|
- I plan to be with my family.
- Ailemle birlikte olmayı planlıyorum.
- My family has lived in Tanzania for 166 years, much longer than many white farmers in Zimbabwe.
- Ailem 166 yıldır Tanzanya'da yaşıyor, bu süre Zimbabwe'deki birçok beyaz çiftçiden çok daha uzun.
- Even though I absolutely love my job, my family comes first.
- İşimi çok sevmeme rağmen ailem her şeyden önce gelir.
- Lieutenant, all that I need in this life is my family.
- Teğmen, bu hayatta ihtiyacım olan tek şey ailem.
- Even though I absolutely love my job, my family comes first.
- İşimi kesinlikle seviyorum, yine de ailem öncelikli geliyor.
- My family is happy, and for me, that is crucial.
- Ailem mutlu ve benim için bu çok önemli.
- Even though I absolutely love my job, my family comes first.
- İşimi çok sevmeme rağmen ailem her şeyden önce geliyor.
- Stop talking about my family.
- Ailem hakkında konuşmayı kes.
- I'll spend Christmas with my family.
- Noel'i ailemle geçireceğim.
- She gets up the earliest in my family.
- Ailemde en erken o kalkar.
- This silverware set has been in my family for generations.
- Bu gümüş takım nesillerdir ailemde.
- I want to stay home with my family.
- Evde ailemle birlikte kalmak istiyorum.
- I've been separated from my family for so long.
- Ben çok uzun süre boyunca ailemden ayrı kaldım.
- My family isn't such a big family.
- Ailem o kadar büyük bir aile değil.
- I can't imagine what my life would be like without my family.
- Ailem olmadan hayatımın nasıl olacağını hayal bile edemiyorum.
- This is the first time I've been away from my family for more than three weeks.
- İlk defa ailemden üç haftadan fazla uzak kaldım.
- I want you to meet my family.
- Ailemle tanışmanı istiyorum.
- I've got my family here with me.
- Ailem burada benimle birlikte.
- I need to spend more time with my family.
- Ailemle daha çok vakit geçirmem gerekiyor.
- I have four people in my family.
- Ailemde dört kişi var.
- I was talking to my family.
- Ailemle konuşuyordum.
- I'll discuss the matter with my family.
- Konuyu ailemle konuşacağım.
- My friends always say I'm too reserved, but my family always says I'm too boring.
- Arkadaşlarım, çok çekingen olduğumu söylerler iken; ailem ise hep, çok sıkıcı olduğumu iddia eder.
- I just want to be able to support my family and myself.
- Sadece ailemi ve kendimi destekleyebilmeyi istiyorum.
- There are four members in my family.
- Ailemde dört kişi var.
- When I look of this photo I remember my family.
- Bu fotoğrafa bakarken ailemi hatırlarım.
- I do everything for my family.
- Her şeyi ailem için yapıyorum.
- I took a picture of my family.
- Ailemin bir fotoğrafını çektim.
- My family is from Malaysia.
- Ailem Malezyalı.
- My family isn't such a big family.
- Ailem öyle büyük bir aile değildir.
- When I see this photograph, I think of my family.
- Bu fotoğrafı gördüğümde ailem aklıma geliyor.
- I need to see my family.
- Ailemi görmem gerek.
- My family is not very large.
- Ailem çok geniş değil.
- I lost half my family in one day.
- Bir günde ailemin yarısını kaybettim.
- I missed my family, so I went back.
- Ailemi özledim, o yüzden geri döndüm.
- If it were not for my family, I would give up this job.
- Eğer ailem olmasaydı, bu işi bırakırdım.
- My family loved Tom.
- Ailem Tom'u severdi.
- My family liked the dog very much.
- Ailem köpeği çok sevdi.
- My family's going to love you.
- Ailem seni çok sevecek.
- My family isn't rich.
- Ailem zengin değil.
- Every year I take my family to the capital.
- Her yıl ailemi başkente götürürüm.
- My family didn't have much money.
- Ailemin fazla parası yoktu.
- If it were not for my family, I would give up this job.
- Ailem olmasaydı bu işi bırakırdım.
- I'm spending Christmas Eve with my family.
- Ben Noel arifesini ailemle birlikte geçiriyorum.
- I should be at home with my family.
- Evde ailemle birlikte olmalıyım.
- Every year my family visits Italy.
- Her yıl ailem İtalya'yı ziyaret eder.
- I didn't know where my family was.
- Ailemin nerede olduğunu bilmiyordum.
- I want to be back with my family.
