- Bu hafta yeni bir ofise taşındım.
- Garvey moved to New York City in 1916.
- Garvey 1916 yılında New York City'ye taşındı.
- Sami was getting ready to move to Cairo.
- Sami Kahire'ye taşınmaya hazırlanıyordu.
- Mary told Tom that she was moving to Boston.
- Mary Tom'a Boston'a taşındığını söyledi.
- I hear you're moving to Boston.
- Senin Boston'a taşınıyor olduğunu duydum.
- Tom didn't say anything about moving to Boston.
- Tom Boston'a taşınmakla ilgili bir şey söylemedi.
- Layla has recently moved to Cairo.
- Leyla geçenlerde Kahire'ye taşındı.
- Tom says he's thinking about moving to Boston.
- Tom Boston'a taşınmayı düşündüğünü söyledi.
- I'm moving to Boston.
- Boston'a taşınıyorum.
- In 1873 he moved to Warsaw with his whole family, and from that time taught German at the Veterinary Institute and at a secondary school.
- 1873 yılında bütün ailesiyle birlikte Varşova'ya taşındı ve o zamandan sonra Veteriner Enstitüsü ve bir ortaokulda Almanca dersi verdi.
- I moved to a city where the apartments were cheaper.
- Dairelerin daha ucuz olduğu bir şehre taşındım.
- I moved to Boston three weeks ago.
- Üç hafta önce Boston'a taşındım.
- I just moved to Boston last month.
- Boston'a daha geçen ay taşındım.
- Is it true Tom is moving to Boston?
- Tom'un Boston'a taşındığı doğru mu?
- When did Tom move to Boston?
- Tom ne zaman Boston'a taşındı?
- Fadil moved to Cairo.
- Fadıl Kahire'ye taşındı.
- Her decision to move to Chicago surprised us.
- Onun Şikago'ya taşınma kararı bizi şaşırttı.
- How long ago did Tom move to Boston?
- Tom Boston'a taşınalı ne kadar oldu?
- I just moved to town.
- Kasabaya yeni taşındım.
- I thought you moved to Boston.
- Boston'a taşındığını düşünmüştüm.
- Why are you moving to Boston?
- Neden Boston'a taşınıyorsun?
- Tom found out why Mary moved to Boston.
- Tom, Mary'nin neden Boston'a taşındığını öğrendi.
- Few elephants would volunteer to move to Europe.
- Birkaç fil Avrupa'ya taşınmak için gönüllü olurdu.
- I'm really going to miss Tom when he moves to Boston.
- Tom Boston'a taşındığında onu gerçekten özleyeceğim.
- I moved to Boston three years ago.
- Boston'a üç yıl önce taşındım.
- When did you move to Berlin?
- Berlin'e ne zaman taşındınız?
- Tom and his parents moved to Boston.
- Tom ve ailesi Boston'a taşındı.
- When they moved to the town, they found it easy to make friends.
- Kasabaya taşındıklarında kolay arkadaş edindiler.
- Moving to a smaller place will reduce the expenses.
- Daha küçük bir yere taşınmak giderleri azaltacaktır.
- Tom moved to Germany.
- Tom Almanya'ya taşındı.
- I have just moved to Zurich and enjoy doing many things.
- Zürih'e yeni taşındım ve birçok şey yapmaktan zevk alıyorum.
- Tom has gotten sick three times since he's moved to Boston.
- Tom, Boston'a taşındığından beri üç kez hastalandı.
- Tom moved to Boston to become a nurse.
- Tom hemşire olmak için Boston'a taşındı.
- Fadil and Layla moved to Cairo.
- Fadıl ve Layla Kahire'ye taşındı.
- Where did you move to?
- Nereye taşındın?
- I want to move to Antarctica.
- Antarktika'ya taşınmak istiyorum.
- Tom's French has improved since he moved to France.
- Tom'un Fransızcası o, Fransa'ya taşındığından beri gelişti.
- Tom says he's moving to Boston.
- Tom Boston'a taşındığını söylüyor.
- He moved to Bejaia, Algeria.
- Cezayir'de bulunan Bicâye'ye taşındı.
- Tom moved to Australia.
- Tom, Avustralya'ya taşındı.
- She moved to Germany.
- Almanya'ya taşındı.
- Tom moved to Boston with his wife.
- Tom karısıyla birlikte Boston'a taşındı.
- In 2013, Tom married Mary and moved to Boston.
- 2013'te Tom Mary ile evlendi ve Boston'a taşındı.
- I wanted to move to Boston.
- Boston'a taşınmak istedim.
- Have you considered moving to Boston?
- Boston'a taşınmayı düşündün mü?
- Dan and Linda eventually moved to London.
- Dan ve Linda sonunda Londra'ya taşındılar.
- I'm thinking of moving to a new city.
- Yeni bir şehre taşınmayı düşünüyorum.
- I'm really going to miss Tom when he moves to Boston.
- Boston'a taşındığında Tom'u gerçekten özleyeceğim.
- Tom told us this morning that he and Mary were moving to Boston.
- Tom bu sabah bize Mary ile Boston'a taşınacaklarını söyledi.
- I'm seriously considering moving to Boston.
- Boston'a taşınmayı ciddi ciddi düşünüyorum.
- She moved to his place.
- Onun evine taşındı.
- I hope Tom doesn't have to move to Boston.