- Ailemle birlikte dönmüş olmak istiyorum.
- I have dishonored my family.
- Ailemin şerefini lekeledim.
- I'm very grateful for what you've done for me and my family.
- Benim ve ailem için yaptıklarınıza minnettarım.
- I'm going to Boston to visit my family for Christmas.
- Noel'de ailemi ziyaret etmek için Boston'a gidiyorum.
- I provide for the needs of my family.
- Ailemin ihtiyaçlarını karşılıyorum.
- May I take a few days off to visit my family?
- Ailemi ziyaret etmek için birkaç gün izin alabilir miyim?
- My family was well off in those days.
- O günlerde ailemin hali vakti yerindeydi.
- Me and my family appeared on television once.
- Ben ve ailem bir kez televizyona çıktık.
- I thought Tom would want to meet my family.
- Tom'un ailemle tanışmak isteyeceğini düşünmüştüm.
- My family is far away.
- Ailem çok uzakta.
- I want to spend time with my family.
- Ailemle vakit geçirmek istiyorum.
- Last Sunday my family went to the zoo to see panda bears.
- Geçen Pazar ailem panda ayılarını görmek için hayvanat bahçesine gitti.
- Here is a photograph of my family.
- Burada ailemin bir fotoğrafı var.
- I've got my family here with me.
- Ailem yanımda.
- My family went to the zoo to see pandas last Sunday.
- Ailem geçen Pazar pandaları görmek için hayvanat bahçesine gitti.
- I haven't seen my family since 2013.
- 2013'ten beri ailemi görmedim.
- A framed photo of my family hangs above my desk.
- Ailemin çerçeveli bir fotoğrafı evimin üstünde asılı.
- This is a picture of my family.
- Bu ailemin bir fotoğrafı.
- I love cooking for my family.
- Ailem için yemek pişirmeyi seviyorum.
- I'm sure my family is looking for me.
- Eminim ailem beni arıyordur.
- There are four people in my family.
- Ailemde dört kişi var.
- I am thankful for my family.
- Ailem adına müteşekkirim.
- Last Saturday, I went with my family to the zoo to see the pandas.
- Geçen cumartesi pandaları görmek için ailemle birlikte hayvanat bahçesine gittim.
- My family just moved here from Boston.
- Ailem Boston'dan buraya yeni taşındı.
- One thing I've always wanted to do is go camping with my family.
- Her zaman yapmak istediğim bir şey ailemle kampa gitmekti.
- I'm proud of my family.
- Ailemle gurur duyuyorum.
- There has been a lot of sickness in my family this winter.
- Bu kış ailemde çok fazla hastalık oldu.
- Everyone in my family is healthy.
- Ailemdeki herkes sağlıklıdır.
- My family were very fond of my girlfriend.
- Ailem kız arkadaşıma çok düşkündü.
- My family live in that house.
- Ailem o evde yaşıyor.
- I want to be with my family.
- Ailemle birlikte olmak istiyorum.
- This is where my family used to live.
- Burası eskiden ailemin yaşadığı yer.
- I'd like to sit with my family.
- Ailemle oturmayı isterdim.
- My family lived here for twenty years.
- Ailem 20 yıl burada yaşadı.
- Why will I forget to write to my family?
- Aileme yazmayı neden unutacağım?
- I'm the last surviving member of my family.
- Ailemin hayatta kalan son ferdiyim.
- I can't remember the last time I ate with my family.
- Ailemle en son ne zaman yemek yediğimi hatırlayamıyorum.
- The only way I see my family is through the Internet.
- Ailemi görmenin tek yolu İnternet'ten geçiyor.
- I want to bring my family here.
- Ailemi buraya getirmek istiyorum.
- My family are all in good health.
- Bütün ailemin sağlığı yerinde.
- My friends always say I'm too calm, but my family always says I'm too annoying.
- Arkadaşlarım her zaman çok sakin olduğumu söyler, ama ailem her zaman çok sinir bozucu olduğumu söyler.
- Why will I forget to write to my family?
- Neden aileme yazmayı unutuyorum?
- I take care of my family.
- Ben aileme bakıyorum.
- My family lived here for twenty years.
- Ailem burada yirmi yıl boyunca yaşadı.
- My family thinks I'm rich.
- Ailem zengin olduğumu sanıyor.
- Since I was little I have loved going to the sea with my family.
- Küçüklüğümden beri ailemle denize gitmeyi çok severim.
- My family owns this place.
- Ailem bu yere sahip.
- Every year, I bring my family to the capital.
- Her yıl ailemi başkente getiriyorum.
- I just want my family back.
- Ben sadece ailemi geri istiyorum.
- Every year, I bring my family to the capital.
- Her sene ailemi başkente getiririm.
- My family is not very large.
- Ailem çok büyük değildir.
- I live in Boston with my family.
- Ailemle birlikte Boston'da yaşıyorum.
- I have dishonored my family.
- Ailemin şerefine leke sürdüm.
- My family are all very well.
- Ailemin hepsi iyi.
- My family thinks I've lost my mind.
- Ailem aklımı kaçırdığımı sanıyor.
- Everyone in my family can play a musical instrument.
- Ailemdeki herkes bir müzik aleti çalabilir.
- I read the poem for my family.
- Şiiri ailem için okudum.
- My friends always say that I'm too quiet, but my family says I'm too dull.
- Arkadaşlarım hep çok sessiz olduğumu söyler, ama ailem çok sıkıcı olduğumu söyler.
- I'm very grateful for what you've done for me and my family.
- Benim ve ailem için yaptıklarınıza çok minnettarım.
- I can't tell my family.
- Aileme söyleyemem.
- I'm doing this for my family.
- Ben bunu ailem için yapıyorum.
- When I see this photo, I think of my family.
- Bu fotoğrafı gördüğümde ailemi düşünürüm.
- I wanted to live in Boston with my family.
- Ailemle Boston'da yaşamak istiyordum.
- I have to be there for my family.
- Ailem için orada olmalıyım.
- I'd do anything to protect my family.
- Ailemi korumak için her şeyi yaparım.
- Apart from my sister, my family doesn't watch TV.
- Ablam dışında ailem televizyon izlemez.
- I am very grateful to you for what you've done for my family.
- Ailem için yaptıklarınızdan dolayı size minnettarım.
- One thing I've always wanted to do is go camping with my family.
- Her zaman yapmak istediğim bir şey ailemle kamp yapmaya gitmek.
- Don't talk about my family.
- Ailem hakkında konuşma.
- Last Saturday, I went with my family to the zoo to see the pandas.
- Geçen cumartesi, pandaları görmek için ailemle hayvanat bahçesine gittim.
- I want my family back.
- Ailemi geri istiyorum.
- I'm here with my family.
- Ailemle buradayım.
- My family is more important to me than my job.
- Ailem bana göre işimden daha önemli.
- My family is always there for me.
- Ailem benim için her zaman orada.
- All my family is very well.
- Bütün ailem çok iyi.
- What does this have to do with my family?
- Bunun ailemle ne ilgisi var?
- My family are all in good health.
- Ailemin hepsinin sağlığı yerinde.
- My family is always there for me.
- Ailem her zaman yanımda.
- At such times, I think of my family, not my friends.
- Böyle zamanlarda, ben ailemi düşünürüm, dostlarımı değil.
- My family is small.
- Ailem küçük.
- This is a picture of my family.
- Bu, ailemin bir resmidir.
- A slight cold prevented me from going to Ibusuki with my family.
- Hafif bir soğuk algınlığı, ailemle Ibusuki'ye gitmeme engel oldu.
- Everyone in my family is healthy.
- Ailemdeki herkes sağlıklı.
- I would like to spend more time with my family.
- Ailemle daha fazla zaman geçirmeyi istiyorum.
- I want you to leave my family alone.
- Ailemi yalnız bırakmanı istiyorum.
- Everyone in my family is happy.
- Ailemdeki herkes mutlu.
- It's been a long time since I've seen my family.
- Ailemi görmeyeli uzun zaman oldu.
- I'm going to Boston to visit my family for Christmas.
- Noel için Boston'a ailemi ziyaret etmek için gidiyorum.
- I am the first musician in my family.
- Ailemdeki ilk müzisyen benim.
- Mother gets up earlier than anybody else in my family.
- Annem ailemdeki herkesten daha erken kalkar.
- This building belongs to my family.
- Bu bina aileme ait.
- Mother gets up earliest in my family.
- Ailemde en erken annem kalkar.
- I love my family so much.
- Ailemi çok seviyorum.
- I'll discuss the matter with my family.
- Konuyu ailemle görüşeceğim.
- I just want to make enough money to feed my family.
- Ben sadece ailemi beslemek için yeterli para kazanmak istiyorum.
- My family thinks I've lost my mind.
- Ailem aklımı kaybettiğimi düşünüyor.
- I usually eat at home with my family.
- Genellikle evde ailemle yemek yerim.