- Umarım Tom Boston'a taşınmak zorunda kalmaz.
- Tom and Mary moved to Boston.
- Tom ve Mary Boston'a taşındı.
- I moved to Boston in 2013.
- Boston'a 2013'te taşındım.
- Tom says he's thinking about moving to Boston.
- Tom, Boston'a taşınmayı düşünüyor olduğunu söylüyor.
- How old was Tom when he moved to Boston?
- Tom Boston'a taşındığında kaç yaşındaydı?
- Dan talked Linda into moving to London.
- Dan, Linda'yı Londra'ya taşınmaya ikna etti.
- Tom moved to Boston with his family last summer.
- Tom geçen yaz ailesi ile Boston'a taşındı.
- I have to move to Boston.
- Boston'a taşınmak zorundayım.
- I heard you might be moving to Boston.
- Boston'a taşınacağını duydum.
- We moved to Boston last fall.
- Geçen sonbahar Boston'a taşındık.
- Tom is moving to Boston next year.
- Tom gelecek yıl Boston'a taşınıyor.
- I'm not moving to Boston.
- Boston'a taşınmıyorum.
- That's why we moved to Boston.
- Boston'a taşınmamızın sebebi bu.
- Tom is going to move to Boston.
- Tom Boston'a taşınacak.
- They moved to a new house.
- Yeni bir eve taşındılar.
- We're going to move to Boston.
- Boston'a taşınacağız.
- Tom is moving to a new house today.
- Tom bugün yeni bir eve taşınıyor.
- How long has it been since you moved to Boston?
- Sen Boston'a taşındığından beri ne kadar oldu?
- I suggest we move to a safer location.
- Daha güvenli bir yere taşınmamızı öneriyorum.
- Are you moving to Boston?
- Boston'a taşınıyor musun?
- Tom doesn't want Mary to move to Boston.
- Tom, Mary'nin Boston'a taşınmasını istemiyor.
- If I were you, I wouldn't move to Boston.
- Yerinde olsam Boston'a taşınmazdım.
- Her family moved to Brazil.
- Ailesi Brezilya'ya taşındı.
- It's been three months since I moved to Boston.
- Boston'a taşındığımdan bu yana üç ay oldu.
- He moved to Istanbul two years ago.
- İki yıl önce İstanbul'a taşındı.
- Johnny moved to Spain just a few months ago, so he isn't used to speaking Spanish as yet.
- Johnny İspanya'ya sadece birkaç ay önce taşındı, bu yüzden henüz İspanyolca konuşmaya alışkın değil.
- Before she moved to France, she lived in Sweden.
- Fransa'ya taşınmadan önce, İsveç'te yaşıyordu.
- He moved to Istanbul with his wife.
- Eşiyle birlikte İstanbul'a taşındı.
- Tom has recently moved to Boston.
- Tom yakınlarda Boston'a taşındı.
- Tom moved to Boston with his wife.
- Tom eşi ile Boston'a taşındı.
- The Smiths moved to Ohio.
- Smith'ler Ohio'ya taşındı.
- You should move to Boston.
- Boston'a taşınmalısın.
- Are you going to move to Boston?
- Boston'a mı taşınacaksın?
- My father was the same age I am now when he moved to Boston.
- Babam Boston'a taşındığında benimle aynı yaştaydı.
- Tom moved to Boston last winter.
- Tom geçen kış Boston'a taşındı.
- Her decision to move to Chicago surprised us.
- Şikago'ya taşınma kararı bizi şaşırttı.
- I haven't heard from Jane since she moved to Tokyo.
- Tokyo'ya taşındığından beri Jane'den haber almadım.
- We'll be moving to Boston in a year.
- Bir yıl içinde Boston'a taşınacağız.
- Tom has decided not to move to Boston.
- Tom Boston'a taşınmamaya karar verdi.
- Tom thought Mary was moving to Boston, but he was mistaken.
- Tom, Mary'nin Boston'a taşınacağını sanıyordu ama yanılmıştı.
- Moving to a smaller place will reduce the expenses.
- Daha küçük bir yere taşınmak masrafları azaltacaktır.
- I thought her life would be better off if she moved to Cairo.
- Kahire'ye taşınırsa hayatının daha iyi olacağını düşündüm.
- He gave me his favorite book as a farewell gift and moved to Osaka.
- Bana veda hediyesi olarak en sevdiği kitabı verip Osaka'ya taşındı.
- How did your plans to move to Boston work out?
- Boston'a taşınma planların nasıl sonuçlandı?
- I heard you moved to Boston.
- Boston'a taşındığını duydum.
- He abandoned his family and moved to Tahiti.
- Ailesini terk etti ve Tahiti'ye taşındı.
- Tom found out why Mary moved to Boston.
- Tom, Mary'nin Boston'a neden taşındığını öğrendi.
- I just heard that Tom and Mary are moving to Boston.
- Tom ve Mary'nin Boston'a taşındığını duydum.
- I'm going to miss all of you when I move to Boston.
- Boston'a taşındığımda hepinizi özleyeceğim.
- Why are we moving to Boston?
- Neden Boston'a taşınıyoruz?
- He moved to Tokyo.
- Tokyo'ya taşındı.
- You didn't tell me Tom moved to Boston.
- Tom'un Boston'a taşındığını söylemedin.
- Tom should move to Boston.
- Tom Boston'a taşınmalı.
- Tom just found out that he has to move to Boston.
- Tom Boston'a taşınması gerektiğini yeni öğrendi.
- I can't remember when Tom moved to Boston.
- Tom'un ne zaman Boston'a taşındığını hatırlayamıyorum.
- It's already been three months since I moved to Boston.
- Boston'a taşındığımdan beri üç ay geçti.
- Why is Tom planning to move to Boston?
- Tom neden Boston'a taşınmayı planlıyor?
- I haven't seen him since he moved to Boston.
- Boston'a taşındığından beri onu görmedim.
- We completed our move to Kabylie.
- Kabylie'ye taşınma işlemlerimizi tamamladık.
- I was told that Tom has moved to Boston.
- Bana Tom'un Boston'a taşındığı söylendi.
- Tom had never seen a moose until he moved to Alaska.
- Tom Alaska'ya taşınana kadar hiç geyik görmemişti.
- I should move to Boston.
- Boston'a taşınmalıyım.
- Tom has decided to move to Boston.
- Tom, Boston'a taşınmaya karar verdi.
- Tom can't remember when Mary moved to Boston.
- Tom, Mary'nin Boston'a ne zaman taşındığını hatırlayamıyor.
- Tom didn't want to work in the coal mines, so he moved to the city.
- Tom kömür madenlerinde çalışmak istemiyordu, bu nedenle kente taşındı.
- Tom wasn't aware that Mary had moved to Boston.
- Tom, Mary'nin Boston'a taşındığını bilmiyordu.
- It's been three weeks since Tom moved to Boston.
- Tom Boston'a taşınalı üç hafta oldu.
- I moved to Boston in 2013.
- 2013'te Boston'a taşındım.
- We want to move to Boston.
- Biz Boston'a taşınmak istiyoruz.
- In 2013, Tom married Mary and moved to Boston.
- 2013'te Tom, Mary ile evlendi ve Boston'a taşındı.
- We would move to a bigger house if we had more money.
- Daha fazla paramız olsaydı, daha büyük bir eve taşınırdık.
- You don't have to move to Boston.
- Boston'a taşınmana gerek yok.
- Will they be moving to Boston?
- Boston'a mı taşınacaklar?
- In 1873 he moved to Warsaw with his whole family, and from that time taught German at the Veterinary Institute and at a secondary school.
- 1873'te tüm ailesiyle Varşova'ya taşındı ve o zamandan itibaren Veteriner Enstitüsü'nde ve bir ortaokulda Almanca öğretti.
- Fadil moved to a housing complex.
- Fadıl bir siteye taşındı.
- Tom moved to Sweden and became a shipwright.
- Tom İsveç'e taşındı ve gemi ustası oldu.
- Someone told me Tom has moved to Boston.
- Birisi bana Tom'un Boston'a taşındığını söyledi.
- He moved to Canada.
- O, Kanada'ya taşındı.
- He abandoned his family and moved to Tahiti.
- Ailesini terk etti, Tahiti'ye taşındı.
- I intend to move to Boston.
- Boston'a taşınmak niyetindeyim.
- I intend to move to Boston.
- Boston'a taşınmaya niyetliyim.
- Have you ever thought about moving to Boston?
- Boston'a taşınmayı hiç düşündünüz mü?
- I know for sure that Tom moved to Boston a year ago.
- Tom'un bir yıl önce Boston'a taşındığını kesinlikle biliyorum.
- Boston is the city I will be moving to.
- Boston, taşınacağım şehirdir.
- Tom and Mary are moving to Boston.
- Tom ve Mary Boston'a taşınıyorlar.
- You don't have to move to Boston.
- Boston'a taşınmak zorunda değilsin.
- Tom moved to Australia more than a year ago.
- Tom bir yıldan fazla bir süre önce Avustralya'ya taşındı.
- Tom didn't say anything about moving to Boston.
- Tom Boston'a taşınma hakkında bir şey söylemedi.
- He moved to the East Coast.
- O Doğu Yakası'na taşındı.
- In order to forget the past, you got to move to another place.
- Geçmişi unutmak için başka bir yere taşınmalısın.
- Sami moved to Egypt when he was six years old.
- Sami altı yaşındayken Mısır'a taşındı.
- Where did Tom move to?
- Tom nereye taşındı?
- He moved to a warmer place for the sake of his health.
- Sağlığı için daha sıcak bir yere taşındı.
- Tom moved to Boston last year.
- Tom geçen sene Boston'a taşındı.
- I didn't want to live in Boston anymore, so I moved to Chicago.
- Artık Boston'da yaşamak istemiyordum, bu yüzden Chicago'ya taşındım.
- She taught French in Italy before moving to Paris.
- Paris'e taşınmadan önce İtalya'da Fransızca öğretmişti.
- Dan and Linda eventually moved to London.
- Dan ve Linda sonunda Londra'ya taşındı.
- I heard you moved to Boston.
- Boston'a taşındığınızı duydum.
- She moved to Paris in 1966.
- 1966'da Paris'e taşındı.
- I certainly had no idea Tom was planning to move to Boston.
- Tom'un Boston'a taşınmayı planladığını kesinlikle bilmiyordum.
- Tom told me that he didn't want to move to Boston.
- Tom bana Boston'a taşınmak istemediğini söyledi.