- My baby's wet nurse is also my family's dietitian.
- Bebeğimin sütannesi aynı zamanda ailemin diyetisyeni.
- I love my family.
- Ailemi seviyorum.
- Mother is the busiest in my family.
- Ailemdeki en meşgul kişi annemdir.
- There's a lot of drama in my family.
- Ailemde çok fazla drama var.
- My family goes to Italy every year.
- Ailem her yıl İtalya'ya gider.
- My family is here with me.
- Ailem burada benimle birlikte.
- I can't leave my family.
- Ailemi bırakamam.
- There are nine people in my family.
- Ailemde dokuz kişi var.
- My family was well off in those days.
- O günlerde ailemin durumu iyiydi.
- My family is far away.
- Ailem uzakta.
- My friends always say that I'm too quiet, but my family says I'm too dull.
- Arkadaşlarım hep benim fazla sessiz olduğumu söylerler ama ailem benim çok sıkıcı olduğumu söylüyor.
- I spoke with my family.
- Ailemle konuştum.
- I don't live with my family.
- Ailemle yaşamıyorum.
- I miss my family and my friends.
- Ailemi ve arkadaşlarımı özlüyorum.
- Before deciding, I would like to consult with my family.
- Karar vermeden önce, aileme danışmak istiyorum.
- My family is fine, thanks.
- Ailem iyi, teşekkürler.
- My family comes before my career.
- Ailem kariyerimden önce gelir.
- I thought Tom would want to meet my family.
- Tom'un ailemle tanışmak isteyeceğini düşündüm.
- My family is still working, so I can't go to Texas right away.
- Ailem hala çalışıyor, bu yüzden hemen Teksas'a gidemem.
- I am thankful for my family.
- Ailem için şükran duyuyorum.
- My family are all early risers.
- Ailemin hepsi erken kalkar.
- You haven't met my family yet.
- Henüz ailemle tanışmadın.
- Tom doesn't like my family.
- Tom ailemi sevmez.
- My family is not all that large.
- Ailem o kadar büyük değildir.
- I'm doing this for my family.
- Bunu ailem için yapıyorum.
- But for my family, I would not work so hard.
- Ailem olmasaydı bu kadar çok çalışmazdım.
- My family came to live in Tokyo in my great-grandfather's time.
- Ailem büyük büyükbabamın zamanında Tokyo'da yaşamaya gelmiş.
- My family is wealthy.
- Ailem zengin.
- I'm with my family right now.
- Şu an ailemle birlikteyim.
- I'd love to marry you, but my family won't let me.
- Seninle evlenmek istiyorum ama ailem bana izin vermeyecek.
- I thank my family for that.
- Onun için aileme teşekkür ediyorum.
- Apart from my sister, my family doesn't watch TV.
- Kız kardeşimden başka, ailem televizyon izlemez.
- I thought you were only angry with me and not with the rest of my family.
- Ailemin geri kalanına değil de sadece bana kızgın olduğunu düşündüm.
- My family is my life.
- Ailem benim hayatım.
- I want to live at home with my family.
- Evde, ailemle birlikte yaşamak istiyorum.
- I read it to my family.
- Aileme okudum.
- We are 5 in my family.
- Ailemde beş kişiyiz.
- I want to be back with my family.
- Ailemin yanına dönmek istiyorum.
- I thought about my family.
- Ailemi düşündüm.
- Mother gets up earlier than anybody else in my family.
- Annem ailemde herkesten daha erken kalkar.
- I don't like traveling with my family.
- Ailemle seyahat etmeyi sevmiyorum.
- My family loved Tom.
- Ailem Tom'u sevdi.
- I'm looking forward to spending time with my family.
- Ailemle vakit geçirmek için sabırsızlanıyorum.
- My family is wealthy.
- Ailem varlıklı.
- My family has lived here for twenty years.
- Ailem yirmi yıldır burada yaşıyor.
- I'm aching to tell this good news to my family.
- Bu iyi haberi aileme söylemeye can atıyorum.
- I'm the last surviving member of my family.
- Ben ailemin sağ kalan son üyesiyim.
- Tom said he'd hurt my family if I didn't do what he asked.
- Tom, istediğini yapmazsam aileme zarar vereceğini söyledi.
- I do everything for my family.
- Ailem için her şeyi yaparım.
- What I want for Christmas is for my family to be here with me.
- Noel'de tek istediğim ailemin burada benimle birlikte olması.
- My family isn't rich.
- Ailem zengin değildir.
- I have to go to the airport to meet my family.