- Tom is seriously thinking about moving to Boston.
- Tom Boston'a taşınmayı ciddi ciddi düşünüyor.
- Where's Tom moving to?
- Tom nereye taşınıyor?
- I'll never forget how nice Tom was to me when I first moved to Boston.
- Boston'a ilk taşındığımda Tom'un bana ne kadar iyi davrandığını asla unutmayacağım.
- I've decided not to move to Boston.
- Boston'a taşınmamaya karar verdim.
- I thought her life would be better off if she moved to Cairo.
- Kahire'ye taşınırsa onun hayatının daha iyi olacağını düşünmüştüm.
- Tom and John moved to Boston with their wives.
- Tom ve John eşleri ile Boston'a taşındı.
- We should think about moving to a safer location.
- Daha güvenli bir yere taşınmayı düşünmeliyiz.
- I'm planning to move to Australia.
- Avustralya'ya taşınmayı planlıyorum.
- Tom lived here before he moved to Boston.
- Tom Boston'a taşınmadan önce burada oturuyordu.
- Tom moved to Australia.
- Tom Avustralya'ya taşındı.
- Tom moved to Boston to become a nurse.
- Tom bir hemşire olmak için Boston'a taşındı.
- Layla packed her bags and moved to Cairo.
- Layla bavullarını topladı ve Kahire'ye taşındı.
- Will they be moving to Boston?
- Boston'a taşınıyor olacaklar mı?
- I'll help you move to your new house.
- Ben senin yeni evine taşınmana yardım edeceğim.
- I'd heard you'd moved to Boston.
- Boston'a taşındığını duydum.
- This job will mean moving to another city.
- Bu iş başka bir şehre taşınmak anlamına gelecek.
- Layla packed her bags and moved to Cairo.
- Leyla valizlerini topladı ve Kahire'ye taşındı.
- Tom moved to Australia in his late teens.
- Tom Avustralya'ya onlu yaşlarının sonunda taşındı.
- Tom has recently moved to Boston.
- Tom yakın zamanda Boston'a taşındı.
- I can't recall when he moved to Boston.
- Onun Boston'a ne zaman taşındığını hatırlamıyorum.
- It's already been three months since I moved to Boston.
- Boston'a taşınalı üç ay oldu.
- Few elephants would volunteer to move to Europe.
- Çok az fil Avrupa'ya taşınmaya gönüllü olur.
- Tom plans to move to Boston before the end of the month.
- Tom ay sonundan önce Boston'a taşınmayı planlıyor.
- Sami moved to Cairo.
- Sami Kahire'ye taşındı.
- Tom moved to Boston last month.
- Tom geçen ay Boston'a taşındı.
- Tom moved to a company that offered him a higher salary.
- Tom kendisine daha yüksek maaş teklif eden bir şirkete taşındı.
- He moved to New York, where he looked for a job.
- New York'a taşındı ve orada bir iş aradı.
- That's why we moved to Boston.
- Bu yüzden Boston'a taşındık.
- Her family moved to Brazil.
- Onun ailesi Brezilya'ya taşındı.
- I wanted to move to Boston.
- Boston'a taşınmak istiyordum.
- She moved to America.
- Mary Amerika'ya taşındı.
- When he was 17, Fadil moved to Egypt.
- Fadıl, 17 yaşındayken Mısır'a taşındı.
- Tom and Mary have recently moved to Boston.
- Tom ve Mary yakın zamanda Boston'a taşındılar.
- She taught French in Italy before moving to Paris.
- Paris'e taşınmadan önce İtalya'da Fransızca öğretmenliği yaptı.
- Sami wants to move to Cairo.
- Sami Kahire'ye taşınmak istiyordu.
- I need to move to a different country.
- Başka bir ülkeye taşınmalıyım.
- We moved to Boston three years ago.
- Üç yıl önce Boston'a taşındık.
- I don't want to move to Boston.
- Ben Boston'a taşınmak istemiyorum.
- You should consider moving to Boston.
- Boston'a taşınmayı düşünmelisin.
- Tom told Mary that he was moving to Boston.
- Tom, Mary'ye Boston'a taşındığını söyledi.
- A year ago Monday, Tom moved to Boston.
- Bir yıl önce Pazartesi günü, Tom Boston'a taşındı.
- I haven't seen her since she moved to Boston.
- Boston'a taşındığından beri onu görmedim.
- We want to move to Boston.
- Boston'a taşınmak istiyoruz.
- Jamal moved to Cairo with his new girlfriend.
- Jamal yeni kız arkadaşıyla Kahire'ye taşındı.
- Tom was the only one who didn't know Mary had moved to Boston.
- Mary'nin Boston'a taşındığını bilmeyen tek kişi Tom'du.
- Tom moved to Boston a long time ago.
- Tom uzun süre önce Boston'a taşındı.
- Tom's French has improved since he moved to France.
- Fransa'ya taşındığından beri Tom'un Fransızcası gelişti.
- Tom just announced that he would be moving to Boston.
- Tom az önce Boston'a taşınacağını açıkladı.
- I moved to a city with cheaper apartments.
- Daha ucuz dairelerin olduğu bir şehre taşındım.
- If I were you, I wouldn't move to Boston.
- Yerinde olsam Boston'a taşınmam.
- Tom has already moved to Boston.
- Tom çoktan Boston'a taşındı.
- Do you really want to move to Boston?
- Gerçekten Boston'a taşınmak istiyor musun?
- Tom moved to Boston soon after he graduated.
- Tom mezun olduktan kısa bir süre sonra Boston'a taşındı.
- When Tom's mother died, he moved to the home of his grandmother in Boston.
- Tom'un annesi öldüğünde, Boston'daki büyükannesinin evine taşındı.
- Tom taught French in Boston before moving to Chicago.
- Tom Chicago'ya taşınmadan önce Boston'da Fransızca öğretiyordu.
- Aren't you moving to Boston?
- Boston'a taşınmıyor musun?
- If I were you, I wouldn't move to Australia.
- Yerinizde olsam Avustralya'ya taşınmazdım.
- He moved to Europe.
- O, Avrupa'ya taşındı.
- Tom was the only one who didn't know Mary had moved to Boston.
- Tom Mary'nin Boston'a taşındığını bilmeyen tek kişiydi.
- Tom is thinking about moving to Boston.
- Tom Boston'a taşınmayı düşünüyor.
- Tom moved to Boston soon after he graduated.
- Tom mezun olduktan hemen sonra Boston'a taşındı.
- It's been three months since Tom moved to Boston.
- Tom Boston'a taşınalı üç ay oldu.
- Jamal moved to Cairo with his new girlfriend.
- Jamal yeni kız arkadaşı ile Kahire'ye taşındı.
- We have to move to Boston.
- Boston'a taşınmak zorundayız.
- I haven't heard from Jane since she moved to Tokyo.
- Tokyo'ya taşındığından beri, ben Jane'den haber almadım.
- I certainly had no idea Tom was planning to move to Boston.
- Tom'un Boston'a taşınmayı planladığına dair kesinlikle fikrim yoktu.
- I expected to make new friends when I moved to Boston.
- Boston'a taşındığımda yeni arkadaşlar edinmeyi umuyordum.
- Tom moved to Boston in October.
- Tom Ekim'de Boston'a taşındı.
- Sami was getting ready to move to Cairo.
- Sami, Kahire'ye taşınmaya hazırlanıyordu.
- Tom's family moved to Boston in 2013.
- Tom'un ailesi 2013 yılında Boston'a taşındı.
- I can't remember when Tom moved to Boston.
- Tom'un Boston'a ne zaman taşındığını hatırlamıyorum.
- She moved to Paris in 1966.
- O Paris'e 1966'da taşındı.
- Tom moved to Boston with his family.
- Tom ailesiyle birlikte Boston'a taşındı.
- We'll be moving to Boston next year.
- Gelecek yıl Boston'a taşınacağız.
- Tom moved to San Diego.
- Tom San Diego'ya taşındı.
- In 2013, we moved to Boston.
- 2013'te Boston'a taşınmıştık.
- Did I ever tell you why I moved to Boston?
- Boston'a neden taşındığımı hiç sana söyledim mi?
- I've already told everyone that I'm moving to Boston.
- Boston'a taşınacağımı herkese söyledim.
- Tom couldn't find a decent job in Boston, so he moved to Chicago.
- Tom Boston'da iyi bir iş bulamadı, bu yüzden Şikago'ya taşındı.
- I moved to a city with a milder climate.
- Daha ılıman bir iklime sahip bir şehre taşındım.
- Tom wanted to move to another city.
- Tom başka bir şehre taşınmak istedi.
- Tom lived here before he moved to Boston.
- Tom Boston'a taşınmadan önce burada yaşıyordu.
- You didn't tell me Tom moved to Boston.
- Bana Tom'un Boston'a taşındığını söylemedin.
- Are you moving to Boston?
- Boston'a mı taşınıyorsun?
- Did you know that Tom is planning on moving to Boston?
- Tom'un Boston'a taşınmayı planladığını biliyor muydunuz?
- She moved to the West Coast.
- O, West Coast'a taşındı.
- Tom didn't want to move to Boston.
- Tom Boston'a taşınmak istemedi.
- Tom wants me to move to Boston.
- Tom Boston'a taşınmamı istiyor.
- Tom said that he wanted to move to Boston because that's where Mary lives.
- Tom Boston'a taşınmak istediğini çünkü Mary'nin orada yaşadığını söyledi.
- Did you know that Tom is planning on moving to Boston?
- Tom'un Boston'a taşınmayı planladığını biliyor muydun?
- I moved to the neighborhood about two years ago.
- Bu mahalleye yaklaşık iki yıl önce taşındım.
- Tom is moving to Boston.
- Tom Boston'a taşınıyor.
- Tom said that he would be moving to Boston next October.
- Tom önümüzdeki Ekim ayında Boston'a taşınacağını söyledi.
- I moved to Boston three weeks ago.
- Boston'a üç hafta önce taşındım.
- It's been three years since Tom moved to Boston.
- Tom Boston'a taşınalı üç yıl oldu.
- Tom moved to Finland and became a reindeer herder.
- Tom, Finlandiya'ya taşındı ve bir ren geyiği üreticisi oldu.
- Tom says he's moving to Boston.
- Tom Boston'a taşınacağını söylüyor.
- Fadil moved to a housing complex.
- Fadıl bir konut kompleksine taşındı.
- I wish we didn't have to move to Boston.
- Keşke Boston'a taşınmamıza gerek olmasa.