- Ailemi karşılamak için havaalanına gitmeliyim.
- I need to see my family.
- Ailemi görmem gerekiyor.
- I want to help my family.
- Aileme yardım etmek istiyorum.
- When I see this photograph, I think of my family.
- Bu fotoğrafı görünce ailemi düşünüyorum.
- My family loved her.
- Ailem onu sevdi.
- I should be with my family.
- Ailemle olmalıyım.
- My family is not rich.
- Ailem zengin değil.
- My family is not all that large.
- Ailem o kadar da geniş değil.
- My family means everything to me.
- Ailem benim için her şey demek.
- May I bring my family along?
- Ailemi de getirebilir miyim?
- Everyone in my family is doing OK.
- Ailemdeki herkes iyi durumda.
- When I look of this photo I remember my family.
- Bu fotoğrafa baktığımda ailemi hatırlıyorum.
- Everyone in my family likes singing.
- Ailemdeki herkes şarkı söylemeyi sever.
- I thought you'd want to meet my family.
- Ailemle tanışmak isteyeceğini düşündüm.
- I want to spend time with my family.
- Ben de ailemle vakit geçirmek istiyorum.
- But for my family, I would not work so hard.
- Ailem olmasa, çok fazla çalışmazdım.
- I am supporting my family.
- Aileme destek oluyorum.
- Please take care of my family.
- Lütfen aileme göz kulak ol.
- Let me show you some pictures of my family.
- Sana ailemin bazı resimlerini göstereyim.
- All I want is to be with my family.
- Bütün istediğim ailemle birlikte olmak.
- I wanted to stay in Boston with my family.
- Boston'da ailemle kalmak istedim.
- I wanted to stay in Boston with my family.
- Ailemle Boston'da kalmak istedim.
- I'll do whatever it takes to protect my family.
- Ailemi korumak için ne gerekiyorsa yapacağım.
- My family lives in Boston.
- Ailem Boston'da yaşıyor.
- I should be at home with my family.
- Evde ailemle olmalıydım.
- I want to say goodbye to my mother and my family.
- Anneme ve aileme hoşçakal demek istiyorum.
- Tom said he'd hurt my family if I didn't do what he asked.
- Tom onun istediğini yapmazsam ailemi inciteceğini söyledi.
- I need to spend more time with my family.
- Ailemle daha çok vakit geçirmeliyim.
- Mother is the busiest in my family.
- Ailemde en çok meşgul olan annemdir.
- Look at this picture of my family.
- Ailemin bu resmine bak.
- No one in my family is sick.
- Ailemde hiç kimse hasta değil.
- My family is still working, so I can't go to Texas right away.
- Ailem hala çalışıyor, bu nedenle Teksas'a hemen gidemem.
- I could not tell my parents, my family or my friends.
- Anneme, babama, aileme ya da arkadaşlarıma söyleyemem.
- That man's helped my family a lot.
- O adam aileme çok yardımcı oldu.
- I want to spend time with my family.
- Ailemle zaman geçirmek istiyorum.
- My family is not that large.
- Ailem o kadar büyük değil.
- Everyone in my family gets up early.
- Ailemdeki herkes erken kalkar.
- My family just moved here from Boston.
- Ailem Boston'dan buraya henüz taşındı.
- Where's my family?
- Ailem nerede?
- I don't want to talk about my family.
- Ailem hakkında konuşmak istemiyorum.
- I love cooking for my family.
- Ailem için yemek yapmayı seviyorum.
- My family is still working, so they can't go to Texas right away.
- Ailem hala çalışıyor, bu yüzden hemen Teksas'a gidemezler.
- Last Saturday, my family went to the zoo to see the pandas.
- Geçen Cumartesi, ailem pandaları görmek için hayvanat bahçesine gitti.
- There aren't any musicians in my family.
- Ailemde hiç müzisyen yok.
- Everyone in my family is very healthy.
- Ailemdeki herkes çok sağlıklıdır.
- I thought you'd want to meet my family.
- Ailemle tanışmak isteyeceğini düşünmüştüm.
- There are 5 people in my family.
- Ailemde 5 kişi var.
- My family have lived here for twenty years.
- Ailem yirmi yıldır burada yaşıyor.
- Leave my family alone.
- Ailemi rahat bırak.
- My family is now in Boston.
- Ailem şimdi Boston'da.
- I haven't seen my family since 2013.
- 2013 yılından beri ailemi görmedim.
- I want to go to Australia with my family.
- Ailemle Avustralya'ya gitmek istiyorum.