- We completed our move to Kabylie.
- Kabiliye'ye taşınmamızı tamamladık.
- I've moved to Boston.
- Boston'a taşındım.
- Tom was thirteen when he moved to Boston.
- Tom Boston'a taşındığında on üç yaşındaydı.
- I wish we didn't have to move to Australia.
- Keşke Avustralya'ya taşınmak zorunda olmasak.
- Tom has decided to move to Boston.
- Tom Boston'a taşınmaya karar verdi.
- It's been three years since Tom moved to Boston.
- Tom Boston'a taşındığından beri üç yıl oldu.
- He moved to Istanbul with his wife.
- O, karısıyla İstanbul'a taşındı.
- We moved to Boston when I was three.
- Üç yaşındayken Boston'a taşındık.
- I just moved to Boston.
- Boston'a yeni taşındım.
- Tom moved to Boston last year.
- Tom geçen yıl Boston'a taşındı.
- I had lived in Osaka for eighteen years when I moved to Tokyo.
- Tokyo'ya taşındığımda on sekiz yıldır Osaka'da yaşıyordum.
- Tom moved to Boston and Mary joined him there.
- Tom Boston'a taşındı ve Mary ona katıldı.
- It seemed that her family had moved to Hokkaido.
- Ailesi Hokkaido'ya taşınmış gibi görünüyordu.
- Dan planned to drop out of college and move to Canada.
- Dan kolejden ayrılıp Kanada'ya taşınmayı planladı.
- Have you considered moving to Boston?
- Boston'a taşınmayı düşündünüz mü?
- Tom moved to Finland and became a reindeer herder.
- Tom Finlandiya'ya taşındı ve ren geyiği çobanı oldu.
- Tom couldn't find a decent job in Boston, so he moved to Chicago.
- Tom Boston'da iyi bir iş bulamadı, bu yüzden Chicago'ya taşındı.
- I moved to a city with a milder climate.
- Daha ılıman iklime sahip bir şehre taşındım.
- I moved to Boston last spring.
- Geçen bahar Boston'a taşındım.
- We're both moving to Boston.
- İkimiz de Boston'a taşınıyoruz.
- Tom told Mary that she should move to Boston.
- Tom, Mary'ye Boston'a taşınması gerektiğini söyledi.
- I think it's time for me to move to the suburbs.
- Sanırım banliyöye taşınma zamanım geldi.
- Tom and Mary have moved to Boston.
- Tom ve Mary Boston'a taşındı.
- Mary told Tom that she was moving to Boston.
- Mary Tom'a Boston'a taşınacağını söyledi.
- When are you moving to your new house?
- Yeni evine ne zaman taşınıyorsun?
- Tom and his family have just moved to Boston.
- Tom ve ailesi Boston'a yeni taşındı.
- She moved to England.
- İngiltere'ye taşındı.
- Sami decided to move to another apartment.
- Sami başka bir daireye taşınmaya karar verdi.
- Last summer, I moved to Boston from Chicago.
- Geçen yaz Chicago'dan Boston'a taşındım.
- I want to move to Boston.
- Boston'a taşınmak istiyorum.
- I'm going to move to Paris in 2021.
- 2021'de Paris'e taşınacağım.
- Tom wants Mary to move to Boston with him.
- Tom Mary'nin onunla birlikte Boston'a taşınmasını istiyor.
- Tom and John moved to Boston with their wives.
- Tom ve John eşleriyle birlikte Boston'a taşındılar.
- Tom eventually moved to Boston.
- Tom sonunda Boston'a taşındı.
- She moved to Paris in 1906.
- 1906'da Paris'e taşındı.
- Tom wants to move to Boston.
- Tom Boston'a taşınmak istiyor.
- If I had more money, I could move to a bigger house.
- Daha fazla param olsaydı, daha büyük bir eve taşınabilirdim.
- They sold their farm and moved to the city.
- Çiftliklerini satıp şehre taşındılar.
- They moved to a new house.
- Onlar yeni bir eve taşındı.
- Did I ever tell you why I moved to Boston?
- Size neden Boston'a taşındığımı söyledim mi?
- I moved to a city with cheaper apartments.
- Daha ucuz daireleri olan bir şehre taşındım.
- The previous owners of our house moved to Liverpool.
- Bizim evin önceki sahipleri Liverpool'a taşındı.
- Sami was moving to this area from Cairo.
- Sami Kahire'den bu bölgeye taşınıyordu.
- Tom has gotten sick three times since he's moved to Boston.
- Tom Boston'a taşındığından beri üç kez hastalandı.
- I've decided we should move to Australia.
- Avustralya'ya taşınmamız gerektiğine karar verdim.
- Tom hasn't heard from Mary since she moved to Boston.
- Tom Mary'den o Boston'a taşındığından beri haber almadı.
- I want to move to Antarctica.
- Antartika'ya taşınmak istiyorum.
- He moved to Germany.
- Almanya'ya taşındı.
- I'll move to Stockholm next week.
- Gelecek hafta Stockholm'e taşınacağım.
- She moved to his place.
- O, evine taşındı.
- I just came by to tell you I'm moving to Boston.
- Boston'a taşınacağımı söylemek için geldim.
- If I were you, I wouldn't move to Australia.
- Senin yerinde olsaydım, Avustralya'ya taşınmazdım.
- He had to leave the city, so he moved to Berlin.