- I am going to introduce you to my family.
- Seni ailemle tanıştıracağım.
- My family went to the zoo to see pandas last Sunday.
- Geçen pazar ailem pandaları görmek için hayvanat bahçesine gitti.
- I am supporting my family.
- Ben ailemi destekliyorum.
- I can barely afford to buy enough food to feed my family.
- Aileme yetecek kadar yiyecek almaya ancak gücüm yetiyor.
- I should be enjoying Sunday with my family.
- Pazar günü ailemle eğleniyor olmalıydım.
- Let me introduce you to my family.
- Seni ailemle tanıştırayım.
- Please don't ask me to choose between you and my family.
- Lütfen sen ve ailem arasında seçim yapmamı isteme.
- This is where my family used to live.
- Bu, ailemin yaşamış olduğu yerdir.
- Every year my family visits Italy.
- Ailem her yıl İtalya'yı ziyaret eder.
- I usually eat at home with my family.
- Genellikle ailemle birlikte evde yemek yerim.
- I wanted to live in Boston with my family.
- Ailemle Boston'da yaşamak istedim.
- I'm here with my family.
- Ailemle birlikteyim.
- My family's not rich.
- Ailem zengin değildir.
- Whenever there is a conflict between my work and my family, my family always takes precedence.
- Ne zaman işim ve ailem arasında bir çatışma olsa, ailem her zaman önceliğe sahiptir.
- Tom and Mary are friends of my family.
- Tom ve Mary ailemin arkadaşları.
- I can't leave my family.
- Ailemi terk edemem.
- I'd like to call my family.
- Ailemi aramak istiyorum.
- My family is in Boston.
- Ailem Boston'da.
- My family loved them.
- Ailem onları sevdi.
- What I want for Christmas is for my family to be here with me.
- Noel için istediğim ailemin burada benim yanımda olmasıdır.
- I need to spend less time at work and more time with my family.
- İşte daha az, ailemle daha çok zaman geçirmeliyim.
- My family is my life.
- Ailem, benim hayatımdır.
- When I see this photo, I think of my family.
- Bu fotoğrafı gördüğümde ailem aklıma geliyor.
- I have four in my family.
- Ailemde dört tane var.
- My family is very important to me.
- Ailem benim için çok önemli.
- I just want to make enough money to feed my family.
- Sadece ailemi besleyecek kadar para kazanmak istiyorum.
- I need light plates because today my family is going to eat lunch in the park.
- Hafif tabaklara ihtiyacım var çünkü bugün ailem parkta öğle yemeği yiyecek.
- My family came to live in Tokyo in my great-grandfather's time.
- Ailem, benim büyük büyükbabamın zamanında Tokyo'da yaşamak için geldi.
- My family will be away for a week.
- Ailem bir haftalığına uzakta olacak.
- My family belongs to the neighborhood association.
- Ailem mahalle derneğine üye.
- I earn enough money to support my family.
- Aileme destek olmak için yeterli para kazanıyorum.
- My family consists of my father, mother, and sister.
- Ailem annem, babam ve kız kardeşimden oluşur.
- This building belongs to my family.
- Bu bina aileme aittir.
- Everyone in my family can play an instrument.
- Ailemdeki herkes bir enstrüman çalabilir.
- Do you think you could stop insulting me in front of my family?
- Ailemin önünde beni aşağılamayı bırakabilir misin sence?
- I have to be there for my family.
- Ben ailem için orada olmak zorundayım.
- I am very grateful to you for what you've done for my family.
- Aileme yaptıklarınız için size çok minnettarım.
- At such times, I think of my family, not my friends.
- Böyle zamanlarda ailemi düşünürüm, arkadaşlarımı değil.
- Everyone in my family enjoys watching TV.
- Ailemdeki herkes televizyon izlemekten hoşlanır.
- We are 5 in my family.
- Ailemde 5 kişiyiz.
- Let me tell you something about my family.
- Size ailem hakkında bir şey söyleyeyim.
- My family enjoyed the picnic.
- Ailem piknikten keyif aldı.
- Let me introduce you to my family.
- Sizi ailemle tanıştırayım.
- I've been separated from my family for so long.
- Ailemden çok uzun süre ayrı kaldım.
- Tom hasn't met my family yet.
- Tom henüz ailemle tanışmadı.
- I take care of my family.
- Ben ailemle ilgilenirim.
- I wish I could spend more time with my family.
- Keşke ailemle daha fazla zaman geçirebilseydim.