- Şehirden ayrılmak zorundaydı, bu yüzden Berlin'e taşındı.
- Tom moved to Boston just three months ago.
- Tom sadece üç ay önce Boston'a taşındı.
- Are you going to move to Boston?
- Boston'a taşınacak mısın?
- She moved to England.
- O İngiltere'ye taşındı.
- I haven't seen her since she moved to Boston.
- O, Boston'a taşındığından beri onu görmedim.
- He had to leave the city, so he moved to Berlin.
- Şehirden ayrılması gerekiyordu, o yüzden Berlin'e taşındı.
- He moved to Tokyo last month.
- O, geçen ay Tokyo'ya taşındı.
- I heard you might be moving to Boston.
- Boston'a taşınabileceğini duydum.
- I've decided we should move to Boston.
- Boston'a taşınmamız gerektiğine karar verdim.
- Tom hasn't heard from Mary since she moved to Boston.
- Tom, Mary Boston'a taşındığından beri ondan haber almadı.
- Tom moved to Australia a year ago Monday.
- Tom Avustralya'ya bir yıl önce Pazartesi günü taşındı.
- How old were you when your family moved to Boston?
- Ailen Boston'a taşındığında kaç yaşındaydın?
- We moved to Boston so the kids would have a better life.
- Çocuklar daha iyi bir hayat sürsün diye Boston'a taşındık.
- Guess who else moved to Boston.
- Bil bakalım başka kim Boston'a taşındı.
- Are you really going to move to Boston?
- Gerçekten Boston'a mı taşınacaksın?
- The previous owners of our house moved to Liverpool.
- Evimizin önceki sahipleri Liverpool'a taşındı.
- Tom's trial was moved to Boston, Massachusetts.
- Tom'un duruşması Boston, Massachusetts'e taşındı.
- Garvey moved to New York City in 1916.
- Garvey 1916'da New York'a taşındı.
- Dan moved to London after his divorce.
- Dan boşandıktan sonra Londra'ya taşındı.
- I didn't know Tom was planning to move to Boston.
- Tom'un Boston'a taşınmayı planladığını bilmiyordum.
- I won't be moving to Boston.
- Boston'a taşınmayacağım.
- Tom's family sold their farm and moved to the city.
- Tom'un ailesi çiftliklerini sattı ve şehre taşındı.
- Fadil decided that he wanted to raise his family in a different environment than Cairo, so they moved to Alexandria.
- Fadil ,ailesini Kahire dışında bir yerde büyütmeye karar verdi, bu yüzden İskenderiye'ye taşındılar.
- Tom decided not to move to Boston.
- Tom Boston'a taşınmamaya karar verdi.
- Tom told Mary that he was moving to Boston.
- Tom, Mary'ye Boston'a taşınacağını söyledi.
- Before she moved to France, she lived in Sweden.
- Fransa'ya taşınmadan önce İsveç'te yaşıyordu.
- I'm seriously considering moving to Australia.
- Avustralya'ya taşınmayı ciddi olarak düşünüyorum.
- Why don't we move to Boston?
- Neden Boston'a taşınmıyoruz?
- Tom moved to Boston in his late teens.
- Tom onlu yaşlarının sonunda Boston'a taşındı.
- Tom has moved to Australia.
- Tom Avustralya'ya taşındı.
- When are you moving to your new place?
- Yeni evine ne zaman taşınıyorsun?
- I moved to the neighborhood about two years ago.
- Yaklaşık iki yıl önce mahalleye taşındım.
- Sami moved to Egypt.
- Sami Mısır'a taşındı.
- I haven't seen him since he moved to Boston.
- O, Boston'a taşındığından beri onu görmedim.
- I have to move to Boston.
- Boston'a taşınmalıyım.
- Tom doesn't want to move to Boston.
- Tom, Boston'a taşınmak istemiyor.
- I think it's time I moved to a smaller apartment.
- Sanırım daha küçük bir daireye taşınmamın vakti geldi.
- I've just decided to move to Boston.
- Boston'a taşınmaya henüz karar verdim.
- I wish we didn't have to move to Boston.
- Keşke Boston'a taşınmak zorunda olmasaydık.
- I want to move to the country.
- Taşraya taşınmak istiyorum.
- Are you really going to move to Boston?
- Gerçekten Boston'a taşınacak mısın?
- Tom dropped out of college and moved to Boston.
- Tom üniversiteyi bıraktı ve Boston'a taşındı.
- Are you sure you don't want to move to Boston?
- Boston'a taşınmak istemediğinden emin misin?
- I just moved to town.
- Şehre yeni taşındım.
- I had lived in Osaka for eighteen years when I moved to Tokyo.
- Ben Tokyo'ya taşındığımda on sekiz yıl Osaka'da yaşamıştım.
- Layla moved to Egypt, leaving Sami heartbroken.
- Leyla, Sami'yi kalbi kırık bırakarak Mısır'a taşındı.
- Tom moved to Sweden and became a shipwright.
- Tom, İsveç'e taşındı ve bir gemi yapımcısı oldu.
- How old were your kids when you moved to Boston?
- Boston'a taşındığınızda çocuklarınız kaç yaşındaydı?
- Is it true that Tom plans to move to Boston?
- Tom'un Boston'a taşınmayı planladığı doğru mu?
- I moved to a new house last week, and I studied in the library yesterday.