- I want to say goodbye to my mother and my family.
- Anneme ve aileme veda etmek istiyorum.
- I just want to make enough money to feed my family.
- Sadece ailemi doyuracak kadar para kazanmak istiyorum.
- Leave my family alone!
- Ailemi rahat bırak!
- My family is more important to me than my job.
- Ailem benim için işimden daha önemli.
- I should be with my family.
- Ailemin yanında olmalıyım.
- That man's helped my family a lot.
- Bu adam aileme çok yardım etti.
- My family has suffered, too.
- Ailem de acı çekti.
- I love my family more than anything.
- Ailemi her şeyden çok seviyorum.
- Here is a photograph of my family.
- İşte ailemin bir fotoğrafı.
- I could not tell my parents, my family or my friends.
- Ebeveynlerime, aileme ya da arkadaşlarıma söyleyemedim.
- I want to live at home with my family.
- Evimde ailemle yaşamak istiyorum.
- My friends always say I'm too reserved, but my family always says I'm too boring.
- Arkadaşlarım her zaman çok çekingen olduğumu söyler, ama ailem her zaman çok sıkıcı olduğumu söyler.
- I am sending you a picture of my family.
- Sana ailemin bir resmini gönderiyorum.
- I've always wanted to go to Australia with my family.
- Her zaman ailemle birlikte Avustralya'ya gitmek istemişimdir.
- Everyone in my family likes singing.
- Ailemdeki herkes şarkı söylemekten hoşlanır.
- My family is not rich.
- Ailem varlıklı değildir.
- I missed my family, so I went back.
- Ailemi özledim, bu nedenle geri döndüm.
- I want a good life for my family.
- Ailem için iyi bir hayat istiyorum.
- Whenever there is a conflict between my work and my family, my family always takes precedence.
- İşim ve ailem arasında bir çatışma olduğunda, ailem her zaman önceliklidir.
- I thank my family for that.
- Bunun için aileme teşekkür ediyorum.
- My family means everything to me.
- Ailem benim için her şey demektir.
- I would like to spend more time with my family.
- Ailemle daha fazla zaman geçirmek isterim.
- Leave my family alone.
- Ailemi yalnız bırak.
- I am thankful for my family.
- Ben ailem için minnettarım.
- I miss my family and my country.
- Ailemi ve ülkemi özlüyorum.
- Please take care of my family.
- Lütfen aileme iyi bak.
- Me and my family appeared on television once.
- Ben ve ailem bir defasında televizyona çıkmıştık.
- If I were to die, what would my family do?
- Ben ölürsem, ailem ne yapardı?
- My family is very important to me.
- Ailem benim için çok önemlidir.
- My family is very proud of me.
- Ailem benimle gurur duyuyor.
- I just want to make enough money to feed my family.
- Sadece ailemi geçindirmeye yetecek kadar para kazanmak istiyorum.
- I'll discuss the matter with my family.
- Meseleyi ailemle görüşeceğim.
- The only way I see my family is through the Internet.
- Ailemi görmemin tek yolu internet.
- My family needs me and I need my family.
- Ailemin bana, benim de aileme ihtiyacım var.
- My family goes skiing every winter.
- Ailem her kış kayağa gider.
- I live in Boston with my family.
- Ben ailemle Boston'da yaşıyorum.
- Every year I take my family to the capital.
- Ben her yıl ailemi başkente götürürüm.
- My family consists of my father, mother, and sister.
- Ailem babam, annem ve kız kardeşimden oluşuyor.
- There's a lot of drama in my family.
- Ailemde birçok dram var.
- My family have lived here for twenty years.
- Ailem 20 yıldır burada yaşıyor.
- Happy 2014 to all my family and friends.
- Tüm aileme ve arkadaşlarıma mutlu bir 2014 diliyorum.
- I have to go to the airport to meet my family.
- Ailemi karşılamam için havaalanına gitmem gerekiyor.
- My family thinks I'm rich.
- Ailem zengin olduğumu düşünüyor.
- Last Sunday my family went to the zoo to see panda bears.
- Geçen Pazar ailem panda ayıları görmek için hayvanat bahçesine gitti.
- Let me tell you something about my family.
- Sana ailem hakkında bir şey söyleyeyim.
- My family subscribes to a newspaper.
- Ailem bir gazeteye abonedir.
- All I want is to be with my family.
- Tek istediğim ailemle birlikte olmak.
- My family is very proud of me.
- Ailem benimle çok gurur duyuyor.
- My family lives here.
- Ailem burada yaşıyor.