- Geçen hafta yeni bir eve taşındım ve dün kütüphanede ders çalıştım.
- Sami moved to that unit in June, 2006.
- Sami, haziran 2006'da o birime taşındı.
- I want to move to the country.
- Kırsala taşınmak istiyorum.
- Tom and Mary have moved to Boston.
- Tom ve Mary Boston'a taşındılar.
- I think it's time I moved to a smaller apartment.
- Sanırım daha küçük bir daireye taşınma vaktim geldi.
- Tom doesn't want to move to Boston.
- Tom Boston'a taşınmak istemiyor.
- Tom says he's moving to Boston.
- Tom Bosto'a taşındığını söylüyor.
- I just came by to tell you that I'm moving to Boston.
- Boston'a taşındığımı söylemek için uğradım.
- Tom moved to Boston three years ago.
- Tom Boston'a üç yıl önce taşındı.
- Tom told Mary he wanted to move to Boston.
- Tom, Mary'ye Boston'a taşınmak istediğini söyledi.
- Tom's family moved to Boston in 2013.
- Tom'un ailesi Boston'a 2013 yılında taşındı.
- I just moved to Boston last month.
- Geçen ay Boston'a taşındım.
- It's been three months since I moved to Boston.
- Boston'a taşınalı üç ay oldu.
- Tom can't remember when Mary moved to Boston.
- Tom Mary'nin Boston'a ne zaman taşındığını hatırlayamıyor.
- Tom and his family have just moved to Boston.
- Tom ve ailesi Boston'a taşındı.
- Tom is moving to Boston this summer.
- Tom bu yaz Boston'a taşınıyor.
- Are you sure you don't want to move to Boston?
- Boston'a taşınmak istemediğine emin misin?
- Fadil moved to Cairo.
- Fadıl, Kahire'ye taşındı.
- Tom just moved to town.
- Tom kasabaya yeni taşındı.
- Tom was thirteen when he moved to Boston.
- Tom, Boston'a taşındığında on üç yaşındaydı.
- Tom sold his farm and moved to Boston.
- Tom çiftliğini sattı ve Boston'a taşındı.
- He moved to Germany.
- O, Almanya'ya taşındı.
- I don't think I can move to Boston.
- Boston'a taşınabileceğimi sanmıyorum.
- Tom moved to Boston with his family last summer.
- Tom geçen yaz ailesiyle birlikte Boston'a taşındı.
- We told everyone that we were moving to Boston.
- Herkese Boston'a taşınacağımızı söyledik.
- We moved to Boston when I was three.
- Ben üç yaşındayken Boston'a taşındık.
- Tom is moving to Boston next week.
- Tom gelecek hafta Boston'a taşınıyor.
- Tom retired and moved to Boston.
- Tom emekli oldu ve Boston'a taşındı.
- Tom moved to Boston and Mary joined him there.
- Tom Boston'a taşındı ve Mary de ona katıldı.
- He gave me his favorite book as a farewell gift and moved to Osaka.
- Bana en sevdiği kitabı veda hediyesi olarak verdi ve Osaka'ya taşındı.
- Fadil decided that he wanted to raise his family in a different environment than Cairo, so they moved to Alexandria.
- Fadıl ailesini Kahire'den farklı bir ortamda yetiştirmek istediğine karar verdi ve İskenderiye'ye taşındılar.
- I heard that Tom plans to move to Boston.
- Tom'un Boston'a taşınmayı planladığını duydum.
- We have to move to Boston.
- Boston'a taşınmalıyız.
- How long has it been since you moved to Boston?
- Boston'a taşınalı ne kadar oldu?
- When he was 17, Fadil moved to Egypt.
- Fadıl 17 yaşındayken Mısır'a taşındı.
- He moved to New York, where he looked for a job.
- O, New York'a taşındı, orada bir iş aradı.
- I'm seriously considering moving to Boston.
- Cidden Boston'a taşınmayı düşünüyorum.
- I can't remember when he moved to Boston.
- Boston'a ne zaman taşındığını hatırlamıyorum.
- Tom abandoned his family and moved to Boston.
- Tom ailesini terk etti ve Boston'a taşındı.
- Sami moved to Egypt.
- Sami, Mısır'a taşındı.
- He moved to a warmer place for the sake of his health.
- O sağlığı için daha sıcak bir yere taşındı.
- I moved to Kabylie.
- Kabiliye'ye taşındım.
- If you want to really improve your French, you should move to a country where it's spoken.
- Fransızcanızı gerçekten geliştirmek istiyorsanız, konuşulduğu bir ülkeye taşınmalısınız.
- We dated on a semi regular basis until she moved to Australia.
- O Avustralya'ya taşınana kadar yarı düzenli aralıklarla buluştuk.
- This job will mean moving to another city.
- Bu iş başka bir şehre taşınmak anlamına gelecektir.
- Tom doesn't have to move to Boston.
- Tom Boston'a taşınmak zorunda değil.
- I would like to move to Australia.
- Ben Avustralya'ya taşınmak isterim.
- Tom moved to Boston in 2013.
- Tom 2013'te Boston'a taşındı.
- In 2013, we moved to Boston.
- 2013 yılında Boston'a taşındık.
- How old were you when you moved to Boston?
- Boston'a taşındığında kaç yaşındaydın?
Show More (532)
|