- This is the first time I've been away from my family for more than three weeks.
- Bu, ailemden üç haftadan daha uzun süre uzak durduğum ilk seferdir.
- I'd do anything to protect my family.
- Ailemi korumak için her şeyi yapardım.
- My family subscribes to a newspaper.
- Ailem bir gazeteye abone.
- I want to return to my family.
- Aileme dönmek istiyorum.
- Everybody in my family is genotypically and phenotypically mixed-race.
- Ailemdeki herkes genotipik ve fenotipik olarak karışık ırktır.
- I'm always proud of my family.
- Ailemle daima gurur duyuyorum.
- My family is now in Boston.
- Ailem şu anda Boston'da.
- I didn't want to talk about my family.
- Ailem hakkında konuşmak istemedim.
- My family is still working, so they can't go to Texas right away.
- Ailem hala çalışıyor bu nedenle onlar Teksas'a hemen gidemezler.
- All my family is very well.
- Tüm ailem çok iyi durumda.
- I'm always proud of my family.
- Ailemle her zaman gurur duyarım.
- Happy 2014 to all my family and friends.
- Tüm aileme ve arkadaşlarıma, mutlu bir 2014 yılı dilerim.
- I earn enough money to support my family.
- Ailemi geçindirecek kadar para kazanıyorum.
- I love my family!
- Ailemi seviyorum!
- My family's going to love you.
- Ailem seni sevecek.
- I want to spend more time with my family.
- Ailemle daha fazla zaman geçirmek istiyorum.
- Everyone in my family enjoys watching TV.
- Ailemdeki herkes TV izlemekten hoşlanıyor.
- I want to go to Australia with my family.
- Ailemle birlikte Avustralya'ya gitmek istiyorum.
- My family owns this place.
- Ailem buranın sahibi.
- I'd like to spend more time with my family.
- Ailemle daha fazla zaman geçirmek isterim.
- Every year, I bring my family to the capital.
- Her yıl ailemi başkente getiririm.
- I'd love to marry you, but my family won't let me.
- Seninle evlenmeyi çok isterdim ama ailem izin vermiyor.
- My family goes skiing every winter.
- Ailem her kış kayak yapmaya gider.
- I wish I could spend more time with my family.
- Keşke ailemle daha fazla zaman geçirebilsem.
- I need to see my family.
- Ailemi görmeliyim.
- It has been so long since I last went to Disneyland with my family.
- Son olarak ailemle birlikte Disneyland'a gittiğimden beri uzun zaman oldu.
- I spoke with my family.
- Ben ailemle konuştum.
- I look up to my family.
- Aileme saygı duyuyorum.
- I did that for my family.
- Bunu ailem için yaptım.
- I can't remember the last time I ate with my family.
- En son ne zaman ailemle yemek yediğimi hatırlamıyorum.
- I don't like traveling with my family.
- Ailemle seyahat etmeyi sevmem.
- I'm sure my family is looking for me.
- Ailemin beni aradığına eminim.
- It's for my family.
- Ailem için.
- I'm spending Christmas Eve with my family.
- Noel arifesini ailemle geçireceğim.
- My family has my father, my mother, and my little sister.
- Ailem babam, annem ve küçük kız kardeşimden oluşuyor.
- I lost half my family in one day.
- Bir gün içinde ailemin yarısını kaybettim.
- I read it to my family.
- Onu aileme okurum.
- I miss my family.
- Ailemi özlüyorum.
- I just want to be able to support my family and myself.
- Sadece aileme ve kendime destek olabilmek istiyorum.
- I'd like to spend more time with my family.
- Ben ailemle daha fazla vakit geçirmek istiyorum.
- I want to stay home with my family.
- Evde ailemle kalmak istiyorum.
- I didn't want to spend any more time than necessary cooking for my family.
- Ailem için yemek pişirmeye gereğinden fazla zaman harcamak istemedim.
- Look at this picture of my family.
- Ailemin şu resmine bak.
- I'm aching to tell this good news to my family.
- Bu iyi haberi aileme vermek için can atıyorum.
- My family loved him.
- Ailem onu sevdi.
- Everybody in my family is genotypically and phenotypically mixed-race.
- Ailemdeki herkes genotipik ve fenotipik olarak karışık ırktan.
- I'd like to sit with my family.
- Ailemle birlikte oturmak istiyorum.
- I miss my family.
- Ailemi özledim.
- Would it be OK if I discussed it with my family?
- Bunu ailemle konuşsam sorun olur mu?
Show More (389)
|